Bir yapay tatlandırıcının şekerden çok daha fazla acıktırdığı bulundu

Sukraloz, iştahı ve vücut ağırlığını düzenlediği bilinen beyin bölgesindeki aktiviteyi artırıyor

(Unsplash)
(Unsplash)
TT

Bir yapay tatlandırıcının şekerden çok daha fazla acıktırdığı bulundu

(Unsplash)
(Unsplash)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Popüler yapay tatlandırıcı sukralozun, iştahı bozabileceği ve şeker tüketimine kıyasla kişiyi daha fazla acıktırabileceği yeni bir çalışmada bulundu.

Güney Kaliforniya Üniversitesi'nden araştırmacılar, sukralozun beyinde iştahı ve vücut ağırlığını düzenlemesiyle bilinen hipotalamus bölgesindeki aktiviteyi artırdığını keşfetti.

Önceki çalışmalar yapay tatlandırıcılar ve obezite arasında bir bağlantıya işaret etse de açlığı hangi mekanizmayla etkiledikleri tam olarak bilinmiyordu.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de yayımlanan yeni çalışmada araştırmacılar, cinsiyet ve kilolarına göre eşit olarak bölünmüş 75 katılımcının su, sukralozla tatlandırılmış bir içecek veya normal şekerli bir içecek tükettikten sonra nasıl tepki verdiğini test etti.

Her katılımcının üç ayrı durumda sukraloz, şeker ve suyla test edilmesi, araştırmacıların hem kişisel hem bireyler arasındaki farklılıkları incelemesine olanak sağladı.

Katılımcılardan her bir içeceği tüketmeden önce ve sonra fMRI beyin taramaları, kan örnekleri ve kendi bildirdikleri açlık dereceleri toplandı.

Araştırmacılar, sukralozun özellikle obezite hastalarında açlığın yanı sıra beynin hipotalamusundaki aktiviteyi de artırma eğiliminde olduğunu saptadı.

Ayrıca yapay tatlandırıcının, hipotalamusun beynin diğer bölgeleriyle iletişim kurma şeklini de değiştirdiği tespit edildi.

Araştırmacılar ayrıca şekerin aksine sukralozun, insülin ve GLP-1 gibi tokluk hissi yaratan bazı hormonların kandaki seviyelerini artırmadığını gözlemledi.

Kadın katılımcıların beyin aktivitesinde erkeklere kıyasla daha fazla değişiklik görülmesi, sukralozun cinsiyetleri farklı şekilde etkileyebileceğine işaret ediyor.

Çalışmanın ortak yazarlarından Kathleen Alanna Page "Vücut bu hormonları, açlığı azaltmak amacıyla beyne kalori tükettiğinizi söylemek için kullanır. Sukralozun böyle bir etkisi olmadı" diyor.

Vücut, tatlılık nedeniyle bir kalori bekliyorsa ancak beklediği kaloriyi alamıyorsa, bu durum beynin zaman içinde bu maddeleri arzulamaya hazırlanma şeklini değiştirebilir.

Araştırmacılar ayrıca sukraloz tüketiminin, motivasyon, duyusal işleme ve karar vermeyle ilgili beyin bölgeleriyle hipotalamus arasındaki bağlantının artmasına neden olduğunu buldu.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak sukralozun aşırı yeme isteğini veya yeme davranışını etkileyebileceği sonucuna vardı. Çalışmada, "Bu bulgular kalorisiz tatlandırıcıların, hipotalamusta iştahın düzenlenmesinden sorumlu kilit mekanizmaları etkileyebileceğine işaret ediyor" ifadeleri kullanılıyor.

Ancak araştırmacılar, beyin ve hormon aktivitesinde gözlemlenen değişikliklerin uzun vadeli etkileri olup olmadığından emin değil. Katılımcıların vücut ağırlığı ve yeme davranışlarının da değerlendirildiği daha geniş bir popülasyonda yapılacak sonraki çalışmaların bu bağlantının belirlenmesini sağlayabileceğini söylüyorlar.

Independent Türkçe, independent.co.uk/life-style



Zayıflama iğneleri, migren hastalarına umut oldu

Araştırmacılar diyabet tedavisinde yaygın olarak kullanılan GLP-1 ilacı liraglutidin, migren sıklığını azaltma potansiyeli taşıdığını keşfetti (Pexels)
Araştırmacılar diyabet tedavisinde yaygın olarak kullanılan GLP-1 ilacı liraglutidin, migren sıklığını azaltma potansiyeli taşıdığını keşfetti (Pexels)
TT

Zayıflama iğneleri, migren hastalarına umut oldu

Araştırmacılar diyabet tedavisinde yaygın olarak kullanılan GLP-1 ilacı liraglutidin, migren sıklığını azaltma potansiyeli taşıdığını keşfetti (Pexels)
Araştırmacılar diyabet tedavisinde yaygın olarak kullanılan GLP-1 ilacı liraglutidin, migren sıklığını azaltma potansiyeli taşıdığını keşfetti (Pexels)

Rebecca Whittaker 

Yeni bir araştırmaya göre zayıflama iğneleri, migren hastalarının ağrısını yarı yarıya azaltabilir.

GLP-1 reseptör agonistleri diye de bilinen Ozempic ve Wegovy gibi ilaçlar, kan şekerini, iştahı ve sindirimi düzenleyen doğal hormonu taklit ederek çalışıyor.

Araştırmacılar diyabet tedavisinde sık kullanılan GLP-1 ilacı liraglutidin, migren sıklığını kayda değer derecede azaltma potansiyeli taşıdığını keşfetti.

Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Servisi'ne göre, migren Birleşik Krallık'ta yaklaşık 6 milyon kişiyi etkiliyor. Üç gün sürebilen ataklar; ağrı, mide bulantısı, kusma, baş dönmesi ve ışığa, sese ve kokulara duyarlılığa neden olabiliyor.

Napoli Üniversitesi Baş Ağrısı Merkezi'nden araştırmacılar, obezite ve kronik migreni olan 26 yetişkine liraglutid ilacı verdi.

Sonuçları 2025 Avrupa Nöroloji Akademisi (European Academy of Neurology / EAN) Kongresi'nde sunulan çalışmada, ilacı alanların başının ayda ortalama 11 gün daha az ağrıdığı tespit edildi.

Katılımcılar ayrıca ilacı aldıktan sonraki sadece iki hafta içinde yaşam kalitesi, iş, eğitim ve sosyal işlevlerde anlamlı iyileşmeler yaşadı.

Baş araştırmacı Dr. Simone Braca, "Çoğu hasta ilk iki hafta içinde kendini daha iyi hissetti ve yaşam kalitesinde kayda değer bir iyileşme olduğunu bildirdi" diyor.

Kilo kaybı orta düzeyde ve istatistiksel açıdan anlamlı olmasa da bu fayda üç aylık gözlem süresi boyunca devam etti.

Kafa içi basıncındaki hafif artışların migren ataklarıyla bağlantılı olduğuna dair kanıtlar giderek artıyor.

Bu durum, beyin ve omuriliği çevreleyen beyin-omurilik sıvısının basıncının artmasından kaynaklanıyor. Basınç artışı, ciddi kafa travması, felç, beyin tümörü veya yüksek tansiyon nedeniyle meydana gelebiliyor.

Ancak beyin-omurilik sıvısı salgısını azaltan liraglutid gibi GLP-1 reseptör agonistlerinin, idiyopatik intrakraniyal hipertansiyon (İİH) tedavisinde etkili olduğu kanıtlandı.

Çalışmaya katılan hastalar, İİH'yi elemek için papilödem (kafa içi basıncındaki artış sonucu optik disk şişmesi) ve altıncı sinir felci taramasından geçti.

Dr. Braca ve meslektaşları, GLP-1 ilaçlarının, migrenin ardındaki kilit molekül olan CGRP (kalsitonin geni ile ilişkili peptid) salımını azaltabileceğine inanıyor.

Dr. Braca, "Bu ilaçların beyin-omurilik sıvısı basıncını düzenleyerek ve kafa içi venöz sinüslerin sıkışmasını azaltarak migreni tetikleyen kritik bir peptid olan, kalsitonin geniyle ilişkili peptidin (CGRP) salımını azalttığını düşünüyoruz" diyor.

Bu da kafa içi basınç kontrolünü yepyeni, farmakolojik olarak hedeflenebilir bir yol haline getirecektir.

Araştırma makalesinin yazarları, liraglutidin tip 2 diyabet ve obezitede kullanımının yerleştiği göz önüne alındığında, nörolojide ilaçın farklı amaçla kullanıldığı umut verici bir durumun yaşanabileceğini söylüyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news