İğnesiz aşı yöntemi geliştirildi

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’ne göre, yetişkinlerin tahminen dörtte biri ve çocukların da üçte ikisi iğne korkusu yaşıyor.

Aşı içeriğini ultrason ile deriden vücuda ulaştırılabileceği belirtiliyor. (Shutterstock)
Aşı içeriğini ultrason ile deriden vücuda ulaştırılabileceği belirtiliyor. (Shutterstock)
TT

İğnesiz aşı yöntemi geliştirildi

Aşı içeriğini ultrason ile deriden vücuda ulaştırılabileceği belirtiliyor. (Shutterstock)
Aşı içeriğini ultrason ile deriden vücuda ulaştırılabileceği belirtiliyor. (Shutterstock)

İngiliz araştırmacılar aşıların iğneye ihtiyaç duyulmadan vücuda ulaştırılmasını sağlayacak yeni bir yöntem geliştirildiğini duyurdu. Yeni çalışmada, söz konusu yöntemin, cilde zarar veren ve ağrıya neden olan iğneler kullanılmadan, ultrason ile cilde uygulamaya dayandığı açıklandı. Araştırmanın sonuçları pazartesi günü Avustralya’da düzenlenen uluslararası bir bilimsel konferansta sunuldu.

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezleri’ne göre, yetişkinlerin tahminen dörtte biri ve çocukların üçte ikisinin güçlü bir iğne korkusu yaşıyor. Ancak halk sağlığı politikalarının çoğu enjeksiyon yoluyla uygulanan aşılara dayanıyor.

Araştırmacılara göre aşının ultrason kullanılarak iğnesiz olarak uygulanması, yüksek yoğunluklu ultrason darbelerinin ciltte aşı için bir yol oluşturan küçük kabarcıklar oluşturulması ile gerçekleşiyor. Aşı parçacıkları daha sonra kabarcıklar yoluyla iletiliyor ve bu da ilacın çevredeki dokuya yayılmasını sağlıyor.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Oxford Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Enstitüsü’nden, çalışmanın baş araştırmacısı Darcy Dunn-Lawless şu açıklamada bulundu:

“Yöntemimiz, bir ses dalgasına tepki olarak kabarcıkların oluşması ve patlaması anlamına gelen ‘kavitasyon’ adı verilen akustik etkiye dayanıyor. Bu kabarcık patlamalarının ürettiği yoğun mekanik enerji patlamalarından üç ana yolla yararlanmayı hedefliyoruz. Birincisi, ölü deri hücrelerinin dış tabakasındaki geçişleri temizlemek ve aşı moleküllerinin geçmesine izin vermek. İkincisi, ilaç moleküllerini bu geçitlere yönlendiren bir pompa görevi yapmasını sağlamak. Son olarak, bazı aşı türlerinin işlev görmesi için hücrenin içine girmesi gerektiğinden, hücreleri çevreleyen zarları açmak.

 EurekAlert’e verdiği röportajda Dunn-Lawless, başlangıçtaki in vivo testlere göre, yeni yöntemle iletilen aşı içeriğinin geleneksel enjeksiyonlara kıyasla daha yüksek yanıt sağladığını açıkladı.

Araştırmacılar bunun, ultrasonik uygulamanın hedeflediği ve iğneyi alan kasların aksine bağışıklık açısından zengin olan ciltten kaynaklanabileceğine inanıyor.

Lawless, ekibin elde ettiği sonucun, bu yöntemin yan etki riski az, maliyetleri düşürmeye ve etkinliği artırmaya yardımcı olabilecek daha etkili bir yöntem olduğunu belirtti. Ekibin, bu yaklaşımın DNA bazlı aşılar gibi belirli aşılar üzerindeki etkinliğini ve güvenliğini keşfetmek için gelecekteki araştırmalarına devam edeceğini de sözlerine ekledi.



ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), COVID-19 aşılarıyla ilişkili kalp riskine ilişkin uyarısını genişletti

Amerika Birleşik Devletleri'nde bir gence koronavirüs aşısı yapılırken (Arşiv-Reuters)
Amerika Birleşik Devletleri'nde bir gence koronavirüs aşısı yapılırken (Arşiv-Reuters)
TT

ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), COVID-19 aşılarıyla ilişkili kalp riskine ilişkin uyarısını genişletti

Amerika Birleşik Devletleri'nde bir gence koronavirüs aşısı yapılırken (Arşiv-Reuters)
Amerika Birleşik Devletleri'nde bir gence koronavirüs aşısı yapılırken (Arşiv-Reuters)

ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) dün yaptığı açıklamada, iki ana koronavirüs aşısı olan Pfizer ve Moderna ile ilgili olarak, çoğunlukla genç erkeklerde görülen nadir bir yan etki olan miyokardit riskine ilişkin uyarıları genişlettiğini duyurdu.

Genellikle hafif bir semptom olan miyokardit, aşıların 2021'de yaygın olarak dağıtılmaya başlamasından sonra nadir bir komplikasyon olarak ortaya çıktı ve her iki aşı için tıbbi kullanım bilgileri zaten doktorlar için uyarılar içeriyordu.

FDA, nisan ayında Pfizer ve Moderna'ya mektup göndererek, uyarıların güncellenmesini ve konuyla ilgili daha fazla ayrıntı içerecek ve daha geniş bir hasta popülasyonunu kapsayacak şekilde genişletilmesini talep etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre FDA'nın ilaç etiketlerinde değişiklik yapılmasını zorunlu kılma yetkisi olsa da bu süreç genellikle üreticilerle müzakere ediliyor.

Yeni uyarıya göre miyokardit riskinin, 6 ay ile 64 yaş arasındaki yaş grubu için, 2023- 2024 koronavirüs aşılarını alan milyon kişide 8 vaka olduğu tahmin ediliyor.

Uyarıda ayrıca vakaların çoğunun 12 ila 24 yaş arasındaki erkeklerde görüldüğü belirtildi.

Daha önce uyarı 12 ila 17 yaş grubuyla sınırlıydı.