Netflix, Oppenheimer'dan sonra izlenecek filmi gösterime soktu

Eleştirmenler övgüler yağdırıyor

Belgeselin yönetmenliğini televizyon dizileriyle tanınan BAFTA adayı sinemacı Anthony Philipson üstleniyor (Netflix)
Belgeselin yönetmenliğini televizyon dizileriyle tanınan BAFTA adayı sinemacı Anthony Philipson üstleniyor (Netflix)
TT

Netflix, Oppenheimer'dan sonra izlenecek filmi gösterime soktu

Belgeselin yönetmenliğini televizyon dizileriyle tanınan BAFTA adayı sinemacı Anthony Philipson üstleniyor (Netflix)
Belgeselin yönetmenliğini televizyon dizileriyle tanınan BAFTA adayı sinemacı Anthony Philipson üstleniyor (Netflix)

Christopher Nolan'ın Oscar adayı gişe rekortmeni filmi Oppenheimer, atom bombasının yapımına giden olayları zekice tasvir etmişti.

Netflix'in yeni II. Dünya Savaşı belgeseli Einstein ve Atom Bombası (Einstein and the Bomb), Oppenheimer'ı beğenenlerin ve dönem hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyen izleyicilerin ilgisini çekebilir. 

Film, arşiv görüntülerini atom bombasının yapımına giden önemli anların canlandırmalarıyla birleştiriyor. 

Einstein'ın Manhattan Projesi'ndeki rolü

Netflix, 16 yaşından küçükler için uygun olmadığını belirttiği belgeselin konusunu şöyle özetliyor:

Einstein, Nazi Almanyası'ndan kaçtıktan sonra neler yaşandı? Arşiv görüntülerinden ve Einstein'ın kendi sözlerinden faydalanan bu belgesel-drama, bir dâhinin zihnini inceliyor.

Filmde, Aidan McArdle, Andrew Havill, Simon Markey ve Rachel Barry rol alıyor.

Nolan'ın filmi, J. Robert Oppenheimer'ın kişisel yaşamıyla görevindeki stres unsurlarını dengeli bir şekilde tasvir etmişti. 

Netflix'in yeni belgeseliyse, Albert Einstein'ın Manhattan Projesi'ndeki rolünün II. Dünya Savaşı sırasında yarattığı büyük etkiyi vurgulamayı tercih ediyor.

Oppenheimer hikayesinde Einstein'a yer verse de film, öncelikle ünlü fizikçinin atom bombasını yapmasına odaklanırken, Manhattan Projesi'nin kişisel hayatı üzerindeki etkisine de ışık tutuyor. 

Netflix belgeseliyle Einstein'ın Manhattan Projesi'ndeki önemini daha da aydınlatmak için dramatik hikâye anlatımını II. Dünya Savaşı'ndan arşiv görüntüleriyle harmanlıyor. 

"Dokunaklı ve şiirsel"

Wall Street Journal'dan John Anderson, belgeseli "dokunaklı ve şiirsel" diye niteleyerek ekledi:

Netflix, bilim insanı ve Nazi Almanyası'yla Müttefikler arasındaki nükleer silah geliştirme yarışı hakkında dokunaklı, düşünceli bir belgesel sunuyor.

Rolling Stone yazarı Chris Vognar ise belgeselle ilgili şöyle yazdı:

Yeni Netflix belgeseli, teorik fizikçinin atom bombasıyla karmaşık ilişkisini anlatmak için canlandırılmış sahneleri ve gerçek görüntüleri harmanlıyor.

Independent Türkçe



The Shining'deki ürkütücü fotoğrafın orijinali bulundu

Nicholson'ın resminin yapıştırıldığı görüntü, canlandırdığı karakterin Overlook Oteli'nden hiç ayrılmadığını ortaya koyuyor (Warner Bros)
Nicholson'ın resminin yapıştırıldığı görüntü, canlandırdığı karakterin Overlook Oteli'nden hiç ayrılmadığını ortaya koyuyor (Warner Bros)
TT

The Shining'deki ürkütücü fotoğrafın orijinali bulundu

Nicholson'ın resminin yapıştırıldığı görüntü, canlandırdığı karakterin Overlook Oteli'nden hiç ayrılmadığını ortaya koyuyor (Warner Bros)
Nicholson'ın resminin yapıştırıldığı görüntü, canlandırdığı karakterin Overlook Oteli'nden hiç ayrılmadığını ortaya koyuyor (Warner Bros)

Maira Butt 

Kült klasik Cinnet'in (The Shining) en ikonik sahnelerinden birindeki fotoğrafın gerçeği bulundu.

Stanley Kubrick'in 1980'de gösterime giren ve tüm zamanların en iyi korku filmlerinden biri kabul edilen eseri, her yıl Cadılar Bayramı'nın vazgeçilmezi haline geldi.

Film aynı zamanda pek çok kitap ve belgesele konu olurken, bu projelerde film teorisyenleri yapımı inceleyerek her bir sahnede yer alan fikirleri ve gizli göndermeleri paylaşıyor.

Ancak filmdeki bir an 45 yılı aşkın süredir gizemini koruyordu.

Filmin sonunda Jack Torrance (Jack Nicholson), binanın psikolojik gücü nedeniyle ruhsal durumu giderek kötüleştikten sonra Overlook Oteli'nde siyah-beyaz bir grup fotoğrafında görülüyor. Bu ürkütücü sahne, Torrance'ın açıklanamaz bir şekilde her zaman otelin bir parçası olduğunu ortaya koyuyor.

New York Times muhabiri Alec Toler ve Britanyalı akademisyen Alasdair Spark bir yıl süren araştırmalarının ardından, 1980'lerden kalma bir kitapta fotoğrafın orijinalinin bir arşivden alındığını ve Nicholson'ın kafasının ön tarafa yapıştırıldığını bildiren belli belirsiz bir referans buldu.

Toler'ın X/Twitter'da yazdığı bir gönderi dizisine göre Spark'ın 1920'lerde Londra'da ünlü bir dansçı ve caz eğitmeni olan Santos Casani'yi tanıması, zaman aralığını ve mekan seçeneklerini daraltmalarını sağladı. Casani aynı zamanda protez bir burun takıyordu, böylece ikili "burnun fotoğrafla eşleşmesine göre tarihi kabaca belirleyebildi".

Toler ve Spark yüzlerce, "belki de binlerce" "Britanya gazete arşivi sayfasına, caz kulüplerinden eski fotoğraflara, bina planlarına/zemin planlarına, dans eğitimi videolarına vs. baktı ama eşleşen bir yer bulamadı".

Uzun bir hafiyelik çalışmasının ardından kaynağı daralttılar: Daha sonra Getty tarafından satın alınan BBC Hulton Arşivi. Cinnet'te Kubrick'le çalışan fotoğrafçı Murray Close da vardıkları sonucu teyit etti.

Fotoğraf, 14 Şubat 1921'de Londra'daki Royal Palace Hotel'in Empress Balo Salonu'nda düzenlenen bir Sevgililer Günü dansında çekilmiş.

Getty Archives'a konuşan Spark şöyle dedi:

Fotoğrafta tahmin ettiğim ünlülerden hiçbiri (örneğin Trix Sisters) ya da Rob Ager gibi kişilerin orada olduğunu hayal ettiği bankacılar, finansçılar ya da devlet başkanları yok. Şeytana tapanlar da yok. Jack Nicholson dışında kimse montajla eklenmemiş. Bir pazartesi akşamı bir grup sıradan Londralıyı gösteriyor. Overlook Oteli'nin müdürünün dediği gibi 'en iyi kişiler'.

Hayranlar bu keşiften memnun olduklarını dile getirdi:

Bu insanlar grup fotoğraflarının tüm zamanların en büyük korku filmlerinden birinde ikonik bir dekor haline geleceğini bilseyedi...

Independent Türkçe,independent.co.uk/arts-entertainment