Bu basit takviye yaşlıların beyin işlevlerini 12 haftada geliştiriyor

"Bağırsak-beyin ekseninin sırlarını çözmek daha sağlıklı bir yaşam sunabilir"

Tüm dünyada 55 milyon kişi Alzheimer'dan muzdarip (Pixabay)
Tüm dünyada 55 milyon kişi Alzheimer'dan muzdarip (Pixabay)
TT

Bu basit takviye yaşlıların beyin işlevlerini 12 haftada geliştiriyor

Tüm dünyada 55 milyon kişi Alzheimer'dan muzdarip (Pixabay)
Tüm dünyada 55 milyon kişi Alzheimer'dan muzdarip (Pixabay)

Günlük inülin takviyesinin, 12 hafta içinde, 60 yaş üstündeki kişilerde beyin işlevlerini geliştirdiği tespit edildi.

Bilimsel dergi Nature Communications'ta yayımlanan araştırmada, günlük beslenmeye eklenecek bu basit ve ucuz takviyenin hafıza testlerinde olumlu sonuçlar verdiği kaydedildi.

İnulin ve FOS takviyelerinin kas gücünde herhangi bir değişikliğe sebep olmadığı da tespit edildi.

Araştırmaya öncülük eden Dr. Mary Ni Lochlainn, "Sadece 12 haftada bu değişiklikleri görmekten dolayı heyecanlıyız. Bu durum yaşlı nüfusta beyin sağlığını ve hafızayı geliştirmek için büyük umut vadediyor. Bağırsak-beyin ekseninin sırlarını çözmek daha uzun ve sağlıklı yaşam için yeni yaklaşımlar sunabilir" dedi.

Araştırma kapsamında 36 ikizden oluşan 60 yaş üstü 72 kişiyle çalışan bilim insanları, 12 hafta boyunca bunların yarısına plasebo yarısınaysa günlük takviye verdi.

Bunun yanı sıra katılımcıların tamamı direnç idmanları yaptı ve kas fonksiyonlarını artırmak için protein takviyesi aldı.

Araştırmacılar, katılımcıları video yoluyla gözlemledi ve onlara çevrimiçi bilişsel testler yaptı. İncelemeler sonucunda lif takviyesi alan kişilerin bağırsak mikrobiyomunda belirgin değişiklikler olduğu ve bazı yararlı bakterilerin sayısının arttığı tespit edildi.

Katılımcı grupların hiçbirinde kas gücüne ilişlin bir fark gözlemlenmezken, inülin takviyesi alan grup beyin işlevi testlerinde daha iyi sonuçlar elde etti. 

Araştırmacılar bu testlere, Alzheimer hastalığının erken dönemleri için yapılan testlerin de dahil olduğuna dikkat çekti.

Independent Türkçe, Migra News, Science Daily



Pankreas tümörlerine yeni teşhis yöntemi: Kertenkele tükürüğü

Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)
Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)
TT

Pankreas tümörlerine yeni teşhis yöntemi: Kertenkele tükürüğü

Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)
Gila canavarının zehri, ağrı, mide bulantısı ve kusmaya neden olabiliyor (AFP)

Zehirli bir kertenkelenin tükürüğü, saptanması zor pankreas tümörlerinin tespit edilmesinde kullanılabilir. 

Temel işlevlerinden biri insülin üretmek olan pankreasta bu görevi üstlenen hücrelerde zaman zaman bozulmalar meydana gelerek insülinoma denen tümörler oluşuyor.

Nadir görülen bu tümörler genellikle iyi huylu oluyor. Ancak kan şekeri seviyesinin düşmesine bağlı olarak kişinin bayılmasına veya nöbet geçirmesine yol açabiliyor.

Uzmanlar çok küçük olsalar bile bir an önce çıkarılmaları gerektiğini söylüyor. Ancak mevcut yöntemlerle bu tümörleri bulmak epey zorlu bir iş.

Hollanda'daki Radboud Üniversitesi Tıp Merkezi'nden Martin Gotthardt "Tümörün nerede olduğu bilinmiyorsa cerrahlar onu bulana kadar pankreası keserdi" diyerek ekliyor: 

Günümüzde insülinoma tespit edilemediği takdirde hastalar ameliyat edilmiyor çünkü doktorlar pankreasın tamamını çıkarmak istemiyor.

Gotthardt ve ekip arkadaşlarının Journal of Nuclear Medicine adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmasına göre Gila canavarı adlı kertenkele bu sorunu çözmede büyük potansiyele sahip.

ABD ve Meksika'da yaşayan Gila canavarı, genellikle ölümcül olmayan bir zehir salgılıyor.

Kertenkelenin tükürüğündeki bir protein daha önce laboratuvarda işlemden geçirilerek diyabet tedavisinde kullanılmıştı. Sözkonusu protein pankreastaki reseptörlere bağlanarak insülin üretmelerini sağlıyor. 

Bilim insanları bundan yola çıkarak aynı proteinin insülinomaları da tespit etmeye yarayıp yaramayacağını araştırmaya koyuldu. 

İlk çalışmalarda radyoaktif bir molekül eklenen protein tümörü saptamasına karşın düşük kan şekeri ve mide bulantısı gibi yan etkilere yol açtı.

Yeni çalışmayı yürüten ekipse başka bir molekül ekleyerek yan etkileri büyük ölçüde ortadan kaldırdı. 

Kan şekeri düşük olan 69 kişide yeni yöntemi test eden bilim insanları, yüzde 95 oranında başarıyla tümörleri saptayabildiğini buldu. Buna karşılık mevcut taramalar yüzde 65 civarında başarı gösteriyor. 

Tümörler tespit edildikten sonra hastaların vücudundan başarıyla çıkarıldı.

Makalenin başyazarı Marti Boss, "Yeni taramanın diğer tüm taramaların yerini alabileceğine inanıyoruz" diyerek ekliyor:

Bazıları onlarca yıldır hasta olmasına rağmen bu hastaların hepsi ameliyattan sonra tamamen iyileşti.

Independent Türkçe, Science News, Popular Science, Journal of Nuclear Medicine