Yemek yemeden önce şişip sonrasında sönen mide balonu geliştirildi

Zayıflama yolunda mevcut yöntemlerden daha etkili olması bekleniyor

2030'da dünya çapında yaklaşık 1 milyar kişinin obez olacağı tahmin ediliyor (AP)
2030'da dünya çapında yaklaşık 1 milyar kişinin obez olacağı tahmin ediliyor (AP)
TT

Yemek yemeden önce şişip sonrasında sönen mide balonu geliştirildi

2030'da dünya çapında yaklaşık 1 milyar kişinin obez olacağı tahmin ediliyor (AP)
2030'da dünya çapında yaklaşık 1 milyar kişinin obez olacağı tahmin ediliyor (AP)

Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden (MIT) bilim insanları, zayıflamaya yardım etmesi için yemek yemeden önce şişip sonra sönen bir mide balonu geliştirdi. 

Uzun süredir kullanılan mide balonları, şişkinlik yaratarak tokluk hissi vermeyi ve bu şekilde kalori alımını azaltmayı amaçlıyor. 

Ancak pek çok kişi zaman içinde balonun yarattığı hisse alıştığı için bu yöntem uzun vadede etkisini kaybediyor ve verilen kilolar genellikle geri alınıyor. 

MIT'den bir araştırma ekibi bu soruna el atmak üzere ne zaman şişip ne zaman söneceği ayarlanabilen bir mide balonu geliştirdi. 

Balon, tıpkı yemek yiyemeyen kişilere takılan beslenme sondaları gibi, karında küçük bir kesik açılarak yerleştiriliyor.

Ardından deriye takılan ve pompa içeren harici bir kumandayla balon istendiği gibi şişirilip indiriliyor. 

Bilim insanları yemek yemeden önce balonun şişirilip sonrasında söndürülmesiyle uzun vadede kilo kaybına fayda sağlayacağını düşünüyor.

Bulgularını Device adlı hakemli dergide 3 Aralık Salı günü yayımlayan ekip, yeni cihazı domuzlarda test etti.

Hayvanların bir grubuna cihaz yerleştirilmedi, diğer bir gruba cihaz yerleştirildi ancak balon şişirilmedi. Son grupta ise balon hem yerleştirildi hem de şişirildi.

Daha sonra hayvanların ne kadar yemek yediğini takip eden ekip, son gruptaki  domuzların tükettiği gıda miktarında diğerlerine kıyasla yüzde 60 azalma olduğunu gözlemledi.

Makalenin yazarlarından Giovanni Traverso, ilaç ve ameliyat gibi yöntemler kullanılsa da insanların elinde seçenek olması gerektiğini ifade ediyor:

Ameliyat olmak istemeyen veya ilaçlara karşı intolerans gösteren bireylerin fayda sağlayabileceğini düşünüyoruz.

Diğer yandan yeni cihazın istenen başarıyı sağlaması için uzun vadede etkisini kaybetmemesi gerekiyor. 

Çalışmaya liderlik eden Neil Zixun Jia, "Geleneksel mide balonlarının kullanım süresi genellikle 6 ay civarında ve ancak o zaman önemli ölçüde kilo kaybı görülüyor. Cihazımızın etkinliğini doğrulamak için buna yakın veya daha uzun bir süre içinde değerlendirmemiz gerekiyor" ifadelerini kullanıyor. 

Birleşik Krallık'taki Anglia Ruskin Üniversitesi'nden Dr. Simon Cork da yeni çalışmayı önemli bir adım olarak görmesine karşın domuzların ne kadar kilo verdiğini belirtmediğine dikkat çekiyor. 

Dr. Cork "Bu cihazın teşvik ettiği, kalori kısıtlamasıyla vücut ağırlığında kısa süreli azalmalar, açlık ve yorgunluk gibi fizyolojik adaptasyonlara ve yeniden kilo alımına yol açabilir" diyerek ekliyor: 

Uzun vadede ne kadar kilo verildiğine dair sonuçlar, bunun mevcut kilo verme yöntemlerine kıyasla önemli bir ilerleme sağlayıp sağlamayacağını gösterecek.

Independent Türkçe, Guardian, Interesting Engineering, Device



Kuş gribinin insandan insana bulaşmasının önünde tek bir engel var

Virüsün, kuşlardan memelilere geçmesi ve onlar arasında yayılması, insandan insana sıçrama ihtimalini artırıyor (Reuters) 
Virüsün, kuşlardan memelilere geçmesi ve onlar arasında yayılması, insandan insana sıçrama ihtimalini artırıyor (Reuters) 
TT

Kuş gribinin insandan insana bulaşmasının önünde tek bir engel var

Virüsün, kuşlardan memelilere geçmesi ve onlar arasında yayılması, insandan insana sıçrama ihtimalini artırıyor (Reuters) 
Virüsün, kuşlardan memelilere geçmesi ve onlar arasında yayılması, insandan insana sıçrama ihtimalini artırıyor (Reuters) 

Bilim insanları kuş gribi virüsünün insandan insana bulaşması için tek bir mutasyonun yeterli olacağını tespit etti. Pek çok uzman bunun daha karmaşık bir süreç içinde gerçekleşmesini bekliyordu.

Mevcut kuş gribi salgını, 2020'de H5N1 virüsünün hayvanlar arasında hızla yayılmasıyla başlamıştı. Kuşlardan diğer memelilere geçen güçlü varyant, milyonlarca hayvanın ölümüne yol açtı.

Bu yıl virüsün inekten insana bulaştığı olaylarda hızlı bir artış görülmesi, dünya çapında endişe yaratıyor. 

Büyük ölçüde ABD'de ortaya çıkan vakalar, genellikle inek ve tavuk çiftliklerinde çalışan işçilerde görülüyor.  

Çoğu vakada şiddetli semptomlar kaydedilmese de Kovid-19'un etkisi atılmadan yeni bir pandeminin baş göstereceğinden korkuluyor. Diğer yandan virüsün geniş çaplı bir salgın yaratabilmesi için insandan insana bulaşabilmesi gerekiyor. 

Pek çok bilim insanı virüsün bu noktaya gelmesine henüz vakit olduğunu düşünüyor. Ancak ABD merkezli Scripps Araştırma Enstitüsü'nün yeni çalışmasına göre kuş gribi virüsü, tek bir mutasyonla insan hücrelerine tutunma becerisi kazanabilir. 

Çalışmalarını hakemli dergi Science'ta 5 Aralık'ta yayımlanan makalede açıklayan ekip, H5N1'i inekten kaptığı bilinen ilk insan vakasındaki virüsü inceledi.

Araştırmacılar virüsün tamamına değil, yüzeyindeki bir proteine odaklandı. Reseptör denen yüzey proteinleri, hayvan hücrelerindeki reseptörlere bağlanarak virüsün taşınmasına yol açıyor.

Mevcut kuş gribi virüsü varyantları, insan hücrelerindeki reseptörlere çok iyi uyum sağlayamıyor. Bugüne kadarki vakalarda inek veya kuşlardan insanlara geçen virüs yoğunluğunun çok yüksek olmasından dolayı insanlar hasta oldu. 

Scripps ekibi laboratuvar ortamında virüse farklı mutasyonlar vererek insan hücrelerine tutunma becerisinin nasıl değiştiğini gözlemledi. 

Bulgular, virüsün tek bir mutasyonun ardından tercihini "tamamen değiştirerek" kuşlar yerine insanlarla daha iyi uyum sağlayacak hale gelebileceğine işaret ediyor. 

Virüs ve insan hücreleri arasındaki eşleşme kuşlarla olduğu kadar güçlü değildi. Fakat ekip virüsün tercihindeki değişimin çok net olduğunu ve ikinci bir mutasyonun insan hücrelerine daha sıkı bağlanmasını sağlayacağını söylüyor. 

Vanderbilt Üniversitesi Tıp Merkezi'nde bulaşıcı hastalıklar üzerine çalışan William Schaffner, yer almadığı araştırmanın "göz açıcı" bir etki yarattığını söyleyerek ekliyor: 

Virüsün insan hücrelerindeki reseptörlere bağlanabilmesi için sadece bir mutasyon geçirmesi gerektiğini bilmiyordum.

Çalışmaya katılmayan virolog Richard J. Webby de benzer şekilde tek bir mutasyonun bunu mümkün kılmasını beklemediğini ve bulguların "biraz korkutucu" olduğunu ifade ediyor.

Araştırmada bahsedilen Gln226Leu mutasyonu henüz görülmedi. Ancak saptanması durumunda bir pandemiyi beraberinde getirme riski taşıdığı için uzmanlar yakından takip edilmesi gerektiğini vurguluyor. 

Makalenin yazarlarından Ian Wilson, "Ne kadar çok insan enfekte olursa, bu mutasyonun ortaya çıkma ihtimali de o kadar artar" diyor. 

ABD Ulusal Alerji ve Bulaşıcı Hastalıklar Enstitüsü'nden Eric Stemmy, bir kuş virüsü memelilerde ne kadar uzun süre dolaşırsa, diğer memelilere o kadar iyi adapte olacağını belirterek bulguların "pek şaşırtıcı olmadığını" söylüyor.

Stemmy ayrıca reseptörler arasındaki bağlanmanın, virüsün insanlar arasında bulaşmasını mümkün kılacak koşullardan sadece biri olduğunu ifade ediyor. 

Independent Türkçe, Washington Post, Live Science, Science, Guardian