Tuzun alternatifleri yaşlılarda tansiyon riskini azaltıyor

Tuzun başlıca alternatifleri arasında limon suyu geliyor. (Singapur Kalp Vakfı)
Tuzun başlıca alternatifleri arasında limon suyu geliyor. (Singapur Kalp Vakfı)
TT

Tuzun alternatifleri yaşlılarda tansiyon riskini azaltıyor

Tuzun başlıca alternatifleri arasında limon suyu geliyor. (Singapur Kalp Vakfı)
Tuzun başlıca alternatifleri arasında limon suyu geliyor. (Singapur Kalp Vakfı)

Çin'de yapılan bir araştırma, tuzun alternatiflerinin tuzu azaltmak için sağlıklı bir seçenek sunduğunu ve yüksek tansiyon riskini azalttığını ortaya koydu.

Araştırmacılar, tuzun alternatiflerini kullananların normal tuz kullananlara kıyasla yüksek tansiyon geliştirme olasılığının daha düşük olduğunu buldu. Sonuçlar pazartesi günü Journal of the American College of Cardiology dergisinde yayımlandı.

Dünya Sağlık Örgütü'ne göre yüksek tansiyon, kardiyovasküler hastalıklar ve ölümlerde önde gelen risk faktörü. Bu hastalık 1,4 milyardan fazla yetişkini etkiliyor ve dünya genelinde her yıl 10,8 milyon kişinin ölümüne yol açıyor.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre sodyum alımını azaltmak, yüksek tansiyon riskini azaltmanın en etkili yollarından biri. Bu, sodyum içeriğini artırmadan benzer bir lezzet sağlayan tuzun alternatiflerine başvurarak yapılabilir: Limon suyu, elma sirkesi ve kıyılmış sarımsak ve soğan gibi taze ve kurutulmuş baharatlar. zencefil, karabiber, kekik ve maydanozun yanı sıra kurutulmuş sarımsak ve kurutulmuş kırmızı biber gibi kurutulmuş sebzeler...

Çalışmada, Çin'deki 48 bakım tesisinde ikamet eden 55 yaş ve üzeri 611 katılımcıyı izleyerek, tuzun alternatiflerinin kan basıncını kontrol etmek için tek başına tuzu azaltmak yerine daha iyi bir çözüm olarak etkisi incelendi.

Katılımcılar iki gruba ayrıldı. İlk grup (313 katılımcı) tuz alternatiflerini kullanırken diğer grup (298 katılımcı) normal tuz kullanmaya devam etti.

Çalışmanın başında tüm katılımcıların kan basıncı 140/90 mmHg'nin altındaydı ve anti-hipertansif ilaç kullanmıyorlardı.

İki yıllık takibin ardından, tuz alternatifleri kullanan katılımcılarda yüksek tansiyon görülme sıklığı 100'de 11,7 iken, normal tuz alan katılımcılarda bu oran 100'de 24,3 olarak tespit edildi.

Fotoğraf. Altı: Tuz yerine taze veya kurutulmuş baharatlar da kullanılıyor. (Singapur Kalp Vakfı)
Tuz yerine taze veya kurutulmuş baharatlar da kullanılıyor. (Singapur Kalp Vakfı)

Tuz alternatifleri kullananların yüksek tansiyon geliştirme olasılığı, normal tuz kullananlara kıyasla yüzde 40 daha azdı.

Ayrıca tuz alternatifi yaşlılarda yaygın bir sorun olabilen düşük tansiyona neden olmadı.

Pekin Üniversitesi'ndeki çalışmanın baş araştırmacısı Dr. Yangfeng Wu konuya dair şunları söyledi:

"Araştırmamızdan çıkan en önemli sonuç, tuz ikamelerinin iki yıl içinde yüksek tansiyon riskini azaltırken, düşük tansiyon ataklarının sayısının yetişkinler arasında artmaması oldu. Bu da tuz ikamelerinin sadece yüksek tansiyonu olan kişiler için faydalı olmadığı, aynı zamanda normal tansiyonu olanlar için de güvenli olduğu anlamına geliyor."

Dr. Yangfeng Wu açıklamasının devamında çalışmanın önemli olduğunu ve yüksek tansiyon ya da normal tansiyon fark etmeksizin tüm nüfusun sağlığını korumak, kardiyovasküler risklere maruz kalma riskini azaltmak ve yemeklere lezzet katmak için tuz alternatiflerini kullanmak gerektiğini vurguladı.



Kanser ilaçlarının alındığı saat etkiyi yüzde 30 oranında değiştiriyor

Bilim insanları, kişiye özel tedaviler geliştirilmesini öngörüyor (Reuters)
Bilim insanları, kişiye özel tedaviler geliştirilmesini öngörüyor (Reuters)
TT

Kanser ilaçlarının alındığı saat etkiyi yüzde 30 oranında değiştiriyor

Bilim insanları, kişiye özel tedaviler geliştirilmesini öngörüyor (Reuters)
Bilim insanları, kişiye özel tedaviler geliştirilmesini öngörüyor (Reuters)

Kanserli hücrelerin sirkadiyen ritmini inceleyen bilim insanları, ilaçların günün hangi saatinde daha etkili olduğunu belirledi.

Biyolojik bir saat işlevi gören sirkadiyen ritim, 24 saatlik döngü içinde metabolizmanın işleyişini düzenliyor.  

Uyku düzeninden hormon üretimine kadar pek çok şeye etki eden bu biyolojik saat, ilaçların başarısı üzerinde de rol oynuyor. 

Tedavinin ne zaman uygulandığı fark yaratırken, örneğin kemoterapinin tümör hücreleri bölünürken daha etkili olduğu bulunmuştu. 

Nature Communications adlı hakemli dergide 22 Ağustos Perşembe günü yayımlanan bir çalışmada, kanser ilaçlarının günün hangi saatinde daha iyi performans gösterdiği tespit edildi. 

Araştırmacılar üçlü negatif meme kanseri hastalarından alınan hücreleri laboratuvarda geliştirerek inceledi. Meme kanserinin şiddetli bir versiyonu olan bu hastalık için çok az tedavi yöntemi var. 

Bilim insanları kanserli hücrelerin sirkadiyen ritimlerini birkaç gün boyunca takip ederek biyolojik saatlerinin detaylı bir haritasını çıkardı. Ardından hücrelerin farklı zamanlarda verilen tedaviye tepkisini izlediler. 

Analizler sonucunda ilaçların veriminin, günün hangi saatinde uygulandığına bağlı olarak yüzde 30'a kadar değişebildiği ortaya kondu.

Örneğin 5-fluorouracil adlı ilaç sabah 8 ila 10'da daha başarılı bir performans sergiliyordu. Bazıları da akşam saatlerinde daha etkiliydi.

Araştırmacılar ayrıca hangi genlerin, sirkadiyen ritimle ilacın başarısı arasındaki ilişkide önemli bir rol oynadığını da saptadı. 

Yeni çalışmada öne sürülen yaklaşım, etkili tedaviler geliştirmenin yanı sıra ilaçların yaratacağı etkiyi de en aza indirme potansiyeli taşıyor.

Aynı zamanda yanıt alınamayan tedavilerde başka bir ilaca geçmek veya dozu artırmak yerine sadece uygulandığı saati değiştirmek yeterli olabilir. 

Öte yandan sirkadiyen ritim kişiden kişiye değiştiği için bu bulgulara dayanarak geliştirilecek tedavilerin de hastaya özel olması gerekiyor. Ayrıca çalışma umut verici olsa da laboratuvar ortamında test edilen bulguların gerçek hastalar için geçerli olup olmadığı henüz bilinmiyor. 

Almanya'daki Charité Kapsamlı Kanser Merkezi'nden Dr. Adrián Enrique Granada, liderliğini üstlendiği çalışma hakkında "En etkili ilaç kombinasyonlarının belirlenmesini sağlayabilir" diyerek ekliyor:

Bulgularımız genel olarak, bireysel sirkadiyen ritimlere dayalı kişiselleştirilmiş tedavi planlarının kanser tedavisinin verimini kayda değer derecede artırabileceğini gösteriyor.

Independent Türkçe, News Medical, Study Finds, Nature Communications