Ünlü doktor cevapladı: Akıllı saatlerin verileri ne kadar güvenilir?

Kalp atış hızından oksijen seviyelerine kadar pek çok şeyi ölçüyorlar

Uzmanlar akıllı saatlerin ne kadar kalori yakıldığını isabetli bir şekilde ölçemediğini söylüyor (Unsplash)
Uzmanlar akıllı saatlerin ne kadar kalori yakıldığını isabetli bir şekilde ölçemediğini söylüyor (Unsplash)
TT

Ünlü doktor cevapladı: Akıllı saatlerin verileri ne kadar güvenilir?

Uzmanlar akıllı saatlerin ne kadar kalori yakıldığını isabetli bir şekilde ölçemediğini söylüyor (Unsplash)
Uzmanlar akıllı saatlerin ne kadar kalori yakıldığını isabetli bir şekilde ölçemediğini söylüyor (Unsplash)

Telefonların pek çok özelliğini barındıran akıllı saatler, sağlık verilerini de takip edebiliyor. 

Özellikle günlük atılan adım sayısını izlemede kullanılan bu teknolojik araçların bazı modelleri, kalp atış hızından oksijen seviyelerine kadar çeşitli ölçümler yapabiliyor. 

Öte yandan bu verilerin doğruluğu uzmanlar tarafından tartışılıyor. 

CNN'in sağlıklı yaşam uzmanı Dr. Leana Wen, akıllı saatlerin yaptığı ölçümlere ne kadar güvenilmesi gerektiğini detaylıca açıkladı. 

Kendisi de akıllı saat kullanan Dr. Wen, ABD merkezli yayın kuruluşuna verdiği söyleşide, bu cihazlardan nasıl daha çok fayda sağlanabileceğine dair önerilerini de paylaştı. 

Pek çok uzman akıllı saatlerin adım sayma özelliğinin genellikle doğru sonuçlar verdiğini söylüyor. 

Dr. Wen günlük adım sayısı hedefi belirlemenin, kalp hastalıkları riskini düşürebileceğini belirterek akıllı saatlerin bu açıdan yararlı olduğunu ekliyor:

İnsanlara hedeflerini hatırlatarak onları daha fazla adım atmaya teşvik edebilir.

Uzman ayrıca kalp atış hızını ölçebilen cihazların, özellikle sporcular için elverişli olabileceği görüşünde. 

Öte yandan bu verilerin doğruluğu cihazın kalitesine göre değişiklik gösteriyor. 2023'te yapılan bir çalışmada, kalp atış hızı verilerinin egzersiz yoğunluğuna ve kişinin kollarını hareket ettirip ettirmemesine göre ciddi değişkenlik gösterdiği bulunmuştu.  

Bazı akıllı saatler, kalp ritmindeki düzensizlikleri ve vücudun oksijen seviyelerini de ölçüyor. Ancak Dr. Wen ve pek çok doktor, bu verilere her zaman güvenilmemesini tavsiye ediyor. 

Bu teknolojik aletlerin, tıbbi cihazların yerini alamayacağını söyleyen Dr. Wen, kişinin kendi vücuduna kulak vermesini söylüyor:

Kalp çarpıntısı, nefes darlığı, göğüs ağrısı, baş dönmesi veya başka tuhaf duygular hissedince, akıllı saatiniz kalp atış hızı ve ritminizin normal olduğunu söylese bile doktorunuza başvurmalısınız.

Yine de ABD Gıda ve İlaç Dairesi'nin (FDA) bazı modellere kalp ritim bozukluğunu ölçme açısından onay verdiğini ekliyor. Acil serviste çalışan doktor, akıllı saatin kalpte anormal bir durum yaşandığını göstermesi durumunda bir uzmana başvurulması gerektiğini söylüyor. 

Akıllı saatlerin oksijen seviyelerini yeterince iyi ölçmediği görülüyor. Dr. Wen, akciğerlerinde sorun olan kişilerin, daha güvenli sonuçlar veren pulse oksimetre adlı cihazlardan alabileceğini ifade ediyor. 

Kan şekeri seviyesini takip etmek için de akıllı saatlerin kullanılmamasını belirten doktor şöyle ekliyor: 

İlaç dozunu belirlemek için doğru ölçümlere ihtiyaç duyan diyabet hastaları, kan şekeri ölçümleri yanlışsa çok az veya çok fazla ilaç alabilir. Bu da tehlikeli olabilir. 

Bazı akıllı saatler sağlık verilerinin yanı sıra uyku durumunu da takip ediyor. Dr. Wen bu bilgilerin, daha iyi bir uyku çekmesine yardımcı olduğunu söylüyor:

Akıllı saatimin bana uyku kalitesi ve süresiyle ilgili sunduğu verileri seviyorum. Bunları uyduğum ortamda yaptığım değişimlerle kıyaslayarak hangi değişikliklerin işe yarayıp yaramadığını görebiliyorum.

Öte yandan vücudun hareketlerine göre uykuyu takip eden cihazların verisi pek güvenli olmayabilir. Uzmanlar daha yeni modellerin bu açıdan gelişme kaydettiğini söylüyor.

Independent Türkçe, CNN, Australian Broadcasting Corporation, National Library of Medicine 



Zayıflama iğneleri, migren hastalarına umut oldu

Araştırmacılar diyabet tedavisinde yaygın olarak kullanılan GLP-1 ilacı liraglutidin, migren sıklığını azaltma potansiyeli taşıdığını keşfetti (Pexels)
Araştırmacılar diyabet tedavisinde yaygın olarak kullanılan GLP-1 ilacı liraglutidin, migren sıklığını azaltma potansiyeli taşıdığını keşfetti (Pexels)
TT

Zayıflama iğneleri, migren hastalarına umut oldu

Araştırmacılar diyabet tedavisinde yaygın olarak kullanılan GLP-1 ilacı liraglutidin, migren sıklığını azaltma potansiyeli taşıdığını keşfetti (Pexels)
Araştırmacılar diyabet tedavisinde yaygın olarak kullanılan GLP-1 ilacı liraglutidin, migren sıklığını azaltma potansiyeli taşıdığını keşfetti (Pexels)

Rebecca Whittaker 

Yeni bir araştırmaya göre zayıflama iğneleri, migren hastalarının ağrısını yarı yarıya azaltabilir.

GLP-1 reseptör agonistleri diye de bilinen Ozempic ve Wegovy gibi ilaçlar, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal hormonu taklit ederek çalışıyor.

Araştırmacılar diyabet tedavisinde sık kullanılan GLP-1 ilacı liraglutidin, migren sıklığını kayda değer derecede azaltma potansiyeli taşıdığını keşfetti.

Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Servisi'ne göre, migren Birleşik Krallık'ta yaklaşık 6 milyon kişiyi etkiliyor. Üç gün sürebilen ataklar; ağrı, mide bulantısı, kusma, baş dönmesi ve ışığa, sese ve kokulara duyarlılığa neden olabiliyor.

Napoli Üniversitesi Baş Ağrısı Merkezi'nden araştırmacılar, obezite ve kronik migreni olan 26 yetişkine liraglutid ilacı verdi.

Sonuçları 2025 Avrupa Nöroloji Akademisi (European Academy of Neurology / EAN) Kongresi'nde sunulan çalışmada, ilacı alanların başının ayda ortalama 11 gün daha az ağrıdığı tespit edildi.

Katılımcılar ayrıca ilacı aldıktan sonraki sadece iki hafta içinde yaşam kalitesi, iş, eğitim ve sosyal işlevlerde anlamlı iyileşmeler yaşadı.

Baş araştırmacı Dr. Simone Braca, "Çoğu hasta ilk iki hafta içinde kendini daha iyi hissetti ve yaşam kalitesinde kayda değer bir iyileşme olduğunu bildirdi" diyor.

Kilo kaybı orta düzeyde ve istatistiksel açıdan anlamlı olmasa da bu fayda üç aylık gözlem süresi boyunca devam etti.

Kafa içi basıncındaki hafif artışların migren ataklarıyla bağlantılı olduğuna dair kanıtlar giderek artıyor.

Bu durum, beyin ve omuriliği çevreleyen beyin-omurilik sıvısının basıncının artmasından kaynaklanıyor. Basınç artışı, ciddi kafa travması, felç, beyin tümörü veya yüksek tansiyon nedeniyle meydana gelebiliyor.

Ancak beyin-omurilik sıvısı salgısını azaltan liraglutid gibi GLP-1 reseptör agonistlerinin, idiyopatik intrakraniyal hipertansiyon (İİH) tedavisinde etkili olduğu kanıtlandı.

Çalışmaya katılan hastalar, İİH'yi elemek için papilödem (kafa içi basıncındaki artış sonucu optik disk şişmesi) ve altıncı sinir felci taramasından geçti.

Dr. Braca ve meslektaşları, GLP-1 ilaçlarının, migrenin ardındaki kilit molekül olan CGRP (kalsitonin geni ile ilişkili peptid) salımını azaltabileceğine inanıyor.

Dr. Braca, "Bu ilaçların beyin-omurilik sıvısı basıncını düzenleyerek ve kafa içi venöz sinüslerin sıkışmasını azaltarak migreni tetikleyen kritik bir peptid olan, kalsitonin geniyle ilişkili peptidin (CGRP) salımını azalttığını düşünüyoruz" diyor.

Bu da kafa içi basınç kontrolünü yepyeni, farmakolojik olarak hedeflenebilir bir yol haline getirecektir.

Araştırma makalesinin yazarları, liraglutidin tip 2 diyabet ve obezitede kullanımının yerleştiği göz önüne alındığında, nörolojide ilaçın farklı amaçla kullanıldığı umut verici bir durumun yaşanabileceğini söylüyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news