Grip tedavisinde çığır açacak madde çikolatadan çıktı

Araştırmacılar kombine ilaç tedavisinin, en yaygın kullanılan grip ilacı Tamiflu'dan daha iyi performans gösterdiğini söylüyor

 (Unsplash)
(Unsplash)
TT

Grip tedavisinde çığır açacak madde çikolatadan çıktı

 (Unsplash)
(Unsplash)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmada çikolatada yer alan bir bileşiği de içeren yeni bir ilaç kombinasyonunun, kuş ve domuz gribi de dahil çeşitli grip türlerini tedavi edebileceği saptandı.

Hakemli dergi PNAS'te yayımlanan çalışmaya göre çikolatanın bileşeni teobromin ve daha az bilinen arainosin içeren ilaç kombinasyonu, en yaygın kullanılan anti-influenza ilacı Tamiflu'dan daha iyi performans göstererek grip tedavisinde çığır açma potansiyeli taşıyor. 

Kombine tedavi, influenza virüsündeki önemli bir zayıflığı, yani virüsün çoğalıp yayılmak için kullandığı mikroskobik bir kanalı hedef alarak etki ediyor.

Bilim insanları, bu geçidin tıkanmasının virüsün hayatta kalma yeteneğini etkin bir şekilde kesebileceğini söylüyor.

Araştırmacılar bu tedavinin hem hücre kültürlerinde hem de hayvan deneylerinde, virüsün ilaca dirençli türlerine karşı bile Oseltamivir'den (Tamiflu) belirgin şekilde daha iyi performans gösterdiğini tespit etti.
 

Görsel kaldırıldı.

Grip virüsünün elektron mikroskobu görüntüsü (CDC)


Araştırmacılar bu yeni ilaç kombinasyonunu, ilk başta başka hastalıklara karşı geliştirilen ve farklı amaçlara yönelik olarak yeniden düzenlenen bileşiklerden oluşan bir kütüphaneyi tarayarak belirledi.

Çalışmanın ortak yazarı Isaiah Arkin, "Sadece daha iyi bir grip ilacı sunmakla kalmıyoruz, virüsleri hedef almanın yeni bir yolunu da sunuyoruz; bu gelecekteki pandemilere hazırlanmamıza katkı sağlayabilir" diyor.

Grip salgınları, virüsün öngörülemeyen mutasyonlar geçirerek aşılara ve mevcut ilaçlara karşı koyması nedeniyle her yıl küresel halk sağlığı sistemlerini zorluyor.

Hatta virüsün bazı türleri, 2009'da en az 284 bin kişinin ölümüne yol açan domuz gribinde olduğu gibi pandemilere dönüşüyor.

Kuş gribi virüsleri de kümes hayvancılığı endüstrilerine daha ağır faturalar çıkarırken, türler arası bulaşma sonucu bunların insanlara da geçebileceğine dair küresel korkuları tetikliyor.

Örneğin ABD'de yakın zamanda ortaya çıkan bir kuş gribi salgını 40 milyon kuşun ölümüne ve milyarlarca dolarlık ekonomik zarara yol açtı.

Öte yandan Tamiflu gibi mevcut grip tedavileri, virüs adapte oldukça etkisini yitiriyor.

Bu durum, halihazırda kullanılan çoğu ilacın sık sık mutasyona uğrayan viral bir proteini hedef alması ve tedavilerin zaman içinde daha az etkili hale gelmesinden kaynaklanıyor.

Son çalışma bu protein yerine, grip virüsünün çoğalmasında kilit rol oynayan M2 iyon kanalını hedef alıyor.

Araştırmacılar ayrıca ilaç ikilisinin, virüsün direncini ortaya çıkarma potansiyelinin "kayda değer derecede daha az" olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, "Kombine bir yaklaşımla arainosin ve teobrominin sinerjik bir bileşiminin kullanılmasının, domuz gribi ve kuş gribine karşı özellikle güçlü olduğu görüldü" diye yazıyor.

Sonuç olarak bu çalışmanın çıktısı, influenzaya karşı yeni bir potansiyel tedavi seçeneğinin yanı sıra yeterince genel ve diğer viral hedeflere kolayca uygulanabilen bir yaklaşımını temsil ediyor.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news

 

 



Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Yaşlılıkta hastalıklardan koruyan beslenme biçimleri açıklandı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, yediklerimizin hayatımızın ilerleyen dönemlerinde yakalanacağımız kronik hastalıkların miktarını belirleyebileceği konusunda uyarıyor.

Araştırma sebze-meyve, balık ve doymamış yağlar bakımından zengin Akdeniz diyeti gibi sağlıklı bir beslenme düzeninin yaşlılarda demans da dahil olmak üzere kronik hastalıkların gelişimini yavaşlatabileceğini ortaya koydu. İşlenmiş et ve şeker açısından zengin, iltihabı artıran diyetlerse bu süreci hızlandırabilir.

İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar, 4 diyetin yaşlılardaki kronik hastalıklar üzerindeki etkilerini inceledi.

İncelenen diyetlerden üçü sağlıklı ve sebze, meyve, tam tahıl, kuruyemiş, baklagiller ve doymamış yağların alımına; şekerli yiyecekler, kırmızı et, işlenmiş et ve tereyağı/margarin tüketimininse azaltılmasına odaklanıyor.

Diğer yandan dördüncü diyet iltihaplanmaya yol açıyor ve daha az sebze, çay ve kahve; daha çok kırmızı ve işlenmiş et, rafine tahıllar ve şekerli içecek tüketimini içeriyor.

Araştırmacılar İsveç'teki 60 yaş ve üstü 2400 yetişkinin beslenmelerini 15 yıl boyunca izleyip kronik hastalıklarını takip etti.

Alınan besinleri, gıda sıklığı anketleri ve şu 4 diyet örüntüsüne bağlılıkla ölçtü: Ampirik Diyet İnflamatuar İndeksi (EDII), AHEI, Alternatif Akdeniz Diyeti (AMED) ve MIND (Nörodejeneratif Gecikme için Akdeniz - Dash Müdahalesi).

Multimorbidite, kronik hastalıkların sayısıyla tanımlanıp organ sistemlerine göre (kas-iskelet, kardiyovasküler ve nöropsikiyatrik) gruplandırıldı.

Nature Aging adlı bilimsel dergide yayımlanan sonuçlar, sağlıklı diyetleri benimseyenlerde kronik hastalıkların daha yavaş geliştiğini ortaya koydu.

Örneğin, başta AMED, AHEI ve MIND olmak üzere sağlıklı beslenme örüntülerine uzun süreli bağlılık, yaşlılarda kronik hastalıkların daha yavaş gelişmesiyle bağlantılı çıktı.

Bu, kardiyovasküler hastalıklar ve demans için geçerli olsa da kas ve kemiklerle ilgili hastalıklarda böyle bir bağlantı görülmedi.

Ancak iltihaplanma oluşturan diyeti benimseyenlerde kronik hastalık riski arttı.

Karolinska Enstitüsü'ndeki Yaşlanma Araştırma Merkezi, Nörobiyoloji, Bakım Bilimleri ve Toplum Bölümü'nde doktora sonrası araştırmacı olan ortak birinci yazar Adrián Carballo-Casla, "Sonuçlarımız, yaşlanan popülasyonlarda multimorbiditenin gelişimini diyetin ne kadar önemli ölçüde etkilediğini gösteriyor" diyor.

Diyetin koruyucu etkileri, yaşlanmaya bağlı hastalıklarda kilit önem taşıyan bir faktör olan iltihaplanmanın azalmasıyla açıklanabilir.

Araştırma makalesinin yazarları, uzun ömür üzerinde en büyük etkiye sahip olabilecek diyet önerilerini ve yaşlarına, cinsiyetlerine, psikososyal geçmişlerine ve kronik hastalıklarına göre bunlardan en fazla yararlanabilecek yaşlı gruplarını belirleyerek araştırmalarını ilerletmek istiyor.

Independent Türkçe