Dünya Sağlık Örgütü Trump'ın iddialarını yalanladı: Hamilelikte parasetamol kullanımı ile otizm arasında bir bağlantı yok

Bir ilaç deposu (NNA)
Bir ilaç deposu (NNA)
TT

Dünya Sağlık Örgütü Trump'ın iddialarını yalanladı: Hamilelikte parasetamol kullanımı ile otizm arasında bir bağlantı yok

Bir ilaç deposu (NNA)
Bir ilaç deposu (NNA)

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından bugün yapılan açıklamada, otizm ile hamilelik sırasında parasetamol kullanımı arasında olası bir bağlantı olduğunu doğrulayan kesin bilimsel kanıt bulunmadığı belirtildi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre söz konusu açıklamada, otizm ile parasetamol kullanımı arasında yakın bir bağlantının bugüne kadar kanıtlanmadığı da bildirildi.

ABD Başkanı Donald Trump geçtiğimiz pazartesi günü, otizmi aşı olan çocuklar ve parasetamol alan hamile kadınlarla ilişkilendirdi. Parasetamol, popüler bir ağrı kesici. Trump’ın ifadeleri, kanıtlanmamış iddiaları ABD sağlık politikasının gündemine yeniden taşıdı.

Bu açıklamalar doktorlar ve bilim adamları arasında endişe yarattı. Bazıları bu açıklamaları ‘bilimin çarpıtılması’ olarak nitelendirerek, ‘çocukları ve anneleri riske attığını’ belirtti.



Trump'ın parasetamolü otizmle ilişkilendirmesinin ardından… Bilim kanıtlarla yanıt veriyor

ABD Başkanı Donald Trump, Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanı Robert F. Kennedy Jr. eşliğinde Washington'daki Beyaz Saray'ın Roosevelt Odası'nda bir konuşma yapıyor. (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanı Robert F. Kennedy Jr. eşliğinde Washington'daki Beyaz Saray'ın Roosevelt Odası'nda bir konuşma yapıyor. (AP)
TT

Trump'ın parasetamolü otizmle ilişkilendirmesinin ardından… Bilim kanıtlarla yanıt veriyor

ABD Başkanı Donald Trump, Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanı Robert F. Kennedy Jr. eşliğinde Washington'daki Beyaz Saray'ın Roosevelt Odası'nda bir konuşma yapıyor. (AP)
ABD Başkanı Donald Trump, Sağlık ve İnsan Hizmetleri Bakanı Robert F. Kennedy Jr. eşliğinde Washington'daki Beyaz Saray'ın Roosevelt Odası'nda bir konuşma yapıyor. (AP)

ABD Başkanı Donald Trump, hamilelik sırasında parasetamol almanın çocuklarda otizm riskini artırdığı iddiasıyla yeni bir tartışma başlattı. Peki bilimsel kanıtlar ne diyor?

Şarku’l Avsat’ın Sky News'ten aktardığına göre Amerikalılar, dünya çapında kullanılan ve ticari adı Tylenol olan parasetamolün (asetaminofen olarak bilinir) toplam tüketiminin yüzde 40'ından fazlasını tüketiyor. ABD’de bu maddeyi içeren ürünlere yıllık 4 milyar dolardan fazla harcama yapılıyor.

Aynı zamanda rapora göre, ABD'de otizm teşhis oranları önemli ölçüde arttı; 2000 yılında 150 çocuktan birinde görülürken, bugün yaklaşık 30 çocuktan birinde görülüyor.

Son yıllarda yayınlanan birkaç çalışma, hamilelik sırasında parasetamol kullanımı ile otizm veya dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) gibi diğer nörogelişimsel bozukluklar arasında bir bağlantı olduğunu gösteriyor.

Korelasyon, nedensellik anlamına gelmez

Ancak bu çalışmaların çoğu, parasetamolün bu durumun gerçek nedeni olduğunu kanıtlayamamıştır. Gerçek nedenler, genetik faktörler (otizmin bilinen nedenleri), annenin çevresi veya yaşam tarzı gibi diğer faktörler veya hatta annenin parasetamolü almasının nedeni olan viral enfeksiyon gibi, ilacın kendisinden ziyade etkileyici faktörler olabilir.

Basitçe söylemek gerekirse, istatistiksel bir korelasyon mutlaka nedensel bir ilişki anlamına gelmez.

Vaka sayısındaki artış

Otizm vakalarının sayısındaki artışın bir nedeni, vakaların sayısında gerçek bir artış değil, son yirmi yılda tanı mekanizmalarının iyileştirilmesi ve kriterlerin genişletilmesi olabilir. Bu da, daha önce fark edilmeyen daha fazla vakanın teşhis edilmesine yol açmıştır.

Ayrıca, birçok çalışma parasetamol kullanımı ile otizm arasında bir bağlantı bulamamıştır. 2023 yılında İsveç'te 2,5 milyon çocuğu kapsayan büyük bir çalışma yapılmış ve hamilelik sırasında ilaç kullanımı tıbbi kayıtlarda doğru bir şekilde kaydedilmiştir. Araştırmacılar, parasetamol kullanımıyla otizm riskinde çok hafif bir artış olduğunu bulmuşlardır, ancak aynı annelerin kardeşlerinin verilerini karşılaştırdıklarında (bir hamilelikte ilacı kullanmış, diğerinde kullanmamış olanlar), bu ilişki tamamen ortadan kalkmıştır.

Çalışmayı yöneten Stockholm Karolinska Enstitüsü'nden Dr. Viktor Ahlqvist, “Bu, parasetamolün doğrudan zarar verdiği hipotezine karşı güçlü bir kanıttır” dedi.

Çalışma ayrıca, daha düşük kaliteli çalışmaların asılsız ‘yanlış modeller’ görmeye daha yatkın olduğunu da doğruladı.

Sağlık otoriteleri değişiklik önermiyor

Mevcut bilimsel dengelere dayanarak, Birleşik Krallık dahil olmak üzere sağlık otoriteleri, ibuprofen gibi aslında zararlı olabilecek diğer ağrı kesicilere kıyasla, hamilelik sırasında parasetamol kullanımını en güvenli seçenek olarak önermeye devam ediyor.

Durham Üniversitesi'nde araştırmacı olan Dr. Monique Botha, parasetamolün kullanılmamasının anne ve fetüs için daha büyük sorunlara yol açabileceği konusunda uyarıda bulunarak, “Hamilelik sırasında kontrolsüz ateş veya şiddetli ağrı, parasetamol almaktan çok daha olumsuz etkilere neden olabilir” dedi.

İddialar yarardan çok zarar getiriyor

Botha, parasetamol ile otizm arasında kanıtlanmamış bir bağlantı olduğu yönündeki tekrarlanan tartışmaların, otizmli kişileri ve ailelerini üzdüğünü, çünkü bu tartışmaların gerçek bir çözüm sunmadığını ve yeni bir psikolojik yük getirdiğini belirterek endişesini ifade etti.

Botha, “Birçok aile zaten destek ve bakım eksikliğinden mustarip. Kanıtlanmamış bir hipoteze dayanarak çocuklarının otizmine kendilerinin neden olmuş olabileceğini öne sürmek tamamen haksızlık” şeklinde konuştu.

Dr. Viktor Ahlqvist ise bu tür söylemlerin, otizm vakaları için ‘anneleri suçlama’ şeklindeki eski kalıpları yeniden canlandırdığını belirtti. Bu yaklaşım, 1960'lardan beri görülen ve özellikle bazı politikacıların açıklamalarında halen yer alan bir yaklaşım.


Sindirim, kalp sağlığı ve kan şekeri kontrolünü destekleyen elmanın 6 çeşidi

Elma, sağlık için en faydalı meyvelerden biri olarak kabul edilir (Pixabay)
Elma, sağlık için en faydalı meyvelerden biri olarak kabul edilir (Pixabay)
TT

Sindirim, kalp sağlığı ve kan şekeri kontrolünü destekleyen elmanın 6 çeşidi

Elma, sağlık için en faydalı meyvelerden biri olarak kabul edilir (Pixabay)
Elma, sağlık için en faydalı meyvelerden biri olarak kabul edilir (Pixabay)

Elma, kalp ve sindirim sağlığını destekleyen ve kan şekerini düzenlemeye yardımcı olan lif ve antioksidanlar açısından zengin olduğu için sağlık açısından en faydalı meyvelerden biri olarak kabul edilir. Sağlık haberleri sitesi Very Well Health'in bir haberine göre elmanın tüm çeşitleri faydalı olsa da bazıları benzersiz ek faydalara sahip.

Red Delicious

Orta boy bir meyve olan bu elma çeşidi günlük lif ihtiyacının yüzde 17'sinden fazlasını karşılar. Ayrıca, iltihapla savaşan ve kalp hastalığı riskini azaltan kuersetin gibi antioksidanlar içerir.

Gala

Gala elmanın düzenli olarak tüketilmesi, kalp hastalığı ve tip 2 diyabet ile ilişkili iltihaplanmanın bir göstergesi olan C-reaktif protein (CRP) düzeylerini düşürebilir.

sd
Elmalar kan şekeri seviyelerini düzenlemeye yardımcı olur (Pixabay)

Fuji

Fuji elma, Prebiyotik görevi gören ve bağırsaklardaki yararlı bakterileri besleyen pektin lifleri bakımından zengindir. Araştırmalar, bu maddenin tüketilmesinin vücuttaki antioksidan enzimlerin aktivitesini artırdığını göstermiştir.

Honeycrisp

Tatlı ve sulu olmasıyla bilinen honeycrisp elma, flavonoidler dahil olmak üzere yüksek düzeyde antioksidan içerir. Bu antioksidanlar, gıdalardan glikoz emilimini azaltmaya yardımcı olabilir. Bu yüzden honeycrisp elma şeker hastaları için faydalı olarak görülür.

g
Elmalar ideal bir atıştırmalık olmasının yanı sıra, salatalara ve diğer yemeklere eklenerek beslenme programına dahil edilebilir (Pixbay)

Kanada Renet

Bu elma çeşidi daha az bilinmesine rağmen, araştırmalar düzenli tüketilmesi halinde total ve kötü kolesterolü düşürdüğünü ve böylece damar sertliği (ateroskleroza) karşı koruma sağladığını göstermiştir.

Granny Smith

Ekşi bir tadı olan yeşil renkli bu elma, diğer çeşitlere göre daha az şeker, lif ve besin maddesi içerdiğinden şeker hastaları için ideal bir seçim olarak kabul edilir.

Elma, ideal bir atıştırmalık olmasının yanı sıra salatalara, fırınlanmış ürünlere eklenerek veya fındık ezmesi ile birlikte yenerek beslenmeye dahil edilebilir. Elmanın tüm faydalarından yararlanmak için lif açısından zengin olan kabuğunu soymamanız önerilir.


ABD'de tepki çeken adım: Gıda güvencesizliği ölçülmeyecek

Her aralık ayında yaklaşık 40 bin hanede yapılan anketle Amerikalıların yeterli gıdaya erişip erişmediği ölçülüyordu (AP)
Her aralık ayında yaklaşık 40 bin hanede yapılan anketle Amerikalıların yeterli gıdaya erişip erişmediği ölçülüyordu (AP)
TT

ABD'de tepki çeken adım: Gıda güvencesizliği ölçülmeyecek

Her aralık ayında yaklaşık 40 bin hanede yapılan anketle Amerikalıların yeterli gıdaya erişip erişmediği ölçülüyordu (AP)
Her aralık ayında yaklaşık 40 bin hanede yapılan anketle Amerikalıların yeterli gıdaya erişip erişmediği ölçülüyordu (AP)

Yoksul ailelerin daha fazla gıda almasını sağlayan Ek Beslenme Yardımı Programı'na (Supplemental Nutrition Assistance Program/SNAP) yönelik en büyük kesintiyi iki ay önce ABD Kongresi'nden geçiren Donald Trump yönetimi, şimdi de ülkede her yıl yapılan gıda güvencesizliği anketine karşı adım attı. 

Gelecek ay yayımlanması beklenen 2024 raporunun ardından bir daha anket düzenlenmeyecek.

ABD basınında çıkan haberler üzerine Tarım Bakanlığı Sözcüsü Alec Varsamis, 1990'lı yılların ortalarından beri sürdürülen bu araştırmanın artık yapılmayacağını cumartesi günü doğruladı: 

Kanuni bir dayanağı olmayan bu rapor fazla politikleşti ve yapılan inceleme neticesinde bakanlığın işlerine fayda sağlamadığı görüldü.

Diğer yandan Amerikan basını bu hamlenin, bakanlığın Amerikalıların yeterince beslenip beslenmediğini ölçme kabiliyetine büyük zarar vereceğini ve SNAP kesintilerinin etkilerinin saptanamayacağını bildiriyor. 

Yayımlanan raporları başından beri takip eden akademisyen Colleen Heflin, Trump yönetiminin bu hamlesine tepki gösterdi. Syracuse Üniversitesi'nde ders veren araştırmacı şu ifadeleri kullandı:

2025'te ölçüm yapmamak özellikle sorunlu zira enflasyon arttı ve işgücü piyasasının koşulları kötüleşti. Bunların gıda güvencesizliğini artırdığı biliniyor.

1981-1989'da görev yapan Başkan Ronald Reagan'ın ABD'de açlık sorunu yaşandığı iddialarını reddetmesiyle büyüyen tartışmaların üzerine bu anket başlatılmıştı.  

Ancak seleflerinden ayrılan Trump, kendi politikalarının yerilmesine yol açabilecek hükümet verilerini sert bir dille eleştiriyor.

Yayımlanan son rapor, ülkedeki hanelerin yüzde 13,5'inde yaşayan 47 milyon kişinin gıda güvencesizliği yaşadığını, yani en azından yılın bazı dönemlerinde sağlıklı bir hayat sürdürecek kadar gıda temin edemediğini ortaya koymuştu.

Eyalet, ırk ve etnisiteye göre ayrıştırılan sonuçlar, siyah ve Latinoların durumunun beyazlara göre çok daha kötü olduğunu gözler önüne seriyor. 

Temmuzda yapılan SNAP kesintisinin eşitsizlikleri daha da artırmasından korkuluyor. Zira 10 yıllık süreçte yapılacak 187 milyar dolarlık yardımdan vazgeçildi.

Tahminlere göre programa kayıtlıların yüzde 10'u, yani 4 milyona yakın kişi bu kesintiden olumsuz etkilenecek. 

Independent Türkçe, New York Times, WSJ