Kan testlerinde yeni teknikler

Kılcal damarlardan alınan damlalara yönelik yeni nesil testler geliştiriliyor.
Kılcal damarlardan alınan damlalara yönelik yeni nesil testler geliştiriliyor.
TT

Kan testlerinde yeni teknikler

Kılcal damarlardan alınan damlalara yönelik yeni nesil testler geliştiriliyor.
Kılcal damarlardan alınan damlalara yönelik yeni nesil testler geliştiriliyor.

Ünlü Theranos skandalı, halen yeni ortaya çıkan kan testi teknolojilerine gölge düşürüyor. Theranos Şirketi skandalında devrim niteliğindeki bir cihaz ile hastadan birkaç dam kan alarak karmaşık kan analizleri yapılabildiğini iddia edildikten sonra şirket kurucusu Elizabeth Holmes 11 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.

Yeni nesil kan testleri

Ancak Kovid-19 salgının en yoğun olduğu dönemde evde uygulanan test kitleri geliştiren ve 75 yıldır büyük tıbbi cihaz ve teşhis cihazları üretmek için çalışan Becton Dickinson Şirketi bugün kan testleri konusunda öncü olduğunu iddia ediyor. Şirket, yeni teknolojisinin eczaneler gibi yerel ortamlarda birkaç damla kan kullanılarak kan testlerinin yapılmasına olanak sağladığını öne sürdü. Şirket tarafından Fast Company dergisine verilen röportajda, ABD Gıda ve İlaç İdaresi’nden (FDA) gerekli düzenleyici izinleri alındığı ve önemli ilaç ortaklıklarına imza attığı belirtildi. Bu da şirketin yeni teknolojisinin bir kandırmaca olmadığını ortaya koydu.

Becton Dickinson geçen yılın sonlarında, kılcal damarlardan kan almaya yönelik BD MiniDraw Kılcal Kan Toplama Sistemi’nden iki yeni cihaz için FDA onayı aldı. Adından da anlaşılacağı gibi, cihazlar kanı damarlarınızdan alındığı daha büyük geleneksel tüpler, yerine kılcal damarlardan ufak miktarlarda alıyor. Ayrıca BD’nin yaşam bilimleri bölümünün başkan yardımcısı ve başkanı olan Dave Hickey’in belirttiğine göre, yalnızca 6 ila 18 damlayla bir dizi kimyasal ve moleküler testi yürütme imkanına sahipler.

Kan damlalarını almak için iki ‘MiniDraw’ cihazı
Kan damlalarını almak için iki ‘MiniDraw’ cihazı

Tekniğin kendisi rahatlığı açısından dikkate değer olsa da asıl önemi hastaların damarlarında bulunan kritik tıbbi bilgilere erişimin genişletilmesine dayanıyor. Örneğin, bir eczacının, bir laboratuvarda veya hastanede özel eğitimli bir hemşire veya profesyonel kan alma uzmanıyla görüşmek zorunda kalmadan, yerel olarak düzenli kan alımı yapmasına olanak tanıyabiliyor.

Dave Hickey, Fast Company ile yaptığı röportajda yeni sistemi denediğini açıkladı ve ‘basit ve kullanımı kolay’ olduğunu söyledi. Hickey sözlerine şöyle devam etti:

“Hiç acı hissetmedim. Teknik, cihazla birlikte gelen özel bir neşter kullanıyor. Ama en önemlisi özel olmayan bir yerdeydim ve birkaç dakika içinde 15-16 damla kan alındı. İki cihaz şu anda lipid testleri, bir dizi kimyasal analiz ve hemoglobin testleri için az miktarda kan alınmasını gerektiren nispeten basit analizleri gerçekleştirmek için kullanılıyor. Bu analizleri önceliklerimizin en başına koyuyoruz çünkü bunlar elbette en yaygın olan testler.”

Şarku’L Avsat’ın edindiği bilgilere göre BD ve ortakları, kanser gibi hastalıklara yönelik müdahaleci olmayan analizlerin yürütülmesine yardımcı olabilecek antikoagülasyon tekniklerine dayalı daha karmaşık moleküler testleri içerecek teknolojiyi geliştirmek için çalışıyor. Şirket, bu testlerin halen geliştirilme aşamasında olduğunu ve tamamlanması için kesin bir tarih bulunmadığını belirtti.

Evde testler

BD’nin ABD ve dünyaya yönelik uzun vadeli vizyonu, kan testinin kapsamını genişletme ve bu genişlemenin halk sağlığı açısından önemine dayanıyor. Örneğin, Kovid-19 pandemisi ve online sağlığın yaygınlaşması, teşhis dinamiklerini değiştirdi. Hastalar artık sağlık tesislerini veya laboratuvarları ziyaret etmek istemiyor ayrıca kronik hastalıkları veya acil sağlık riskleriyle ilgili temel testlerin sonuçlarını günlerce veya haftalarca beklemek istemiyor.

Hickey duruma ilişkin açıklamasında ‘tıbbi kararların yüzde 70’inden fazlasının laboratuvar testlerinin sonuçlarına göre alındığını’ bildirdi. Ancak bugün halen pek çok kişinin, yıllık değeri iki milyar doların üzerinde olan bu pazara erişemediğine dikkat çekti.

BD, MiniDraw teknolojisindeki ilk çabalarını desteklemek için Austin, Texas’taki Babson Diagnostics ile ortaklık kurdu. Bu ortaklık kapsamında, Babson’un kan teşhis teknolojileri test örnekleri hazırlamak için kullanılması ve iki şirketin hizmetlerini bu yılın sonlarında eczanelerde uygulamaya koyması planlanıyor.

Şirketinin yeni teknolojisinin dünya çapında ek fırsatları temsil ettiğine dikkat çeken Hickey, HIV testinin gelişmekte olan ülkelerde sağlık tesislerinde toplumsal tabularla karşı karşıya kalmak yerine evde yapılabilmesinin bu alanda köklü bir değişimi beraberinde getireceğini vurguladı.

Hickey sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Hızla değişen hasta beklentilerine yönelik trende baktığınızda (online sağlık, Kovid ve evde teşhis testini düşündüğünüzde) kan alma konusunda da beklentilerde farklılık görmüyoruz. Hastaların daima daha gelişmiş deneyimlere sahip olmak ve evlerinde tıbbi hizmetlere erişim sağlamak isteyeceklerini düşünüyorum.”

* Fast Company Dergisi, Tribune Medya Hizmetleri



Pankreas tümörlerine yeni teşhis yöntemi: Kertenkele tükürüğü

Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)
Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)
TT

Pankreas tümörlerine yeni teşhis yöntemi: Kertenkele tükürüğü

Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)
Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)

Zehirli bir kertenkelenin tükürüğü, saptanması zor pankreas tümörlerinin tespit edilmesinde kullanılabilir. 

Temel işlevlerinden biri insülin üretmek olan pankreasta bu görevi üstlenen hücrelerde zaman zaman bozulmalar meydana gelerek insülinoma denen tümörler oluşuyor.

Nadir görülen bu tümörler genellikle iyi huylu oluyor. Ancak kan şekeri seviyesinin düşmesine bağlı olarak kişinin bayılmasına veya nöbet geçirmesine yol açabiliyor.

Uzmanlar çok küçük olsalar bile bir an önce çıkarılmaları gerektiğini söylüyor. Ancak mevcut yöntemlerle bu tümörleri bulmak epey zorlu bir iş.

Hollanda'daki Radboud Üniversitesi Tıp Merkezi'nden Martin Gotthardt "Tümörün nerede olduğu bilinmiyorsa cerrahlar onu bulana kadar pankreası keserdi" diyerek ekliyor: 

Günümüzde insülinoma tespit edilemediği takdirde hastalar ameliyat edilmiyor çünkü doktorlar pankreasın tamamını çıkarmak istemiyor.

Gotthardt ve ekip arkadaşlarının Journal of Nuclear Medicine adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmasına göre Gila canavarı adlı kertenkele bu sorunu çözmede büyük potansiyele sahip.

ABD ve Meksika'da yaşayan Gila canavarı, genellikle ölümcül olmayan bir zehir salgılıyor.

Kertenkelenin tükürüğündeki bir protein daha önce laboratuvarda işlemden geçirilerek diyabet tedavisinde kullanılmıştı. Sözkonusu protein pankreastaki reseptörlere bağlanarak insülin üretmelerini sağlıyor. 

Bilim insanları bundan yola çıkarak aynı proteinin insülinomaları da tespit etmeye yarayıp yaramayacağını araştırmaya koyuldu. 

İlk çalışmalarda radyoaktif bir molekül eklenen protein tümörü saptamasına karşın düşük kan şekeri ve mide bulantısı gibi yan etkilere yol açtı.

Yeni çalışmayı yürüten ekipse başka bir molekül ekleyerek yan etkileri büyük ölçüde ortadan kaldırdı. 

Kan şekeri düşük olan 69 kişide yeni yöntemi test eden bilim insanları, yüzde 95 oranında başarıyla tümörleri saptayabildiğini buldu. Buna karşılık mevcut taramalar yüzde 65 civarında başarı gösteriyor. 

Tümörler tespit edildikten sonra hastaların vücudundan başarıyla çıkarıldı.

Makalenin başyazarı Marti Boss, "Yeni taramanın diğer tüm taramaların yerini alabileceğine inanıyoruz" diyerek ekliyor:

Bazıları onlarca yıldır hasta olmasına rağmen bu hastaların hepsi ameliyattan sonra tamamen iyileşti.

Independent Türkçe, Science News, Popular Science, Journal of Nuclear Medicine