Kovid-19'un kökenleri: "Pentagon'dan dönen proje, laboratuvar üretimine işaret ediyor"

Moleküler biyolog Richard H. Ebright, "kanıtların çok sağlam olduğunu" savundu

Kovid-19 salgını dünya çapında milyonlarca kişinin ölümüne sebep olmuştu (Unsplash)
Kovid-19 salgını dünya çapında milyonlarca kişinin ölümüne sebep olmuştu (Unsplash)
TT

Kovid-19'un kökenleri: "Pentagon'dan dönen proje, laboratuvar üretimine işaret ediyor"

Kovid-19 salgını dünya çapında milyonlarca kişinin ölümüne sebep olmuştu (Unsplash)
Kovid-19 salgını dünya çapında milyonlarca kişinin ölümüne sebep olmuştu (Unsplash)

Moleküler biyolog Richard H. Ebright, Kovid'in Vuhan'daki bir laboratuvardan çıktığına dair iddiaların ciddi kanıtlarla desteklendiğini söyledi.

Kâr amacı gütmeyen araştırmacı gazetecilik grubu U.S. Right to Know'un ele geçirdiği belgelere göre, Kovid'in Vuhan'daki bir laboratuvardan çıkmış olabileceğine dair iddialar, Amerikalı ve Çinli araştırmacıların 2018'de hayata geçirmeye çalıştığı bir projeyle ilgili olabilir. 

U.S Right to Know'un 18 Aralık'ta yayımladığı haberde, ABD'li ve Çinli virologlardan oluşan bir ekibin, 2002'de küçük çaplı bir salgına neden olan SARS-CoV-1'le ilgili araştırma yapmak için Pentagon'a bağlı İleri Seviye Savunma Araştırma Projeleri Ajansı'na (DARPA) 14 milyar dolar hibe talebiyle Mart 2018'de başvuru yaptığı yazıldı.

Araştırmacıların amacının, Asya'da insanlara geçme potansiyeli en yüksek olan yarasa virüslerini tespit etmek ve yarasaları aşılayarak bunların bölgedeki askerlere bulaşmasını engellemek olduğu belirtildi.  

Diğer yandan ABD'nin önde gelen gazetelerinden Wall Street Journal'ın (WSJ) 28 Şubat'taki haberinde, moleküler biyolog Valentin Bruttel, Alex Washburne ve Antonius VanDongen'ın 2022'de yayımladıkları araştırmaya dikkat çekildi. Bu çalışmada, Kovid-19 salgınına yol açan SARS-CoV-2'nin yapısında, laboratuvarlarda sentetik virüs üretiminde kullanılan yöntemlerin izlerinin tespit edildiği yazılmıştı.  

U.S. Right to Know'un yayımladığı belgeler, DEFUSE Projesi'nin ilk taslaklarını ve hazırlık sürecine dair bilgileri içeriyor. WSJ'nin haberinde, DARPA'nın fonlamayı reddettiği çalışmanın Vuhan'daki Viroloji Enstitüsü'nde Çin devletinin sağladığı kaynaklarla yapılmış olabileceği iddia edildi.

Söz konusu proje taslağında, SARS benzeri virüslerin laboratuvar ortamında geliştirilmesine yönelik bilgiler yer alıyor. Haberde, bu bilgilerin Bruttel, Washburne ve VanDongen'in yayımladığı çalışmadaki bilgilerle aynı olduğu öne sürülüyor.

Rutgers Üniversitesi'nden moleküler biyolog Richard H. Ebright, WSJ'ye yaptığı açıklamada bu noktaya dikkat çekerek, belgelerdeki bilgilerin Kovid-19'un laboratuvarda üretildiğine dair "çok sağlam genetik kanıtlar sunduğunu" savundu. 

Ayrıca taslak metinde, DARPA'ya hibe başvurusunun kâr amacı gütmeyen bilimsel araştırma kuruluşu EcoHealth Alliance of New York'tan Peter Daszak, ABD'deki Kuzey Carolina Üniversitesi'nden Ralph Baric ve Vuhan Viroloji Enstitüsü'nden Shi Zhengli tarafından yapıldığı görülüyor.

Hazırlık planlarında, Daszak'ın çalışmanın çoğunun Vuhan'daki laboratuvarda yürütüleceğini belirttiği fakat hibe başvurusu sırasında bunu Pentagon'dan gizlediği görülüyor. Söz konusu belgelerde Daszak'ın şöyle yazdığı aktarıldı: 

DARPA'nın ekibimizden memnun olması için bu teklifin ABD tarafını vurgulamak istiyorum. Fonları aldıktan sonra kimin tam olarak hangi işi yapacağını belirleyebiliriz ve bu testlerin çoğunun Vuhan'da yapılabileceğine inanıyorum.

WSJ, başvuruyu yapan Daszak, Baric ve Shi'nin yorum taleplerini reddettiğini yazdı. Gazete, Çinli yetkililerin "ABD'nin laboratuvar sızıntısı olasılığını gündeme getirerek Çin'i karalamayı bırakmasını" talep ettiğini aktardı.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, U.S Right To Know, New York Post



Pankreas tümörlerine yeni teşhis yöntemi: Kertenkele tükürüğü

Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)
Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)
TT

Pankreas tümörlerine yeni teşhis yöntemi: Kertenkele tükürüğü

Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)
Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)

Zehirli bir kertenkelenin tükürüğü, saptanması zor pankreas tümörlerinin tespit edilmesinde kullanılabilir. 

Temel işlevlerinden biri insülin üretmek olan pankreasta bu görevi üstlenen hücrelerde zaman zaman bozulmalar meydana gelerek insülinoma denen tümörler oluşuyor.

Nadir görülen bu tümörler genellikle iyi huylu oluyor. Ancak kan şekeri seviyesinin düşmesine bağlı olarak kişinin bayılmasına veya nöbet geçirmesine yol açabiliyor.

Uzmanlar çok küçük olsalar bile bir an önce çıkarılmaları gerektiğini söylüyor. Ancak mevcut yöntemlerle bu tümörleri bulmak epey zorlu bir iş.

Hollanda'daki Radboud Üniversitesi Tıp Merkezi'nden Martin Gotthardt "Tümörün nerede olduğu bilinmiyorsa cerrahlar onu bulana kadar pankreası keserdi" diyerek ekliyor: 

Günümüzde insülinoma tespit edilemediği takdirde hastalar ameliyat edilmiyor çünkü doktorlar pankreasın tamamını çıkarmak istemiyor.

Gotthardt ve ekip arkadaşlarının Journal of Nuclear Medicine adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmasına göre Gila canavarı adlı kertenkele bu sorunu çözmede büyük potansiyele sahip.

ABD ve Meksika'da yaşayan Gila canavarı, genellikle ölümcül olmayan bir zehir salgılıyor.

Kertenkelenin tükürüğündeki bir protein daha önce laboratuvarda işlemden geçirilerek diyabet tedavisinde kullanılmıştı. Sözkonusu protein pankreastaki reseptörlere bağlanarak insülin üretmelerini sağlıyor. 

Bilim insanları bundan yola çıkarak aynı proteinin insülinomaları da tespit etmeye yarayıp yaramayacağını araştırmaya koyuldu. 

İlk çalışmalarda radyoaktif bir molekül eklenen protein tümörü saptamasına karşın düşük kan şekeri ve mide bulantısı gibi yan etkilere yol açtı.

Yeni çalışmayı yürüten ekipse başka bir molekül ekleyerek yan etkileri büyük ölçüde ortadan kaldırdı. 

Kan şekeri düşük olan 69 kişide yeni yöntemi test eden bilim insanları, yüzde 95 oranında başarıyla tümörleri saptayabildiğini buldu. Buna karşılık mevcut taramalar yüzde 65 civarında başarı gösteriyor. 

Tümörler tespit edildikten sonra hastaların vücudundan başarıyla çıkarıldı.

Makalenin başyazarı Marti Boss, "Yeni taramanın diğer tüm taramaların yerini alabileceğine inanıyoruz" diyerek ekliyor:

Bazıları onlarca yıldır hasta olmasına rağmen bu hastaların hepsi ameliyattan sonra tamamen iyileşti.

Independent Türkçe, Science News, Popular Science, Journal of Nuclear Medicine