Dişler için en zararlı olan tatlılar

Karamel, dişlere en fazla zarar veren tatlılar arasında.
Karamel, dişlere en fazla zarar veren tatlılar arasında.
TT

Dişler için en zararlı olan tatlılar

Karamel, dişlere en fazla zarar veren tatlılar arasında.
Karamel, dişlere en fazla zarar veren tatlılar arasında.

Rus diş hekimi Dr. Lyudmila Shemyakina, özellikle çok miktarda tüketildiğinde her tür şekerlemenin dişler için zararlı olduğu konusunda uyardı. Russia Today haber ağının yerel Gazeta Ru'dan aktardığı habere göre Shemyakina, özellikle karamel ve şekerin zararlarına dikkat çektiği açıklamasında şunları söyledi:

"Dişlere verilen zarardan bahsedecek olursak; burada öncelikle dişlere yapışan ve ağızda uzun süre kalan tatlılara (karamel ve lolipop gibi) dikkat çekmek isterim. Çünkü bu tür tatlılar, diş çürüğü gelişimine diğer tatlılardan daha fazla neden olur. Bu nedenle çocuklara verilmesi tavsiye edilmez."

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Shemyakina, yüksek oranda şeker ve çok sayıda katkı maddesi içerdiği için sütlü çikolatanın da tehlikelerine dikkat çektiği açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Genel olarak tüm tatlılar dişler için zararlıdır. Bu nedenle ölçülü davranmak ve çocuklara sık sık vermemek önemlidir. Bu konuda en güvenli tatlılar bitter çikolata ve doğal meyve jöleleridir (marmelat). Diğer tatlıların çok fazla tüketilmesi bir dereceye kadar diş çürümesini hızlandıracaktır. Şeker sadece dişler için değil, tüm vücut için zararlıdır. Bu nedenle, yemekten sonra tatlının ek bir gıda olduğunu ve yemeğin yerine geçmediğini her zaman hatırlamalıyız. Bu yüzden günde bir kez öğünler arasında tatlı yemek daha iyidir. Tatlı yedikten sonra dişlerinizi fırçalamalısınız. İmkan yoksa olumsuz sonuçlarını azaltmak için en azından suyla ağzınızı çalkalamalısınız.”



Pankreas tümörlerine yeni teşhis yöntemi: Kertenkele tükürüğü

Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)
Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)
TT

Pankreas tümörlerine yeni teşhis yöntemi: Kertenkele tükürüğü

Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)
Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)

Zehirli bir kertenkelenin tükürüğü, saptanması zor pankreas tümörlerinin tespit edilmesinde kullanılabilir. 

Temel işlevlerinden biri insülin üretmek olan pankreasta bu görevi üstlenen hücrelerde zaman zaman bozulmalar meydana gelerek insülinoma denen tümörler oluşuyor.

Nadir görülen bu tümörler genellikle iyi huylu oluyor. Ancak kan şekeri seviyesinin düşmesine bağlı olarak kişinin bayılmasına veya nöbet geçirmesine yol açabiliyor.

Uzmanlar çok küçük olsalar bile bir an önce çıkarılmaları gerektiğini söylüyor. Ancak mevcut yöntemlerle bu tümörleri bulmak epey zorlu bir iş.

Hollanda'daki Radboud Üniversitesi Tıp Merkezi'nden Martin Gotthardt "Tümörün nerede olduğu bilinmiyorsa cerrahlar onu bulana kadar pankreası keserdi" diyerek ekliyor: 

Günümüzde insülinoma tespit edilemediği takdirde hastalar ameliyat edilmiyor çünkü doktorlar pankreasın tamamını çıkarmak istemiyor.

Gotthardt ve ekip arkadaşlarının Journal of Nuclear Medicine adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmasına göre Gila canavarı adlı kertenkele bu sorunu çözmede büyük potansiyele sahip.

ABD ve Meksika'da yaşayan Gila canavarı, genellikle ölümcül olmayan bir zehir salgılıyor.

Kertenkelenin tükürüğündeki bir protein daha önce laboratuvarda işlemden geçirilerek diyabet tedavisinde kullanılmıştı. Sözkonusu protein pankreastaki reseptörlere bağlanarak insülin üretmelerini sağlıyor. 

Bilim insanları bundan yola çıkarak aynı proteinin insülinomaları da tespit etmeye yarayıp yaramayacağını araştırmaya koyuldu. 

İlk çalışmalarda radyoaktif bir molekül eklenen protein tümörü saptamasına karşın düşük kan şekeri ve mide bulantısı gibi yan etkilere yol açtı.

Yeni çalışmayı yürüten ekipse başka bir molekül ekleyerek yan etkileri büyük ölçüde ortadan kaldırdı. 

Kan şekeri düşük olan 69 kişide yeni yöntemi test eden bilim insanları, yüzde 95 oranında başarıyla tümörleri saptayabildiğini buldu. Buna karşılık mevcut taramalar yüzde 65 civarında başarı gösteriyor. 

Tümörler tespit edildikten sonra hastaların vücudundan başarıyla çıkarıldı.

Makalenin başyazarı Marti Boss, "Yeni taramanın diğer tüm taramaların yerini alabileceğine inanıyoruz" diyerek ekliyor:

Bazıları onlarca yıldır hasta olmasına rağmen bu hastaların hepsi ameliyattan sonra tamamen iyileşti.

Independent Türkçe, Science News, Popular Science, Journal of Nuclear Medicine