Yağ yakmak için haftada kaç kez egzersiz yapılmalı?

Haftada iki gün yorucu egzersiz yapmak, her gün yapmakla aynı faydaları sağlayabilir (Reuters)
Haftada iki gün yorucu egzersiz yapmak, her gün yapmakla aynı faydaları sağlayabilir (Reuters)
TT

Yağ yakmak için haftada kaç kez egzersiz yapılmalı?

Haftada iki gün yorucu egzersiz yapmak, her gün yapmakla aynı faydaları sağlayabilir (Reuters)
Haftada iki gün yorucu egzersiz yapmak, her gün yapmakla aynı faydaları sağlayabilir (Reuters)

Yeni bir çalışma, haftada iki gün yorucu egzersiz yapmanın, yağ kaybı söz konusu olduğunda her gün yapmakla aynı faydalara sahip olabileceğini söylüyor.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve diğer sağlık kuruluşlarının kılavuzları, yetişkinlerin haftada en az 150 dakika orta şiddette fiziksel aktivite, haftada 75 dakika şiddetli fiziksel aktivite veya her ikisinin kombinasyonunun yanı sıra bazı güç ve esneklik egzersizleri yapılmasını öneriyor.

Amerikan CNN kanalına göre, Çin'de yapılan çalışma, 20 ila 59 yaşları arasındaki 9 bin 600'den fazla kişi üzerinde gerçekleştirildi.

Araştırmacılar, karın yağının yanı sıra genel vücut yağ seviyelerini ölçmek için "dual-energy X-ray absorptiometry (DXA)" adı verilen bir araç kullandı. Bu da halk sağlığı için en tehlikeli yağ türlerinden biri olarak kabul ediliyor.

Boy ve kiloya dayalı olarak kişinin vücut yağ oranının kaba bir tahmini olan BMI ölçümlerinin aksine, dual-enerji X-ray absorpsiyometri taramaları kemik yoğunluğu, yağ dokusu ve yağsız kütlenin daha doğru bir analizini veriyor.

Çalışma, hafta sonu egzersiz yapan 772 kişinin ve her gün düzenli olarak egzersiz yapan 3 bin 277 kişinin ölçülen karın yağının, bel çevresinin, toplam vücut yağ kütlesinin ve BMI değerinin daha düşük olduğunu ortaya koydu. Bu sayı, çok az egzersiz yaptığını söyleyen 5 bin 580 kişiyle karşılaştırıldı.

Bununla birlikte çalışma ekibi, yalnızca hafta sonu egzersiz yapıyorsanız, günlük egzersize kıyasla daha yüksek yoğunlukta ve daha uzun süreli olması gerektiğini vurguladı.

Araştırmacılar çalışmalarında, "Sonuçlar, hafta sonu boyunca güçlü ve mümkün olduğunca uzun süre egzersiz yapan kişilerin daha az karın yağına sahip olduğunu ortaya koydu" diye yazdı.

Bu sonuçların, herhangi bir egzersizin hiç egzersiz yapmamaktan daha iyi olduğunu doğruladığı kaydedildi. Ayrıca, insanların yaşam tarzlarına uygun herhangi bir egzersiz yapmaları gerektiği de belirtildi.



Beyin tümörünü yarıya indiren yenilikçi radyoterapi tedavisi umut vadediyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Beyin tümörünü yarıya indiren yenilikçi radyoterapi tedavisi umut vadediyor

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Yeni bir radyasyon tekniği sayesinde hayatı tehdit eden beyin tümörünün önemli ölçüde küçültüldüğünü, hastalığın tamamen ortadan kaldırılabileceğine dair umutları da artırdı.

University College London Hospitals NHS Foundation Trust'taki doktorlar, çoğu insanı sadece 18 ay içinde öldüren bir kanser olan glioblastoma tedavisine yönelik yeni bir klinik çalışma yürütüyor. Bu tedaviyle doğrudan tümöre hassas dozlarda radyasyon enjekte edilerek, kanser hücrelerini etkili bir şekilde hedef alıp yok ederek hastalığı ortadan kaldırmayı amaçlıyor.

Bazı glioblastoma tümörleri immünoterapiye yanıt verebilse de, bu yanıt şu anda yalnızca enfeksiyon ve kanama riski taşıyan bir prosedür olan cerrahi beyin biyopsisi yoluyla değerlendirilebiliyor.

Bu nedenle, glioblastoma tümörleri nadiren tümörü çıkarmak için ameliyattan önce biyopsi yapılmakta ve hastalar durumlarını iyileştirebilecek ileri tedavilere erişememektedir.

Araştırmacıların, riskli bir biyopsiye gerek kalmadan immünoterapi ilaçlarından faydalanabilecek hastaları belirleyebilecek yeni bir görüntüleme tekniği geliştirmesiyle birlikte umutlar yeşeriyor.

Şarku’l Avsat’ın araştırmayı yürüten sağlık ekibinden edindiği bilgilere göre Luton'da yaşayan 62 yaşındaki mühendis Paul Reid, denemeye katılan ilk hasta oldu ve tümörünün sadece birkaç hafta içinde yarı yarıya küçüldü.

Ameliyat sırasında cerrahlar tümörün mümkün olduğunca büyük bir kısmını çıkardılar ve ardından ince bir tüp aracılığıyla tümöre bağlanan Ommaya rezervuarı adı verilen küçük bir tıbbi cihazı kafa derisinin altına yerleştirdiler. UCLH nükleer tıp ekibi, İyot-123 içeren bir PARP inhibitörü olan ATT001 adlı bir ilacı doğrudan tümöre enjekte ederek hassas dozlarda radyasyon verilmesine yardımcı oluyor.

İlaç, çevredeki sağlıklı dokuyu korurken kanser hücrelerini hassas bir şekilde hedef alıp yok ettiği için dört ila altı hafta boyunca haftalık olarak veriliyor.

 Bir türlü geçmeyen şiddetli baş ağrıları yaşamaya başlayan Reid, iki hafta sonra eşi Pauline yüzünün bir tarafının sarktığını fark etti ve bunun bir felç olabileceği şüphesiyle hemen Luton ve Dunstable Üniversite Hastanesi A&E'ye gittiler.  Burada yapılan tetkiklerde Reid'in beyninde büyük bir kitle olduğunu gösterdi.

Acilen Londra'daki Queen Square'de bulunan Ulusal Nöroloji ve Nöroşirürji Hastanesi'ne götürülen Reid, burada kendisine glioblastom teşhisi konulduğuna dair şok edici haberi aldı.

27 Aralık 2023'te tümörün mümkün olduğunca büyük bir kısmını çıkarmak için ameliyat edilen Reid, ardından kalan hücreleri hedef almak için radyoterapi ve kemoterapi tedavisi gördü. Temmuz ayında tümör yeniden büyümeye başladı.

Bunun üzerine, daha önce klinik araştırmada yer almayı kabul etmiş olan Reid'e UCLH'deki yeni denemeye katılma fırsatı sunuldu.

Reid tedevi süreci ile ilgili şu ifadeleri kullandı: “Tümörün agresif doğası nedeniyle geri dönebileceğinin farkındaydım ve prognozun iyi olmadığını bilmeme rağmen, seçenekleri araştırmaya hazırdım. Bu çalışma benim için bir can simidi oldu, özellikle de veriler hayatta kalma şansımın bir yılı geçmeyebileceğini gösterdiği için. Çalışmaya katılma fırsatı bulduğum için çok minnettarım ve enjeksiyonlardan herhangi bir yan etki yaşamadım. Hiçbir şeyden korkmuyorum.

Hayat karşımıza kontrol edemeyeceğimiz şeyler çıkarıyor. Bu tedavi işe yararsa harika, yaramazsa da sorun değil... Kaybedecek hiçbir şeyim yoktu. Bir umutla tedavi denemesine katıldım"

University College London Hospitals NHS Foundation Trust'tan Onkolog Dr. Paul Mulholland  baş araştırmacı olarak süreci planladı.

Çalışma, tedavisi zor kanserler için hedefe yönelik radyoterapi tedavileri geliştiren biyoteknoloji şirketi Ariceum Therapeutics tarafından desteklenmektedir.

Dr. Mulholland tedavi sürecine dair şu ifadeleri kullandı: “Şimdiye kadarki tedavi çok basit ve sorunsuzdu. İlaçtaki radyasyon, yalnızca tümör hücrelerini hedef alacak şekilde ve çok küçük bir dozda hassas bir şekilde yönlendiriliyor. Radyasyon doğrudan tümör hücrelerini hedef alarak onları yok etmede son derece etkili oluyor.  Şu ana kadar ilk hastada tümör yüzde 50'ye varan oranda küçüldü. Tarama sonuçlarını hastayla birlikte gözden geçirdik ve tedaviden sonraki son tarama tümörün boyutunda önemli bir azalma olduğunu gördük, bu da bu şiddette bir tümör için inanılmaz bir başarı.”

Doktorlar şu anda denemenin ilk aşamasında ayda bir hastayı tedavi ediyor, ancak yakında denemeyi daha fazla hastayı içerecek şekilde genişletmeyi planlıyorlar.

Dr Mulholland sözlerini şu ifadeleri sonlandırıdı: “Radyasyon dozu deneme süresince kademeli olarak artacak ve daha sonra ilacı bağışıklık sisteminin kanserle savaşmasına yardımcı olan bir immünoterapi ile birleştirerek 40 hastayı tedavi etmeyi hedefliyoruz. Amacımız bu hastalığı tamamen ortadan kaldırmak ve özellikle de beynin hep aynı bölgesinde ortaya çıktığı için bunun başarılabileceğine veriler var.”