Komaya girenlerde oluşan gizli bilincin kaynağı bulundu

Bu hastalar sözlü talimatları gerçekten duyup anlayabiliyor

Kafa travması, felç, enfeksiyon veya zehirlenme gibi durumlarda ortaya çıkan, uzun süreli bilinçsizlik durumuna koma adı veriliyor (Unsplash)
Kafa travması, felç, enfeksiyon veya zehirlenme gibi durumlarda ortaya çıkan, uzun süreli bilinçsizlik durumuna koma adı veriliyor (Unsplash)
TT

Komaya girenlerde oluşan gizli bilincin kaynağı bulundu

Kafa travması, felç, enfeksiyon veya zehirlenme gibi durumlarda ortaya çıkan, uzun süreli bilinçsizlik durumuna koma adı veriliyor (Unsplash)
Kafa travması, felç, enfeksiyon veya zehirlenme gibi durumlarda ortaya çıkan, uzun süreli bilinçsizlik durumuna koma adı veriliyor (Unsplash)

Bilim insanları, beyin hasarı nedeniyle komaya giren kişilerin belirli bir miktar farkındalığa sahip olmasına rağmen tamamen bilinçsiz görünmesine sebebiyet veren gizemli durumun nedenini belirledi.

Uzmanların "bilişsel motor ayrışma" (CMD) adını verdiği bu duruma "gizli bilinç" de deniyor. Bu durum, kafa travması, beyin kanaması veya kalp durması nedeniyle komaya giren kişilerin yaklaşık yüzde 15 ila 25'inde görülüyor.

Bu gizli bilincin kökeninin belirlenmesi, hangi hastaların komadan çıkma ihtimalinin daha yüksek olduğunun öngörülmesini sağlayabilir.

ABD'deki Columbia Üniversitesi'nden araştırmacıların yürüttüğü yeni çalışmada hastanın gizli bilinç durumuna girmesine neden olan beyin hasarları belirlendi.

Çalışmada beyin hasarı almış 107 hastadan basit hareketler yapmaları istendi. Bu esnada EEG cihazıyla beyin aktiviteleri gözlemlendi.

Bunun sonucunda hastaların 21'inin gizli bilinç durumunda olduğu tespit edildi.

Bu kişilerin beyinleri MR cihazıyla daha ayrıntılı gözlemlendi ve ortak semptomların belirlenmesi için yapay zekadan yararlanıldı

Hakemli bilimsel dergi Brain'de yayımlanan bulgular, tüm CMD hastalarının beyninde uyarılma ve komutları anlamayla ilişkili yapıların bozulmadığı ortaya çıktı.

Bu da söz konusu hastaların sözlü talimatları gerçekten duyup anlayabildiğini düşündürdü.

Öte yandan bu kişilerin beynindeki fiziksel eylemle ilgili bölgelerde yapısal boşluklar saptandı. Bu tespit de hastaların komutları algılamasına rağmen neden hareket edemediğini açıklıyor.

Araştırma ekibine liderlik eden nörolog Jan Claassen, bulguları şu şekilde açıkladı:

Çalışmamız, gizli bilinç durumunda olan olan hastaların sözlü komutları işitip kavrayabildiklerini ama beyinden kaslara talimat ileten devrelerdeki yaralanmalar nedeniyle bu komutları yerine getiremediklerini gösteriyor.

Independent Türkçe, Columbia Üniversitesi, Science Alert



Almanya'da 900 yıllık oymalı taş bulundu: Hıristiyanlığın yayılışına ışık tutabilir

Peter Wittenberg, taşın 18. yüzyılda yapılan evde basamak olarak kullanıldığını düşünüyor (Mecklenburg-Vorpommern Bilim ve Kültür Departmanı)
Peter Wittenberg, taşın 18. yüzyılda yapılan evde basamak olarak kullanıldığını düşünüyor (Mecklenburg-Vorpommern Bilim ve Kültür Departmanı)
TT

Almanya'da 900 yıllık oymalı taş bulundu: Hıristiyanlığın yayılışına ışık tutabilir

Peter Wittenberg, taşın 18. yüzyılda yapılan evde basamak olarak kullanıldığını düşünüyor (Mecklenburg-Vorpommern Bilim ve Kültür Departmanı)
Peter Wittenberg, taşın 18. yüzyılda yapılan evde basamak olarak kullanıldığını düşünüyor (Mecklenburg-Vorpommern Bilim ve Kültür Departmanı)

Almanya'da üzerine resim oyulmuş 900 yıllık "olağanüstü" bir taş bulundu. Arkeologlar, taşta resmedilen kişinin bölgeye Hristiyanlığı getiren piskopos olabileceğini tahmin ediyor. 

Mecklenburg-Vorpommern eyaletinin Klotzow köyünde evini yenileyen bir kişi, yerin birkaç santimetre altındaki taşı tesadüfen buldu. 

Yaklaşık 1 metre uzunluğundaki ağır taşın üstündeki oymaları fark eden Peter Wittenberg, yetkililere temasa geçti. 

Arkeologlar, 12. yüzyıla ait taşın bildstein denen tarihi eserlerden biri olduğunu tespit etti. 

Yazılar yerine taşa oyulmuş çizimler içeren bu taşlar, farklı tarz ve biçimlerde genellikle Almanya ve Polonya'nın Baltık kıyılarından çıkıyor.

Yetkililer ağustosta bulunan taşta resmedilen kişinin elinde haç tuttuğunu ve bu nedenle muhtemelen dini bir figür olduğunu söylüyor.

İlk defa bu türden bir bildstein bulunduğunu belirten arkeologlar, figürün Pomeranya'da Hristiyanlığı yaymaya çalışan Otto isimli piskoposu resmettiğini düşünüyor. 

Pomeranya bölgesi bugünkü Polonya'nın batısını ve Almanya'nın doğusunu içeriyor.

Eyaletle çalışan arkeolog Dr. Detlef Jantzen "Bildstein, Otto'yu resmetmese bile bu kesinlikle olağanüstü bir bulgu" diyerek ekliyor:

Bizi, Otto'yla bölgeye gelen Hıristiyanlığın Pomeranya'daki ilk zamanlarına götürüyor.

Araştırmacılar taşın Wittenberg'ün evinin durduğu yerden ziyade, köydeki eski bir kiliseden gelmiş olabileceğini düşünüyor. 

Bu durum, resmedilen kişinin Otto olma ihtimalini de güçlendiriyor.

Araştırmacılar taşın üç boyutlu modellerini yaratarak daha detaylı bir şekilde incelemeyi planlıyor.

Independent Türkçe, Live Science, All Thats Interesting, Mecklenburg-Vorpommern Bilim ve Kültür Departmanı