Kış aylarında ihmal edilmemesi gereken 6 takviye

Bağışıklığınızı koruyun

Kış aylarında yayılan soğuk algınlığı, grip ve diğer hastalıklar (Reuters)
Kış aylarında yayılan soğuk algınlığı, grip ve diğer hastalıklar (Reuters)
TT

Kış aylarında ihmal edilmemesi gereken 6 takviye

Kış aylarında yayılan soğuk algınlığı, grip ve diğer hastalıklar (Reuters)
Kış aylarında yayılan soğuk algınlığı, grip ve diğer hastalıklar (Reuters)

Sağlık uzmanları, kışın hastalıklara yakalanmamak için ihtiyaç duyulan 5 takviyeyi paylaştı.

Soğuk algınlığı ve grip başta olmak üzere kışın sık görülen rahatsızlıklara karşı koruma sağlayan vitaminler ve takviyeler şöyle:

C vitamini

C vitamini, hücrelerin ve damar sağlığının korunmasının yanı sıra kemikleri güçlendiren ve yaraların iyileşmesini hızlandıran işlevlere sahip.

Birleşik Krallık'ın Ulusal Sağlık Servisi, 19 ila 64 yaşındakilerin günlük 40 mg C vitamini almasını tavsiye ediyor.

Muz ve portakal suyu, özellikle C vitamini bakımından zengin kaynaklar.

D vitamini

Bağışık sistemini güçlendiren D vitamini, kemiklerin sağlıklı olmasını sağlayan kalsiyum ve fosfatın emilimine de destek oluyor.

Bilim insanları, akademik dergi British Medical Journal'da yayımladıkları çalışmada, D vitamininin bağışıklık sistemiyle yakından ilişkili bağırsakların sağlıklı kalmasını sağladığını ortaya koymuştu. Bu vitamin, sizi solunum sistemi rahatsızlıklarına karşı da koruyor.

En önemli D vitamini kaynaklarından biri güneş ışığı. Bunun haricinde D vitamini, takviyeli sütler, özel tahıllar ve yağlı balıklardan da alınabilir.

ABD Ulusal Tıp Akademisi'nin Önerilen Tüketim Miktarı (Recommended Dietary Allowance - RDA) endeksine göre, 19 yaş ve üstündekiler için 15 mikrogram, 70 yaş üstündekiler içinse 20 mikrogram D vitamini gerekli.

B6 vitamini

B6 vitamini, özellikle soğuk algınlığı ve grip vakalarının arttığı kış aylarında sinir sistemi ve bağışıklık için çok önemli.

Bu vitamin, vücudun gıdaları hücresel enerjiye dönüştürmesini sağıyor. Dolayısıyla B6 eksikliği durumunda yorgunluk artabiliyor ve depresyon gözlemleniyor.

B6 vitamini kaynakları arasında muz, ton balığı ve somonun yanı sıra baklagiller, sığır eti, fındık ve tam tahıllar yer alıyor.

RDA'ya göre, 50 yaş ve altındakiler için 1,3 mg, 50 yaşından sonraysa kadınlar için 1,5 mg ve erkekler için 1,7 mg B6 vitamini gerekli.

B6 vitamini

B6 vitamini, özellikle soğuk algınlığı ve grip vakalarının arttığı kış aylarında sinir sistemi ve bağışıklık için çok önemli.

Bu vitamin, vücudun gıdaları hücresel enerjiye dönüştürmesini sağıyor. Dolayısıyla B6 eksikliği durumunda yorgunluk artabiliyor ve depresyon gözlemleniyor.

B6 vitamini kaynakları arasında muz, ton balığı ve somonun yanı sıra baklagiller, sığır eti, fındık ve tam tahıllar yer alıyor.

RDA'ya göre, 50 yaş ve altındakiler için 1,3 mg, 50 yaşından sonraysa kadınlar için 1,5 mg ve erkekler için 1,7 mg B6 vitamini gerekli.

Çinko

Çinko, özellikle mevsimsel cilt rahatsızlıkları ve hastalıklara karşı vücudun doğal savunmasını güçlendirmenin yanı sıra sağlıklı bir uyku almanızı sağlıyor.

Bağışıklık sistemini ve metabolizma fonksiyonunu iyileştiren çinko, akne ve iltihaplanmaya karşı da koruma sağlıyor.

Dr. Guiseppe Aragona, "Soğuk ve kuru kış havası cilt için sorun yaratabilir. Çinko yaraların iyileşmesinde ve cilt sağlığında önemli rol oynuyor. Kuruluk ve çatlama gibi problemleri önleyebilir" dedi.

Omega-3

Omega-3 kardiyovasküler rahatsızlıklara, kan pıhtılaşmasına ve meme kanseri gibi bazı kanser türleriyle Alzheimer riskini azaltmakta etkili.

Balık en iyi omega-3 kaynağı. Amerikan Kalp Derneği, kalp hastalığı geçmişi olmayan kişilerin her hafta en az iki porsiyon balık yemesini öneriyor.

Omega-3 ayrıca, derinin nemli kalmasını ve elastisitesini korumasını sağlıyor. Diyetisyen Lorraine Perretta, "Omega yağ asitleri hücre zarlarını nemli tutarak, kış aylarında cildin bağışıklık sistemini desteklemekte önemli rol oynuyor” dedi.

Demir

Demir, kanda oksijen taşınmasını sağlayan ve besin kaynaklarından enerji elde eden hemoglobin proteini için hayati önem taşıyor.

Demir, enerjiyi artırdığı gibi hamilelik dönemlerinin sağlıklı geçmesini de sağlıyor. Eksikliği diyabet ve kanser riskini artırabiliyor. Kahve ve çay tüketimi de demir seviyesini olumsuz etkileyebiliyor.

Erkekler için önerilen günlük miktar 8,7 miligramken, regl dönemindeki kadınlar için bu miktar 14,8 miligrama çıkıyor.

Demir takviyelerinin emilimi, C vitamini sayesinde de artırılabilir.



Diyet haplarının Kutsal Kase'si İştahı ve kas kütlesini etkilemeden yağ yakıyor

GLP-1 iğneleri, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ederek çalışıyor. Ancak yeni hap, kaslardaki metabolizmayı tetikliyor (Pexels)
GLP-1 iğneleri, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ederek çalışıyor. Ancak yeni hap, kaslardaki metabolizmayı tetikliyor (Pexels)
TT

Diyet haplarının Kutsal Kase'si İştahı ve kas kütlesini etkilemeden yağ yakıyor

GLP-1 iğneleri, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ederek çalışıyor. Ancak yeni hap, kaslardaki metabolizmayı tetikliyor (Pexels)
GLP-1 iğneleri, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ederek çalışıyor. Ancak yeni hap, kaslardaki metabolizmayı tetikliyor (Pexels)

İştahı veya kas kütlesini olumsuz etkilemeden kan şekerini düşürerek yağ yakımını artıran bir diyet hapı, hastaların ağır yan etkiler yaşamadan zayıflamasını sağlayabilir.

Tip 2 diyabet ve obezite hastaları için geliştirilen potansiyel yeni ilaç tedavisi, tablet şeklinde alınıyor ve Ozempic'le Wegovy gibi GLP-1 iğnelerinden tamamen farklı bir şekilde çalışıyor.

Bu iğneler kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal bir hormonu taklit ediyor. 

Bu enjeksiyonlar bağırsak ve beyin arasındaki açlık sinyallerini etkiliyor ancak sıklıkla iştah kaybına, kas kütlesinde azalmaya ve sindirim sorunlarına neden olarak kişinin daha halsiz veya çökmüş hissetmesine yol açabiliyor.

Ancak yeni ilaç kaslardaki metabolizmayı tetikleyerek daha fazla yağ yakmalarını sağlayarak çalışıyor.

Bu tedavi, hayvanlar üzerinde yapılan araştırmalarda hem kan şekeri kontrolü hem de vücut yapısı üzerinde olumlu etkiler gösterirken günümüzün GLP-1 bazlı ilaçlarla ilişkili yan etkileri sergilemedi.

Karolinska Enstitüsü ve Stockholm Üniversitesi'nden araştırmacıların hakemli dergi Cell'de yayımladığı çalışma, 48 sağlıklı katılımcı ve tip 2 diyabet hastası 25 kişinin yer aldığı ilk klinik denemede, insanların da bu tedaviye iyi yanıt verebildiğini ortaya koydu.

Stockholm Üniversitesi Wenner-Gren Enstitüsü Moleküler Biyobilim Bölümü'nden öğretim üyesi ve çalışmanın yazarı Tore Bengtsson şöyle diyor:

Sonuçlarımız kas kütlesini kaybetmeden metabolik sağlığı iyileştirebileceğimiz bir geleceğe işaret ediyor. Kaslar, tip 2 diyabet ve obezitede önem arz ediyor ve kas kütlesi de beklenen yaşam süresiyle doğrudan ilişkili.

İlaç, araştırmacıların laboratuvarda geliştirdiği β2 (beta) agonisti türü adlı bir maddeye dayanıyor. Beta 2 agonisti ilaçlar genellikle astım tedavisinde kullanılıyor ancak kalp çarıntısı veya titreme gibi yan etkilere yol açabiliyor.

Araştırmacılar oluşturdukları molekülün, kalbi aşırı uyarmadan kaslar üzerinde olumlu bir etki yarattığını söylüyor.

Karolinska Enstitüsü Fizyoloji ve Farmakoloji Bölümü'nde yardımcı doçent olan ve araştırmanın yazarlarından Shane Wright, "Bu ilaç tamamen yeni bir tedavi yaklaşımını temsil ediyor ve tip 2 diyabet ve obezite hastaları için büyük önem taşıyabilir. Maddemiz sağlıklı kilo kaybını teşvik ediyor gibi görünüyor ve ayrıca hastalar iğne yapmak zorunda kalmıyor" diyor.

Araştırmacılar için bir sonraki adım, tedaviyi geliştiren şirket Atrogi AB'nin planlandığı klinik çalışma olacak.

Independent Türkçe