Bilim insanları yarısı alınan beynin kendini yeniden yapılandırdığını keşfetti

Araştırmacılar, beyinlerinin yarısı alınmış kişilerin, kalan ağlar kaybı telafi etmek için çalıştığı için "önemli derecede yüksek işlevli" olduğunu keşfetti (Reuters)
Araştırmacılar, beyinlerinin yarısı alınmış kişilerin, kalan ağlar kaybı telafi etmek için çalıştığı için "önemli derecede yüksek işlevli" olduğunu keşfetti (Reuters)
TT

Bilim insanları yarısı alınan beynin kendini yeniden yapılandırdığını keşfetti

Araştırmacılar, beyinlerinin yarısı alınmış kişilerin, kalan ağlar kaybı telafi etmek için çalıştığı için "önemli derecede yüksek işlevli" olduğunu keşfetti (Reuters)
Araştırmacılar, beyinlerinin yarısı alınmış kişilerin, kalan ağlar kaybı telafi etmek için çalıştığı için "önemli derecede yüksek işlevli" olduğunu keşfetti (Reuters)

Çocukluk döneminde beyninin yarısı alınmış yetişkinleri inceleyen bilim insanları, beynin geri kalan yarısının kendini yeniden yapılandırdığını keşfetti.
Buna göre beyin geri kalan fonksiyonel beyin ağları arasında görülmemiş derecede güçlü bağlar kuruyor ve böylece kişinin beyni bütünmüş gibi işlev görmesini yardım ediyor. 
Çalışma epilepsi nöbetlerini azaltmak amacıyla çocukken hemisferektomi ameliyatı olmuş 6 yetişkin ve 6 kontrol katılımcısıyla gerçekleşti.
12 katılımcının her birinden fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) tarayıcısına uzanması istendi.
Tarayıcı kan akışına bağlı değişiklikleri tespit ederek beyin aktivitesini ölçüyor.
Bu teknik beyindeki kan akışı ve sinirsel aktivitenin doğrudan birbirine bağlı olduğu gerçeğine dayanıyor. Beynin bir bölgesi kullanılırken o bölgeye kan akışı da aynı şekilde artıyor.
Hareketsiz duran katılımcılara araştırmacılar spontane beyin aktivitesini takip ederken uyumamaya çalışmaları söylendi.
Independent Türkçe'de yer alan habere göre, araştırma ekibi görme, hareket, duygu ve kavrama gibi süreçleri kontrol etmesiyle bilinen beyin bölge ağlarını inceledi.
Ayrıca Caltech Beyin Görüntüleme Merkezi'nde toplanan verileri, Brain Genomics Superstruct Projesi'nin yaklaşık bin 500 normal beyine ilişkin veritabanıyla karşılaştırdılar. Brain Genomics Superstruct Projesi, bilim insanlarının beyin fonksiyonu, davranış ve genetik çeşitlilikle ilgili verileri karşılaştırması ve araştırması için tasarlanmış bir proje olarak biliniyor.
Ekip normal beyne sahip insanlardaki ağlar beynin iki yarım küresini de kapladığı için tek yarım küreye sahip katılımcıların belli ağlarında daha zayıf bağlantılar bulacaklarını düşünüyordu.
Bunun yerine şaşırtıcı derecede normal küresel bağlantı ve kontrol katılımcılarının farklı ağlar arasındaki bağlantılarından daha güçlü bağlantılar buldular.
Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'ndeki doktora sonrası bilim insanı ve birinci yazar Dorit Kliemann şunları söyledi:
İncelediğimiz hemisferektomili insanlar önemli derecede yüksek işlevliydi. Dil becerileri bozulmamıştı. Onları tarayıcıya yerleştirdiğimde tıpkı taradığım yüzlerce başka kişiyle yaptığım gibi havadan sudan konuştuk. (...) Onlarla ilk kez karşılaştığınızda sağlık durumlarını unutabilirsiniz bile. Bilgisayarın önüne oturup MRI görüntülerinin beynin sadece yarısını gösterdiğini gördüğümde dahi bu görüntülerin daha az önce konuştuğunu, yürüdüğünü gördüğüm ve zamanını bu araştırmaya vakfetmeyi seçen aynı insandan geldiğine hayret ediyordum.
6 katılımcının tamamı çalışma sırasında 20'li yaşlarında veya 30'lu yaşlarının başındaydı ama hemisferektomi olduklarında yaşları üç aylıkla 11 yaş arasında değişiyordu.
Ameliyat geçirdikleri yaşların geniş aralığı, araştırmacıların beynin hasar gördüğünde kendini nasıl yeniden düzenlediğini incelemesine izin verdi.
Kliemann, “Bu farklı hemisferektomi hastalarının vakalarında beyin organizasyonunun nasıl mümkün olduğunu incelememize yardım edebilir ki böylece genel beyin mekanizmalarını daha iyi anlayabiliriz” dedi.
Üst düzey araştırmacı bilim insanı ve baş araştırmacı Lynn Paul'un idaresindeki Caltech'teki hemisferektomi araştırma programı, çeşitli beyin atipikliğine sahip kişilerde beynin nasıl geliştiğini, kendini düzenlediğini ve işlediğini daha iyi anlamak için çalışmayı genişletmeyi umuyor.
Kliemann sözlerini şöyle sürdürdü:
Yarım beyinle yaşayabilen kişilerin olması ne kadar dikkate değer bir durum olsa da bazen inme veya bir bisiklet kazasında alınan travmatik bir beyin hasarı veya tümör gibi çok küçük beyin lezyonlarının mahvedici etkileri olabiliyor. Kompensasyona götürebilecek beyin yeniden yapılanma ilkelerini anlamaya çalışıyoruz. Belki de gelecekte bu çalışma beyin hasarı olan daha çok kişiye yardım etmek için hedefe yönelik müdahale stratejilerini ve farklı sonuçlara dair senaryoları bilgilendirebilir.
Bu vaka çalışması Cell Reports adlı bilimsel yayında yer alıyor.



3 milimetrelik sanat eseri: Yeni keşfedilen salyangoza Picasso adı verildi

Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)
Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)
TT

3 milimetrelik sanat eseri: Yeni keşfedilen salyangoza Picasso adı verildi

Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)
Anauchen picasso (Gojšina ve diğerleri)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Tayland'da keşfedilen yeni ve küçük bir salyangoz türüne, kabuğunda görülen tuhaf ve karmaşık geometrik desenler nedeniyle efsanevi ressam Pablo Picasso'nun adı verildi.

Sadece 3 milimetre büyüklüğündeki türe, kabuğundaki dikdörtgen açılı kıvrımlar nedeniyle Anauchen picasso adı verildi.

"'Normal' kabuk şekillerine sahip diğer salyangozların kübist bir yorumuna benzeyen" bu kıvrım örüntüleri, araştırmacıları salyangoza Picasso'nun adını vermeye sevk etti.

ZooKeys adlı akademik dergide yayımlanan çalışmada bilim insanları, "Bu tür, Kübizm diye bilinen sanat akımını andıran, Pablo Picasso tarzında boyanmış yuvarlak kıvrımlara sahip bir Anauchen'e benziyor" diye yazdı.

Bilim insanları, kahverengi, konik kabuğunun derin bir birleşme noktasıyla ayrılmış 4,5-5 kıvrımdan oluştuğunu söylüyor.

Kabuğun spiralini kesen birkaç düzensiz aralıklı beyazımsı çizgi var.

Araştırmada Kamboçya, Myanmar, Laos, Tayland ve Vietnam'dan 46 yeni mikro salyangoz türünü tanımlanıyor.

Bunlar, kabuk boyutları 5 mm'den küçük olan ve çoğunlukla Güneydoğu Asya'da, eski Hindiçin, Endonezya ve Filipinler'in yanı sıra Çin'in bazı bölgelerinde bulunan küçük kara salyangozları.

Dağılımları daha batıya, Hindistan üzerinden Pakistan'a kadar uzanıyor ve çeşitlilikleri önemli ölçüde azalmış durumda.

Araştırmacılar ayrıca salyangozları genel kabuk şekli, kabuk yüzey dokusu ve duvar aralıklarının düzenine göre benzer gruplara ayırarak sınıflandırmak için yeni bir yöntem öneriyor.

Yeni türlerin birçoğu yakın zamanda toplanırken, diğerleri 1980'lerde biriktirilmiş olan Florida Doğa Tarihi Müzesi koleksiyonunda keşfedildi.

Bilim insanları, "Kabuklarının boyu 5 mm'den küçük olsa da bu salyangozlar gerçek birer güzellik! Kabukları olağanüstü bir karmaşıklık sergiliyor" diyor.

"Örneğin, açıklığı (kabuğun "açıklığı"), büyük olasılıkla yırtıcılara karşı yararlı olan çok sayıda diş benzeri bariyerle donatılmış" diye açıkladılar.

Yeni türlerin birçoğunun yukarı veya aşağı doğru dönen bir açıklığa sahip olduğu bulundu, bu da bazı türlerin kabuklarını ters taşıdığı anlamına geliyor.

Araştırmacılar, farklı salyangozları duvar açıklıkarına ve kabuktaki son kıvrımın yönüne göre ayırt edebildi.

Bilim insanları, 1980'lerde bazı salyangozların bulunduğu yerlerin ormansızlaşma ve kireçtaşı ocakları nedeniyle çoktan tahrip edilmiş olabileceği uyarısını yapıyor.

Çalışma, Güneydoğu Asya'da yerel olarak endemik kara salyangozlarının karşı karşıya kaldığı bu büyük tehditlerin altını çiziyor.

Independent Türkçe,independent.co.uk/news/science