Uzmanından ilaç kullanan hastalara oruç tavsiyeleri

AA
AA
TT

Uzmanından ilaç kullanan hastalara oruç tavsiyeleri

AA
AA

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Dr. Öğr. Üyesi Firdevs Seyfe Şen, ilaç kullanımına özen gösteren hastaların oruç tutup tutamayacağını değerlendirdi.

Hastaneden yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Şen, oruç tutmak isteyen hastaların ilaç kullanımına dikkat etmeleri gerektiğini belirtti.

İslam dininin oruç tutma konusunda belli sınırlamalar getirdiğini, oruç tuttuğu zaman hastalığının artmasından veya uzamasından endişe edilen kimse ile hastalığı sebebiyle oruç tutmakta zorlanan kişilerin oruç tutmamaları gerektiğini anlatan Şen, "Gebelerin, yolcuların ve ciddi sağlık sorunları olan bireylerin oruç tutmamaları gerekiyor." ifadesini kullandı.

Şen, psikiyatrik hastalıklarda, diyabette ve tansiyonda düzenli ilaç kullanan hastaların dini açıdan oruç tutmakla ilgili bir yükümlülüklerinin olmadığını kaydederek, "Ama tüm bunlara rağmen kendini iyi hisseden ve oruç tutmak isteyen hastalarımızın oruçlarını tutarken özellikle doktorları ile görüşmesi ve doktorların izni olmadan bu kararı vermemelerini öneriyoruz." açıklamasında bulundu.

Bazı ilaçların sabah-akşam alınması gerektiğini kaydeden Şen, "Bu durumda eğer oruç tutmalarında sakınca görülmediği dile getiriliyorsa sabah ilaçlarını sahurda, akşam ilaçlarını iftarda almak kaydıyla ilaçlarını aksatmamaya özellikle özen göstermeleri gerektiğini öneriyoruz hastalarımıza." değerlendirmesinde bulundu.



Tatlı düşkünlüğü depresyona yol açabilir

Uzmanlar, yüksek miktarda işlenmiş şeker içeren pastane ürünlerine karşı dikkatli olma uyarısı yapıyor (Pexels)
Uzmanlar, yüksek miktarda işlenmiş şeker içeren pastane ürünlerine karşı dikkatli olma uyarısı yapıyor (Pexels)
TT

Tatlı düşkünlüğü depresyona yol açabilir

Uzmanlar, yüksek miktarda işlenmiş şeker içeren pastane ürünlerine karşı dikkatli olma uyarısı yapıyor (Pexels)
Uzmanlar, yüksek miktarda işlenmiş şeker içeren pastane ürünlerine karşı dikkatli olma uyarısı yapıyor (Pexels)

Bilim insanları çok fazla tatlı yemenin depresyona yol açabileceğini tespit etti. 

Özellikle işlenmiş şeker, diyabet ve kalp hastalıklarına yakalanma riskini artırmak gibi sağlık sorunlarına yol açtığı için tavsiye edilmiyor. 

Birleşik Krallık'ta yapılan yeni bir araştırmadaysa hamur işlerinden gazlı içeceklere, şekerli gıdalara düşkün olanların ruh sağlığının da tehlike girdiği ortaya kondu. 

Journal of Translational Medicine adlı hakemli dergide yayımlanan çalışmada, ülke genelindeki yurttaşların sağlık verilerini içeren Birleşik Krallık Biyobankası'ndan 180 bin kişinin beslenme alışkanlıkları incelendi.

Yapay zekadan yararlanan araştırmacılar, katılımcıları üç gruba ayırdı: hayvansal ve şekerli gıdaları az tüketip meyve ve sebze ağırlıklı beslenenler; bitkisel, hayvansal ve şekerli de dahil her şeyden yiyenler ve sağlıklı besinleri genellikle es geçip çoğunlukla şekerli gıdalar tüketenler.

Katılımcıların kan örneklerini inceleyen araştırmacılar, belirledikleri 2 bin 923 protein ve 168 metabolitin nasıl bir değişkenlik gösterdiğini analiz etti.

Proteinler enfeksiyonlarla savaşmaktan, kasları gevşetmeye kadar her türlü işi yaparken, metabolitler de vücuttaki sindirim gibi süreçler sırasında üretilen küçük molekülleri ifade ediyor.

Bilim insanları bu maddelere dair verilere bakarak kişinin biyolojik değerleri hakkında kapsamlı bir resim elde edebiliyor.

Araştırmacılar tatlıya düşkün grubun, depresyona yakalanma riskinin yüzde 31 daha yüksek olduğunu tespit etti. 

Ayrıca bu kişilerin diyabet ve kalp hastalığı riski de yüksek çıkarken, sağlıklı grupta bu tehlike çok daha düşüktü. Her şeyden yiyen katılımcıların sağlık riskleri de ortalama seviyedeydi.

Bulgular özellikle işlenmiş şeker içeren gıdaların ruh sağlığı üzerinde de ciddi sorunlara yol açabileceğine dikkat çekiyor. 

Surrey Üniversitesi'nden Prof. Nophar Geifman, liderliğini üstlendiği çalışmanın bulguları hakkında "İşlenmiş şeker birçok kişinin beslenmesinde önemli bir faktör ve bu sonuçlar, toplum olarak bir şeyi yemeden önce düşünmemiz gerektiğinin bir diğer kanıtını sunuyor" diyerek ekliyor:

Kimse başkalarına ne yapması gerektiğini söylemek istemez, bizim işimiz sadece halkı bilgilendirmek.

Independent Türkçe, Study Finds, Science Daily, Journal of Translational Medicine