Kahvenin hiç beklenmeyen bir etkisi ortaya çıktı

Yaklaşık 10 bin 700 kişinin verileri incelendi

Araştırmacılar, egzersiz, kalp sağlığı ve kafein tüketimi arasındaki ilişkiyi çözmeye çalışıyor (Unsplash)
Araştırmacılar, egzersiz, kalp sağlığı ve kafein tüketimi arasındaki ilişkiyi çözmeye çalışıyor (Unsplash)
TT

Kahvenin hiç beklenmeyen bir etkisi ortaya çıktı

Araştırmacılar, egzersiz, kalp sağlığı ve kafein tüketimi arasındaki ilişkiyi çözmeye çalışıyor (Unsplash)
Araştırmacılar, egzersiz, kalp sağlığı ve kafein tüketimi arasındaki ilişkiyi çözmeye çalışıyor (Unsplash)

Çinli araştırmacılar, kahve tüketiminin oturmaktan kaynaklı ölüm ihtimalini düşürdüğünü tespit etti. 

Jiangsu eyaletindeki Suzhou'da yer alan Soochow Üniversitesi'nden araştırmacılar, ABD'deki 10 bin 639 kişiye ait verileri inceledi. 

Veriler, masa başında her gün harcanan ortalama zamanla tüketilen kahve miktarına dair bilgileri içeriyor.

Hakemli dergi BMC Public Health'de yayımlanan çalışmada, günde 8 saatten fazla oturmanın, günde 4 saat hareketsiz kalmaya kıyasla özellikle kalp hastalığına bağlı ölüm riskini artırdığı belirlendi. 

Diğer yandan bu süre içinde daha çok kahve tüketenlerin ölüm riskinin, az kahve içenlere göre 1,58 kat daha düşük olduğu ortaya çıktı.

Araştırmanın yazarı Bingyan Li, bulguların şaşırtıcı olduğunu belirterek şunları söyledi: 

Kahve dünyada ve ABD'de en yaygın tüketilen içeceklerden biri. Birçok çalışma düzenli kahve tüketiminin, güçlü antioksidan özellikleri nedeniyle kronik hastalıklardan kaynaklanan morbidite ve mortaliteyi azaltabileceğini göstermektedir.

Bilim insanları, kahvenin hareketsiz yaşam tarzı nedeniyle oluşan riskleri neden hafiflettiğini tespit edemedi. 

Ancak İsveç ve Birleşik Krallık'tan araştırmacıların şubatta yayımladığı çalışmada, kandaki kafeinin tip 2 diyabet veya kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riskini azalttığı bulunmuştu. 

Geçen yıl şubatta yayımlanan başka bir araştırmadaysa kafeinsiz kahvenin bile metabolizmanın hızlanmasını ve iltihaplanmanın azalmasını sağlayan antioksidanlar açısından zengin olduğuna dikkat çekilmişti.

Independent Türkçe, Science Alert, Medical News Today



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe