Dünyada 2022'de tahmini 20 milyon yeni kanser vakası görüldü

Dünya genelinde 2022'de tahmini olarak 20 milyon yeni kanser vakasının görüldüğü ve bu sebeple aynı yıl içerisinde 9,7 milyon kişinin hayatını kaybettiği bildirildi

(AA)
(AA)
TT

Dünyada 2022'de tahmini 20 milyon yeni kanser vakası görüldü

(AA)
(AA)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC), 4 Şubat Dünya Kanser Günü nedeniyle kanserin küresel durumuna ilişkin rapor yayımladı.

Raporda, 2022'de tahminen 20 milyon yeni kanser vakasının görüldüğü ve kanser nedeniyle 9,7 milyon ölümün yaşandığı bildirildi.

Kanser teşhisi konulan ve takip eden 5 yıl içerisinde hayatta kalan tahmini kişi sayısının ise 2022'de 53,5 milyon olduğu kaydedilen raporda, "Dünya genelinde yaklaşık her 5 kişiden 1'i hayatı boyunca kansere yakalanıyor. 9 erkekten 1'i ve 12 kadından 1'i ise kanser nedeniyle ölüyor." ifadeleri yer aldı.

Dünya genelinde 2022'de akciğer, meme ve kolorektal kanserlerinin dünya genelinde en sık görüldüğü bildirilen raporda, "Toplamda 2,5 milyon akciğer kanseri vakası görüldü ve yeni vakaların yüzde 12,4'ünü oluşturdu. Böylelikle akciğer kanseri küresel olarak en sık görülen kanser türü oldu. Kadınlarda 2,3 milyon meme ve 1,9 milyon kolorektal ve 1,5 milyon prostat ve 970 bin ise mide kanseri vakası görüldü." ifadeleri kullanıldı.

Raporda, en fazla ölümün 1,8 milyon ile akciğer kanseri nedeniyle yaşandığı kaydedilirken, bunun kanserden yaşanan can kayıplarının yüzde 18,7'sini karşılık geldiği belirtildi.

Akciğer kanserinin yeniden en sık görülen kanser türü olmasının nedeninin Asya'daki yaygın tütün kullanımı olduğunun tahmin edildiği de vurgulandı.

Raporda, 2022'de kolorektal kanser nedeniyle yaşanan ölümlerin sayısı 900 bin olarak kayıtlara geçerken, bunu 760 bin ile karaciğer kanseri, 670 bin ile meme kanseri ve 660 bin ile mide kanserinin takip ettiği bildirildi.

En sık görülen ve ölümcül olan kanser türünün, kadınlarda meme kanseri, erkeklerde ise akciğer kanseri olduğu aktarıldı.

Türkiye'de 2022'de 240 bin kanser vakası görüldü

Türkiye'de, 2022'de, 240 bin 13 yeni kanser vakasının görüldüğü ve 129 bin 672 kişinin kanserden öldüğü kaydedildi.

Türkiye'de erkeklerde 132 bin 476 ve kadınlarda 107 bin 537 kanser vakası tespit edilirken, akciğer, meme ve kolorektal en fazla görülen kanser türü oldu.

Kadınlarda en fazla görülen meme, tiroid ve kolorektal, erkeklerde ise akciğer, prostat ve kolorektal kanser türü oldu.

2050'de 35 milyondan fazla yeni kanser vakası öngörülüyor

Raporda, 2050'de 35 milyondan fazla yeni kanser vakasının olacağının öngörüldüğü yer alırken, bunun, 2022'deki tahmini 20 milyon vakaya oranla yüzde 77'lik artış anlamına geldiği belirtildi.

Küresel kanser yükünün hızla arttığına değinilen raporda, tütün, alkol ve obezitenin kanser vakalarının artmasının ardındaki temel faktörler olduğu bildirildi.

Hava kirliliğinin ise kanser için "çevresel risk faktörlerinin" temel etkenlerinden biri olduğu da hatırlatıldı.

WHO'dan kanserle mücadele için "acil yatırım" çağrısı

Raporda görüşlerine yer verilen WHO Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Departmanı Direktörü Bente Mikkelsen, WHO'nun yeni küresel araştırmasının, dünya genelinde kansere yönelik büyük eşitsizliklere dikkati çektiğini belirterek özellikle düşük gelirli ülkelerdeki nüfus, kanserle ilgili temel tedaviye erişmediğinin altını çizdi.

WHO'nun herkes için kanser bakımını teşvik edecek politikaları geliştirmek, finanse etmek ve uygulamak için 75'ten fazla ülkeyle yoğun olarak çalıştığını kaydeden Mikkelsen, "Bu çalışmayı genişletmek için kanser sonuçlarındaki küresel eşitsizlikleri giderecek büyük yatırımlara acilen ihtiyaç var." ifadesini kullandı.



Erken bunama... Neden görmezden geliyoruz? En belirgin belirtileri neler?

Bunama genellikle yaşlılarla ilişkilendirilse de bu durum yaş ayrımı gözetmez. (Reuters)
Bunama genellikle yaşlılarla ilişkilendirilse de bu durum yaş ayrımı gözetmez. (Reuters)
TT

Erken bunama... Neden görmezden geliyoruz? En belirgin belirtileri neler?

Bunama genellikle yaşlılarla ilişkilendirilse de bu durum yaş ayrımı gözetmez. (Reuters)
Bunama genellikle yaşlılarla ilişkilendirilse de bu durum yaş ayrımı gözetmez. (Reuters)

Dünya çapında yaklaşık 57 milyon insan bunama (demans) hastalığından mustarip. Demans vakalarının çoğu yaşlı insanlarda teşhis edilirken, vakaların yaklaşık yüzde 7'si 65 yaşın altındaki insanlarda görülüyor.

Bu sayının daha yüksek olmasının nedeni erken bunamanın yeterince teşhis edilememesi olabilir. Bu da pek çok insanın ihtiyaç duyduğu destekten mahrum kalabileceği anlamına geliyor.

Şarku’l Avsat’ın Independent'tan aktardığına göre erken bunamanın yeterince teşhis edilmemesinin beş nedeni ve hastalıkla ilişkili en yaygın semptomlar şunlar:

Demans ve yaşlılıkla ilişkisi

‘Demans’ kelimesini duyduğunuzda aklınıza 65 yaş altı biri geliyor mu? Demans genellikle yaşlılarla ilişkilendirilse de bu durum ayrım gözetmez. Aslında, herkese (hatta çocuklara bile) farklı demans türleri teşhisi konulabilir. Ancak bu yaygın varsayım, pek çok gencin doktorlarına başvurmayacağı anlamına geliyor. Çünkü çoğu kişi semptomlarının herhangi birinin nedeninin demans olabileceğini düşünmez.

Doktorlar da genellikle gençlerde demans olasılığını göz ardı ediyor. Erken bunama teşhisi konulan birçok kişinin semptomları başlangıçta göz ardı edilmiş ve hatta bazı doktorlar bu kişilerin deneyimlerine çok az ilgi göstermiştir. Gençlere demans için ‘çok genç’ olduklarının söylenmesi de alışılmadık bir durum değildir.

Bu deneyimlerin hayal kırıklığına yol açması şaşırtıcı değildir. Hastalar ve aileleri, sağlık sistemleri tarafından önemsenmediklerini ve ihmal edildiklerini hisseder.

Farklı semptomlar

Demans genellikle kısa süreli hafıza kaybı ile ilişkilendirilir. Ancak biliş (düşünmeden algılamaya kadar tüm zihinsel süreçlerimizi kapsar) son derece karmaşıktır.

Bu nedenle demans, kişilik ve dilde değişiklikler, nesneleri tanımada, mesafeleri tahmin etmede veya hareketleri koordine etmede zorluklar ve hatta halüsinasyonlar ve sanrılar gibi çok çeşitli semptomlara yol açabilir.

Yaşlılarda görülen demansla karşılaştırıldığında, erken bunama hastalarında hafıza kaybı dışında belirtilerin görülme olasılığı daha yüksektir. Örneğin, araştırmalar erken Alzheimer hastalığı olan kişilerin yaklaşık üçte birinde koordinasyon sorunları ve görme değişiklikleri ile ilişkili erken belirtiler olduğunu göstermektedir.

Demansın nadir nedenleri

Demans, hepsi bilişsel bozukluğa neden olan bir dizi beyin bozukluğu için kullanılan bir şemsiye terimdir. Yaşlılarda demansın en yaygın nedeni Alzheimer hastalığıdır ve vakaların yüzde 50 ila 75'ini oluşturur. Ancak 65 yaşın altındaki kişilerde demans vakalarının yalnızca yüzde 40'ı Alzheimer hastalığına bağlanabilir.

Bunun yerine, erken bunama genellikle frontotemporal demans gibi nadir görülen nörodejeneratif durumlardan kaynaklanır. Frontotemporal demans, demans teşhisi konulan yaklaşık yirmi kişiden birini etkilemektedir. Bu hastalıklar beynin kişilik, davranış, dil, konuşma ve yürütme işlevlerinden sorumlu bölümlerini etkiler.

Örneğin, primer progresif afazi bir frontotemporal demans türüdür. Bu tür, her 100 bin kişiden yaklaşık üçünü etkiler. Primer progresif afazi esas olarak kişinin iletişim kurma ve konuşmayı anlama becerisini etkiler.

Sekonder demans da erken başlangıçlı demansı olan kişilerde daha yaygındır. Altta yatan başka bir tıbbi durum, bir hastalık (Huntington hastalığı veya beyin tümörü gibi) veya bir dış faktörün (viral enfeksiyon, madde bağımlılığı veya kafa travması gibi) neden olduğu demanstır.

Semptomların diğer durumlarla örtüşmesi

Erken bunama belirtileri, bipolar bozukluk, psikoz, depresyon ve anksiyete gibi bazı ruh sağlığı durumlarında yaygın olarak görülen belirtilere çok benzer.

Belirtiler arasında ilgisizlik, panik hissi, sinirlilik, ajitasyon, halüsinasyonlar ve sanrılar da yer alabilir.

Erken bunamanın erken belirtileri kadınlarda menopoz veya yorgunluk dönemi olarak yanlış teşhis edilebilir.

Elbette bu belirtileri yaşayan herkes erken bunama hastası değildir. Ancak teşhisi kolaylaştırmak için örtüşen semptomlar hakkında farkındalık yaratmak önemlidir.

Deneyimler kişiden kişiye değişir

Bir kişinin semptomlarının türü ve şiddeti, fiziksel sağlığı, sosyal çevresi ve hatta stres düzeyleri gibi birçok faktöre bağlı olarak değişebilir. Tüm bunlar demansın nasıl yaşandığı konusunda önemli farklılıklara yol açar.

Kişinin bilişsel rezervi (beynin hasar veya beyin değişikliklerine rağmen iyi bilişsel işlevi sürdürme yeteneği) de demans semptomlarını nasıl yaşadıklarını ve bunlarla nasıl başa çıktıklarını etkiler. Bazı insanlar bu zorlukların üstesinden gelmek için güçlü destek ağlarına, psikolojik dayanıklılığa veya kişiselleştirilmiş başa çıkma stratejilerine güvenerek daha etkili bir şekilde uyum sağlayabilir.