Araştırmacılar, eğitim seviyesi yüksek kişilerin daha yavaş yaşlanabileceğini ortaya koydu

Pixabay
Pixabay
TT

Araştırmacılar, eğitim seviyesi yüksek kişilerin daha yavaş yaşlanabileceğini ortaya koydu

Pixabay
Pixabay

ABD'deki Columbia Üniversitesinden araştırmacılar, çocuklarının ebeveynlerinden daha yüksek seviyede eğitim almasının daha yavaş yaşlanmayla ilişkili olabileceğini tespit etti.

Columbia Üniversitesinden araştırmacılar, "Framingham Heart Study" adlı çalışmada, 1948'den bu yana 3 nesilden 14 bin 106 katılımcının verilerini inceleyerek, eğitimin yaşlanma üzerindeki etkilerini analiz etti.

Araştırmacılar, söz konusu verilerle elde edilen kan testlerinden faydalanarak DNA'ların incelendiği bir yöntem kullanarak, katılımcıların yaşlanma hızını hesaplamaya çalıştı.

3 nesilden elde edilen verilerle, çocukların eğitim seviyelerini ebeveynlerininkiyle kıyaslayan araştırmacılar, kardeşler arasındaki eğitim düzeyi farklılıklarını da inceledi.

Araştırmacılar, katılımcıların ek olarak gördüğü her 2 yıllık eğitime karşılık, yaşlanma hızının yüzde 2 ila 3 yavaşlayabileceğini ve bu yavaşlamanın ölüm riskini yaklaşık yüzde 7 azaltabileceğini saptadı.

İlk kez eğitim düzeyi ile biyolojik yaşlanma ve yaşam süresinin ilişkilendirildiği kaydedilen çalışma, ebeveynlerinden daha yüksek seviyede eğitim almış katılımcıların daha yavaş yaşlandığını, daha uzun süre ve sağlıklı yaşadığını ortaya koydu.

Çalışma, "JAMA Network Open" dergisinde yayımlandı.



Pankreas tümörlerine yeni teşhis yöntemi: Kertenkele tükürüğü

Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)
Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)
TT

Pankreas tümörlerine yeni teşhis yöntemi: Kertenkele tükürüğü

Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)
Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)

Zehirli bir kertenkelenin tükürüğü, saptanması zor pankreas tümörlerinin tespit edilmesinde kullanılabilir. 

Temel işlevlerinden biri insülin üretmek olan pankreasta bu görevi üstlenen hücrelerde zaman zaman bozulmalar meydana gelerek insülinoma denen tümörler oluşuyor.

Nadir görülen bu tümörler genellikle iyi huylu oluyor. Ancak kan şekeri seviyesinin düşmesine bağlı olarak kişinin bayılmasına veya nöbet geçirmesine yol açabiliyor.

Uzmanlar çok küçük olsalar bile bir an önce çıkarılmaları gerektiğini söylüyor. Ancak mevcut yöntemlerle bu tümörleri bulmak epey zorlu bir iş.

Hollanda'daki Radboud Üniversitesi Tıp Merkezi'nden Martin Gotthardt "Tümörün nerede olduğu bilinmiyorsa cerrahlar onu bulana kadar pankreası keserdi" diyerek ekliyor: 

Günümüzde insülinoma tespit edilemediği takdirde hastalar ameliyat edilmiyor çünkü doktorlar pankreasın tamamını çıkarmak istemiyor.

Gotthardt ve ekip arkadaşlarının Journal of Nuclear Medicine adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmasına göre Gila canavarı adlı kertenkele bu sorunu çözmede büyük potansiyele sahip.

ABD ve Meksika'da yaşayan Gila canavarı, genellikle ölümcül olmayan bir zehir salgılıyor.

Kertenkelenin tükürüğündeki bir protein daha önce laboratuvarda işlemden geçirilerek diyabet tedavisinde kullanılmıştı. Sözkonusu protein pankreastaki reseptörlere bağlanarak insülin üretmelerini sağlıyor. 

Bilim insanları bundan yola çıkarak aynı proteinin insülinomaları da tespit etmeye yarayıp yaramayacağını araştırmaya koyuldu. 

İlk çalışmalarda radyoaktif bir molekül eklenen protein tümörü saptamasına karşın düşük kan şekeri ve mide bulantısı gibi yan etkilere yol açtı.

Yeni çalışmayı yürüten ekipse başka bir molekül ekleyerek yan etkileri büyük ölçüde ortadan kaldırdı. 

Kan şekeri düşük olan 69 kişide yeni yöntemi test eden bilim insanları, yüzde 95 oranında başarıyla tümörleri saptayabildiğini buldu. Buna karşılık mevcut taramalar yüzde 65 civarında başarı gösteriyor. 

Tümörler tespit edildikten sonra hastaların vücudundan başarıyla çıkarıldı.

Makalenin başyazarı Marti Boss, "Yeni taramanın diğer tüm taramaların yerini alabileceğine inanıyoruz" diyerek ekliyor:

Bazıları onlarca yıldır hasta olmasına rağmen bu hastaların hepsi ameliyattan sonra tamamen iyileşti.

Independent Türkçe, Science News, Popular Science, Journal of Nuclear Medicine