Genetiği değiştirilmiş ürünlerin sağlık üzerindeki etkileri

Laktoz intoleransı bulunanların gıda ürünlerinde laktoza dikkat etmesi ve alternatifleri tercih etmesi öneriliyor.
Laktoz intoleransı bulunanların gıda ürünlerinde laktoza dikkat etmesi ve alternatifleri tercih etmesi öneriliyor.
TT

Genetiği değiştirilmiş ürünlerin sağlık üzerindeki etkileri

Laktoz intoleransı bulunanların gıda ürünlerinde laktoza dikkat etmesi ve alternatifleri tercih etmesi öneriliyor.
Laktoz intoleransı bulunanların gıda ürünlerinde laktoza dikkat etmesi ve alternatifleri tercih etmesi öneriliyor.

Ünlü Rus doktor Dr. Alexander Myasnikov, genetiği değiştirilmiş ürünler hakkındaki gerçeği ve bu kadar tartışmaya değip değmediğini merak ediyor. Zira tüm gıda ambalajlarının üzerinde ‘glütensiz’, ‘GDO’suz’, ‘laktozsuz’ gibi ibarelerin olduğu görüyoruz. Bu bir gerçek mi yoksa ürün pazarlama hilesi mi? Sağlık ürünleri ile reklam amaçlı adımları nasıl ayırt edebileceğinizi, sağlığınıza bilinçli ve etkili bir şekilde nasıl dikkat edebileceğinizi gösteriyoruz...

Myasnikov konuya dair “Glütensiz gıdalara olan talep son dönemde o kadar arttı ki bunları yemek sağlıklı beslenmede yeni bir trend haline geldi” dedi.

Russia Today haber ağının yerel Vesti Ru’dan aktardığına göre tıbbi araştırma dergilerde şu ibarelere yer veriliyor:

“Glüten, çölyak hastalığı (tahıllarda bulunan proteine ​​karşı intolerans) olan kişilerin yanı sıra alerjisi ve bazı inflamatuar bağırsak hastalıkları olan kişiler için de tehlikeli olabilir. Alerjisi olmayan sağlıklı bir insan için ise gluten herhangi bir tehlike teşkil etmiyor.”

Genetiği değiştirilmiş ürünler

Genetiği değiştirilmiş gıda ürünleri birçok efsane ve önyargıya neden oluyor. Birçok ürün, soya ve çeşitli sebze ve meyveler gibi genetiği değiştirilmiş bileşenler içeriyor. Genetiğin değiştirilmesi, zararlı genlerin kontrol altına alınmasına, zararlılara dayanıklı yeni çeşitlerin elde edilmesine ve daha yüksek üretkenliğin sağlanmasına yardımcı oluyor. Şarku’l Avsat’ın uzmanlardan edindiği bilgilere göre genetiği değiştirilmiş gıdaların faydaları zararlarını geride bırakıyor.

Kolesterol

Bitkisel yağlar yüksek oranda kalorileri içeriyor ancak kalp ve kan damarları üzerinde faydalı etkisi olan iyi kolesterol açısından da zenginler. Ayrıca bu kolesterolün hormonların sentezi ve vücutta gerekli hayati süreçlerin sürdürülmesi için gerekli olduğunu da bilmek gerekiyor.

Laktoz

Birçok kişi, irritabl bağırsak sendromu ve gıda alerjileri de dahil olmak üzere çeşitli şekillerde ortaya çıkabilen laktoz intoleransından sıkıntı çekiyor. Bu durumda gıda ürünlerinde laktoza dikkat edilmesi ve alternatiflerin tercih edilmesi öneriliyor.

Kafein

Günde yaklaşık 400 mg kafein insanlar için güvenli bir doz olarak kabul ediliyor. Ancak her insanın kafeine karşı kişisel bir tepkisi olduğunun bilinmesi lazım. Özellikle kişi uykusuzluk veya diğer olumsuz etkilerden mustaripse aşırı miktarda tüketmemeli.



Uzmanlar insanlardan uzaklaşmanın şaşırtıcı faydalarını ortaya çıkardı: Bugünden sonra suçluluk hissi yok

Gönüllü yalnızlık size stresten arınmak için zaman tanıyabilir (AP)
Gönüllü yalnızlık size stresten arınmak için zaman tanıyabilir (AP)
TT

Uzmanlar insanlardan uzaklaşmanın şaşırtıcı faydalarını ortaya çıkardı: Bugünden sonra suçluluk hissi yok

Gönüllü yalnızlık size stresten arınmak için zaman tanıyabilir (AP)
Gönüllü yalnızlık size stresten arınmak için zaman tanıyabilir (AP)

Uzmanlar son yıllarda insanların her zamankinden daha fazla tek başlarına zaman geçirmelerine yönelik endişelerini dile getirerek bu olgunun bir 'yalnızlık salgınına' neden olduğu belirtti.

Ancak New York Post gazetesinin haberine göre bazı uzmanlar yalnızlık ile ‘gönüllü yalnılık’ arasında büyük bir fark olduğunu düşünüyor.

ABD'nin Vermont eyaletindeki Middlebury Koleji’nde psikoloji yardımcı doçenti olan Virginia Thomas, geçtiğimiz günlerde The Conversation'da kaleme aldığı bir makalede şunları yazdı:

“Yalnızlık ve sosyal tecrit, özellikle kronik yalnızlık, depresyon ve yaşam süresinin kısalması gibi olumsuz sonuçlarla ilişkilendirildiğinden, ciddi şekilde ilgilenilmesi gereken gerçek sorunlardır. Ancak tecrit bazıları için, araştırmacıların ‘pozitif izolasyon’ olarak adlandırdığı, yalnızlıktan ziyade refahla ilişkili bir durum beklentisini temsil ediyor.”

Yalnızlığın artılarını ve eksilerini yıllardır inceleyen biri olarak Thomas, “Yalnızlıkla ilgili toplumsal kaygımız, yalnız kalmayı istemenin anormal ya da patolojik, değer verilmekten ziyade acınacak yahut korkulacak bir şey olarak görüldüğü kültürümüzde yalnızlığa gereken değerin verilmemesinden kaynaklanıyor. Bu bağlamda, gönüllü yalnızlık sosyal bir damga taşıyor.”

Ancak araştırmaların izolasyonun en az üç önemli faydası olduğunu gösterdiğine dikkati çeken Thomas, bunları şöyle sıralıyor:

1- Stresi azaltmanıza zaman tanır:

Personality and Social Psychology Bulletin (PSPB) dergisinde yayınlanan bir çalışma, sadece 15 dakikalık yalnızlığın anksiyete gibi aşırı uyarılmış duyguları azaltabildiğini ve sakinlik hissini artırabildiğini gösterdi. Bu 'duygusal salınım' bireylerin enerjilerini sıfırlamalarına olanak tanıyarak zihinsel berraklığın artmasına ve stres seviyelerinin düşmesine yol açıyor.

2- Kişisel gelişim için alan sağlar:

Yalnızlık, kendi üzerine düşünme ve kişisel gelişim için eşsiz bir fırsat sunar. Araştırmalar, yalnız vakit geçiren insanların daha fazla özerkliğe ve daha güçlü bir öz kimlik duygusuna sahip olduğunu gösteriyor. Scientific Reports'ta 2023 yılında yapılan bir araştırma, tek başına daha fazla zaman geçirmeyi seçen katılımcıların kendilerini daha az stresli ve hayatlarını daha fazla kontrol altında hissettiklerini ortaya koydu. Bu planlı zaman, öz farkındalığı teşvik ederek bireylerin kişisel değerleri ve hedefleriyle uyum sağlamasına yardımcı olur.

3- Duygularınız ve yaratıcılığınızla bağlantı kurmanıza yardımcı olur:

Yalnızlık, duyguları işlemek ve yenilikçi fikirler üretmek için zihinsel alan sağlayarak duygusal zekayı ve yaratıcılığı artırabilir. Sıkı Kovid-19 kısıtlamaları sırasında, bin 200'den fazla Fransız yetişkin üzerinde yapılan 2021 tarihli bir çalışmaya göre özellikle daha önce daha az yaratıcı olan kişiler arasında günlük yaratıcılıkta belirgin bir artış gözlemlendi.