Tedavi yok, aşı yok... ABD Oropouche virüsünün yayılması konusunda uyardı

Virüs sivrisinek ısırıkları yoluyla bulaşıyor

 Enfekte sivrisineklerin ısırmasıyla bulaşan hastalık için özel bir tedavi veya aşı mevcut değil. (Reuters)
Enfekte sivrisineklerin ısırmasıyla bulaşan hastalık için özel bir tedavi veya aşı mevcut değil. (Reuters)
TT

Tedavi yok, aşı yok... ABD Oropouche virüsünün yayılması konusunda uyardı

 Enfekte sivrisineklerin ısırmasıyla bulaşan hastalık için özel bir tedavi veya aşı mevcut değil. (Reuters)
Enfekte sivrisineklerin ısırmasıyla bulaşan hastalık için özel bir tedavi veya aşı mevcut değil. (Reuters)

ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi (CDC) dün (Cuma) bir sağlık uyarısı yayınlayarak, doktorları ve kamu sağlığı yetkililerini Amerika kıtasında bu yılın başından beri iki kişinin ölümüne neden olan Oropouche virüsü vakalarındaki artış konusunda bilgilendirdi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre Oropouche virüsü sivrisineklerin ısırması yoluyla yayılıyor. Hastalığın belirtileri arasında baş ağrısı, ateş ve kas ağrıları yer almakta olup, ağır vakalar menenjite yol açıyor.

CDC, 1 Ocak ve 1 Ağustos tarihleri arasında, iki ölüm ve virüsün hamilelik sırasında anneden fetüse bulaştığı beş vaka da dahil olmak üzere 8 binden fazla hastalık vakasının rapor edildiğini bildirdi.

Şu anda söz konusu virüs için spesifik bir tedavi ya da aşı bulunmuyor.

Vakaların bildirildiği ülkeler arasında Bolivya, Brezilya, Kolombiya, Küba ve Peru'nun bulunduğunu belirten CDC, Küba ve Brezilya'dan dönen kişilerde ABD ve Avrupa'da seyahatle bağlantılı vakaların tespit edildiğini belirtti.

CDC, etkilenen bölgelerde bulunan ve Oropouche enfeksiyonu ile uyumlu semptomları olan yolcuların teste tabi tutulmasını tavsiye etti.

CDC, ABD'de test ve gözetim arttıkça diğer ülkelerde de vakaların ortaya çıkmasını bekliyor.



Vücudunuzun verdiği bağırsak (Kolon) kanseri olabileceğinize dair küçük uyarı sinyalleri

Dinlenmekle geçmeyen sürekli yorgunluk, bağırsak kanserinin önemli bir belirtisidir (AP)
Dinlenmekle geçmeyen sürekli yorgunluk, bağırsak kanserinin önemli bir belirtisidir (AP)
TT

Vücudunuzun verdiği bağırsak (Kolon) kanseri olabileceğinize dair küçük uyarı sinyalleri

Dinlenmekle geçmeyen sürekli yorgunluk, bağırsak kanserinin önemli bir belirtisidir (AP)
Dinlenmekle geçmeyen sürekli yorgunluk, bağırsak kanserinin önemli bir belirtisidir (AP)

'Bağırsak sağlığı doktoru' olarak bilinen Dr. Megan Rossi, görünüşte önemsiz olan bir semptomun bağırsak kanserinin bir uyarı işareti olabileceğini söyledi.

King's College London'da akademisyen olan ve bağırsak sağlığıyla ilgili tavsiyelerini paylaşan Dr. Rossi, ciddi bir teşhise işaret edebilecek endişe verici belirtiler konusunda uyardı. Irish Star adlı internet sitesinin aktardığına göre Dr. Rossi’nin vurguladığı önemli belirtiler arasında dinlenmekle geçmeyen sürekli yorgunluk ve kronik şişkinlik yer aldı.

Göz ardı etmemeniz gereken mide ve bağırsak ile ilgili uyarı işaretleri

Dr. Rossi, şunları söyledi:

“Sindirim sisteminde, ‘açıklanamayan kilo kaybı (vücut ağırlığının yüzde 5'i veya daha fazlası), inatçı ve rahatsız edici şişkinlik, dışkıda kan (kırmızı ya da siyah görünebilir), bağırsak hareketlerinde olağandışı değişiklikler ve dinlenmekle düzelmeyen yorgunluk’ gibi göz ardı edilmemesi gereken uyarı işaretleri vardır.”

Bağırsak kanseri tedavi edilebilir ve iyileştirilebilir bir hastalıktır, özellikle erken teşhis edildiğinde hayatta kalma oranları yüksektir.

Kişisel deneyimlerinden yola çıkarak bağırsak kanserinin aileler üzerindeki yıkıcı etkisinden bahseden Dr. Rossi, “Bağırsakla ilgili ilk anım mutlu bir anı değildi. Üniversitede okurken büyükanneme bağırsak kanseri teşhisi kondu. Tedavi görmesine rağmen kısa bir süre içinde hayatını kaybetti. Hastalığın uyarı işaretleri hakkında daha açık konuşsaydık onun kaderi farklı olur muydu diye çok düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Erken teşhisin önemini vurgulayan Dr. Rossi, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dünya genelinde bağırsak kanseri vakaları özellikle de 1990 yılından sonra doğanlar arasında artış gösterdi. Lif ve bitki bazlı gıdalar açısından zengin geleneksel beslenmeden yüksek oranda işlenmiş gıdalara, kırmızı ve işlenmiş etlere ve ilave şekerlere geçişimiz, bunun başlıca nedenlerinden biridir.”