The Big Bang Theory'nin yıldızı kansere yakalandı

"Gerçekten çok tuhaf çünkü hayatımda hiç sigara içmedim"

Dizide Lucy ve Raj, çizgi roman dükkanında düzenlenen bekarlara özel bir Sevgililer Günü partisinde tanışmıştı (CBS)
Dizide Lucy ve Raj, çizgi roman dükkanında düzenlenen bekarlara özel bir Sevgililer Günü partisinde tanışmıştı (CBS)
TT

The Big Bang Theory'nin yıldızı kansere yakalandı

Dizide Lucy ve Raj, çizgi roman dükkanında düzenlenen bekarlara özel bir Sevgililer Günü partisinde tanışmıştı (CBS)
Dizide Lucy ve Raj, çizgi roman dükkanında düzenlenen bekarlara özel bir Sevgililer Günü partisinde tanışmıştı (CBS)

Çok sevilen Amerikan komedi dizisi The Big Bang Theory'nin yıldızı Kate Micucci akciğer kanserine yakalandığını açıkladı.

Dizide 2013 ve 2017 arasında ekranlara gelen 8 bölümde Raj'ın aşık olduğu Lucy karakterini canlandıran 43 yaşındaki aktris, geçirdiği başarılı bir ameliyatın ardından iyileşme sürecini anlattığı bir paylaşım yaptı.

"Dün akciğer kanseri ameliyatı olduğum için hastanedeyim" açıklamasında bulunan Micucci, hastalığın erken aşamada teşhis edildiğini söyledi.

Hiç sigara içmediğini vurgulayan aktris şöyle devam etti:

Gerçekten çok tuhaf çünkü hayatımda hiç sigara içmedim, bu yüzden sürpriz oldu. Ama sanırım bu da oluyor ve bu yüzden en iyi haber erken yakalamış olmaları, iyiyim.

Kan tahlilindeki yüksek çıkan bir değerle hastalığın fark edildiğini anlatan oyuncu, paylaşımı TikTok hesabından yaptı.

@katiemicucci An update on what I’ve been up to. 🫁 #sicktok #hospital #imokay #solucky #sendinglove ♬ original sound - Katemicucci

Ameliyatını "bir yolculuğa" benzeten 1980 doğumlu Micucci, "Muhtemelen birkaç hafta yavaş hareket edeceğim ancak sonra geri döneceğim" dedi.

Amerikalı oyuncu, 2001–2010'da ekranlara gelen sitcom Scrubs'da Stephanie Gooch'u ve çizgi film uyarlaması Scooby-Doo'da Velma Dinkley karakterini canlandırmıştı.

12 sezon süren 10 Emmy ödüllü The Big Bang Theory'nin başrollerinde Johnny Galecki, Jim Parsons, Kaley Cuoco, Simon Helberg ve Kunal Nayyar yer almıştı.

Independent Türkçe, Daily Mail, Hollywood Reporter



Yeni araştırma, esrarın psikozu nasıl tetiklediğini ortaya koyuyor

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Yeni araştırma, esrarın psikozu nasıl tetiklediğini ortaya koyuyor

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Yeni araştırma, esrarın psikozu nasıl tetiklediğini ortaya koyuyor

McGill Üniversitesi'nin yürüttüğü ve Jama Psychiatry adlı akademik dergide yayımlanan çalışma, mevcut ilaçların kaçırdığı belirtileri hedef alarak psikoz için daha iyi tedavilerin önünü açabilir.

Çalışma, sağlıklı bir kontrol grubuna kıyasla psikoz riski taşıyan bireylerin beynindeki (sinaps yoğunluğu diye bilinen) sinir hücresi bağlantılarında belirgin bir azalma tespit etti. Bu kişiler arasında esrar bağımlılığının bu süreci daha da kötüleştirdiği saptandı.

Esrarın, şizofreniye kadar ilerleyebilen psikoza yol açma riski taşıdığı biliniyor ama araştırmacılar, bu araştırmayla ilk kez risk altındaki bir popülasyonda beyin düzeyinde değişiklikleri gerçek zamanlı olarak tespit etmeyi başardı.

Çalışmanın eş yazarı Romina Mizrahi, "Esrar, beynin sağlıklı beyin gelişimi için gerekli olan sinapsların iyileştirilmesi ve düzenlenmesindeki doğal süreci bozuyor gibi görünüyor" dedi.

Her esrar kullanıcısı psikoz geliştirmese de bazıları için bu risk yüksek. Araştırmamız bunun nedenini açığa çıkarmaya yardımcı oluyor.

Araştırmacılar, yakın zamanda psikotik belirtiler gösteren ve yüksek risk altında olduğu düşünülen kişiler de dahil, 16 ila 30 yaşlarındaki yaklaşık 50 katılımcıyı incelemek için gelişmiş beyin tarama teknolojilerinden faydalandı.
 

xscdfrgt
Bir farenin binlerce sinaptik bağlantı içeren hipokampal nöronu (Lisa Boulanger, Moleküler Biyoloji Bölümü)

Bilim insanları, bu işlev bozukluğunun şizofreniye yol açabileceğini belirterek "Bu çalışma, sinaps yoğunluğundaki azalmalarının psikozun ve risk taşıyan durumların erken aşamalarında görüldüğünü ve olumsuz belirtilerle bağlantılı olduğunu ortaya koydu" diye yazdı.

Taramalar, düşük sinaps yoğunluğunun sosyallikten geri çekilme ve motivasyon eksikliği gibi tedavisi zor kabul edilen belirtilerle bağlantılı olduğuna da işaret ediyor.

Araştırmacılar, mevcut psikoz ilaçlarının halüsinasyonları hedef almakta başarılı olduğunu ama bu tedavisi zor belirtileri iyileştirmekte yetersiz kaldığını söylüyor.

Araştırmanın baş yazarı Belen Blasco "Sosyal ilişkileri, işi veya okulu yürütmeyi zorlaştıran belirtilere yönelik değiller" dedi.

Bilim insanları, gelecek çalışmalarda beyinde gözlemlenen bu değişikliklerin psikozun ortaya çıkışını öngörmeyi ve erken müdahaleyi mümkün kılıp kılamayacağını araştırmayı umuyor.

McGill Üniversitesi'nde doktora adayı olan Blasco "Sinaps yoğunluğuna odaklanarak, gelecekte bu durumdan etkilenenlerin sosyal işlevini ve yaşam kalitesini artıran tedaviler geliştirebiliriz" dedi.

Independent Türkçe