İsrail, Yaser Arafat gibi Sinvar'ı da sürgüne mi gönderecek?

Yaser Arafat 1982’de Beyrut’tan ayrılmadan önce (Getty)
Yaser Arafat 1982’de Beyrut’tan ayrılmadan önce (Getty)
TT

İsrail, Yaser Arafat gibi Sinvar'ı da sürgüne mi gönderecek?

Yaser Arafat 1982’de Beyrut’tan ayrılmadan önce (Getty)
Yaser Arafat 1982’de Beyrut’tan ayrılmadan önce (Getty)

Bazı İsrailli liderler ve üst düzey danışmanlar NBC News'e yaptıkları açıklamada, İsrail, tüm rehinelerin serbest bırakılması ve Hamas'ın Gazze Şeridi'ndeki yönetimine ilişkin sayfayı sonsuza kadar kapatması karşılığında Hamas lideri Yahya Sinvar'ın sürgüne gitmesine izin vermeye hazır olduğunu söyledi.

Sürgün fikri, "aşırılığın olmadığı" yeni bir Gazze'nin başlangıcı olarak planlanıyor. Geçtiğimiz Kasım ayından bu yana masada olan bu fikir,  Filistin Kurtuluş Örgütü'nün  merkezi olan Beyrut'tan 42 yıl önce kaçan Yaser Arafat'ın hayatından ilham alıyor.

1928 yılında  Filistin Kurtuluş Örgütü'nün yüzlerce üyesi gemilerle Lübnan'ı terk etmek zorunda kaldı, ardından 12 yıl boyunca Tunus'ta sürgünde yaşayan Arafat da geldi.

Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırısının ardından İsrail, Yahya Sinvar ve Muhammed ed Dayf'i (bin 200 kişinin ölümüne ve 240 kişinin rehin alındığı saldırının mimarları) ortadan kaldırma sözü verdi. Ancak onları ve diğer dört kişiyi Gazze'den gönderme fikri, Hamas liderlerinden kurtulmayı amaçlayan alternatif bir yöntem.

Hükümet içindeki tartışmalara hakim olan iki kaynak, sürgünün İsraillilerin ABD'ye ileri sürdüğü, Hamas liderlerinin yerine özenle seçilmiş sivil liderlerin atanmasını ve Gazze'deki eğitim sisteminin yeniden düzenlenmesini içeren tekliflerden biri olduğunu söyledi.

Paris toplantısına dair bir bilgi veren bir kaynak, İsraillilerin ABD’liere 6 Hamas liderinin Gazze dışına sürgün edilmesini önerdiğini söyledi. Ancak teklifin harekete resmi olarak sunulmaması, sürgün fikrini tamamen yok saydı.

Rehine anlaşması ve savaşın ardından ne olacağına ilişkin müzakereler halen devam ediyor.



Trump: İran ‘barışçıl’ hale gelirse yaptırımları kaldıracağız

ABD Başkanı Donald Trump, Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth eşliğinde, 21 Haziran 2025'te ABD'nin İran nükleer tesislerine yönelik saldırılarının ardından Beyaz Saray'da konuşma yaparken (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth eşliğinde, 21 Haziran 2025'te ABD'nin İran nükleer tesislerine yönelik saldırılarının ardından Beyaz Saray'da konuşma yaparken (Reuters)
TT

Trump: İran ‘barışçıl’ hale gelirse yaptırımları kaldıracağız

ABD Başkanı Donald Trump, Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth eşliğinde, 21 Haziran 2025'te ABD'nin İran nükleer tesislerine yönelik saldırılarının ardından Beyaz Saray'da konuşma yaparken (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump, Başkan Yardımcısı J.D. Vance, Dışişleri Bakanı Marco Rubio ve Savunma Bakanı Pete Hegseth eşliğinde, 21 Haziran 2025'te ABD'nin İran nükleer tesislerine yönelik saldırılarının ardından Beyaz Saray'da konuşma yaparken (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump bugün yaptığı açıklamada, ‘barışçıl’ olması halinde İran'a yönelik yaptırımları kaldıracağını bildirdi.

İran'a hiçbir şey teklif etmediğini vurgulayan Trump, “Nükleer tesislerini tamamen yok ettiğimizden beri İranlılarla konuşmadım” dedi.

Trump, sosyal medya platformu Truth Social hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, eski ABD Başkanı Barack Obama'nın İran'la yaptığı nükleer anlaşma kapsamında İran'a milyarlarca dolar ödediğini ifade etti.

Trump dün yaptığı açıklamada, İran'ın nükleer faaliyetlerinden vazgeçmeyebileceğini, ancak ‘barış yapmaları halinde’ Tahran'a yönelik yaptırımları kaldıracağını belirtmişti. Trump, İran'ın nükleer programına devam etme ihtimalini dışlayarak şunları söyledi: “Tükendiler... Daha önce hiç kimsenin vurulmadığı kadar vuruldular. Nükleer kapasitelerini yok ettik ve daha ileri gidemezler.”

ABD Başkanı, İran'ın Çin'e petrol ihracatı üzerindeki yaptırımların kaldırılması konusunda herhangi bir yorumda bulunmadığını vurguladı.

Trump, İran'a yönelik yaptırımların ‘iyi niyet göstermeleri, barışa bağlı kalmaları ve ABD çıkarlarına zarar vermekten kaçınmaları halinde’ kaldırılabileceğini belirtmişti. Trump ayrıca, İranlı yetkilileri İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için İbrahim Anlaşması’na katılmaya çağırdı ve ‘ABD'nin İran rejimine yönelik başarılı saldırılarının ardından daha fazla ülkenin İsrail ile İbrahim Anlaşması'na katılmaya ilgi gösterdiğini’ belirtti.

Trump dün Fox News'e verdiği demeçte, ABD'nin İran'ın nükleer tesislerine yönelik saldırılarının başarısını vurgulayarak şunları söyledi: “Güzel uçaklar, 30 kat granit derinliğine kadar inebilen en gelişmiş bombalarla oraya girdi. Orayı gerçekten yerle bir ettiler. Ancak CNN ve New York Times'ın tamamen yok edilmemiş olabileceğini söyleyen yalan haberlerine katlanmak zorunda kaldık ve sonra daha önce hiç kimsenin görmediği bir şekilde tamamen yok edildiği ortaya çıktı. Bu da en azından bir süreliğine nükleer hırslarının sonu anlamına geliyor.”

ABD Başkanı, Tahran'ın ABD saldırılarından önce zenginleştirilmiş uranyumun bir kısmını sakladığı iddialarına şöyle yanıt verdi: “Sanmıyorum, bunu yapmak çok zor ve çok tehlikeli. Çünkü zenginleştirilmiş uranyum çok ağır ve İranlılar o güne kadar geleceğimizi bilmiyorlardı. Kimse bu tesisleri hedef alacağımızı düşünmüyordu ve herkes tesislerin aşılmaz olduğunu söylüyordu.”

Trump zenginleştirilmiş uranyum transfer edilmediğini ve üç nükleer tesisin (Fordo, Natanz ve İsfahan) tamamen yok edildiğini yineledi. Öte yandan Başkan Trump geçen hafta Lahey'de düzenlenen Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (NATO) zirvesi öncesinde de ABD'nin İran'ın askeri amaçlarla uranyum zenginleştirme planlarına izin vermeyeceğini söylemişti.

Trump, programını yeniden inşa etmesi halinde, ABD'nin İran'ı tekrar bombalayıp bombalamayacağı sorusuna ise “Kesinlikle bombalayacağız” yanıtını verdi.