Katar: Gazze'deki ateşkes görüşmeleri umut verici değil

Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Münih Güvenlik Konferansı'nda (EPA)
Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Münih Güvenlik Konferansı'nda (EPA)
TT

Katar: Gazze'deki ateşkes görüşmeleri umut verici değil

Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Münih Güvenlik Konferansı'nda (EPA)
Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, Münih Güvenlik Konferansı'nda (EPA)

Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman Âl Sani, Cumartesi günü (dün) Münih'te yaptığı açıklamada, İsrail ve Hamas arasında Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanması yönündeki müzakerelerin son günlerde “çok umut verici olmadığını” duyurdu.

Başbakan Muhammed bin Abdurrahman Âl Sani, Münih Güvenlik Konferansı'nda yaptığı konuşmada, "Sanırım çok yakında bir anlaşmaya varabiliriz ama geçtiğimiz birkaç gün içindeki gidişat gerçekten çok umut verici değildi” dedi.

Şarku’l Avsat’ın Fransız haber ajansı AFP’den aktardığına göre Al Sani "Her zaman iyimser kalacağız ve baskıyı sürdüreceğiz." dedi.

Reuters Haber Ajansı’na göre Başbakan, "Müzakerelerin detaylarına giremiyorum ama eğer anlaşmanın içindeki insani paketi ele alabilirsek engellerin üstesinden gelebileceğimize inanıyorum" dedi.

Başbakan, "Zaman bizim lehimize işlemiyor ve Refah'taki durumun gelişimi tüm bölge için çok ciddi bir risk teşkil edecek" ifadelerini kullanarak durumun ciddiyetine vurgu yaptı.

Gazze'nin güneyinde Mısır sınırında yer alan Refah kenti, İsrail saldırılarından önce yaklaşık 280 bin Filistinliye ev sahipliği yapıyordu. İsrail'in 7 Ekim'deki saldırıları nedeniyle yaklaşık 2,3 milyon nüfusa sahip Gazze Şeridi'nde 1,9 milyon kişi yerinden oldu.

Yerinden edilen Filistinlilerin büyük bölümü, İsrail'in daha önce "güvenli olduğunu" iddia ettiği Refah'a sığındı. Kuzey bölgelerden gelenlerle Refah'ın nüfusu 4 katından fazla artarak 1,4 milyona ulaştı.

Yeterli konut olmaması nedeniyle Refah'a sığınan Filistinlilerin büyük bir bölümü derme çatma çadırlardan oluşan kamplarda yaşam mücadelesi veriyor.

İsrail güçleri, Refah kentini sık sık hava saldırılarıyla hedef alıyor. İsrail'in Refah kentine kara saldırısı başlatması halinde sivillerin Gazze Şeridi'nde sığınacak bir yerinin kalmayacağından endişe ediliyor.

Netanyahu, 9 Şubat'ta İsrail ordusu ve güvenlik teşkilatına "Refah'a saldırı planı hazırlanması" talimatını vermişti.



Suudi Arabistan Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne tecavüzünü reddettiğini yineledi

Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)
Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)
TT

Suudi Arabistan Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne tecavüzünü reddettiğini yineledi

Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)
Suudi Arabistan, Netanyahu'nun Ürdün Vadisi'ne saldırısını, yerleşimleri genişletmeyi amaçlayan bir provokasyon olarak değerlendirdi (Arşiv- EPA)

Suudi Arabistan dün (Perşembe) yaptığı açıklamada, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun Filistin Ürdün Vadisi'ne pervasızca girmesini şiddetle kınadığını ve reddettiğini belirterek, bu provokatif girişimin uluslararası meşruiyete sahip tüm yasa ve kararları ihlal ederek yerleşimi genişletmeyi amaçladığını kaydetti.

Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, bu ihlallerin tüm Filistin topraklarındaki durumu sakinleştirme ve sivilleri koruma çabalarına hizmet etmediğini belirterek, Gazze'ye yönelik saldırının durdurulmasının, işgal güçlerinin geri çekilmesinin, yerlerinden edilenlerin geri dönmesinin ve Filistin halkının acılarını hafifletmek için insani yardım girişinin önemini yineledi.

Suudi Arabistan, bölgedeki barış çabalarına zarar veren İsrail'in Filistin toprakları ve Filistin halkına yönelik tüm bariz tecavüzlerine son vererek, uluslararası topluma karşı sorumluluklarını yerine getirme çağrısını yeniledi ve işgalin güvenliği tehdit eden ihlallerinin durdurulmasına katkıda bulunan uluslararası hesap verebilirlik mekanizmalarını harekete geçirmenin önemini vurguladı.