Uzun süreli Kovid’in beyin üzerindeki etkilerini ortaya çıkaran teknoloji

"Uzun süren Kovid" insan beyni üzerinde yaygın etkilere sahip.(Shutterstock)
"Uzun süren Kovid" insan beyni üzerinde yaygın etkilere sahip.(Shutterstock)
TT

Uzun süreli Kovid’in beyin üzerindeki etkilerini ortaya çıkaran teknoloji

"Uzun süren Kovid" insan beyni üzerinde yaygın etkilere sahip.(Shutterstock)
"Uzun süren Kovid" insan beyni üzerinde yaygın etkilere sahip.(Shutterstock)

İsveç'teki araştırmacılar Pazartesi günü, uzun kovid sendromunun insan beyni üzerindeki etkilerini tespit etmek için yeni bir manyetik rezonans görüntüleme tekniğinin kullanıldığını duyurdu.

Araştırmacılar, Brain Communications dergisinde yayınlanan araştırma sonuçlarına göre, teknolojinin Kovid-19 sonrası kalıcı semptomlardan muzdarip hastalar ile sağlıklı insanlar arasında beyin dokusunun yapısındaki farklılıkları ortaya çıkardığını açıkladı.

Araştırma, Kovid-19 ile enfekte olan çoğu kişinin haftalar içinde iyileştiğini, ancak bazı hastaların uzun Kovid sendromu olarak bilinen ve başta nefes darlığı, yorgunluk ve beyin sisi olmak üzere semptomlara neden olan ve virüsle ilk kez enfekte olduktan sonra aylarca devam edebilen kalıcı hastalık semptomlarına sahip olabileceğini ortaya koydu.

Araştırmacılar, hastalığın beyin üzerindeki etkilerini daha doğru bir şekilde izlemek için çalışmalarına gelişmiş difüzyon MRG adı verilen yeni bir MRG türü eklediler. Araştırmacılar özellikle, beyin ile vücudun geri kalanı arasında sinyal iletimi için çok önemli olan sinir aksonlarından oluşan beyindeki beyaz maddeyi izlemekle ilgilendiler.

Araştırmacılar, bu yeni teknolojinin çok hassas olduğunu ve sinir aksonlarındaki değişikliklerin tespit edilmesine olanak sağladığını, bu nedenle diğer geleneksel görüntüleme teknikleriyle yakalanamayan Kovid-19’un beyin üzerindeki devam eden etkilerini incelemek için kullandıklarını açıkladılar.

Çalışma sırasında ekip, ağır Kovid-19 vakaları nedeniyle hastaneye kaldırılan ve ilk enfeksiyondan 7 ay sonra hala kalıcı semptomlardan muzdarip olan 16 erkeğin beyinlerini incelemek için yeni teknolojiyi kullandı.

Katılımcıların beyinleri geleneksel MRI ve gelişmiş difüzyon MRI kullanılarak tarandı ve sonuçlar aynı incelemeden geçen 16 sağlıklı kontrol grubuyla karşılaştırıldı. Araştırmacılar, beyindeki beyaz maddenin yapısında iki grup arasında önemli bir fark buldu.

İsveç'teki Linköping Üniversite Hastanesi'nde nöroradyolog olarak görev yapan ve çalışmanın baş araştırmacısı olan Dr. Ida Blestad ise Şarku’l Avsat'a şunları söyledi: "Kovid-19'un merkezi sinir sistemi üzerindeki uzun vadeli etkilerine dair giderek artan kanıtlar var, zira hastalar çeşitli semptomlardan muzdarip. Bu genellikle beyinde meydana gelen etkilere işaret ediyor. Bu hastaların beyninin geleneksel MRG'si bu etkinin spesifik olmayan modellerini gösteriyor ve semptomlar ile beyin dokusu anormallikleri arasında net bir bağlantı yokken, çalışmamız Kovid-19 sonrasında beynin beyaz maddesinin mikroskobik yapısında ölçülebilir değişiklikler olduğunu ortaya koydu. Bu değişiklikler, sinir hücrelerine ve liflerine zarar veren (anjiyoödem) ve sinir liflerini çevreleyen ve sinir sinyallerinin hızlı ve verimli bir şekilde iletilmesine yardımcı olan yağlı bir madde olan (demiyelinizasyon) gibi sorunlara işaret ediyor. Bu değişiklikler, uzun süreli Kovid hastalarının muzdarip olduğu çeşitli sinir sistemi semptomlarına katkıda bulunan bir faktör olabilir. Bir sonraki çalışma, keşfedilen bu değişikliklerin beynin farklı bölümlerinin birbirleriyle ve vücudun geri kalanıyla iletişimi üzerindeki etkisini inceleyecek.”



ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), COVID-19 aşılarıyla ilişkili kalp riskine ilişkin uyarısını genişletti

Amerika Birleşik Devletleri'nde bir gence koronavirüs aşısı yapılırken (Arşiv-Reuters)
Amerika Birleşik Devletleri'nde bir gence koronavirüs aşısı yapılırken (Arşiv-Reuters)
TT

ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA), COVID-19 aşılarıyla ilişkili kalp riskine ilişkin uyarısını genişletti

Amerika Birleşik Devletleri'nde bir gence koronavirüs aşısı yapılırken (Arşiv-Reuters)
Amerika Birleşik Devletleri'nde bir gence koronavirüs aşısı yapılırken (Arşiv-Reuters)

ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) dün yaptığı açıklamada, iki ana koronavirüs aşısı olan Pfizer ve Moderna ile ilgili olarak, çoğunlukla genç erkeklerde görülen nadir bir yan etki olan miyokardit riskine ilişkin uyarıları genişlettiğini duyurdu.

Genellikle hafif bir semptom olan miyokardit, aşıların 2021'de yaygın olarak dağıtılmaya başlamasından sonra nadir bir komplikasyon olarak ortaya çıktı ve her iki aşı için tıbbi kullanım bilgileri zaten doktorlar için uyarılar içeriyordu.

FDA, nisan ayında Pfizer ve Moderna'ya mektup göndererek, uyarıların güncellenmesini ve konuyla ilgili daha fazla ayrıntı içerecek ve daha geniş bir hasta popülasyonunu kapsayacak şekilde genişletilmesini talep etti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiye göre FDA'nın ilaç etiketlerinde değişiklik yapılmasını zorunlu kılma yetkisi olsa da bu süreç genellikle üreticilerle müzakere ediliyor.

Yeni uyarıya göre miyokardit riskinin, 6 ay ile 64 yaş arasındaki yaş grubu için, 2023- 2024 koronavirüs aşılarını alan milyon kişide 8 vaka olduğu tahmin ediliyor.

Uyarıda ayrıca vakaların çoğunun 12 ila 24 yaş arasındaki erkeklerde görüldüğü belirtildi.

Daha önce uyarı 12 ila 17 yaş grubuyla sınırlıydı.