Gürültüye bağlı işitme kaybının nedenleri nelerdir?

Gürültüye bağlı işitme kaybı zayıflatıcı olabilir (Harvard Üniversitesi)
Gürültüye bağlı işitme kaybı zayıflatıcı olabilir (Harvard Üniversitesi)
TT

Gürültüye bağlı işitme kaybının nedenleri nelerdir?

Gürültüye bağlı işitme kaybı zayıflatıcı olabilir (Harvard Üniversitesi)
Gürültüye bağlı işitme kaybı zayıflatıcı olabilir (Harvard Üniversitesi)

Bazı insanlar, özellikle yüksek sesli bir müzik konserine katıldıklarında, yüksek sesleri duymayı bıraktıktan sonra ses algılarında radikal değişikliklere ek olarak geçici veya kalıcı işitme kaybından mustarip oluyor.

Sonuçları Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde yayımlanan bir çalışmaya göre, ABD'deki Pittsburgh Üniversitesi araştırmacıları, gürültüye bağlı işitme kaybına neden olan moleküler mekanizmayı keşfederek bu etkinin ilaçlarla azaltılabileceğini ortaya koydu.

Bazıları akut bir kulak yaralanmasının sonucu olarak gürültüye bağlı işitme kaybı yaşarken, bazıları da örneğin bir savaş alanında veya bir inşaat sahasında yüksek gürültüye sürekli maruz kaldıktan sonra ani bir işitme kaybı fark eder.

Çalışmaya göre, gürültünün neden olduğu işitme kaybı zayıflatıcı olabilir ve bazı insanlar var olmayan sesleri duymaya başlayarak, kişinin yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen tinnitus adı verilen bir durumun ortaya çıkmasına yol açabilir.

İşitme, kulak çınlaması ve işitme kaybının biyolojisine odaklanan araştırma ekibi, gelecekte etkili ilaçlar geliştirmek için temel oluşturmak amacıyla bu durumun moleküler mekanizmasını belirlemeye çalıştı.

Fareler ve insanların iç kulağındaki izole hücreler üzerinde deneyler yapan araştırmacılar, saatlerce yüksek sese maruz kaldıktan sonra iç kulaktaki çinko seviyesinin arttığını tespit etti.

Araştırmacılar, milyonlarca Amerikalıyı etkileyen gürültüye bağlı işitme kaybının, sağlıklı hücresel fonksiyon ve işitme için gerekli bir mineral olan çinko seviyelerinin artmasıyla ilişkili olarak iç kulaktaki hücre hasarından kaynaklandığını keşfettiler. Çinko eksikliği veya fazlalığı işitme kaybı riskini artırabilir.

Çalışmanın sonuçlarına göre, yüksek sese maruz kalmak güçlü bir çinko salınımına neden oluyor ve bu da sonuçta hücre hasarına yol açıyor ve kulak hücreleri arasındaki normal iletişimi bozuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'ndeki çalışmanın baş araştırmacısı Dr. Thanos Tzonopoulos ise Üniversitenin web sitesinde yayınlanan haberde şunları söyledi: "Gürültü kaynaklı işitme kaybı milyonlarca insanın hayatını olumsuz etkiliyor, ancak işitme kaybının biyolojisi tam olarak anlaşılamadığı için işitme kaybını önlemek süregelen bir zorluk teşkil ediyor. Neyse ki, çalışmanın sonuçları potansiyel bir farmasötik çözümün kapılarını açıyor, çünkü deneyler aşırı çinko partiküllerini yakalamaya yardımcı olan bir ilaç bileşiği ile tedavi edilen farelerin işitme kaybına daha az duyarlı olduğunu ve gürültünün neden olduğu hasardan korunduğunu gösterdi. Bu ilaçlar işitme kaybının geri kazanılmasına yardımcı olabilir veya beklenen yüksek sese maruz kalmadan önce alınırsa işitme kaybına karşı koruma sağlayabilir.”

Araştırmacılar şu anda insanları işitme kaybından korumak amacıyla klinik öncesi güvenlik çalışmalarında test edilecek bir ilaç geliştiriyor.



Kanser ilaçlarının alındığı saat etkiyi yüzde 30 oranında değiştiriyor

Bilim insanları, kişiye özel tedaviler geliştirilmesini öngörüyor (Reuters)
Bilim insanları, kişiye özel tedaviler geliştirilmesini öngörüyor (Reuters)
TT

Kanser ilaçlarının alındığı saat etkiyi yüzde 30 oranında değiştiriyor

Bilim insanları, kişiye özel tedaviler geliştirilmesini öngörüyor (Reuters)
Bilim insanları, kişiye özel tedaviler geliştirilmesini öngörüyor (Reuters)

Kanserli hücrelerin sirkadiyen ritmini inceleyen bilim insanları, ilaçların günün hangi saatinde daha etkili olduğunu belirledi.

Biyolojik bir saat işlevi gören sirkadiyen ritim, 24 saatlik döngü içinde metabolizmanın işleyişini düzenliyor.  

Uyku düzeninden hormon üretimine kadar pek çok şeye etki eden bu biyolojik saat, ilaçların başarısı üzerinde de rol oynuyor. 

Tedavinin ne zaman uygulandığı fark yaratırken, örneğin kemoterapinin tümör hücreleri bölünürken daha etkili olduğu bulunmuştu. 

Nature Communications adlı hakemli dergide 22 Ağustos Perşembe günü yayımlanan bir çalışmada, kanser ilaçlarının günün hangi saatinde daha iyi performans gösterdiği tespit edildi. 

Araştırmacılar üçlü negatif meme kanseri hastalarından alınan hücreleri laboratuvarda geliştirerek inceledi. Meme kanserinin şiddetli bir versiyonu olan bu hastalık için çok az tedavi yöntemi var. 

Bilim insanları kanserli hücrelerin sirkadiyen ritimlerini birkaç gün boyunca takip ederek biyolojik saatlerinin detaylı bir haritasını çıkardı. Ardından hücrelerin farklı zamanlarda verilen tedaviye tepkisini izlediler. 

Analizler sonucunda ilaçların veriminin, günün hangi saatinde uygulandığına bağlı olarak yüzde 30'a kadar değişebildiği ortaya kondu.

Örneğin 5-fluorouracil adlı ilaç sabah 8 ila 10'da daha başarılı bir performans sergiliyordu. Bazıları da akşam saatlerinde daha etkiliydi.

Araştırmacılar ayrıca hangi genlerin, sirkadiyen ritimle ilacın başarısı arasındaki ilişkide önemli bir rol oynadığını da saptadı. 

Yeni çalışmada öne sürülen yaklaşım, etkili tedaviler geliştirmenin yanı sıra ilaçların yaratacağı etkiyi de en aza indirme potansiyeli taşıyor.

Aynı zamanda yanıt alınamayan tedavilerde başka bir ilaca geçmek veya dozu artırmak yerine sadece uygulandığı saati değiştirmek yeterli olabilir. 

Öte yandan sirkadiyen ritim kişiden kişiye değiştiği için bu bulgulara dayanarak geliştirilecek tedavilerin de hastaya özel olması gerekiyor. Ayrıca çalışma umut verici olsa da laboratuvar ortamında test edilen bulguların gerçek hastalar için geçerli olup olmadığı henüz bilinmiyor. 

Almanya'daki Charité Kapsamlı Kanser Merkezi'nden Dr. Adrián Enrique Granada, liderliğini üstlendiği çalışma hakkında "En etkili ilaç kombinasyonlarının belirlenmesini sağlayabilir" diyerek ekliyor:

Bulgularımız genel olarak, bireysel sirkadiyen ritimlere dayalı kişiselleştirilmiş tedavi planlarının kanser tedavisinin verimini kayda değer derecede artırabileceğini gösteriyor.

Independent Türkçe, News Medical, Study Finds, Nature Communications