Bill Gates’in elde ettiği başarının ardındaki sır nedir?

Microsoft’un kurucusu Bill Gates (Reuters)
Microsoft’un kurucusu Bill Gates (Reuters)
TT

Bill Gates’in elde ettiği başarının ardındaki sır nedir?

Microsoft’un kurucusu Bill Gates (Reuters)
Microsoft’un kurucusu Bill Gates (Reuters)

Psikoloji uzmanı Morgan Housel, Microsoft grubunun kurucusu ABD’li milyarder Bill Gates’in başarısının ardındaki sırrın ‘iyimserlik ile karamsarlık arasında kurduğu denge’ olduğunu vurguladı.

Şarku’l Avsat’ın CNBC’den aktardığı habere göre, Housel konuya ilişkin kaleme aldığı yazısında, “Kötümserlik hayatta kalmak için hayati önem taşır ve riskler gelmeden önce onlara hazırlanmamıza yardımcı olur. Ancak iyimserlik de aynı derecede önemlidir” ifadelerini kullandı.

Housel, iyimserlik ve kötümserliğin birbiriyle çelişen zihniyetler gibi göründüğünün altını çizerek şöyle devam etti;

Bu nedenle insanların bunlardan birini tercih etmesi daha yaygın. Ancak ‘Her Zamanki Aynı: Asla Değişmeyenlerin Rehberi’ adlı kitabımda, bu ikisinin nasıl dengeleneceğini bilmenin, bunun neden her zaman hayatın en önemli becerilerinden biri olduğunu ve her zaman da öyle kalacağını yazdım.

Başarılı insanların her zaman kötümserlik ile iyimserlik arasında bir denge kurduklarına dikkat çeken Housel şu ifadelerle yazısını sürdürdü;

Bill Gates bu gizli becerinin ne kadar etkili olduğunu gösteren harika bir örnek. Microsoft’u kurduğu günden itibaren, bankada her zaman ‘12 ay boyunca hiçbir gelir gelmese de’ şirketi bir şekilde ayakta tutmaya yetecek kadar nakit bulundurma konusunda ısrar etti. 1995 yılında Charlie Rose (talk-show sunucusu) kendisine neden bu kadar çok parayı elinde tuttuğunu sordu. Gates, teknolojide işlerin çok hızlı değiştiğini ve Microsoft da dahil gelecek yıllarda işlerin garanti edilemediğini söyledi.

Housel’in yazısına göre, Gates 2007’de ise şunları söyledi;

Benim için çalışan insanlar benden daha yaşlı ve çocukları olduğu için her zaman onlar adına endişeleniyordum ve her zaman şunu düşünüyordum: Ya paramızı alamazsak? Maaş bordrosunu karşılayabilecek miyim?

Housel makalesinde, “Gates’in anladığı şey, ancak kısa vadede, hayatta kalabilecek kadar kötümser olmanız durumunda, uzun vadede iyimser olabileceğinizdir. İyimserlik ve kötümserlik arasında bir denge kurdu” diye yazdı.

Psikoloji uzmanı, ‘saf iyimser’ ve ‘saf kötümser’ olmak yerine ‘rasyonel iyimser’ dediği bir noktaya dikkat çekerek, şöyle devam etti;

Bu, tarihin sürekli bir sorunlar, hayal kırıklıkları ve aksilikler zinciri olduğunu kabul edenler, ancak aksiliklerin nihai ilerlemeyi engellemediğini bildikleri için iyimser kalanlar. Yani finanstan kariyere ve ilişkilere kadar her alanda işin püf noktası, kısa vadeli sorunlardan kurtulabilmek ve böylece uzun vadeli büyümenin tadını çıkaracak kadar uzun süre ortalıkta kalabilmenizdir.

Housel ayrıca, “Bir kötümser gibi tasarruf edin ve bir iyimser gibi yatırım yapın. Bir kötümser gibi plan yapın ve bir iyimser gibi hayal kurun” tavsiyesinde bulundu.



Evrimin faturası: İnsan beyni büyüdükçe daha hızlı yaşlanıyor

Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)
Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)
TT

Evrimin faturası: İnsan beyni büyüdükçe daha hızlı yaşlanıyor

Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)
Beynin, hayatta kalmada kritik rol oynayan bölgeleri, ilk bozulanlar gibi görünüyor (Pixabay)

İnsan beyninin daha fazla büyüyen bölgelerinin daha hızlı yaşlandığı saptandı. 

6 ila 7 milyon yıl önce ortaya çıkan insanları, yakın akrabaları olan diğer primatlardan ayıran en önemli özelliklerden biri büyük bir beyne sahip olması. 

Milyonlarca yıllık evrim sürecinde büyümekle kalmayıp karmaşık bir yapıya da bürünen insan beyni, dille iletişim kurmaktan geleceği planlamaya kadar pek çok avantaj sağlıyor.

Öte yandan hakemli dergi Science Advances'ta yayımlanan yeni bir çalışmaya göre, bütün bunların bir bedeli de var. 

İnsan ve diğer primatların beyninin nasıl yaşlandığını gözlemlemek isteyen araştırmacılar, 480 insan ve 189 şempanzenin beyin taramalarını inceledi. 

Şempanzeler, insanların atası değil fakat iki tür de ortak bir atadan evrimleşti. İnsan beyni ise, şempanzelerinkinin üç katı büyüklükte.

Bilim insanları iki beyinde de 17 ayrı bölge olduğunu kaydetti. Bunların bazıları eşit boyuttayken, bir kısmı insanlarda daha geniş bir alana yayılmıştı. 

Bunlardan biri de gözlerin hemen arkasında yer alan ve karar vermede kritik rol oynayan orbitofrontal korteksti. 

Ardından yaşlanma sürecini inceleyen ekip, iki türün beyninin de zaman içinde küçüldüğünü gözlemledi. 

Ancak bazı kısımlar daha hızlı küçülürken, insan beynindeki en hızlı yaşlanmanın, orbitofrontal korteks ve evrimsel süreçte daha fazla büyümenin görüldüğü diğer bölgelerde gerçekleştiği bulundu.

Araştırmacılar ayrıca babun ve Hint şebeğinin beynini de şempanzelerle karşılaştırdı. Öte yandan bu kıyaslarda, beyin genişlemesi ve yaşa bağlı gerileme arasında bir ilişki saptanmadı. 

Heinrich Heine Düsseldorf Üniversitesi'nden ve çalışmanın yazarlarından Dr. Sam Vickery, beynin en hızlı genişleyen bölümlerinin, en karmaşık işlerden sorumlu olduğunu söylüyor. Bu durum, sözkonusu bölgelerin daha çabuk yıpranıp küçülmesini açıklayabilir.

Ancak insan beynindeki daha büyük kısımların neden daha hızlı küçüldüğünü açıklamak için daha fazla çalışmaya ihtiyaç var. 

Çalışmada yer almayan bazı uzmanlar da bulguların daha fazla katılımcıyla desteklenmesi gerektiğini düşünüyor. University College London'dan antropolog Dr. Aida Gomez-Robles "İnsanlardaki yaşlanmaya ilişkin benzer çalışmalar genellikle binlerce kişiyi içeriyor" diyerek ekliyor:

Bulgular, bu bölgelerin bazıları için geçerli ancak hepsi için geçerli olup olmadığını bilmiyoruz.

Bulguların kesin bir şekilde doğrulanması halinde ilginç bir durum da ortaya çıkıyor: İnsanların hayatta kalma şansını artırarak şempanzelerden daha uzun ömürlü olmasını sağlayan bölgeler, aynı zamanda ilk yaşlanan kısımlar.

Yaşın ilerlemesiyle ortaya çıkan bazı sorunlar, evrimin bir avantajla beraber bir dezavantaj da getirmesinin sonucu olabilir. Dr. Vickery şu ifadeleri kullanıyor:

Böyle muhteşem bir beynimiz var ama bunun bir bedeli de var.

Independent Türkçe, Science Alert, New York Times, Science Advances