Rus bilim insanları, kanser aşısı için tarih verdi

Dünya Sağlık Örgütü'ne göre 2022'de dünya genelinde yaklaşık 330 bin melanom vakası teşhis edildi ve yaklaşık 60 bin kişi bu hastalık yüzünden hayatını kaybetti (Unsplash)
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre 2022'de dünya genelinde yaklaşık 330 bin melanom vakası teşhis edildi ve yaklaşık 60 bin kişi bu hastalık yüzünden hayatını kaybetti (Unsplash)
TT

Rus bilim insanları, kanser aşısı için tarih verdi

Dünya Sağlık Örgütü'ne göre 2022'de dünya genelinde yaklaşık 330 bin melanom vakası teşhis edildi ve yaklaşık 60 bin kişi bu hastalık yüzünden hayatını kaybetti (Unsplash)
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre 2022'de dünya genelinde yaklaşık 330 bin melanom vakası teşhis edildi ve yaklaşık 60 bin kişi bu hastalık yüzünden hayatını kaybetti (Unsplash)

Rusya'daki Gamaleya Epidemiyoloji ve Mikrobiyoloji Araştırma Merkezi'nin direktörü Alexander Gintsburg, yeni geliştirilen kanser aşısının birkaç ay içinde hastalarla buluşacağını duyurdu.

Cumartesi günü ülkesinin haber ajanslarından RIA Novosti'ye konuşan Gintsburg, çığır açmasını bekledikleri ilacın yapay zekadan yardım aldığını, mRNA teknolojisine dayandığını ve hastanın genetik verilerini kullanarak kişiye özel tedavi sunacağını söyledi. 

Gintsburg, kötü huylu tümörleri hedef alan aşıyı kendilerinin geliştirdiğini belirtirken klinik deneylerin Moskova'daki Hertsen Araştırma Enstitüsü ve Blokhin Kanser Araştırmaları Merkezi'nde yapılacağını ifade etti:

Sağlık Bakanlığı'nın onayladığı planla birlikte melanomdan muzdarip bir grup hastaya neoantijenlere dayanan kanser aşısıyla deneysel tedavi uygulayacağız.

Önceleri, bir çeşit deri kanseri olan melanomla mücadele için geliştirilen aşı, hayvan deneylerinde önemli sonuçlar verdi. İnsanlar üzerinde yapılan küçük testler de umudu büyüttü. 

Gintsburg, her kişiye özel tasarlanması gereken kanser aşısının yasal çerçevesi için yetkililerin önceki aylarda düzenleme yaptığını hatırlattı. 

Tümörün analizinden kişiye özel aşının yaratılmasına kadarki sürecin yapay zeka yardımıyla bir haftada tamamlanabileceğini de sözlerine ekledi. 

2022 ortalarında geliştirilmeye başlanan aşı, Kovid-19 pandemisinde milyarlarca kişiye yapılan aşılarla birlikte dünya gündemine giren mRNA teknolojisine dayanıyor. 

Tümöre özgü proteinlerin (antijen) bağışıklık sistemi tarafından tanınması ve sitotoksik lenfositlerin zararlı hücreleri öldürmesi sayesinde aşının kansere karşı fayda göstermesi bekleniyor. 

Aşı, kişiye özel tasarlandığından biri için hazırlanan aşıyı başkası kullanamayacak.

Gintsburg, yurtdışından kendilerine işbirliği teklifleri geldiğini belirtti. 

Gamaleya Epidemiyoloji ve Mikrobiyoloji Araştırma Merkezi, dünyanın ilk tescilli Kovid-19 aşısı olan Sputnik V'i üreterek ününü artırmıştı. 

Rus devletine bağlı RT; pankreas, böbrek ve küçük hücreli olmayan akciğer kanserine karşı yürütülen çalışmaların merkezde sürdüğünü vurguladı. 

Independent Türkçe, RT, Newsweek



Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
TT

Kardiyologlardan uyarı: Yüksek protein diyeti tansiyon ve kolesterolü etkiliyor

Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)
Mevcut beslenme kılavuzları genellikle proteinin günlük alınan kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını öneriyor (AFP)

Yeni bir çalışma, özellikle günlük kalorinin yüzde 22'sinden fazlasının proteinden geldiği yüksek proteinli beslenme biçimlerinin, ateroskleroz gelişimine yani atardamarların sertleşmesine katkıda bulunarak kalp sağlığı sorunlarına yol açabileceği uyarısında bulunuyor.

Pittsburgh Üniversitesi'nden araştırmacılar hem hayvan hem de küçük ölçekli insan deneylerini kullanarak fazla proteinin, özellikle de et ve yumurta gibi hayvansal kaynaklarda bulunan lösin adlı amino asidin, arteriyel plak oluşumunda rol oynayan temel bağışıklık hücreleri makrofajlarda mTOR sinyalini tetiklediğini keşfetti.

Hakemli dergi Nature Metabolism'de çarşamba günü yayımlanan çalışmanın başyazarı Dr. Babak Razani, "Yaklaşık yüzde 22 kilokalori protein içeren yemekler yemek, protein ve lösinin riski artırdığı eşik noktasına denk geliyor" diyor.

Ancak tüm uzmanlar aynı fikirde değil. Razani'nin ekibinin 2020'de yaptığı bir çalışma, yüksek proteinli beslenme biçimlerini kardiyovasküler hastalık riskinin artmasıyla ilişkilendirmişti.

2023'te insanlar üzerinde yapılan daha büyük bir çalışmada, yüksek ve standart seviyede protein içeren diyetler arasında kardiyovasküler çıktılar açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunmamıştı.

Araştırmada yer almayan kardiyolog Dr. Stephen Tang, çalışmanın herhangi bir sonuca varılamayacak kadar küçük ölçekli olduğunu iddia ediyor. Yine de bu çalışmanın, kalp uzmanlarının bitki ağırlıklı beslenme biçimlerine giderek daha fazla yöneldiğine dair artan kanıtlara işaret ettiğine değiniyor.

Medical News Today'e konuşan Tang, "Ben olsam farklı bir şey yapmazdım" diyor. 

Ancak bu çalışma, yüksek proteinin doğru yol olmadığına dair daha fazla kanıt sunuyor. Kardiyologlar genellikle proteine değil, kolesterol ve yüksek tansiyona odaklanır. Bu çalışma, bitki temelli beslenmenin kalp sağlığına iyi geldiğini doğruluyor.

1984'te yapılan bir çalışmada ekmek, sebze, meyve, kuruyemiş, fasulye ve makarna gibi gıdalardan elde edilenler bitkisel protein diye tanımlanmıştı. Bunlardan daha fazla tüketen kadınların sağlıklı yaşlanma olasılığı yüzde 46 daha fazlayken, hayvansal proteinlere bel bağlayanların yaşlandıkça sağlıklı kalma ihtimali yüzde 6 daha azdı.

Mevcut beslenme kılavuzları genel olarak proteinin günlük kalorinin yüzde 10 ila 35'ini oluşturmasını tavsiye ederken, alt sınırı vücut ağırlığının bir kilogramı başına yaklaşık 0,8 gram (enerjinin yaklaşık yüzde 11'i) olarak belirlemek çoğu yetişkin için yeterli.

Amerikan Kalp Derneği de protein niteliğinin kritik olduğunu belirtiyor. Fasulye, mercimek, kuruyemiş, tohumlar ve omega-3 bakımından zengin yağlı balıklar gibi bitki bazlı proteinleri tercih edip kırmızı ve işlenmiş etlerle doymuş yağ tüketimini sınırlandırmayı öneriyor.

Harvard araştırmacıları da aşırı proteinin doğası gereği zararlı olmadığını ancak hayvansal proteine fazla bel bağlamanın bitkisel proteine kıyasla kolesterolü ve ölüm riskini artırabileceğini ifade ediyor.

Independent Türkçe