İsrail, İran milislerini Suriye-Irak sınırında vurdu: 18 ölü

Golan’da İsrail askerlerine ait bir askeri araç (EBA)
Golan’da İsrail askerlerine ait bir askeri araç (EBA)
TT

İsrail, İran milislerini Suriye-Irak sınırında vurdu: 18 ölü

Golan’da İsrail askerlerine ait bir askeri araç (EBA)
Golan’da İsrail askerlerine ait bir askeri araç (EBA)

Suriye’nin doğusunda İran mevzilerini hedef alan İsrail, 18 militanın ölümüne sebep olurken, İsrail ordusu yaptığı açıklamada, topraklarına Suriye’den roket fırlatıldığını ancak herhangi bir isabet almadığını belirtti.
Dün, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) el-Bukemal bölgesinde İran yanlısı milislerin mevzilerinin hedef alındığını ve henüz uyrukları bilinmeyen 18 kişinin öldüğünü açıkladı. SOHR, saldırıyı kimin yaptığını belirleyemediğini belirtti.
Saldırı çoklu, karmaşık operasyonların gerçekleştirildiği Deyr-i Zor’a yapıldı. SOHR verilerine göre 2018 yılının Haziran ayında Suriye’nin Irak sınırına yakın doğu bölgesinde 55 rejim yanlısı milis öldürüldü.
Washington’da bir yetkili saldırılardan İsrail’i sorumlu tutarken İsrail bu açıklamayı yalanladı. İran milisleri Suriye’deki savaşa Esed’in yanında katıldı.
İsrail, Suriye'de Tahran ve Suriye rejiminin desteklediği İran güçlerine veya Lübnan Hizbullah'a karşı çok sayıda saldırı gerçekleştirdi.
Rejim güçleri özellikle Deyr-i Zor’da Iraklı ve İranlı yabancı güçlerin desteğiyle operasyonlar düzenliyor.
Bu bölgede ayrıca Amerika’nın başkanlığını yaptığı Koalisyon tarafından desteklenen Kürt ve Araplardan oluşan Suriye Demokratik Güçleri de bulunuyor.
Açıklamada, İran Devrim Muhafızlarına bağlı “Kudüs Gücü milislerin Şam banliyölerinden ateş ettiğini belirtti. İsrail ordusu sözcüsü Pazartesi günü yaptığı açıklamada, İsrail hedeflerine Suriye topraklarından ve Gazze’den birçok roket atma girişiminde bulunulduğunu söyledi. Sözcü, füzelerin hedeflerine ulaşmadığını ve İsrail sınırını geçmediğini doğrulamasına rağmen, olayın tehlikesine dikkat çekerek olaydan İran'ı sorumlu tuttu. Saldırıların Şam kırsalından ve İran milislerinin bulunduğu bölgeden yapıldığını belirten sözcü “buradan başlatılan her harekattan Suriye rejimi sorumludur” ifadesini kullandı.
Fox News, kuzeydoğu Suriye’de kurulan ve İsrail’e yönelik İran’a özgü hassas füzelerin depolandığı Irak sınırında kurulan bir mevziden bahsetti.
Yom Israel Hume’dan askeri analist Yoav Limor, mesajın açık olduğunu söyledi ve ekledi: “Eğer bölge boşaltılmazsa bunu İsrail’in kendisi yapacaktır.”
ABD, İran’ın Suriye ve Lübnan’a silah göndermesini engellemek için el- Tanf üssünü kontrol altına alınca İran, Suriye ile Irak arasındaki el- Bukemal geçişini ele geçirmeye çalışmıştı.
Rus devlet kanalı televizyonu RT, Irak kaynaklarına dayandırdığı haberinde Irak ile Suriye sınırında bulunan el- Kaim sınır kapısının Iraklı silahlı grupların bombalanması nedeniyle ertelendiğini duyurdu.
Bağdat’ta Iraklı silahlı grupların dün vurulmasıyla ilgili rivayetler çelişiyor. Kesin olmamakla beraber bombalamanın İsrail uçakları tarafından yapıldığı ifade ediliyor.
Harekâtın güvenlik bilgi merkezi sözcüsü Tuğgeneral Yahya Resul, Irak topraklarında bir bombardıman yapıldığı haberlerini yalanlayarak saldırının Suriye topraklarında yapıldığını belirtti.
Anbar eyaletindeki Kaim ilçe belediye başkanı Ahmed el Mahlavi, dün yapılan saldırıda Haşdi Şabi’nin yeni inşa ettiği bir mevzinin hedef alındığını söyledi. Suriye-Irak sınırında mevzisi bulunan el-Ebdal Hareketi yaptığı açıklamada bölgenin bombalandığını sosyal medya üzerinden duyurdu. Hareketin sözcüsü Kemal el-Hasnavi, bombalamadan İsrail ve Amerika’yı sorumlu tuttu. Sözcü direniş gruplarının İHA’ları vurabildiğini ve şehit vermediklerini belirtti.
Bununla birlikte güvenlik uzmanı Haşim Haşimi Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, kimin gerçekleştirdiği bilinmeyen saldırının sınırda değil Suriye’nin iç tarafında Deyr-i Zor’a yapıldığını belirtti. Haşimi, İsrail saldırıları olabileceğini belirttiği saldırılarda Deyr-i Zor’daki dört Iraklı silahlı örgüt birimlerine yapıldığını söyledi ve verilere göre burada 6 kişinin öldüğünü ve 17 kişinin de yaralandığını sözlerine ekledi.
Haşimi’nin açıklamalarıyla SOHR’un açıklamaları birbiriyle örtüşüyor. SOHR, Suriye’de Deyr-i Zor’da İranlı milislerden 18 kişinin öldüğünü bildirmişti. İran yanlısı pek çok Iraklı grup, Suriye’de savaş başladığından beri rejim güçlerinin yanında savaşıyor. Bunlar arasında en-Nuceba, Hizbullah Tugayları ve el-Ebdal Hareketi de var.



Taliban’dan Pakistan’a fetvalı güvence

Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)
Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)
TT

Taliban’dan Pakistan’a fetvalı güvence

Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)
Afganistan'da Perşembe günü Celalabad'da düzenlenen mezuniyet töreninde polis memurları (EPA)

Afganistan’daki Taliban yönetimi, iki ülke arasında günler önce yeniden alevlenen sınır çatışmalarının ardından, Pakistan’a yönelik dolaylı güvence mesajlarını yoğunlaştırdı. Kabil, kırılgan ateşkesi koruma çabalarının sürdüğü bir dönemde hem dinî hem de siyasi bir dizi taahhüdü arka arkaya açıkladı.

Başbakan Ahund ve üst düzey isimlerin katıldığı, binden fazla din adamını bir araya getiren toplantıda yayımlanan fetva, Afgan topraklarının hiçbir ülkeye karşı kullanılmayacağını ilan etti. Siyasi–fiqhî bildiri, sınır ötesi çatışmalara müdahil olanlara karşı yaptırım uygulanacağını vurguladı.

Bildirinin ardından Dışişleri Bakanı Emirhan Muttaki, hükümetin fetvadaki taahhütlere “tam bağlılık” göstereceğini açıkladı. Açıklama, Pakistan içini hedef alan ve sorumluluğu başta Pakistan Talibanı (TTP) olmak üzere çeşitli gruplara atfedilen saldırıların ardından yükselen gerilimi yatıştırma girişimi olarak değerlendirildi.

Sınırdaki son saldırıda, salı günü Afganistan sınırına yakın Kurram bölgesindeki bir güvenlik noktasının hedef alınması sonucu 6 Pakistan askeri hayatını kaybetmişti. İslamabad, saldırıların Afgan topraklarını kullanan silahlı gruplarca planlandığını savunurken, Kabil bu iddiaları reddediyor ve TTP ile operasyonel bağları olmadığını öne sürüyor.

dfgt
3 Aralık 2025'te Afganistan sınırında düzenlenen saldırıda hayatını kaybeden Pakistanlı güvenlik görevlileri için düzenlenen cenaze töreninden bir kare (AFP)

Din adamları kurultayının sonunda yayımlanan bildiride, Afgan hükümetinin ülke topraklarının hiçbir devlete karşı kullanılmaması taahhüdünü “şer’î bir sorumluluk” olarak üstlendiği belirtildi. Açıklamada, bu taahhüdü ihlal edenlerin asi sayılacağı ve gerekli işlemlerin uygulanacağı ifade edildi.

Bildiride, ülke egemenliğini savunmanın dinî bir görev olduğu vurgulanırken, aynı zamanda “Afgan topraklarının başka herhangi bir devlete zarar vermek için kullanılmasının caiz olmadığı” yeniden teyit edildi. Ayrıca Afgan vatandaşlarının sınır ötesindeki askerî faaliyetlere katılmak üzere ülke dışına gitmesinin yasak olduğu, bunu yapanların “muhalif ve asi” kabul edileceği kaydedildi.

Toplantıda Başbakan Ahund’un yanı sıra Yüksek Mahkeme Başkanı, İyiliği Emretme ve Kötülükten Sakındırma Bakanı, Yükseköğrenim Bakanı ve diğer üst düzey isimlerin bulunması, Taliban yönetiminin Pakistan’a hem dinî hem de siyasi nitelikte çift katmanlı güvence sunma çabasının işareti olarak değerlendirildi. Kabil yönetimi, özellikle sınır aşan silahlı gruplar konusunda artan uluslararası baskıyla karşı karşıya.

hyju
Afganlar, 6 Aralık 2025'te Pakistan güçleriyle sınır çatışmalarında öldürülen bir adam için yas tutuyor (AFP)

Dışişleri Bakanı Muttaki, devlet medyasına yaptığı açıklamada, ülke genelindeki din alimlerinin “İslami düzenin korunmasına yönelik birleşik fetvalarını” yenilediklerini belirterek, Afganistan’ın hiçbir ülkeye zarar verecek bir faaliyete izin vermeyeceğini yineledi. Muttaki, “Bu, alimlerin tavsiyesidir ve tüm Müslümanlar için yerine getirilmesi gereken bir görevdir” dedi.

Muttaki, fetvayı ihlal ederek sınır ötesi faaliyetlerde bulunanlara karşı Afgan yönetiminin gerekli adımları atma hakkına sahip olduğunu vurguladı. Bu ifade, TTP’ye katılan Afgan unsurlara yönelik üstü kapalı bir mesaj olarak değerlendirildi.

Açıklamasının sonunda “birlik ve fitneden uzak durma” çağrısı yapan Muttaki, Afgan halkının tarih boyunca din alimlerinin fetvalarına uyduğunu ve bugün de bu çizginin sürdürüleceğini belirtti.

Gözlemcilere göre fetva, siyasi bildiri ve resmî açıklamaların tamamı, son haftalarda tırmanan saldırılar nedeniyle artan Pakistan tepkisini yatıştırmaya ve Kabil’in güvenlik taahhütlerine bağlılık gösterdiğini ispatlamaya yönelik koordineli bir çabanın parçası niteliğinde. Geçen cuma yaşanan ve 4 kişinin ölümüne yol açan sınır çatışması, iki ülke arasındaki gerilimi yeniden tırmandırmıştı.


Beyaz Saray, Trump'ın sağ elindeki bandajı "çok sayıda el sıkışması" ile gerekçelendiriyor

Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)
Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)
TT

Beyaz Saray, Trump'ın sağ elindeki bandajı "çok sayıda el sıkışması" ile gerekçelendiriyor

Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)
Trump, morluğa makyaj yapıyor (Arşiv- Reuters)

Beyaz Saray dün, ABD başkanının günlerdir sağ elinde taşıdığı bandajı, yaptığı sayısız tokalaşmaya işaret ederek bir kez daha haklı çıkarmaya çalıştı.

Beyaz Saray sözcüsü Karoline Leavitt dün, "Bununla ilgili size zaten bir açıklama yaptık" dedi. Leavitt'in açıklaması, son zamanlarda ortaya çıkan bandajlarla ilgili bir soruya yanıt olarak geldi. "Başkan sürekli insanlarla el sıkışıyor," diyen Leavitt, birkaç ay önce başkan şişmiş sağ eliyle görüldüğünde yapılan açıklamayı yineledi.

Leavitt ayrıca, "Kalp damar hastalığına karşı önleyici tedavi olarak her gün aspirin de alıyor" diyerek, "bu da gördüğünüz morluklara katkıda bulunmuş olabilir." Beyaz Saray, örneğin pazar günü Washington'daki bir etkinlik sırasında 79 yaşındaki Trump'ın taktığı bandajlar görülmeden önce de bu açıklamayı yapmıştı.

ABD'nin en yaşlı seçilmiş başkanı olan Trump için sağlık hassas bir konu. Demokrat selefi Joe Biden'ı bunama hastalığından muzdarip olmakla ve bu nedenle yönetmeye uygun olmamakla suçladı.

Trump, salı akşamı Truth Social’deki hesabından yaptığı öfkeli paylaşımda, sağlığıyla ilgili medya haberlerini "kışkırtıcı ve muhtemelen vatana ihanet" olarak nitelendirdi.

Trump'ın sağlığı, bir dizi etkinlikte uyanık kalmakta zorlandığı görülmesinin yanı sıra, ekim ayında ek tıbbi testlerin bir parçası olarak MR çektirmesiyle de mercek altına alındı.


Hegseth ve Japon mevkidaşı: Çin'in eylemleri bölgesel barışa hizmet etmiyor

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
TT

Hegseth ve Japon mevkidaşı: Çin'in eylemleri bölgesel barışa hizmet etmiyor

ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)
ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth (Reuters)

Tokyo bugün yaptığı açıklamada, Japonya Savunma Bakanı Shinjiro Koizumi ve Amerikalı mevkidaşı Pete Higseth'in bölgedeki güvenlik konusunu görüşmek üzere yaptıkları telefon görüşmesinde, Çin'in son eylemlerinin "bölgesel barışın sağlanmasına yardımcı olmadığı" konusunda mutabık kaldıklarını duyurdu.

Japonya Savunma Bakanlığı yaptığı açıklamada, iki bakanın "6 Aralık'ta Çin askeri savaş uçakları tarafından Japonya Öz Savunma Kuvvetleri uçaklarının hedef alındığı radar kilitleme olayı da dahil olmak üzere, Hint-Pasifik bölgesindeki kötüleşen ciddi güvenlik durumu hakkında samimi görüş alışverişinde bulunduğunu" belirtti.

Açıklamada, Başbakan Sanae Takaichi'nin geçen ay Tayvan hakkındaki açıklamalarının ardından Japonya ve Çin arasında yaşanan anlaşmazlık ortamında, iki bakanın "Çin'in eylemlerinin bölgesel barış ve istikrara katkıda bulunmadığı gerekçesiyle, bölgesel gerilimleri tırmandırabilecek her türlü eylemden ciddi endişe duyduklarını" ifade ettikleri belirtildi.