ABD'de sağlık skandalı: 450 kişiye hepatit ve HIV bulaştırılmış olabilir

Kısa süre önce benzer bir skandal Hindistan'da patlak vermişti

Olası maruziyet, tek kullanımlık ekipmanların yeniden kullanılmasından kaynaklanıyor (Pixabay)
Olası maruziyet, tek kullanımlık ekipmanların yeniden kullanılmasından kaynaklanıyor (Pixabay)
TT

ABD'de sağlık skandalı: 450 kişiye hepatit ve HIV bulaştırılmış olabilir

Olası maruziyet, tek kullanımlık ekipmanların yeniden kullanılmasından kaynaklanıyor (Pixabay)
Olası maruziyet, tek kullanımlık ekipmanların yeniden kullanılmasından kaynaklanıyor (Pixabay)

ABD'nin Massachusetts eyaletindeki Salem Hastanesi'nde tedavi gören yaklaşık 450 hasta, damardan yanlış uygulanan ilaçlar nedeniyle hepatit ve HIV'e maruz kalmış olabilir.

Hastaneden yapılan açıklamada, "Bu yılın başlarında endoskopi hastalarının küçük bir bölümününün damar içi ilaçlarının uygun biçimde uygulanmaması nedeniyle enfeksiyona maruz kalmış olabileceğini öğrendik" ifadeleri yer aldı.

Ucunda ışıklı küçük bir kameranın yer aldığı cihazın, hastanın boğazından sokularak yemek borusu, mide ve bağırsakları görüntülemek için kullanıldığı operasyonlara endoskopi adı veriliyor.

Livescience'a açıklamada bulunan hastane yetkilileri, "Durum fark edildikten sonra uygulama derhal düzeltildi ve hastanenin enfeksiyon kontrol ekiplerine bilgi verildi" dedi.

Halk sağlığı yetkilileriyle temasa geçen hastane personeli, henüz hastaların enfeksiyon kaptığına dair net bir bulgunun elde edilemediğini belirtti.

The Salem News'ün haberine göre, risk altındaki hastalar 14 Haziran 2021 ve 19 Nisan 2023 arasında tedavi görmüştü.

Söz konusu hastalardan Geoff Millar, hastanenin yardım hattını aradığını ve tek kullanımlık bir ekipmanın kendisinde ikinciye kullanıldığının söylendiğini aktardı.

Olayla ilgili Salem Hastanesi'ne karşı toplu dava açıldığı belirtiliyor.

Kısa süre önce benzer bir skandal Hindistan'da da patlak vermişti.

Yaşları 6 ve 16 arasında değişen 14 çocuğun, Akdeniz anemisi tedavisi gördükleri sırada hepatit ve HIV enfeksiyonlarına yakalandığı öğrenilmişti.

Lala Lajpat Rai Hastanesi'nin (LLRH) pediatri bölümü başkanı Arun Arya, taranan 180 hastadan 7'sinin hepatit B, 5'inin hepatit C ve ikisinin de HIV testinin pozitif çıktığını açıklamıştı.

Independent Türkçe



Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Bilim insanları dilin haritasını çıkardı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Diliniz kilo vermenizde anahtar olabilir mi? Yeni araştırma sayesinde bilim insanları bunun mümkün olabileceğini söylüyor.

Araştırmacılar ilk kez dilin ve şekerli tatları alan tat reseptörünün üç boyutlu yapısının haritasını çıkardı.

Bu reseptörler tatlı tadı veren çok sayıda farklı kimyasal maddeyi algılayabiliyor ve ekşi ya da acı tatlar için kullanılanlar gibi diğer reseptörlerin aksine çok hassas olmayacak şekilde evrimleşmiş. Bu da enerji ihtiyacımız nedeniyle şekerli gıdalara yönelmemize ve onları arzulamamıza neden oluyor.

Çarşamba günü yapılan açıklamaya göre, bu tatlı tat reseptörünün daha iyi anlaşılması, onu düzenleyecek ve şekere olan iştahımızı değiştirebilecek şeylerin keşfedilmesini sağlayabilir.

Columbia Üniversitesi ve Howard Hughes Tıp Enstitüsü'nde doktora sonrası araştırmacı olan Dr. Juen Zhang yaptığı açıklamada, "Şekerin obezitede oynadığı öncü rol göz ardı edilemez" dedi.

Bugün şekerin yerine kullandığımız yapay tatlandırıcılar, şeker yeme arzumuzu anlamlı şekilde değiştirmiyor. Artık reseptörün neye benzediğini bildiğimize göre, daha iyi bir şey tasarlayabiliriz.

Zhang, Cell adlı akademik dergide yayımlanan bulguların ortak baş yazarı.

Bu dönüm noktasına ulaşmak için Zhang ve ortak yazarları üç yıl çalıştı.

Reseptörü analiz etmek için kriyo-elektron mikroskopi adılı tekniği kullandılar. Dilin ve tatlı reseptörünün 3 boyutlu yapısının görüntülerini yakalamak için elektron ışınları ateşlediler.

İki ana yarıdan oluşan reseptör, sinekkapan bitkisine benzeyen bir bileşen içeriyor. Bağlanma cebi adı verilen bu parçanın yapısını bilmek, bazı insanların tatlılara karşı neden bu kadar hassas olduğunun daha iyi anlaşılmasını sağlayabilir.

Columbia Zuckerman Enstitüsü'nde baş araştırmacı ve çalışmanın ortak yazarı Dr. Anthony Fitzpatrick, "Bu reseptörün bağlanma cebini kesin bir şekilde tanımlamak, işlevini anlamak için kesinlikle hayati önem taşıyor" dedi.

"Tam şeklini bilerek, tatlandırıcıların neden ona bağlandığını ve reseptörü aktive eden veya işlevini düzenleyen daha iyi molekülleri nasıl geliştirebileceğimizi veya keşfedebileceğimizi anlayabiliriz" diye ekledi.

Tatlı tat reseptörü ağızda bulunmasına rağmen, vücudun her yerinde mevcut. Dolayısıyla, haritalar metabolizmayı inceleyen ek araştırmaları destekleyebilir. Bu araştırma, obeziteye karşı süregelen mücadeleye inanılmaz derecede yardımcı olabilir.

Obezite, her 5 çocuktan birini ve her 5 yetişkinden ikisini etkilediği ABD'de üstesinden gelinmesi gereken büyük bir sorun. Dahası, çok fazla şeker tüketmek kalp çevresinde ve karın bölgesinde daha fazla yağ birikimiyle ilişkilendiriliyor ki bu da kişinin sağlığı açısından riskli bir durum.

Fitzpatrick laboratuvarında araştırma teknisyeni ve çalışmanın ortak yazarı Andrew Chang, "İnsanlara yardımcı olabilmek için bilim anlayışımızı ileriye taşımaya çalışıyoruz" dedi.

Independent Türkçe