AstraZeneca Başkanı: Zayıflama ilaçları kas kaybına neden oluyor

Obezite tedavilerinin yalnızca ‘daha fazla yağdan’ kurtulmayı hedeflemesi gerektiğini vurgulandı.

AstraZeneca Başkanı Pascal Soriot. (Reuters)
AstraZeneca Başkanı Pascal Soriot. (Reuters)
TT

AstraZeneca Başkanı: Zayıflama ilaçları kas kaybına neden oluyor

AstraZeneca Başkanı Pascal Soriot. (Reuters)
AstraZeneca Başkanı Pascal Soriot. (Reuters)

AstraZeneca Başkanı Pascal Soriot, zayıflama ilaçlarının hastalara kas kaybettirdiğini açıkladı. The Telegraph'a göre bu da dozların insanları gerçekten daha fit yapıp yapmadığı konusunda endişelere yol açıyor.

Pascal Soriot, Wegovy de dahil olmak üzere obezite ilaçlarının şu an yüz binlerce kişi tarafından kullanıldığını, ancak hastaların ‘daha fazla yağ kaybetmelerine ve kas kaybını azaltmalarına’ yardımcı olmak için daha hedefe yönelik olmaları gerektiğini söyledi.

Wegovy, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

Bugün kilo veriyorsunuz ancak yağ ve kas kaybediyorsunuz. Birçok tedaviyle ilgili sorun, kiloları geri almanızdır. Çünkü obezite kronik bir hastalıktır. Çoğu insan ilaçları bıraktıktan sonra yağlarını geri alıyor ancak spor salonuna gitmedikleri sürece kaybettikleri kasların çoğunu geri kazanamıyor.

Soriot, ilaç şirketlerinin tedavilerini daha uzun süreli hale getirerek ve hedefi yalnızca yağ kaybına daha fazla bağlayarak kilo kaybının ‘kalitesini artırmaları’ gerektiğini kaydetti.

Uzmanlar bu sektörün değerinin önümüzdeki yıllarda 90 milyar dolara ulaşmasını beklerken, bu durum tedavilere yönelik talepte bir patlamanın ortasında gerçekleşiyor.

Obezite tedavisinde endikasyon dışı kullanılan bir diyabet ilacı olan Ozempic'i de üreten pazar lideri Novo Nordisk son aylarda yaşadığı yoğunluğu idare etmek konusunda zorlanıyor.

Danimarkalı ilaç şirketi geçen ayın sonlarında, ülkelerin sağlık sistemleri üzerindeki baskıyı hafifletmeye yardımcı olacak ilaçları elde etmek için yarıştığı bir dönemde günde 32 milyon sterlin kâr elde ettiğini duyurdu.

Resmi verilere göre Birleşik Krallık'ta yetişkinlerin yaklaşık yüzde 64'ü obez ya da aşırı kiloluyken ABD’de bu oran yaklaşık yüzde 70.

Soriot, büyük talep düzeyinin plastik ambalaj bolluğuna yol açma riski bulunduğunu belirttiği açıklamasına şöyle devam etti:

Her hafta bir plastik kalem kullanan bir milyar insanı düşünürseniz, bu çok fazla plastik demektir. Tüm bu plastik kalemler bir noktada sorun olacak.

Bu durum, AstraZeneca'nın daha ucuz olabilecek yeni bir obezite ilacıyla rakiplerini geride bırakmak amacıyla kendi kilo verme tedavilerini geliştirdiği bir zamanda ortaya çıktı.

Şirket kasım ayında, Çinli biyoteknoloji şirketi Eccogene tarafından geliştirilen deneysel bir hap için 1,6 milyar sterlin değerinde bir anlaşma yaptı.

Planın sadece Batılı ülkelerde değil, yoksul ülkelerde de kullanılabilecek ilaçlar üretmeyi amaçladığına dikkat çeken Soriot, AstraZeneca'nın obezite ve diyabet için ‘yeni nesil ve yeni dalga’ tedaviler geliştirmek için çalıştığını kaydetti.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe