Fransa’da ilk kez yapılan gırtlak nakli sayesinde bir hasta konuşma yetisine kavuştu

Ameliyatı gerçekleştiren sağlık ekibi (Arşiv - Reuters)
Ameliyatı gerçekleştiren sağlık ekibi (Arşiv - Reuters)
TT

Fransa’da ilk kez yapılan gırtlak nakli sayesinde bir hasta konuşma yetisine kavuştu

Ameliyatı gerçekleştiren sağlık ekibi (Arşiv - Reuters)
Ameliyatı gerçekleştiren sağlık ekibi (Arşiv - Reuters)

Fransa’da bir kadın Lyon’da bir sağlık ekibi tarafından gerçekleştirilen cerrahi operasyon ile ülkedeki ilk gırtlak nakli ameliyatını oldu. Sağlık ekibi bu nadir ‘başarıyı’ küresel düzeyde tekrarlayabilmeyi ümit ettiğini belirtti.

Sadece ismi paylaşılan 49 yaşındaki Karen, 1996 yılında geçirdiği kalp krizinin ardından uygulanan entübasyona bağlı komplikasyonlar nedeniyle yaklaşık 20 yıldır trakeostomiden nefes alıyordu ve konuşamıyordu.

2 - 3 Eylül tarihlerinde Lyon’da gerçekleştirilen ameliyattan birkaç gün sonra Karen birkaç kelime söyleyebildi. O zamandan beri, konuşma yeteneğini kalıcı olarak yeniden kazanma umuduyla bir konuşma terapisti ile ses telleri, yutma ve nefes almaya yönelik rehabilitasyon seanslarına katılıyor. Vücudun nakledilen organın reddetmesinin ardından bağışıklık sistemini baskılayıcı tedavisi artırılan hasta, 26 Ekim’de Fransa’nın güneyindeki evine dönebildi.

Hasta bu nedenle dün ameliyatın detaylarının sunulacağı konferansa katılamadı. Ancak yazılı olarak 10 yıl önceki ‘normal hayatına dönmek’ için bu bilimsel deneye katılmaya gönüllü olduğunu belirtti. Yazdığı notta “Kızlarım benim konuştuğumu hiç duymadı” ifadelerine yer verirken, acılarla yüzleşmek ve yeniden öğrenme yolunda ilerlemek için cesaret ve sabırla donanmış olduğunu belirtti.

La Croix-Rousse Hastanesi Kulak Burun Boğaz, Baş ve Boyun Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Profesör Philippe Seroz da Fransa’da benzeri görülmemiş bu nakli koordine etmeden önce ne kadar kararlı olduğuna da değindi..

‘Şans’ ameliyatı

Bu cerrahi müdahale fikri, 1998 yılında ABD’nin Cleveland kentinde bir motosiklet kazasında ses tellerini kaybeden adam için gerçekleştirilen dünyanın ilk gırtlak nakli sonrasında ortaya çıktı.

Cerrah bu ameliyat hakkında düşünse de 2010 yılında bir konferans sırasında tesadüfen, bu ameliyatı herhangi bir rapor yayınlamadan tekrarlayan Kolombiyalı bir meslektaşıyla tanışıncaya kadar uygulama kararı almadı.

Profesör Seroz’a göre, Kolombiyalı Doktor Luis Fernando Tentenago Londoño, bu organ ‘çok küçük sinirler içerdiği, kesişen çok küçük arterlerin olduğu ve kan damarları aracılığıyla kan beslendiği için’ ameliyatın ‘en karmaşık yönlerden biri olan’ gırtlağın nasıl yerleştirileceğini öğretmek için Seroz’u bir haftalığına Kolombiya’nın Cali şehrine davet etti.

Sonraki on yıl boyunca uzmanlardan oluşan bir ekiple eğitim aldı, onaylar aldı ve nitelikli hastalar aramaya başladı. 2019 yılında Karen ile tanıştı. Ancak Kovid salgını her şeyin durmasına neden oldu.

Bu arada, dünya genelindeki tıbbi kayıtlarda, biri 2010’da Kaliforniya’da, diğeri 2015’te Polonya’da olmak üzere iki gırtlak nakli olduğunu gösteriyor. Bu sayı çok fazla değil zira bu işlemlere herhangi bir öncelik verilmiyor. Laringeal disfonksiyon ciddi sakatlığa neden olsa da hastaların yaşamları için bir tehdit oluşturmuyor.

Rahim ve penis nakli

2022 yılında Fransız sağlık ekibi bu alanda başlattığı çalışmaları tamamlamak için geri döndü. Geriye sadece gırtlak için ‘cinsiyet, kilo, boy, kan grubu açısından alıcıyla tamamen uyumlu anatomik özellikleri karşılayan’ uygun donörü bulmak kalmıştı.

1 Eylül’de donör bulundu. Ailenin onayının ardından yaklaşık 10 saati gırtlağın alınması, 17 saati ise nakil olmak üzere 27 saat süren cerrahi müdahale gerçekleştirildi.

Fransa’da bir ilk olan bu operasyona, Edouard Hérieux Hastanesi Üroloji ve Transplant Cerrahisi Bölüm Başkanı Profesör Seroz ve meslektaşı Lionel Badet’in koordinatörlüğünde Lyon Üniversitesi Hastanesi’nden 12 cerrah ve yaklaşık 50 çalışan katıldı.

Bu tıbbi kahramanlıktan duyulan gurura rağmen Fransız sağlık ekibi temkinli davranıyor. Seroz, ‘ameliyatın başarılı olup olmayacağının hasta tarafından belirleneceğine’ dikkat çekerek, gırtlaktaki motor fonksiyonların yeniden kazanılmasının 12 ila 18 ay süreceğini, bu sürenin sinirlerin yeniden büyümesi için uygun olduğunu belirtti. Bu nedenle, Seroz diğer iki boğaz nakline geçmeden önce kadının ‘tamamen sağlıklı’ olmasını bekleyeceğini belirtti.

Lyon hastaneleri, daha önce 1998 yılında dünyanın ilk el nakline, 2000 yılında ise organ naklinin öncülerinden olan ve 2021 yılında hayatını kaybeden Profesör Jean-Michel Dubernar’ın iki elinin nakledilmesi ile ilk iki el nakline ev sahipliği yapmıştı.

Profesör Badet, yeni uzmanlıklara açılan bu ‘nakil serüvenine’ kendisinin de katıldığını belirterek, önümüzdeki dönemde kol ve boğazdan sonra rahim ve penis nakillerine de tanık olacağımızı düşünüyor.



Beyinde Hepatit C virüsü bulundu: Şizofreni ve bipolar semptomlarını açıklayabilir mi?

Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
TT

Beyinde Hepatit C virüsü bulundu: Şizofreni ve bipolar semptomlarını açıklayabilir mi?

Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)
Virüslerin, bazı psikiyatrik semptomlarla ilişkili olduğu düşünülse de daha önce bir kanıt bulunamamıştı (Pexels)

Bilim insanları şizofreni ve bipolar bozukluktan muzdarip kişilerin beyin zarında Hepatit C virüsü tespit etti. Bulgular bu kişilerdeki bazı semptomlara enfeksiyonun yol açabileceğine işaret ediyor.

Şizofreni, bipolar bozukluk ve majör depresyon gibi sorunların bazı psikiyatrik belirtileri uzun zamandır viral enfeksiyonlarla ilişkilendiriliyor. Ancak bugüne dek bu teoriyi doğrudan destekleyecek bir virüse beyinde rastlanmamıştı.

Johns Hopkins Üniversitesi'nden araştırmacılar bu durumun virüslerin doğrudan beyne girmeyip beyin zarını hedef almasından kaynaklanabileceğini söylüyor.

Bulguları hakemli dergi Translational Psychiatry'de 14 Temmuz Pazartesi günü yayımlanan çalışmayı yürüten ekip, şizofreni, bipolar bozukluk veya majör depresyonu olan kişilerin ölümden sonra beyinlerinden alınan koroid pleksus örneklerini, sağlıklı bireylerin beyinlerinden alınanlarla karşılaştırdı.

Koroid pleksus, sıvı dolu boşlukların yani ventriküllerin zarını oluşturan ve özellikle beyni ve omuriliği koruyan beyin omurilik sıvısını üreten hücre topluluğunu ifade ediyor. Daha önceki çalışmalarda beyin içinde virüs keşfedilmediği için virüslerin bulaştığı bilinen bu bölgeye odaklandılar. 

Araştırmacılar 3 binden fazla hücreyi saptayabilen bir teknolojiyi kullanarak şizofreni veya bipolar bozukluktan muzdarip kişilerden alınan örneklerde daha fazla virüs tespit etti. Ancak sadece bu kişilerin beyin zarında Hepatit C vardı. 

Ayrıca kronik Hepatit C tanısı olan bazı kişilerde virüse rastlanmadı. Bu da enfeksiyonun her zaman beyin zarına ulaşmadığını gösteriyor

Bilim insanları daha sonra yaklaşık 285 milyon kişinin sağlık verilerinin tutulduğu bir veritabanına başvurdu. Şizofreni hastalarının yüzde 3,6'sında ve bipolar bozukluğu olanların yüzde 3,9'unda Hepatit C virüsünün belgelendiği saptandı. 

Majör depresyonu olanların neredeyse yüzde 1,8'inde virüs tanısı görülürken, kontrol grubunda bu oran sadece yüzde 0,5'ti. 

Ayrıca beyin zarında Hepatit C olan kişilerin, öğrenme ve hafızayla ilgili beyin bölümü hipokampusunda virüse rastlanmadı. Ancak yine de virüsün varlığı, hipokampustaki gen ifadesini değiştiriyordu. Bu durum zarda meydana gelen bir enfeksiyonun, beyin fonksiyonlarını ve davranışını etkileyebileceği ihtimaline işaret ediyor.

Araştırmacılar bulguların, şizofreni veya bipolar bozukluğu olan herkesin Hepatit C enfeksiyonu olduğunu göstermediği uyarısında bulunuyor. Ancak beyin zarındaki virüsün, semptomlarla ilişkili olabileceğini gösteriyor.

Bu rahatsızlıklardan muzdarip kişilere virüs testi yapılması ve buna yönelik tedavi uygulanması semptomların azaltılmasına katkı sağlayabilir. Enfeksiyon genellikle antiviral ilaçlarla tedavi ediliyor.

Çalışmaya liderlik eden Sarven Sabunciyan "Bulgularımız, bazı kişilerin enfeksiyon nedeniyle psikiyatrik semptomlar yaşıyor olabileceğini gösteriyor" diyerek ekliyor:

Hepatit C enfeksiyonu tedavi edilebildiğinden, bu hastalara antiviral ilaçlar verilerek psikiyatrik semptomlarının azalmasına yardımcı olunabilir.

Independent Türkçe, Johns Hopkins Üniversitesi, Neuroscience News, Translational Psychiatry