Kemoterapiye alternatif kanser tedavisi bulundu

"Yan etkisi de çok daha az"

Yeni teknoloji, kanser hücrelerinin içerden yok edilmesini sağlıyor (Unsplash)
Yeni teknoloji, kanser hücrelerinin içerden yok edilmesini sağlıyor (Unsplash)
TT

Kemoterapiye alternatif kanser tedavisi bulundu

Yeni teknoloji, kanser hücrelerinin içerden yok edilmesini sağlıyor (Unsplash)
Yeni teknoloji, kanser hücrelerinin içerden yok edilmesini sağlıyor (Unsplash)

ABD'de bilim insanları, nanoteknoloji sayesinde kemoterapiye alternatif olabilecek bir kanser tedavisi geliştirdi. 

Teksas'taki Rice Üniversitesi'nden araştırmacıların "moleküler kırıcılar" (molecular jackhammers -MHJ) adını verdiği yöntemin tümörleri ortadan kaldırma amacıyla kullanılabileceği bildirildi.

MHJ yönteminde, tıbbi görüntüleme işlemlerindekine benzer bir siyanin boyası vücuda enjekte ediliyor. Bu boya, bir kanser hücresine bağlandıktan sonra vücuda zarar vermeden derinlere nüfuz edebilen bir kızılötesi ışık sayesinde aktif hale getiriliyor. 

Bu sinyaller kanserli hücrede titreşime yol açıyor ve hücre zarının yırtılmasını sağlayarak kanseri yok ediyor. 

Araştırmanın başyazarı Ciceron Ayala Orozco, teknolojinin şimdilik sadece fareler üzerinde denendiğini ve prensipte çalıştığını söyledi. Akademisyen, insanlar üzerindeki deneylerinse ancak yıllar sonra gerçekleştirilebileceğini ifade etti. 

Orozco, ayrıca MHJ teknolojisinin, kanser tedavisinde kullanılan kemoterapiye kıyasla çok daha az yan etkiye yol açacağını belirtti. 

Rice Üniversitesi'nden James Tour, agresif bir deri kanseri olan melanomlu fareler üzerinde yaptıkları deneylerde, hayvanlardan yarısında kanser hücrelerinin tamamen yok edildiğini bildirdi. 

Araştırmacı, bu teknolojinin vücuttaki kanserli hücre kalıntılarının tespiti için de kullanılabilmesi amacıyla çalışmaları sürdürdüklerini söyledi. 

Independent Türkçe, New York Post, News.com



Down sendromlu bireylerde kalp hastalığı riski neden daha yüksek?

Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
TT

Down sendromlu bireylerde kalp hastalığı riski neden daha yüksek?

Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)
Down sendromu, insanların fazladan bir kromozomla doğması sonucu ortaya çıkan gelişimsel bir engel. Araştırmacılar bu rahatsızlığa sahip kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu belirtiyor (AFP)

Araştırmacılar bu hafta, Down sendromlu kişilerin kalp hastalığı riskinin yüksek olduğunu açıkladı.

Kişinin fazladan bir kromozomla doğmasından kaynaklanan bu gelişimsel engel, beynin ve vücudun nasıl geliştiğini etkileyebiliyor. Bu, ABD'de kromozomla bağlantılı en yaygın rahatsızlık ve her yıl Down sendromu olan 6 bin bebek dünyaya geliyor. Amerika'da 400 bin ila 600 bin kişinin Down sendromuyla yaşadığı tahmin ediliyor.

Bilim insanları bu genetik rahatsızlığın risk faktörlerinin hepsini olmasa da bazılarını biliyor. Kalp hastalığı riskinin artmasının potansiyel nedeninin, daha yüksek obezite prevalansı, kandaki yağın anormal seviyelerde olması, hareketsiz yaşam tarzı ve düşük tansiyon prevalansının daha düşük olması gibi farklı kardiyovasküler risk faktörlerine bağlı olduğunu söylüyorlar. Down sendromlu birçok birey, gevşek eklemler nedeniyle kas kazanmada zorluklar yaşıyor.

Vücutları da genel nüfusa göre daha hızlı yaşlanıyor, saçları beyazlıyor ve bağışıklık fonksiyonları diğerlerine göre daha erken düşüyor.

İsveç'teki Gothenburg Üniversitesi'nden Dr. Anne Pedersen yaptığı açıklamada şöyle diyor:

Sonuçlarımız, Down sendromlu bireylerin yaşa bağlı bazı kardiyovasküler çıktılar açısından daha yüksek risk altında olduğunu ve önceki çalışmaların sonuçlarıyla uyumlu bir şeilde kardiyovasküler risk faktörü profillerinin genel popülasyondan farklı olduğunu gösteriyor.

Araştırma çarşamba günü Journal of Internal Medicine adlı hakemli dergide yayımlandı.

Yazarlar, 1946 ve 2000 arasında İsveç'te doğan 5 bin 100'den fazla Down sendromlu bireyin sağlık durumunu inceledi. Bu kişileri, Down sendromu olmayan diğer İsveçlilerle karşılaştırdılar.

Araştırmacılar, Down sendromunun 4,41 kat daha yüksek iskemik inme riski ve 5,14 kat daha yüksek hemorajik inme riskiyle ilişkili olduğunu saptadı. İskemik inme, bir şey kan akışının beyne ulaşmasını engellediğinde, hemorajik inme de zayıflayan kan damarı yırtıldığında meydana geliyor.

Ayrıca kalp krizi riski Down sendromu olan ve olmayan kişilerde yakınken, Down sendromlu gençlerde yüksek çıktı.

Bu değişikliklerin neden gözlemlendiğini belirlemek için daha fazla araştırma yapılması gerekirken yazarlar, bulguların gelecekte küresel araştırma ve tedavilere yansıyabileceğini söylüyor.

Pedersen, "Bunun Down sendromlu bireylerin izlenmesi ve tedavisi açısından gelecekte etkileri olabilir" diyor.

Independent Türkçe