Araştırma: Kadınlar düzenli egzersizin faydalarını erkeklerden daha fazla görüyor

ABD'de araştırmacılar, kadınların erkeklere oranla düzenli egzersizden daha fazla fayda gördüğünü ortaya koydu

(AA)
(AA)
TT

Araştırma: Kadınlar düzenli egzersizin faydalarını erkeklerden daha fazla görüyor

(AA)
(AA)

ABD'de bilim insanları, fiziksel aktivitenin cinsiyete bağlı farklılıkları olup olmadığını tespit etmek amacıyla 1997 ile 2017 yılları arasında Ulusal Sağlık Görüşme Anketi'ne katılan 412 binden fazla kişinin egzersiz alışkanlıklarını inceledi.

Erkeklerin düzenli egzersizden kadınlarla aynı seviyede faydalanmaları için daha fazla çalışma yapmaya ihtiyaç duyduğunu belirleyen araştırmacılar, kadınların haftada 140 dakikalık orta-ağır düzeyde egzersizinin erkeklerin 300 dakikalık aynı düzeyde egzersiz yapması ile eşdeğer olduğunu kaydetti.

Araştırmada ayrıca, düzenli egzersiz yapan kadınların kardiyovasküler rahatsızlıklar, kalp krizi veya inmeden ölme oranının yüzde 36 daha az olduğu, düzenli egzersiz yapan erkeklerde ise bu oranın yüzde 14 daha az olduğu tespit edildi.

Çalışmada, incelenen yıllar arasında düzenli egzersiz yapan kadınların yapmayanlara oranla yüzde 24 daha az ölüm riskine sahip olduğu, bu oranın erkeklerde ise yüzde 15 olduğu bildirildi.

Araştırma "Journal of the American College of Cardiology" dergisinde yayımlandı.



Pankreas tümörlerine yeni teşhis yöntemi: Kertenkele tükürüğü

Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)
Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)
TT

Pankreas tümörlerine yeni teşhis yöntemi: Kertenkele tükürüğü

Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)
Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)

Zehirli bir kertenkelenin tükürüğü, saptanması zor pankreas tümörlerinin tespit edilmesinde kullanılabilir. 

Temel işlevlerinden biri insülin üretmek olan pankreasta bu görevi üstlenen hücrelerde zaman zaman bozulmalar meydana gelerek insülinoma denen tümörler oluşuyor.

Nadir görülen bu tümörler genellikle iyi huylu oluyor. Ancak kan şekeri seviyesinin düşmesine bağlı olarak kişinin bayılmasına veya nöbet geçirmesine yol açabiliyor.

Uzmanlar çok küçük olsalar bile bir an önce çıkarılmaları gerektiğini söylüyor. Ancak mevcut yöntemlerle bu tümörleri bulmak epey zorlu bir iş.

Hollanda'daki Radboud Üniversitesi Tıp Merkezi'nden Martin Gotthardt "Tümörün nerede olduğu bilinmiyorsa cerrahlar onu bulana kadar pankreası keserdi" diyerek ekliyor: 

Günümüzde insülinoma tespit edilemediği takdirde hastalar ameliyat edilmiyor çünkü doktorlar pankreasın tamamını çıkarmak istemiyor.

Gotthardt ve ekip arkadaşlarının Journal of Nuclear Medicine adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmasına göre Gila canavarı adlı kertenkele bu sorunu çözmede büyük potansiyele sahip.

ABD ve Meksika'da yaşayan Gila canavarı, genellikle ölümcül olmayan bir zehir salgılıyor.

Kertenkelenin tükürüğündeki bir protein daha önce laboratuvarda işlemden geçirilerek diyabet tedavisinde kullanılmıştı. Sözkonusu protein pankreastaki reseptörlere bağlanarak insülin üretmelerini sağlıyor. 

Bilim insanları bundan yola çıkarak aynı proteinin insülinomaları da tespit etmeye yarayıp yaramayacağını araştırmaya koyuldu. 

İlk çalışmalarda radyoaktif bir molekül eklenen protein tümörü saptamasına karşın düşük kan şekeri ve mide bulantısı gibi yan etkilere yol açtı.

Yeni çalışmayı yürüten ekipse başka bir molekül ekleyerek yan etkileri büyük ölçüde ortadan kaldırdı. 

Kan şekeri düşük olan 69 kişide yeni yöntemi test eden bilim insanları, yüzde 95 oranında başarıyla tümörleri saptayabildiğini buldu. Buna karşılık mevcut taramalar yüzde 65 civarında başarı gösteriyor. 

Tümörler tespit edildikten sonra hastaların vücudundan başarıyla çıkarıldı.

Makalenin başyazarı Marti Boss, "Yeni taramanın diğer tüm taramaların yerini alabileceğine inanıyoruz" diyerek ekliyor:

Bazıları onlarca yıldır hasta olmasına rağmen bu hastaların hepsi ameliyattan sonra tamamen iyileşti.

Independent Türkçe, Science News, Popular Science, Journal of Nuclear Medicine