Bunamanın 6 önemli nedeni: Bunları engellemek için ne yapılmalı?

Uzmanlar, hiçbir yaşta geç kalınmadığını söylüyor

Bunama, yaşlanmanın kaçınılmaz bir parçası gibi görülse de durum pek öyle değil (Pixabay)
Bunama, yaşlanmanın kaçınılmaz bir parçası gibi görülse de durum pek öyle değil (Pixabay)
TT

Bunamanın 6 önemli nedeni: Bunları engellemek için ne yapılmalı?

Bunama, yaşlanmanın kaçınılmaz bir parçası gibi görülse de durum pek öyle değil (Pixabay)
Bunama, yaşlanmanın kaçınılmaz bir parçası gibi görülse de durum pek öyle değil (Pixabay)

Bilim insanları demans veya bunama vakalarının yarısının önlenebileceğini söylüyor. 

Alzheimer'ın da içinde yer aldığı nörodejeneratif hastalıklar grubunu ifade eden bunama; hafıza, dil ve düşünce becerilerinde gerilemeyle kendini gösteriyor. 

Bu rahatsızlıklar genellikle yaşlanmayla ortaya çıksa da uzmanlar pek çok vakanın engellenebileceğini görüşünde. 

Oxford Üniversitesi'nde demans üzerine çalışan Prof. David Smith'in yer aldığı bir çalışmada, 344 binden fazla kişinin verisi 15 yıl boyunca takip edilerek bunamaya yol açan 6 temel risk faktörü belirlendi. 

Araştırmacılar bunamayı engellemek için yaşam tarzı, sağlık geçmişi, fiziksel göstergeler, sosyoekonomik durum, sosyal-psikolojik faktörler ve yaşanılan çevreye odaklanılması gerektiği sonucuna vardı. 

Bu faktörlerin orta seviyeye çekilmesinin bunama vakalarının yüzde 43'ünü, iyi seviyede olmasının da yüzde 73'ünü engelleyebileceği tespit edildi. 

Uzmanlar özellikle sağlıksız bir yaşam tarzının, bunamanın ortaya çıkmasında önemli bir rol oynadığının altını çiziyor. 

Dünyanın önde gelen bunama uzmanlarının yürüttüğü başka bir araştırmada da benzer faktörler öne çıkıyor.

Depresyon, diyabet ve yüksek seviye kötü kolesterol gibi sağlık etkenlerinin yanı sıra eğitim durumu, hava kirliliğine maruz kalma ve sosyal izolasyon temel risk faktörleri arasında görülüyor.

Araştırmacılar çocukluktan itibaren bu etmenlere dikkat edilmesinin, vakaların yüzde 45'inin önüne geçebileceği sonucuna vardı. 

Diğer yandan hayatın ileri dönemlerinde de gerekli adımları atmanın fayda sağladığı tahmin ediliyor.

University College London'dan çalışmanın yazarlarından Prof. Gill Livingston "Dünya genelinde pek çok kişi bunamanın kaçınılmaz olduğuna inanıyor ancak durum öyle değil" diyerek ekliyor:

Riske daha uzun süre maruz kalmanın daha büyük bir etkiye sahip olduğuna dair artık daha güçlü kanıtlara sahip olsak da harekete geçmek için asla çok erken ya da çok geç olmadığını da vurgulamak gerekiyor.

Uzmanlar yaşam tarzında yapılacak değişikliklerin bunamayı engelleyebileceğini veya geciktirebileceğini belirtiyor. 

Prof. Livingston şu tavsiyede bulunuyor:

Düzenli egzersiz, sigara içmeme, orta yaşta (örgün eğitim dışında) bilişsel aktiviteyi canlı tutma ve aşırı alkolden kaçınmak gibi sağlıklı bir yaşam tarzı sadece bunama riskini azaltmaz, aynı zamanda bunama başlangıcını da geciktirebilir.

Prof. Livingston özellikle pek hareket etmeyenlerin, en azından yürüyüş yapmaya başlayarak egzersizi hayatlarının parçası haline getirmesini öneriyor.

Yapılan başka çalışmalarda da Akdeniz diyetinin bunama riskini azaltabildiğine dair bulgular ediniliyor.

Bitki ağırlıklı Akdeniz diyeti kabuklu yemişler, kepekli tahıllar ve balık da içeriyor. Özellikle kırmızı et çok az tüketilirken, yağ kaynağı olarak zeytinyağı tercih ediliyor.

Bilim insanları, meyve ve sebzelerdeki antioksidan sayesinde bu beslenme biçiminin bunama riskini azalttığını düşünüyor.

Uzmanlar ayrıca görme ve duyma becerilerindeki gerileme de bunamayla ilişkilendirildiği için işitme cihazları gibi aygıtlara kolay ulaşılabilmesi gerektiğini vurguluyor. 

Birleşik Krallık merkezli Alzheimer Derneği'nden Fiona Carragher, alkol ve egzersiz gibi faktörlerin kişinin kontrolünde olduğunu ancak eğitim eşitsizliği ve hava kirliliği gibi sorunların toplumsal ölçekte çözülmesi gerektiğini söylüyor.

Independent Türkçe, Jerusalem Post, Guardian, Nature Human Behavior, The Lancet, Alzheimer Derneği



Uzmanlar insanlardan uzaklaşmanın şaşırtıcı faydalarını ortaya çıkardı: Bugünden sonra suçluluk hissi yok

Gönüllü yalnızlık size stresten arınmak için zaman tanıyabilir (AP)
Gönüllü yalnızlık size stresten arınmak için zaman tanıyabilir (AP)
TT

Uzmanlar insanlardan uzaklaşmanın şaşırtıcı faydalarını ortaya çıkardı: Bugünden sonra suçluluk hissi yok

Gönüllü yalnızlık size stresten arınmak için zaman tanıyabilir (AP)
Gönüllü yalnızlık size stresten arınmak için zaman tanıyabilir (AP)

Uzmanlar son yıllarda insanların her zamankinden daha fazla tek başlarına zaman geçirmelerine yönelik endişelerini dile getirerek bu olgunun bir 'yalnızlık salgınına' neden olduğu belirtti.

Ancak New York Post gazetesinin haberine göre bazı uzmanlar yalnızlık ile ‘gönüllü yalnılık’ arasında büyük bir fark olduğunu düşünüyor.

ABD'nin Vermont eyaletindeki Middlebury Koleji’nde psikoloji yardımcı doçenti olan Virginia Thomas, geçtiğimiz günlerde The Conversation'da kaleme aldığı bir makalede şunları yazdı:

“Yalnızlık ve sosyal tecrit, özellikle kronik yalnızlık, depresyon ve yaşam süresinin kısalması gibi olumsuz sonuçlarla ilişkilendirildiğinden, ciddi şekilde ilgilenilmesi gereken gerçek sorunlardır. Ancak tecrit bazıları için, araştırmacıların ‘pozitif izolasyon’ olarak adlandırdığı, yalnızlıktan ziyade refahla ilişkili bir durum beklentisini temsil ediyor.”

Yalnızlığın artılarını ve eksilerini yıllardır inceleyen biri olarak Thomas, “Yalnızlıkla ilgili toplumsal kaygımız, yalnız kalmayı istemenin anormal ya da patolojik, değer verilmekten ziyade acınacak yahut korkulacak bir şey olarak görüldüğü kültürümüzde yalnızlığa gereken değerin verilmemesinden kaynaklanıyor. Bu bağlamda, gönüllü yalnızlık sosyal bir damga taşıyor.”

Ancak araştırmaların izolasyonun en az üç önemli faydası olduğunu gösterdiğine dikkati çeken Thomas, bunları şöyle sıralıyor:

1- Stresi azaltmanıza zaman tanır:

Personality and Social Psychology Bulletin (PSPB) dergisinde yayınlanan bir çalışma, sadece 15 dakikalık yalnızlığın anksiyete gibi aşırı uyarılmış duyguları azaltabildiğini ve sakinlik hissini artırabildiğini gösterdi. Bu 'duygusal salınım' bireylerin enerjilerini sıfırlamalarına olanak tanıyarak zihinsel berraklığın artmasına ve stres seviyelerinin düşmesine yol açıyor.

2- Kişisel gelişim için alan sağlar:

Yalnızlık, kendi üzerine düşünme ve kişisel gelişim için eşsiz bir fırsat sunar. Araştırmalar, yalnız vakit geçiren insanların daha fazla özerkliğe ve daha güçlü bir öz kimlik duygusuna sahip olduğunu gösteriyor. Scientific Reports'ta 2023 yılında yapılan bir araştırma, tek başına daha fazla zaman geçirmeyi seçen katılımcıların kendilerini daha az stresli ve hayatlarını daha fazla kontrol altında hissettiklerini ortaya koydu. Bu planlı zaman, öz farkındalığı teşvik ederek bireylerin kişisel değerleri ve hedefleriyle uyum sağlamasına yardımcı olur.

3- Duygularınız ve yaratıcılığınızla bağlantı kurmanıza yardımcı olur:

Yalnızlık, duyguları işlemek ve yenilikçi fikirler üretmek için zihinsel alan sağlayarak duygusal zekayı ve yaratıcılığı artırabilir. Sıkı Kovid-19 kısıtlamaları sırasında, bin 200'den fazla Fransız yetişkin üzerinde yapılan 2021 tarihli bir çalışmaya göre özellikle daha önce daha az yaratıcı olan kişiler arasında günlük yaratıcılıkta belirgin bir artış gözlemlendi.