Kanada'da maymun çiçeği alt türüne ait ilk vaka tespit edildi

lusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü (NIAID) tarafından 2024 yılında yayınlanan, yeşil renkteki enfekte hücrelerin içinde turuncu renkteki maymun çiçeği virüsü partiküllerinin elektron mikroskobu görüntüsü. (AP)
lusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü (NIAID) tarafından 2024 yılında yayınlanan, yeşil renkteki enfekte hücrelerin içinde turuncu renkteki maymun çiçeği virüsü partiküllerinin elektron mikroskobu görüntüsü. (AP)
TT

Kanada'da maymun çiçeği alt türüne ait ilk vaka tespit edildi

lusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü (NIAID) tarafından 2024 yılında yayınlanan, yeşil renkteki enfekte hücrelerin içinde turuncu renkteki maymun çiçeği virüsü partiküllerinin elektron mikroskobu görüntüsü. (AP)
lusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü (NIAID) tarafından 2024 yılında yayınlanan, yeşil renkteki enfekte hücrelerin içinde turuncu renkteki maymun çiçeği virüsü partiküllerinin elektron mikroskobu görüntüsü. (AP)

Kanada Halk Sağlığı Kurumu (PHAC) dün (Cuma) Manitoba'da bir kişide görülen Kanada'daki ilk maymun çiçeği alt tür 1 vakasını doğruladı.

PHAC, seyahatle bağlantılı vakanın Orta ve Doğu Afrika'daki hastalığın alt tür 1 salgınıyla bağlantılı olduğunu bildirdi.

PHAC tarafından yapılan açıklamada, “Kişi Kanada'ya döndükten kısa bir süre sonra maymun çiçeği semptomları için tıbbi yardım istedi ve şu anda izole ediliyor” denildi.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) dün yaptığı açıklamada, maymun çiçeği salgınının halk sağlığı açısından acil bir durum olmaya devam ettiğini belirtti. WHO, virüsün yeni bir türü olan 1B alt türünün Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nden komşu ülkelere yayılmasının ardından ağustos ayında iki yıl içinde ikinci kez maymun çiçeği nedeniyle küresel halk sağlığı acil durumu ilan etti.

Şarku'l Avsat'ın PHAC'tan aktardığına göre şu anda Kanada'daki nüfus için risk düşük, ancak durum sürekli olarak izlenmeye devam ediliyor.  Ayrıca temaslı takibi dahil olmak üzere halk sağlığı taramasının da devam ettiği kaydedildi.



Doğduğunuz ayın kilonuzu etkileyebileceği keşfedildi

Meksika'da bir anne bebeğine sarılıyor (AFP)
Meksika'da bir anne bebeğine sarılıyor (AFP)
TT

Doğduğunuz ayın kilonuzu etkileyebileceği keşfedildi

Meksika'da bir anne bebeğine sarılıyor (AFP)
Meksika'da bir anne bebeğine sarılıyor (AFP)

Yeni bir araştırma, anne karnına soğuk aylarda düşenlerin, sıcak mevsimlerde gebe kalınan bireylere kıyasla daha düşük vücut kitle endeksine ve iç organlarının etrafında daha az yağa sahip olduğunu gösterdi.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de bu hafta yayımlanan araştırma, hava koşullarının bir kişinin hayatı boyunca fizyolojisini etkilerken oynadığı potansiyel rolü vurguluyor.

Günümüzde obezite, dünya çapında önde gelen ölüm nedenlerinden biri sayılıyor ve uzmanlar geçen yıl 1 milyardan fazla kişinin çok yüksek vücut yağı seviyeleri taşıdığı uyarısını yapıyor.

Egzersiz ve beslenme vücuttaki yağ oranını etkileyen temel faktörler olsa da soğuğa ve sıcağa maruz kalmanın da önemli bir rol oynadığı anlaşılıyor.

Kahverengi adipoz doku adı verilen özel bir yağ türü, özellikle soğuk ortamlarda ve yeni doğan bebeklerde ısı üreterek vücudun çekirdek sıcaklığını korumasına katkı sağlıyor.

Buna karşın beyaz adipoz doku, vücudun birincil enerji deposu ve aynı zamanda hormon salgılayan bir organ görevi görüyor.

Sıcaklık düştüğünde vücut, doğal olarak daha sıcak koşullara kıyasla daha az yağı beyaz adipoz doku şeklinde depoluyor.

Ancak Japonya'nın Tohoku Üniversitesi'nden Takeshi Yoneshiro'nun da aralarında bulunduğu araştırma ekibi, kahverengi adipoz doku aktivitesini etkileyen faktörlerin tam olarak anlaşılamadığını söylüyor.

Araştırmada ebeveynleri gebe kalma ve doğum sırasında soğuk veya sıcak derecelere maruz kalan 683 sağlıklı erkek ve kadında kahverengi adipoz doku yoğunluğu, aktivitesi ve ısı üretimi analiz edildi.

Yaşları 3 ila 78 arasında değişen katılımcılardan soğuk mevsimde gebe kalınan kişilerin kahverengi adipoz doku aktivitesi daha yüksekti. Bu da yetişkinlikte daha yüksek enerji harcaması, daha fazla ısı üretimi, daha düşük visseral yağ birikimi ve daha düşük vücut kitle endeksiyle bağlantılıydı.

Araştırmacılar şöyle diyor:

Burada, anneleri soğuk mevsimlerde gebe kalan bireylerin daha yüksek kahverengi yağ dokusu aktivitesi, adaptif termogenez, günlük toplam enerji harcamasında artış ve daha düşük vücut kitle indeksi ve visseral yağ birikimi sergilediğini bildiriyoruz.

Çalışma, kahverengi adipoz doku aktivitesinin temelde, gebelik öncesi günlük sıcaklıklarda görülen büyük değişimden ve düşük ortam sıcaklıklarından etkilendiği sonucuna varıyor. "Gebe kalma döneminde daha düşük ortam sıcaklıkları ve günlük sıcaklıklardaki daha büyük dalgalanmalar kahverengi adipoz doku aktivitesinin temel belirleyicileri" ifadeleri kullanılıyor.

Araştırmacılar, bu bağlantının altında yatan mekanizmaları bulmak için daha kapsamlı bir popülasyon kümesi de içeren daha fazla çalışma yapılması çağrısında bulunuyor.

Beslenme ve diğer çevresel faktörlerin bu bağlantıyı nasıl etkilediğini saptamayı umuyorlar.

Independent Türkçe