Seçim yayın yasakları başladıhttps://turkish.aawsat.com/4940161-se%C3%A7im-yay%C4%B1n-yasaklar%C4%B1-ba%C5%9Flad%C4%B1
Seçim yayın yasakları başladı
31 Mart Pazar günü yapılacak Mahalli İdareler Genel Seçimleri'nde, oy verme gününden önceki son 24 saatte (bu gece yarısından itibaren) herhangi bir partinin ya da adayın siyasi reklamı yayınlanamayacak.
Yüksek Seçim Kurulunun (YSK), Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun'un 31'inci maddesinde yer alan siyasi reklamlara ilişkin usul ve esasları belirlediği kararına göre, yayın yasakları bu geceden itibaren başlayıp, oy verme günü olan 31 Mart Pazar günü YSK tarafından açıklanacak saate kadar sürecek.
Bu süre zarfında televizyon ve radyolar ile her türlü yayın organları tarafından siyasi reklam, seçim ve seçim sonuçları ile ilgili haber, tahmin ve yorum yapılması yayın yasağı kapsamında sayılacak.
Yayın organlarında, seçime katılan siyasi partiler ile adayların sözlü, yazılı ve görüntülü propaganda faaliyetleri ise yarın saat 18.00'e kadar yayınlanabilecek.
RTÜK de "YSK kararları gereği bugün saat 23.59'dan seçim gününe kadar siyasi reklamların yayınlanmasının yasak olduğu, medya hizmet sağlayıcı kuruluşların, yarın saat 18.00'e kadar seçime katılan siyasi partiler ile adayların sözlü, yazılı ve görüntülü propaganda faaliyetlerini yayınlayabilecekleri" konusunda uyarı yaptı.
Prostat kanseri teşhisinde çığır açabilecek bir idrar testi geliştirildi
Fotoğraf: Unsplash
Bilim insanları idrarda prostat kanserinin bir işaretini keşfetti. Bu ilerleme, ölümcül hastalığın teşhisinde daha basit ve iyi bir yönteme önayak olabilir.
Prostat kanseri, dünya genelinde erkekler arasında önde gelen ölüm nedenlerinden biri. Her yıl yüz binlerce kişi bu kötü huylu hastalığa yenik düşüyor ve yılda bir milyondan fazla yeni vaka teşhis ediliyor.
Bununla birlikte, vücutta erken aşamadaki tümörün spesifik belirtilerinin olmaması nedeniyle teşhisi hâlâ zor. Halihazırda, prostat bezi tarafından üretilen bir proteinin seviyesini ölçerek kanseri tespit etmek için PSA adı verilen kan testi kullanılıyor.
Prostat spesifik antijen (PSA) proteininin yüksek seviyeleri prostat kanserinin yanı sıra diğer kanser dışı durumlara da işaret edebiliyor.
PSA'ya dayalı tarama genellikle yanlış pozitif sonuçlara, gereksiz biyopsilere ve hatta bazen teşhisin atlanmasına yol açıyor.
Şimdiyse araştırmacılar, idrarda prostat kanserinin varlığını ve ciddiyetini yüksek hassasiyetle gösterebilecek bir dizi "son derece doğru" işaret tespit etti.
Prostat kanseri illüstrasyonu (Michigan Medicine)
Cancer Research adlı akademik dergide yayımlanan son çalışmaya göre, SPON2, AMACR ve TMEFF2 adlı molekülleri içeren bu işaretler, prostat kanserini tahmin etmede PSA'dan çok daha doğru ve spesifik.
Araştırmacılar, bu yöntemlerin kötü huylu hastalığın tedavisini kişiselleştirmek üzere ilaç hedeflerini belirlemek için de kullanılabileceğini belirtiyor.
İsveç'teki Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarlarından Mikael Benson, "İdrarda biyolojik işaretleri ölçmenin pek çok avantajı var. İnvaziv değil, ağrısız, muhtemelen evde yapılabilir ve numune klinik laboratuvarlardaki rutin yöntemler kullanılarak analiz edilebilir" dedi.
Araştırmada bilim insanları prostat tümörlerinden alınan binlerce hücrede mRNA moleküllerinin aktivitesini analiz etti.
Araştırmacılar bu molekülleri ve faaliyetlerini, bu hücrelerin her birindeki kanserin yeri ve ciddiyetiyle eşleştirdi.
Daha sonra bilim insanları yapay zekayı kullanarak prostat kanseri için güvenilir işaretler olarak hizmet edebilecek molekülleri tanımladı.
Yaklaşık 2 bin hastadan alınan kan, prostat dokusu ve idrar örneklerini analiz ederek bulguları daha da doğruladılar.
Dr. Benson, "PSA'dan daha kesin yeni biyolojik işaretler, prostat kanseri olan erkekler için daha erken tanı ve daha iyi prognoz sağlayabilir. Dahası, sağlıklı erkeklerde gereksiz prostat biyopsilerinin sayısını azaltabilir” dedi.
Bilim insanları, bulguların prostat kanserini teşhis etmek için gen aktivite analizi ve yapay zeka gibi yöntemleri birleştirme potansiyelini gösterdiğini söylüyor.
Araştırmacılar, testi daha büyük, daha çeşitli popülasyonlarda doğrulamayı ve klinik uygulama için geliştirmeyi umuyor.