Radyo yayınları... Filistinliler için tutuklulara mesaj göndermenin bir yolu

İsrail hapishanesindeki Filistinli mahkumlar (İsrail Cezaevi Servisi)
İsrail hapishanesindeki Filistinli mahkumlar (İsrail Cezaevi Servisi)
TT

Radyo yayınları... Filistinliler için tutuklulara mesaj göndermenin bir yolu

İsrail hapishanesindeki Filistinli mahkumlar (İsrail Cezaevi Servisi)
İsrail hapishanesindeki Filistinli mahkumlar (İsrail Cezaevi Servisi)

Filistinli bir anne, İsrail hapishanesinde tutuklu bulunan oğlunu rahatlatmak için yerel bir Filistin radyosuna başvurmaktan başka bir yol bulamadı.

Derin üzüntü dolu bir sesle “Ben mahkûm Ahmed Muhanned'in annesiyim. Nasılsın oğlum, ne yapıyorsun?” dedi. Umut ve korkuyla karışık duygularını toparlamaya çalışırken bir an sessizlik oldu. Sonra şöyle devam etti: “Oğlum, biz iyiyiz, durumunuzu ve koşullarınızı öğrenmek için her gün avukatla iletişim kurmaya çalışıyoruz.” Sessizlik tekrarlanıyor, ardından yayınların cevap vermeyeceğini bildiği bir soru soruyor: “Nasılsın oğlum?”

Anne yine yarım kalan çağrısının gerçekliğini fark ediyor ve devam ediyor: “Serbest bırakılan mahkûmlardan duyduğumuz haberler iyi değil. Lütfen elinizden geldiğince bizi rahatlatmaya çalışın. Sen bizim için bir gurur kaynağıydın ve halen de öylesin. Sesin tekrar aramızda yükselene kadar sabretmeye ve beklemeye devam edeceğiz.”

Arap Dünyası Haber Ajansı'na (AWP) konuşan Ümmü Ahmed, oğlunu durumu hakkında rahatlatmak için radyoyu açtığını ve oğlunun her cezaevi ziyaretinde ona radyodaki mesajını duyduğunu söylediğini, ancak 7 Ekim olaylarından sonra onu ziyaret edemediğini ve radyodaki haftalık mesajlarının ona ulaşıp ulaşmadığını bilmediğini söyledi.

Bilinmeyen sayı ve akıbet

Filistinliler seslerini duyurmak için yerel radyo istasyonlarına başvururken, hapishanelerde seslerini yayınlayan radyolar olduğu umudunu taşıyorlar.

Kısa bir süre önce bir İsrail hapishanesinden tahliye edilen Halid Ebu Mansur, hapishanelerdeki koşulların son derece zor ve karmaşık olduğunu; İsrail makamlarının tutuklulara uyguladığı cezalar arasında birçok hapishanede radyolara el konulmasının da yer aldığını söyledi.

AWP'ye konuşan Ebu Mansur, 7 Ekim'den bu yana devam eden zorlu koşulları ve tutukluların en temel haklarından nasıl mahrum bırakıldıklarını şu ifadelerle anlatmaya çalıştı: “Eskiden televizyonlar ve radyolar vardı ama birçok cezaevinde bunlara el konuldu. Mahkumlarla ilgili programları ve ailelerimizden gelen mesajları sabırsızlıkla beklerdik ve ailelerimizden mesajlar içeren bir program yayınlandığı anda tüm cezaevlerinde bir sessizlik havası hâkim olurdu. Ancak 7 Ekim'den sonra bu yöntem bile cezaevi yönetimleri tarafından elimizden alındı.”

Filistin Esirler Cemiyeti Başkanı Kadura Faris, AWP'ye yaptığı açıklamada, 7 Ekim'den sonra İsrail makamlarının Filistinli tutuklulara karşı eşi benzeri görülmemiş tedbirler uyguladığını söyledi. İsrail'i, özellikle Gazze Şeridi'nden tutuklananlar olmak üzere çok sayıda tutukluya karşı zorla kaybetme politikası uygulamakla suçladı.

Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) gibi uluslararası kuruluşların bile tutukluları ziyaret edemediğini, avukatların birkaç kez düzensiz olarak bazı tutuklularla görüşebildiğini ve bu görüşmelere tutukluların ailelerinin bile katılmasının engellendiğine dikkat çekti.

Filistin Esirler Cemiyeti, Pazar günü yayınladığı bir istatistikte İsrail'in şu anda Gazze Şeridi'nden tutuklananlara ek olarak 9 bin 500 Filistinliyi gözaltında tuttuğunu söyledi. Toplam sayının 12 bini aşması beklenirken bu kişilerin sayısı ve akıbetleri halen bilinmiyor.



Refah harekatı, İsrail ve Mısır arasındaki 45 yıllık barışı bitirebilir

İsrail, Refah'ın doğusundaki kara operasyonunun sınırlı tutulacağını öne sürmüştü (AFP)
İsrail, Refah'ın doğusundaki kara operasyonunun sınırlı tutulacağını öne sürmüştü (AFP)
TT

Refah harekatı, İsrail ve Mısır arasındaki 45 yıllık barışı bitirebilir

İsrail, Refah'ın doğusundaki kara operasyonunun sınırlı tutulacağını öne sürmüştü (AFP)
İsrail, Refah'ın doğusundaki kara operasyonunun sınırlı tutulacağını öne sürmüştü (AFP)

Amerikan gazetesi Wall Street Journal (WSJ), Mısır'ın Gazze savaşı nedeniyle İsrail'le diplomatik ilişkilerinin seviyesini düşürmeyi planladığını yazdı. 

Kimliğinin paylaşılmasını istemeyen Mısırlı yetkililer, Tel Aviv'deki büyükelçilerini çekerek diplomatik ilişkilerin seviyesini düşürmeyi değerlendirdiklerini belirtti.

İsrail'in 6 Mayıs akşamı Refah kentinin doğusuna düzenlediği kara harekatıyla ilgili bilgilendirmeyi operasyona saatler kala yaptığını savunan yetkililer, bunun Kahire yönetiminden tepki topladığını ve iki ülkeyi açmaza sürüklediğini söyledi. 

Kaynaklar, İsrail'in operasyon planlarını sadece geniş hatlarıyla paylaştığını, Gazze'ye yardım tedarikinin yapıldığı Refah sınır kapısına müdahale edilmeyeceğine ve bölgeyi terk etmeleri için Filistinlilere birkaç hafta süre tanınacağına dair teminat verdiğini öne sürdü.

Mısırlı yetkili, "Bu güvencelerin hiçbiri yerine getirilmedi. İsrail, Refah sınır kapısını ele geçirmeden saatler önce bize haber vermekle yetindi" dedi. 

İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF), 7 Mayıs'ta Refah sınır kapısının Gazze tarafının ele geçirildiğini duyurmuştu. ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), bugünkü raporunda İsrail ordusunun sınır kapısından yardım geçişlerini durdurduğunu bildirdi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hamas'ın Refah sınır kapısı üzerinden Gazze'ye kaçak silah ve mühimmat soktuğunu öne sürerek, bölgeyi bu yüzden kapattıklarını söylemişti. IDF, Refah'ın doğusunda yaklaşık 50 Hamas militanının öldürüldüğünü, bölgede en az 10 yeraltı tüneli bulunduğunu savunmuştu.

Gazete, Tel Aviv yönetiminin, Mısırlı yetkililerin iddialarıyla ilgili yorum taleplerini reddettiğini aktardı. 

WSJ, uzun savaşların ardından Mısır ve İsrail'in ABD arabuluculuğuyla 17 Eylül 1978'de Camp David Anlaşmaları'nı imzalayarak ilişkilerini normalleştirdiğini hatırlattı. Bunun ardından 19 Mart 1979'da Tel Aviv ve Kahire yönetimi arasında barış anlaşması da imzalanmıştı.

Mısırlı yetkili mevcut açmazla ilgili şunları söyledi: 

İlişkileri tamamen askıya almak ya da Camp David'i rafa kaldırmak gibi bir planımız yok. Ancak İsrail güçleri, Refah sınır kapısında kaldığı sürece Refah'a tek bir kamyon bile göndermeyeceğiz.

Haberde, Mısır'ın İsrail ve Hamas arasında ABD arabuluculuğundaki ateşkes görüşmelerine ev sahipliği yaptığı hatırlatılarak, Tel Aviv ve Kahire arasında yaşanacak gerginliğin Washington'ı da etkileyeceği belirtildi. 

Tel Aviv merkezli düşünce kuruluşu Ulusal Güvenlik Çalışmaları Enstitüsü'nden Ofir Winter, şu değerlendirmeyi paylaştı: 

İsrail'in rehine takası anlaşmasında Mısır'ın arabulucuğuna ihtiyacı var. Savaştan sonra herhangi bir senaryoda Gazze'deki durumu istikrara kavuşturmak için de Mısır'a ihtiyacı olacak.

Diğer yandan Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan 12 Mayıs'ta yapılan açıklamada, Kahire yönetiminin Güney Afrika'nın İsrail aleyhinde Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) açtığı davaya katılacağı açıklanmıştı. Hamas da Mısır'ın kararından memnuniyet duyduklarını bildirmişti.

Independent Türkçe, Wall Street Journal, Times of Israel


Hamas, 40 gün sürecek ateşkes ve İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’nden çekilmesi karşılığında yaklaşık 40 İsrailli rehinenin serbest bırakılmasını önerdi

Bir adam, İsrail’in güneyinde Gazze sınırı yakınında yanan bir eve Hamas tarafından rehin tutulan kişilerin fotoğraflarını astı (EPA)
Bir adam, İsrail’in güneyinde Gazze sınırı yakınında yanan bir eve Hamas tarafından rehin tutulan kişilerin fotoğraflarını astı (EPA)
TT

Hamas, 40 gün sürecek ateşkes ve İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’nden çekilmesi karşılığında yaklaşık 40 İsrailli rehinenin serbest bırakılmasını önerdi

Bir adam, İsrail’in güneyinde Gazze sınırı yakınında yanan bir eve Hamas tarafından rehin tutulan kişilerin fotoğraflarını astı (EPA)
Bir adam, İsrail’in güneyinde Gazze sınırı yakınında yanan bir eve Hamas tarafından rehin tutulan kişilerin fotoğraflarını astı (EPA)

Filistinli kaynaklara göre, Hamas bir aydan fazla ve 40 güne kadar sürecek bir ateşkes ve İsrail güçlerinin Gazze Şeridi’nden çekilmesi karşılığında yaklaşık 40 İsrailli rehinenin serbest bırakılması şartıyla kalıcı ateşkes koşulundan vazgeçti.

Buna karşılık Hamas, üzerinde anlaşmaya varılan sayıda Filistinli mahkumun serbest bırakılmasını, güneydeki vatandaşların kuzeye geri dönmesini ve insani yardımların artırılmasını istiyor.

Şarku’l Avsat’ın Alemu’l Arabi haber ajansından (AWP) aktardığına göre, Hamas, Katar ve Mısırlı arabuluculara bu tutumu hakkında bilgi verdi.

Taraflar, Hamas’ın önerisini İsrail’e aktarırken, İsrail Savaş Konseyi son toplantısında Hamas’ın teklifini reddetti.

Bir kaynağa göre, Hamas, ateşkesin devam ettiği her gün bir İsrailli rehinenin serbest bırakılmasını önerdi.

Kaynak, “Çatışmanın tarafları Hamas ve İsrail’in yanı sıra Mısır, Katar ve ABD’nin de katıldığı beşli görüşmeler devam ediyor ancak şu ana kadar bir anlaşmaya varılamadı” dedi.

dedvr
Rehinelerin serbest bırakılması talebiyle düzenlenen protesto sırasında rehinelerin fotoğrafları taşınıyor (EPA)

Yedioth Ahronoth gazetesinde dün yer alan bir haberde de, Hamas hareketinin İsrail’le yeni bir takas anlaşmasının tamamlanması yönünde öne sürdüğü taleplerin abartılı göründüğü ifade edildi.

Adı açıklanmayan bir yetkiliye dayandırılan haberde, Katarlı arabulucudan alınan yanıtların yakın zamanda bir anlaşmaya varılma ihtimaline işaret etmediği belirtildi.

Söz konusu yetkili, “Hamas hayali koşullar koyuyor ve İsrail bunları kabul etmeye hazır değil” diye konuştu.

İsrail Savaş Konseyi geçen hafta toplandı ve Katarlı arabulucunun verdiği ilk yanıtları tartıştı.

İsrailli yetkili şunları ekledi;

“Mesele düşündüğümüzden daha karmaşık. Hamas, askeri eylemlerin durdurulması taleplerine geri döndü ve bu kabul edilemez.”

AWP’ye konuşan Filistinli kaynaklara göre, Hamas hareketi arzu edilen ateşkesin önceki anlaşmaya göre daha uzun sürmesini istiyor.

Ancak, geri kalan askere alınmamış kadınların da, aynı önceki anlaşmaya göre serbest bırakılması için bu anlaşmanın kriterlerini uygulamaya hazır.

Bu, İsrail’in 30 çocuk ve kadın mahkumu serbest bırakması karşılığında, her gün 10 İsrailli çocuk ve kadın rehinenin serbest bırakılmasını içeriyordu.

Kaynak, tahliye sürecinin saha ve lojistik koşullara göre değişeceğini ve sonuçta aralarında yaşlı kadın ve erkeklerin de bulunduğu 40’tan biraz fazla İsrailli rehinenin serbest bırakılmasıyla sonuçlanacağını söyledi.

Walla haber sitesine göre Hamas, bu teklif karşılığında İsrail ordusunun Gazze Şeridi’nden tamamen çekilmesini talep etti.

Kaynaklar ise, ABD ile koordineli olarak Mısır ve Katar üzerinden yürütülen müzakerelerin son saatlerde önemli ölçüde hızlandığını, nihai olarak kalıcı bir ateşkese yol açacak bir ateşkes anlaşmasına varmak amacıyla Kahire ve Doha’nın çabaları artırdığı ve yoğun temaslar yürüttüğünü bildirdi.

İsrail medyası, Savaş Konseyi’nin 40 ila 50 İsrailli rehinenin serbest bırakılması ve bunun karşılığında yüksek cezalara çarptırılan Filistinli tutukluların serbest bırakılması karşılığında iki haftalık ateşkes yapmayı kabul ettiğini duyurdu.

Bu, İsrail’in üç rehinenin serbest bırakılması karşılığında bir günlük ateşkesi kabul ettiği ve Hamas’ın her İsrailli rehine için bir gün ateşkesi geçirmeyi onayladığı anlamına geliyor. Şu anda tartışmanın odak noktası bu.


Irak'ta Peşmergelerin hedef alınması sonrası gerginlik arttı

Erbil Havalimanı yakınındaki Harir Üssü’ndeki ABD kuvvetleri. (ABD Ordusu)
Erbil Havalimanı yakınındaki Harir Üssü’ndeki ABD kuvvetleri. (ABD Ordusu)
TT

Irak'ta Peşmergelerin hedef alınması sonrası gerginlik arttı

Erbil Havalimanı yakınındaki Harir Üssü’ndeki ABD kuvvetleri. (ABD Ordusu)
Erbil Havalimanı yakınındaki Harir Üssü’ndeki ABD kuvvetleri. (ABD Ordusu)

İran'a bağlı milislerin gerçekleştirdiği düşünülen, geçen gece iki insansız hava aracıyla gerçekleşen saldırıda Erbil'deki Kürt Peşmerge güçlerinin merkezi hedef alındı. Saldırı, Erbil ile Bağdat yönetimleri arasında gerilime yol açtı.

Irak Kürt Bölgesel Yöneyimi (IKBY) Başbakanı Mesut Barzani, duruma ilişkin şu açıklamada bulundu:

Federal hükümetin, Kürdistan Bölgesi'ne yönelik saldırıyı Irak'a yönelik bir saldırı olarak değerlendirip buna uygun önlemler alması gerek. Bu ihmalin sürmesi, suçların devam etmesine cesaret verecektir.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Irak Genelkurmay Başkanlığı Sözcüsü, Irak Silahlı Kuvvetleri Genelkurmay Başkanı ve Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani tarafından yapılan açıklamada, ‘Selahaddin tatil beldesine yapılan bu saldırının tam olarak araştırılması için güvenlik birimlerine talimat verildiğini’ bildirdi.

IKBY Sözcüsü Bişar Hormani de açıklamasında ‘terör saldırısının, yasa dışı bir güç tarafından gerçekleştirildiğini ve Peşmerge merkezine karşı ciddi bir olay ve provokasyon olduğunu’ kaydetti.

Erbil, saldırıdan federal hükümeti sorumlu tutarak “Bu kanun dışı gruplar federal hükümet tarafından finanse ediliyor” açıklamasında bulundu. ‘Söz konusu grupların Irak hükümetinin bilgisi dahilinde hareket ettiğini’ savundu.

Irak Hükümeti Sözcüsü Basım el-Avadi, IKBY’nin açıklamasına tepki göstererek "Federal hükümetin Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Sözcüsü’nün açıklamalarına şaşırdığını ifade etti. ‘Açıklamanın gerçek dışı ve sorumsuz suçlamalar, yanıltıcı bilgiler ve temelsiz yalanlar içerdiğini’ vurguladı.


Irak’ta silahlı gruplar ABD üssünü hedef aldı

26 Aralık 2023 tarihinde ABD’nin Irak’ın Hilla kentinde düzenlediği hava saldırısı yıkıma yol açtı.
26 Aralık 2023 tarihinde ABD’nin Irak’ın Hilla kentinde düzenlediği hava saldırısı yıkıma yol açtı.
TT

Irak’ta silahlı gruplar ABD üssünü hedef aldı

26 Aralık 2023 tarihinde ABD’nin Irak’ın Hilla kentinde düzenlediği hava saldırısı yıkıma yol açtı.
26 Aralık 2023 tarihinde ABD’nin Irak’ın Hilla kentinde düzenlediği hava saldırısı yıkıma yol açtı.

Iraklı silahlı gruplar dün yaptıkları açıklamada, ülkenin kuzeyinde kalan Kürdistan bölgesindeki Erbil Havalimanı yakınlarında bulunan bir ABD üssünü insansız hava aracı (İHA) ile hedef aldıklarını duyurdu. Rudaw medya ağı, Erbil Havalimanı’na gitmekte olan bir İHA’nın da havalimanının çevresindeki köylerden birinin yakınına düştüğünü bildirdi.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Irak İslami Direnişi olarak bilinen gruplar, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Filistinlilere yönelik saldırılarına yanıt olarak genellikle Kuzey Irak’taki Erbil Havalimanı yakınındaki Harir Askeri Üssü’nü hedef alıyor.

Irak, pazartesi günü Erbil Havalimanı’nın yakınında gerçekleşen bomba yüklü bir İHA saldırısı sonucu hizmet dışı kaldığını duyururken Bağdat hükümetinden yapılan bir açıklamaya göre ABD salı sabahı bir kişinin ölümüne ve 18 kişinin yaralanmasına yol açan bir hava saldırısı düzenledi. Irak, bunun ‘ortak çıkarlara aykırı olan apaçık düşmanca bir eylem’ olduğunu vurgulayarak saldırıyı kınadı. Iraklı gruplar da ABD güçlerine karşı operasyonlarını ülkeyi terk edene kadar sürdüreceklerini bildirdi.


İzzeddin el Kassam Tugayları: Gazze Şeridi’nin Cuhr ed-Dik bölgesinde 6 İsrail askeri öldürüldü

İsrail askerleri Gazze’deki operasyonlarda öldürülen bir arkadaşlarının cenazesinde ağlıyor (Reuters)
İsrail askerleri Gazze’deki operasyonlarda öldürülen bir arkadaşlarının cenazesinde ağlıyor (Reuters)
TT

İzzeddin el Kassam Tugayları: Gazze Şeridi’nin Cuhr ed-Dik bölgesinde 6 İsrail askeri öldürüldü

İsrail askerleri Gazze’deki operasyonlarda öldürülen bir arkadaşlarının cenazesinde ağlıyor (Reuters)
İsrail askerleri Gazze’deki operasyonlarda öldürülen bir arkadaşlarının cenazesinde ağlıyor (Reuters)

Hamas hareketinin askeri kanadı İzzeddin el Kassam Tugayları, bugün Gazze Şeridi’nin Cuhr ed-Dik bölgesinde kullanılan anti-personel patlayıcıların infilak etmesi sonucu altı İsrail askerinin öldüğünü ve birçoğunun da yaralandığını duyurdu.

Şarku’l Avsat’ın Alemu’l Arabi haber ajansından aktardığına göre, İzzeddin el Kassam Tugayları, olayla ilgili daha fazla ayrıntı vermedi.

Açıklamada ayrıca, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Cibaliye bölgesinin eteklerinde, Al- Yassin 105 füzeleriyle İsrail’e ait iki Merkava tankın hedef alındığı da ifade edildi.


Esed: Siyasi, kültürel ve ekonomik güvence olarak Doğu ülkeleriyle ilişkileri güçlendirme konusunda daha kararlıyız

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ve Çin Başbakanı Li Qiang Pekin’de (Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ve Çin Başbakanı Li Qiang Pekin’de (Reuters)
TT

Esed: Siyasi, kültürel ve ekonomik güvence olarak Doğu ülkeleriyle ilişkileri güçlendirme konusunda daha kararlıyız

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ve Çin Başbakanı Li Qiang Pekin’de (Reuters)
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed ve Çin Başbakanı Li Qiang Pekin’de (Reuters)

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, ülkesi ile Çin arasındaki ilişkileri çeşitli alanlarda güçlendirme arzusunu dile getirerek, Şam’ın siyasi, kültürel ve ekonomik güvence olarak Doğu ülkeleriyle ilişkilerini güçlendirme konusunda daha kararlı olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Alemu’l-Arabi Haber Ajansı’ndan (AWP) aktardığı habere göre, Suriye Devlet Başkanlığı tarafından bugün yapılan açıklamada, Esed’in, Çin Başbakanı Li Qiang ile bugün Çin’in başkenti Pekin’de görüştüğü bilgisi verildi.

Açıklamada, Esed’in görüşmede, deprem felaketi ve teröre karşı mücadelede ülkesine verdiği destekten dolayı Çin hükümetine teşekkür ettiği ifade edildi.

Suriye Devlet Başkanı, iki ülke arasındaki ilişkilerin, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’in ekonomik ve kültürel alanlarda iş birliğini geliştirmek ve Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında ortak yatırım projeleri oluşturmak amacıyla önerdiği üç girişim sayesinde daha güçlü bir şekilde gelişebileceğini vurguladı.

Çin Başbakanı Li Qiang ise, iki ülkenin ortak çıkarlarının korunması için daha fazla koordinasyon ve iş birliğine ihtiyaç duyulduğunu belirterek, Suriye’ye verilen desteğin devam edeceğini dile getirdi.

Başbakan, ülkesinin, Suriye’nin yeniden inşası ve istikrarın tesisi konusunda destek sağlamak amacıyla, Esed ve Cinping arasındaki toplantı sırasında stratejik ilişkiler kurulduğunu duyurma fırsatını değerlendirmeye istekli olduğunu da sözlerine ekledi.


Esed’in açıklamalarına Türkiye’den henüz yanıt gelmedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 19 Temmuz 2022’de (DPA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 19 Temmuz 2022’de (DPA)
TT

Esed’in açıklamalarına Türkiye’den henüz yanıt gelmedi

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 19 Temmuz 2022’de (DPA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 19 Temmuz 2022’de (DPA)

Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye ile ilgili açıklamalarına ilişkin Türk medyasında resmi veya gayri resmi bir açıklama yer almadı.

Esed geçtiğimiz hafta Sky News Arabia’ya verdiği röportajda, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ‘onun şartlarıyla’ görüşmeyeceğini söyleyerek, “Suriye’de terörizm bir Türk endüstrisidir” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, Esed’in bu açıklamasından kısa bir süre önce düzenlenen 14. Büyükelçiler Konferansı’nda yaptığı konuşmada, “Irak ve Suriye istikrara kavuştukça sığınmacıların gönüllü, güvenli ve onurlu geri dönüşleri de hızlanacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ayrıca, “Suriye’nin kuzeyine yönelik harekatlarımız, güney illerimizin güvenliğini teminat altına alma yanında terör devleti kurma heveslerini de kursaklarda bırakmıştır” ifadelerini de kullandı.

Rusya’nın sponsorluğunda ve İran’ın da içinde yer aldığı Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkileri normalleştirme süreci fiilen açık bir çıkmaza girdi.

Şarku’l Avsat’a konuşan diplomatik kaynaklar, Rusya’nın hazırladığı normalleşme yol haritasının tartışılmasının ardından yaşanan bu duraksamanın, sadece Ankara ve Şam’ın pozisyonlarıyla ilgili değil, bir başka yönüyle Ankara ile Moskova arasındaki soğuklukla da ilgili olduğunu öne sürdü.

Kaynaklara göre, Moskova ile ilişkilerde son günlerde yaşanan soğukluk, Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında yapılan telefon görüşmesiyle sona erdi.

Bu görüşmenin ardından iki ülke tarafından yapılan açıklamada, Putin’in bu ay içinde Türkiye’yi ziyaret edebileceği ve Türkiye-Suriye normalleşme yolunun tartışılacağı ifade edildi.