Çin solunum yolu hastalıklarındaki artışla mücadele ederken, Avrupa’da çocuklarda görülen zatürre vakaları ortaya çıkıyor

Çin, birçok hastaneyi dolduran zatürre vakalarına tanık oldu (Reuters)
Çin, birçok hastaneyi dolduran zatürre vakalarına tanık oldu (Reuters)
TT

Çin solunum yolu hastalıklarındaki artışla mücadele ederken, Avrupa’da çocuklarda görülen zatürre vakaları ortaya çıkıyor

Çin, birçok hastaneyi dolduran zatürre vakalarına tanık oldu (Reuters)
Çin, birçok hastaneyi dolduran zatürre vakalarına tanık oldu (Reuters)

Çin, solunum yolu hastalıklarında benzeri görülmemiş bir artışla mücadele ederken, İrlanda ve Fransa, çocuklarda zatürre vakalarında keskin bir artış kaydeden birkaç Avrupa ülkesi arasında yer alıyor.

Şarku’l Avsat’ın The Telegraph gazetesinden aktardığı habere göre, İrlanda, Fransa, Hollanda ve Danimarka’da enfeksiyona neden olan bakteri olan Mikoplazma pnömoniya’da artış olduğu bildirildi.

Danimarka ve Fransa’da enfeksiyonlar salgın seviyelerine yükseldi.

Danimarka’da ekim ayından bu yana vakalarda üç kat artış görüldü ve geçen hafta itibarıyla toplam 541 vaka kaydedildi.

Veri analiz şirketi Airfinity, Fransa’nın da salgın düzeyindeki enfeksiyonlarla boğuştuğunu bildirdi.

Bu arada Hollanda’da, geçen yılın zirve rakamlarına kıyasla yüzde 124’lük bir artış görüldü.

İrlanda’da ise çocuklar ve gençlerde 15 Mikoplazma pnömoniya vakası bildirildi. Bu, bir önceki yıla göre, 14 vakalık bir artış anlamına geliyor.

Çin’de, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle getirilen kısıtlamaların kaldırılması ve bunun da genellikle kış mevsimine eşlik eden hastalıkta artışa yol açması nedeniyle, genellikle ‘yürüyen zatürre’ olarak bilinen enfeksiyon vakalarıyla birçok hastane doldu.

Hastalık, geçtiğimiz hafta Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO), Pekin, Liaoning ve diğer bölgelerdeki çocuk hastanelerinde teşhis edilemeyen zatürre raporları hakkında daha fazla bilgi için Çin’den resmi bir talepte bulunmasıyla gündeme geldi.

Çinli yetkililer, zatürre dalgasına neden olan herhangi bir ‘yeni’ patojene dair hiçbir kanıt bulunmadığını söylerken, uluslararası düzeyde bazı yetkililer ise ülkenin şeffaflığı konusunda şüphelerini dile getirdi.

Hindistan, Nepal, Tayvan ve Tayland’ın da aralarında bulunduğu Asya’daki ülkeler, gözetimi artırdı ve sağlık çalışanlarından zatürre vakalarına karşı dikkatli olmalarını istedi.

Söz konusu enfeksiyon, enfekte kişilerin burun ve boğazından çıkan damlacıklarla temas yoluyla yayılıyor ve çocuklarda yetişkinlerden daha yaygın olarak görülüyor.

Vakaların çoğu, komplikasyonsuz bir şekilde antibiyotik tedavisiyle düzeliyor, ancak antibiyotik direnci endişe verici olarak kabul ediliyor.

Bu durum, özellikle zatürreyi tedavi etmek için kullanılan bir tür antibiyotik olan makrolid direncinin yüzde 90’a kadar çıktığı Asya’da endişe verici bir hal aldı.



Diyet haplarının Kutsal Kase'si İştahı ve kas kütlesini etkilemeden yağ yakıyor

GLP-1 iğneleri, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ederek çalışıyor. Ancak yeni hap, kaslardaki metabolizmayı tetikliyor (Pexels)
GLP-1 iğneleri, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ederek çalışıyor. Ancak yeni hap, kaslardaki metabolizmayı tetikliyor (Pexels)
TT

Diyet haplarının Kutsal Kase'si İştahı ve kas kütlesini etkilemeden yağ yakıyor

GLP-1 iğneleri, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ederek çalışıyor. Ancak yeni hap, kaslardaki metabolizmayı tetikliyor (Pexels)
GLP-1 iğneleri, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ederek çalışıyor. Ancak yeni hap, kaslardaki metabolizmayı tetikliyor (Pexels)

İştahı veya kas kütlesini olumsuz etkilemeden kan şekerini düşürerek yağ yakımını artıran bir diyet hapı, hastaların ağır yan etkiler yaşamadan zayıflamasını sağlayabilir.

Tip 2 diyabet ve obezite hastaları için geliştirilen potansiyel yeni ilaç tedavisi, tablet şeklinde alınıyor ve Ozempic'le Wegovy gibi GLP-1 iğnelerinden tamamen farklı bir şekilde çalışıyor.

Bu iğneler kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ediyor. 

Bu enjeksiyonlar bağırsak ve beyin arasındaki açlık sinyallerini etkiliyor ancak sıklıkla iştah kaybına, kas kütlesinde azalmaya ve sindirim sorunlarına neden olarak kişinin daha halsiz veya çökmüş hissetmesine yol açabiliyor.

Ancak yeni ilaç kaslardaki metabolizmayı tetikleyerek daha fazla yağ yakmalarını sağlayarak çalışıyor.

Bu tedavi, hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda hem kan şekeri kontrolü hem de vücut yapısı üzerinde olumlu etkiler gösterirken günümüzün GLP-1 bazlı ilaçlarla ilişkili yan etkileri sergilemedi.

Karolinska Enstitüsü ve Stockholm Üniversitesi'nden araştırmacıların hakemli dergi Cell'de yayımladığı çalışma, 48 sağlıklı katılımcı ve tip 2 diyabet hastası 25 kişinin yer aldığı ilk klinik denemede, insanların da bu tedaviye iyi yanıt verebildiğini ortaya koydu.

Stockholm Üniversitesi Wenner-Gren Enstitüsü Moleküler Biyobilim Bölümü'nden öğretim üyesi ve çalışmanın yazarı Tore Bengtsson şöyle diyor:

Sonuçlarımız kas kütlesini kaybetmeden metabolik sağlığı iyileştirebileceğimiz bir geleceğe işaret ediyor. Kaslar, tip 2 diyabet ve obezitede önem arz ediyor ve kas kütlesi de beklenen yaşam süresiyle doğrudan ilişkili.

İlaç, araştırmacıların laboratuvarda geliştirdiği β2 (beta) agonisti türü adlı bir maddeye dayanıyor. Beta 2 agonisti ilaçlar genellikle astım tedavisinde kullanılıyor ancak kalp çarıntısı veya titreme gibi yan etkilere yol açabiliyor.

Araştırmacılar oluşturdukları molekülün, kalbi aşırı uyarmadan kaslar üzerinde olumlu bir etki yarattığını söylüyor.

Karolinska Enstitüsü Fizyoloji ve Farmakoloji Bölümü'nde yardımcı doçent olan ve araştırmanın yazarlarından Shane Wright, "Bu ilaç tamamen yeni bir tedavi yaklaşımını temsil ediyor ve tip 2 diyabet ve obezite hastaları için büyük önem taşıyabilir. Maddemiz sağlıklı kilo kaybını teşvik ediyor gibi görünüyor ve ayrıca hastalar iğne yapmak zorunda kalmıyor" diyor.

Araştırmacılar için bir sonraki adım, tedaviyi geliştiren şirket Atrogi AB'nin planlandığı klinik çalışma olacak.

Independent Türkçe