Irak'ta Peşmergelerin hedef alınması sonrası gerginlik arttı

Erbil yönetimi, iki insansız hava aracıyla düzenlenen saldırıdan federal hükümeti sorumlu tutarken Bağdat ise yaşananlardan şaşkın

Erbil Havalimanı yakınındaki Harir Üssü’ndeki ABD kuvvetleri. (ABD Ordusu)
Erbil Havalimanı yakınındaki Harir Üssü’ndeki ABD kuvvetleri. (ABD Ordusu)
TT

Irak'ta Peşmergelerin hedef alınması sonrası gerginlik arttı

Erbil Havalimanı yakınındaki Harir Üssü’ndeki ABD kuvvetleri. (ABD Ordusu)
Erbil Havalimanı yakınındaki Harir Üssü’ndeki ABD kuvvetleri. (ABD Ordusu)

İran'a bağlı milislerin gerçekleştirdiği düşünülen, geçen gece iki insansız hava aracıyla gerçekleşen saldırıda Erbil'deki Kürt Peşmerge güçlerinin merkezi hedef alındı. Saldırı, Erbil ile Bağdat yönetimleri arasında gerilime yol açtı.

Irak Kürt Bölgesel Yöneyimi (IKBY) Başbakanı Mesut Barzani, duruma ilişkin şu açıklamada bulundu:

Federal hükümetin, Kürdistan Bölgesi'ne yönelik saldırıyı Irak'a yönelik bir saldırı olarak değerlendirip buna uygun önlemler alması gerek. Bu ihmalin sürmesi, suçların devam etmesine cesaret verecektir.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Irak Genelkurmay Başkanlığı Sözcüsü, Irak Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı ve Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani tarafından yapılan açıklamada, ‘Selahaddin tatil beldesine yapılan bu saldırının tam olarak araştırılması için güvenlik birimlerine talimat verildiğini’ bildirdi.

IKBY Sözcüsü Bişar Hormani de açıklamasında ‘terör saldırısının, yasa dışı bir güç tarafından gerçekleştirildiğini ve Peşmerge merkezine karşı ciddi bir olay ve provokasyon olduğunu’ kaydetti.

Erbil, saldırıdan federal hükümeti sorumlu tutarak “Bu kanun dışı gruplar federal hükümet tarafından finanse ediliyor” açıklamasında bulundu. ‘Söz konusu grupların Irak hükümetinin bilgisi dahilinde hareket ettiğini’ savundu.

Irak Hükümeti Sözcüsü Basım el-Avadi, IKBY’nin açıklamasına tepki göstererek "Federal hükümetin Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Sözcüsü’nün açıklamalarına şaşırdığını ifade etti. ‘Açıklamanın gerçek dışı ve sorumsuz suçlamalar, yanıltıcı bilgiler ve temelsiz yalanlar içerdiğini’ vurguladı.



Refah harekatı, İsrail ve Mısır arasındaki 45 yıllık barışı bitirebilir

İsrail, Refah'ın doğusundaki kara operasyonunun sınırlı tutulacağını öne sürmüştü (AFP)
İsrail, Refah'ın doğusundaki kara operasyonunun sınırlı tutulacağını öne sürmüştü (AFP)
TT

Refah harekatı, İsrail ve Mısır arasındaki 45 yıllık barışı bitirebilir

İsrail, Refah'ın doğusundaki kara operasyonunun sınırlı tutulacağını öne sürmüştü (AFP)
İsrail, Refah'ın doğusundaki kara operasyonunun sınırlı tutulacağını öne sürmüştü (AFP)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), Mısır'ın Gazze savaşı nedeniyle İsrail'le diplomatik ilişkilerinin seviyesini düşürmeyi planladığını yazdı. 

Kimliğinin paylaşılmasını istemeyen Mısırlı yetkililer, Tel Aviv'deki büyükelçilerini çekerek diplomatik ilişkilerin seviyesini düşürmeyi değerlendirdiklerini belirtti.

İsrail'in 6 Mayıs akşamı Refah kentinin doğusuna düzenlediği kara harekatıyla ilgili bilgilendirmeyi operasyona saatler kala yaptığını savunan yetkililer, bunun Kahire yönetiminden tepki topladığını ve iki ülkeyi açmaza sürüklediğini söyledi. 

Kaynaklar, İsrail'in operasyon planlarını sadece geniş hatlarıyla paylaştığını, Gazze'ye yardım tedarikinin yapıldığı Refah sınır kapısına müdahale edilmeyeceğine ve bölgeyi terk etmeleri için Filistinlilere birkaç hafta süre tanınacağına dair teminat verdiğini öne sürdü.

Mısırlı yetkili, "Bu güvencelerin hiçbiri yerine getirilmedi. İsrail, Refah sınır kapısını ele geçirmeden saatler önce bize haber vermekle yetindi" dedi. 

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), 7 Mayıs'ta Refah sınır kapısının Gazze tarafının ele geçirildiğini duyurmuştu. ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), bugünkü raporunda İsrail ordusunun sınır kapısından yardım geçişlerini durdurduğunu bildirdi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas'ın Refah sınır kapısı üzerinden Gazze'ye kaçak silah ve mühimmat soktuğunu öne sürerek, bölgeyi bu yüzden kapattıklarını söylemişti. IDF, Refah'ın doğusunda yaklaşık 50 Hamas militanının öldürüldüğünü, bölgede en az 10 yeraltı tüneli bulunduğunu savunmuştu.

Gazete, Tel Aviv yönetiminin, Mısırlı yetkililerin iddialarıyla ilgili yorum taleplerini reddettiğini aktardı. 

WSJ, uzun savaşların ardından Mısır ve İsrail'in ABD arabuluculuğuyla 17 Eylül 1978'de Camp David Anlaşmaları'nı imzalayarak ilişkilerini normalleştirdiğini hatırlattı. Bunun ardından 19 Mart 1979'da Tel Aviv ve Kahire yönetimi arasında barış anlaşması da imzalanmıştı.

Mısırlı yetkili mevcut açmazla ilgili şunları söyledi: 

İlişkileri tamamen askıya almak ya da Camp David'i rafa kaldırmak gibi bir planımız yok. Ancak İsrail güçleri, Refah sınır kapısında kaldığı sürece Refah'a tek bir kamyon bile göndermeyeceğiz.

Haberde, Mısır'ın İsrail ve Hamas arasında ABD arabuluculuğundaki ateşkes görüşmelerine ev sahipliği yaptığı hatırlatılarak, Tel Aviv ve Kahire arasında yaşanacak gerginliğin Washington'ı da etkileyeceği belirtildi. 

Tel Aviv merkezli düşünce kuruluşu Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nden Ofir Winter, şu değerlendirmeyi paylaştı: 

İsrail'in rehine takası anlaşmasında Mısır'ın arabulucuğuna ihtiyacı var. Savaştan sonra herhangi bir senaryoda Gazze'deki durumu istikrara kavuşturmak için de Mısır'a ihtiyacı olacak.

Diğer yandan Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan 12 Mayıs'ta yapılan açıklamada, Kahire yönetiminin Güney Afrika'nın İsrail aleyhinde Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) açtığı davaya katılacağı açıklanmıştı. Hamas da Mısır'ın kararından memnuniyet duyduklarını bildirmişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Times of Israel