Uyku süresi sağlıklı yaşamın temel taşlarından biri

Dünyada yaygın görülen hastalıklardan uyku apnesi ve uykusuzluk (insomnia) kişinin hayatını olumsuz etkilerken, doktorlar, sağlıklı yaşamın temel taşlarından uyku süresi ve kalitesinin önemine dikkati çekiyor.

AA
AA
TT

Uyku süresi sağlıklı yaşamın temel taşlarından biri

AA
AA

Dünyada her yıl bahar ekinoksundan önceki cuma kutlanan Dünya Uyku Günü, bu yıl 15 Mart'a denk geliyor. Bu senenin teması ise "Küresel Sağlık İçin Uyku Eşitliği" olarak belirlendi.

AA muhabiri, sağlıklı yaşamın temelini oluşturan uyku konusundaki verileri derledi.

Uzmanlar her yaş aralığı için farklı uyku süreleri tavsiye ediyor

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezlerinin (CDC) verilerine göre, 0-3 aylık bebeklerin günde 14-17 saat, 4-12 aylık bebeklerin 12-16 saat, 1-2 yaş grubunun 11-14 saat, 3-5 yaş grubu çocukların da 10-13 saat uyuması tavsiye ediliyor.

Tavsiye edilen günlük uyku süreleri, 6-12 yaş için 9-12 saat, 13-18 yaş için 8-10 saat, 18 yaş üzeri yetişkinler için de her gece en az 7 saat olarak belirleniyor.

Healthline sitesinde yer alan verilere göre, her 3 kişiden birinde insomnia belirtileri görülüyor.

Dünyada 65 yaş üstü kişilerin yüzde 75'inde, ergenlik öncesi dönemdeki çocukların yüzde 20'sinde bu hastalığın belirtileri gözlemleniyor. Her 10 kişiden biri ise kronik insomnia belirtilerine sahip.

Konik uykusuzluk sonucu kardiyovasküler fonksiyonlar zarar görebiliyor. Bu durum, yüksek kan basıncı, iltihap ve stres, metabolik değişimler ve kilo alımına yol açabiliyor.

Uyku apnesine teşhis az konulsa da çok yaygın görülüyor

ABD Sağlık ve İnsani Hizmetler Bakanlığı Ulusal Sağlık Enstitüsünde (NIH) yayımlanan araştırmaya göre, bilim insanları dünyada 30-69 yaşlarındaki yaklaşık 1 milyar yetişkinin obstrüktif (tıkayıcı) uyku apnesi sorunu olabileceğini tahmin ediyor.

Dünyada yaygın görülen ancak genelde teşhisi konulmayan uyku hastalıklarından olan uyku apnesi, uyurken nefes alamama belirtisiyle tanınıyor.

Uyku apnesi belirtileri arasında, yüksek sesle horlama, nefesin kesilmesiyle aniden uyanma, kuru ağız veya ağrıyan boğazla uyanma, sabahları baş ağrısı gibi durumlar yer alıyor.

Uyku apnesi, tedavi edilmemesi halinde yüksek kan basıncı, kalp problemleri, Tip 2 diyabet ve gündüzleri halsizlik gibi sağlık sorunlarına yol açabiliyor.

Bu hastalık, kilo verme, uyku pozisyonunun değiştirilmesi, solunumu kolaylaştıran araçların kullanılması gibi yaşam şeklinde değişikliklere gidilerek tedavi edilebiliyor. Bazı durumlarda solunumu kolaylaştırmak için cerrahi operasyonlar da gerekiyor.

ABD'deki Chicago Tıp Üniversitesinden Dr. Phillip LoSavio, ABD'de 50 ila 60 milyon kişide uyku apnesi olduğu ancak yalnızca 6-7 milyonuna teşhis konulduğu tahmininde bulundu.

LoSavio, uyku apnesi teşhisinin konulamamasının nedeninin, hastaların "laboratuvarlarda makinelere bağlanacaklarını" düşündükleri için tedaviye başvurmaktan korkması olduğunu belirtti.

Uykuya ilişkin çalışmalarının çoğunu ev ortamında yürüttüklerini kaydeden LoSavio, hastaların bileklerine bir geceliğine taktıkları takip cihazıyla uyku apnesine ilişkin bilgi edindiklerini söyledi.

Doktorlar, uyku düzeninin sağlanmasının önemini vurgulayarak, uyku öncesi kafein ve nikotin kullanımından kaçınılması, düzenli egzersiz, ekran süresinin ve gündüz uykularının azaltılması gibi adımların etkili olabileceğini düşünüyor.

Uyku süresinde 1 saatlik fark bile kalp sağlığını etkileyebilir

Chicago Tıp Üniversitesinin internet sitesinde yer alan verilere göre, yaklaşık her 3 yetişkinden biri, günde önerilen 7 saatten daha az uyuyor.

Kişilerin günlük uyku süresindeki 1 saatlik değişim bile kalp sağlığında etkili olabiliyor. Uyku süresinin 1 saat kısalması, kalp krizi riskinde artışa yol açabiliyor.

Kardiyolog Dr. Kathleen Drinan, uyku eksikliğinin, vücudu sempatik sinir sistemine dayanmaya zorladığını ve bu vesileyle kalp hastalıkları riskini artırdığını düşündüklerini kaydetti.

Sempatik sinir sistemine yüklenen bu durum sonucu, daha çok adrenalin ve yüksek seviyede kortizol salgılanması, kalp hastalığı riskini artırıyor.



Günlük zayıflama hapı, Ozempic'in tahtına aday

Yeni ilaç, 2050'ye kadar tahmini 760 milyon yetişkini etkilemesi beklenen tip 2 diyabet gibi kronik hastalıkları azaltabilir (Unsplash)
Yeni ilaç, 2050'ye kadar tahmini 760 milyon yetişkini etkilemesi beklenen tip 2 diyabet gibi kronik hastalıkları azaltabilir (Unsplash)
TT

Günlük zayıflama hapı, Ozempic'in tahtına aday

Yeni ilaç, 2050'ye kadar tahmini 760 milyon yetişkini etkilemesi beklenen tip 2 diyabet gibi kronik hastalıkları azaltabilir (Unsplash)
Yeni ilaç, 2050'ye kadar tahmini 760 milyon yetişkini etkilemesi beklenen tip 2 diyabet gibi kronik hastalıkları azaltabilir (Unsplash)

Barney Davis 

Yeni bir araştırma, günlük alınan yeni bir zayıflama hapının Ozempic gibi iğnelerle yarışabileceğini gösteriyor.

Hepsi obez ve tip 2 diyabet hastası olan hastalar, bir deneme kapsamında 9 ay boyunca orforglipron alarak ortalama 7,2 kilo verdi.

Çalışmanın sonuçları, hapın düzenleyiciler tarafından onaylanması halinde gelecekte hem obeziteyi hem de diyabeti tedavi edebileceği umudunu doğurdu.

İlacın arkasındaki şirket Eli Lilly, orforglipronun yiyecek ve su tüketiminde kısıtlama yapılmadan günün herhangi bir saatinde alınabileceğini ifade ediyor.

Eli Lilly Başkanı ve CEO'su David A Ricks şöyle diyor:

Günde bir kez alınan pratik bir hap olan orforglipron yeni bir seçenek sunabilir ve onaylanması halinde dünyanın dört bir yanında kullanılmak üzere kolayca üretilip piyasaya sürülebilir.

Eli Lilly, 2050'ye kadar tahmini 760 milyon yetişkini etkilemesi beklenen tip 2 diyabet gibi kronik hastalıkları tedavi etmeye çalıştıkları için orforglipronu dünya çapında piyasaya sürme kabiliyetinden emin olduğunu belirtiyor.

Orforglipronun, obez yetişkinlerde obstrüktif uyku apnesi ve hipertansiyonu tedavi etme potansiyeli üzerinde de çalışılıyor.

Mounjaro, Ozempic ve Wegovy gibi kilo kontrolü ilaçlarının popülaritesi son iki yılda fırlama yaptı.

Birleşik Krallık'taki (BK) eczaneler, ilaca erişmek için kilosu hakkında yalan söyleyenleri engellemek üzere yeni katı kurallar getirdi.

Ayrıca BK'de ayda yaklaşık 200 sterlin (yaklaşık 10 bin TL), ABD'de ise bin dolar (yaklaşık 38 bin TL) olan ilaçların halihazırda dudak uçuklatan fiyatları da giderek artıyor.

Bu ilaçlar, tip 2 diyabet hastalarında zayıflamaya ve kan şekerinin düzenlenmesine katkı sağlayan, haftalık enjeksiyon şeklinde alınan GLP-1 ilaçları.

GLP-1 ilaçları, yemek yiyince midenin doğal olarak ürettiği inkretin (hormonlar) seviyelerini artırıyor.

Vücudun daha fazla insülin salgılamasını sağlayarak çalışıyorlar ve bu da karaciğerin ürettiği glikoz miktarını azaltarak yiyeceklerin sindirimini yavaşlatıyor. Böylece daha uzun süre tok kalan kişi daha az yemek yiyor.

Bu ilaçların kalp yetmezliği ve alkolizmle mücadelede bile etkili oldukları kanıtlandı. Mounjaro ve Wegovy, Birleşik Krallık'ta kilo verme tedavileri olarak reçete ediliyor. Ozempic ise sadece tip 2 diyabet ilacı ruhsatına sahip ancak bazen kilo verme ilacı olarak etiket dışı yazılabiliyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/new