Scholz’dan Sudan'daki çatışmanın çözülmesi için Afrika’daki girişimlere destek

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, çatışma alanının genişleme tehlikesi konusunda uyardı.

Alman askerleri, Sudan’dan tahliyeleri sürdürüyor.
Alman askerleri, Sudan’dan tahliyeleri sürdürüyor.
TT

Scholz’dan Sudan'daki çatışmanın çözülmesi için Afrika’daki girişimlere destek

Alman askerleri, Sudan’dan tahliyeleri sürdürüyor.
Alman askerleri, Sudan’dan tahliyeleri sürdürüyor.

Almanya Başbakanı Olaf Scholz, ülkesinin Sudan'daki ihtilafı çözmek için Afrika yerel girişimlerine verdiği desteği yineledi. Etiyopya'dan başlayıp ardından Kenya'ya geçtiği Afrika ziyareti sırasında çatışmanın şiddetlenmesi ve bunun komşu ülkeler üzerindeki etkisi konusunda uyarıda bulunan Scholz, Kenya Devlet Başkanı William Ruto ile Nairobi'de yaptığı görüşmede şunları söyledi:

“Çatışmanın yayılma riski büyük. Bu nedenle hepimiz iki askeri grup arasındaki çatışmayı durdurmaya çalışmalıyız. Ayrıca mültecilerin de geri dönüşlerini sağlamak için mümkün olan en kısa sürede mevcut yönetim ile sivil hükümet arasında barışçıl geçişi sağlayan tüm yolları açmak adına elimizden gelen her şeyi yapmalıyız.”

Scholz, birçok Sudanlının ‘geçmiş yıllarda mücadele ettiğini, hatta bazılarının özgürlük, demokrasi ve ülkeyi askeri yönetimden sivil yönetime taşıyacak bir geçiş dönemi için hayatlarını riske attığını’ hatırlattı. Sudan ordusunu ve Hızlı Destek Kuvvetleri’ni (HDK) Sivillere zarar veren ve ülkede büyük yıkıma neden olan askeri çatışmalara son vermeye çağırdı. Almanya Başbakanı ayrıca sivil bir hükümete geçiş sürecinin başarısına duyulan ihtiyacı vurgulayarak Almanya'nın bunu başarmak için mümkün olan her türlü desteği sağlayacağını ifade etti.

Kenya'ya Sudan'daki çatışmadan kaçan mültecileri kabul ettiği için teşekkür ederek mülteci hareketinin bölge ülkeleri dışına yayılmaması gerektiğini vurgulayan Schol sözlerini şöyle sürdürdü:

“Şu ana kadar mülteci hareketinin Sudan'ın komşu ülkeleri ile doğrudan bağlantılı olduğu görülüyor, daha ötesi değil. Ancak bu, bize durumun tehlikeli olmadığı konusunda yanlış bir izlenim vermemeli. Devam eden çatışmalar sadece Sudan'da değil, tüm bölgede barış için büyük bir tehlike oluşturuyor.”

 Alman ve Kenyalı liderler tarafından yapılan ortak açıklamada, Scholz ve Ruto'nun Sudan'daki çatışmaların her iki tarafını gerilimi durdurmaya ve krizi sona erdirmek için siyasi bir çözüm aramaya çağırdığı belirtildi. Açıklamada, iki liderin ‘Doğu Afrika Topluluğu (EAC), Hükümetler Arası Kalkınma Otoritesi (IGAD), Afrika Birliği (AfB) ve Birleşmiş Milletler (BM) himayesinde bölgesel barış girişimlerini destekleme’ konusunda mutabık kaldıkları bildirildi. Açıklamada ayrıca bu girişimlerin sürdürülebilir önleme, iyileştirme, dayanıklılık ve etkili barışı koruma iş birliği için ortak bir yaklaşım gerektirdiği kaydedildi.

AfB Komisyonu Musa Faki Mahamat ile Etiyopya'da bir araya gelen Scholz, AfB'nin Sudan'daki çatışmaların sona ermesinde ‘önemli bir rolü’ olduğunu ifade etti. Almanya Başbakanı Afrika ziyaretine başlamadan önce, üst düzey bir hükümet kaynağı, AfB'nin çatışmanın başlangıcından bu yana ana arabuluculuk rolünü oynamasının iyi bir adım olduğunu belirterek “Almanya'nın rolü ve genel olarak Avrupa Birliği'nin (AB) rolü AfB'yi desteklemektir. Çatışmanın nedenleri hakkında Sudan'ın yakın komşularından daha fazlasını bildiğimizi düşünmek küstahlıktır” ifadelerini kullandı.

İsminin açıklanmaması koşuluyla konuşan Alman yetkili, ülkesinin AfB’yi ve bölge ülkelerini destekleyerek olayların dışında duruşunun, Almanya'nın sorumluluktan ve ‘etkili ve sürdürülebilir bir şekilde destek sağlamaktan’ kaçındığı anlamına gelmediğini ifade etti. Yetkili, çatışmanın iki tarafının önce kalıcı bir ateşkes anlaşmasına varması gerektiğini belirterek, “Afrika ülkelerinin bu oldukça karmaşık Afrika krizine arabuluculuk yapmakla ilgilenmesi iyi bir gelişme” dedi. Alman yetkili, (devam etmesi durumunda) Sudan'daki çatışmaların yansımalarından duyduğu endişeyi de dile getirerek şunları söyledi:

“Çatışma çok karmaşık. Çünkü yansımaları Sudan sınırlarını aşabilir. Bu da örneğin Darfur'dan gelen mülteci dalgaları nedeniyle Çad'da yeniden gerilime sebebiyet verebilir ki bu geçmişte oldu. Prensip olarak, mülteci akışının istikrarsızlaştırıcı etkisi söz konusu olduğunda, Sudan'ın tüm komşu ülkeleri mağdurdur. Ancak bu ülkeler de çatışmanın tarafları üzerinde bir etkiye sahiptir.”

Batı ülkeleri vatandaşlarını geçtiğimiz haftalarda Sudan'dan tahliye ettiler. Diğer yandan Avrupalı ​​ve ABD’li yetkililer krize bir çözüm bulmak ve çatışmayı sona erdirmek için çalışmaya devam etme sözü verdiler. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Sudan’daki AB Büyükelçisi’nin güvenlik nedenleriyle geri çekilmesinin ‘çatışmayı sona erdirme girişimlerinin duracağı anlamına gelmediğini’ söyledi. Çatışmayı sona erdirme girişimlerinin devam ettiğini ifade eden Borrell, “Çünkü çatışmaların tüm Afrika'da yankıları olacak” dedi.



Gazze Şeridi'ndeki eski esirler, serbest bırakılmalarından bir yıl sonra, diğerlerinin de geri dönmesi için çağrıda bulunuyor

Tel Aviv'de Gazze Şeridi'ndeki esirlerin serbest bırakılması talebiyle düzenlenen gösteride bir kadın, ağzını kapatıp ellerini iple bağladı. (Reuters)
Tel Aviv'de Gazze Şeridi'ndeki esirlerin serbest bırakılması talebiyle düzenlenen gösteride bir kadın, ağzını kapatıp ellerini iple bağladı. (Reuters)
TT

Gazze Şeridi'ndeki eski esirler, serbest bırakılmalarından bir yıl sonra, diğerlerinin de geri dönmesi için çağrıda bulunuyor

Tel Aviv'de Gazze Şeridi'ndeki esirlerin serbest bırakılması talebiyle düzenlenen gösteride bir kadın, ağzını kapatıp ellerini iple bağladı. (Reuters)
Tel Aviv'de Gazze Şeridi'ndeki esirlerin serbest bırakılması talebiyle düzenlenen gösteride bir kadın, ağzını kapatıp ellerini iple bağladı. (Reuters)

Gazze Şeridi'ndeki eski esirler, İsrail ile Hamas arasındaki ateşkes sırasında serbest bırakılmalarından bir yıl sonra dün (Pazar) yaptıkları açıklamada, halen tutulmakta olanların bir an önce serbest bırakılması çağrısında bulundular.

Şarku’l Avsat’ın AFP'den aktardığına göre Gabriela Limberg Tel Aviv'de düzenlediği basın toplantısında “Şimdi harekete geçmeliyiz, daha fazla zamanımız yok. 53 gün boyunca tek bir şey beni ayakta tuttu; biz yaşama değer veren ve kimseyi geride bırakmayan Yahudi halkıyız” ifadelerini kullandı.

Hamas'ın 7 Ekim 2023'te başlattığı eşi benzeri görülmemiş saldırı sırasında 251 kişi kaçırılarak Gazze Şeridi'ne götürüldü. İsrail ordusu bunlardan 97'sinin halen Gazze Şeridi'nde olduğunu, 34'ünün ise öldüğünü açıkladı.

Kasım 2023'te bir hafta süren ve savaşın başlangıcından bu yana yapılan tek ateşkes, İsrail hapishanelerindeki Filistinli mahkumların serbest bırakılması karşılığında 100'den fazla esirin serbest bırakılmasına izin verdi. O tarihten bu yana İsrail ordusunun düzenlediği operasyonlarda yedi esir daha sağ olarak kurtarıldı.

Limberg, “Bir yıl önce 104 esirle birlikte sağ olarak geri döndüm ki bu sayı herhangi bir kurtarma operasyonunun geri getirebileceğinden çok daha fazla. Hepsini geri getirebilecek bir anlaşma olmalı” dedi.

csdvfgthy
Tel Aviv'de Gazze Şeridi'ndeki esirlerin iadesini talep eden bir gösteri sırasında yere yatan protestocular (AFP)

Limberg sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben hayatta kaldım ve ailemin yanına döndüm. Aynı şeyi tüm esirler için talep ediyorum ve liderlerden de hepsini geri getirmek için aynı şeyi yapmalarını istiyorum.”

Altı yaşındaki kızı Emilia ile birlikte kaçırılan ve 49 gün sonra serbest bırakılan Danielle Aloni ise esirler için ‘her geçen gün büyüyen tehlikeden’ söz etti.

Aloni, “Her erkek ve kadın geceleri kaderlerini düşünmek zorunda. Acımasız tacizlere maruz kaldıklarından eminiz (...) Fiziksel ve psikolojik olarak yaralanıyorlar, kimlikleri ve onurları her gün ihlal ediliyor” şeklinde konuştu.

Kocası halen esir tutulan Raz Ben Ami ise “Onları bir an önce geri getirmenin zamanı geldi. Çünkü tünellerde kışı kimin atlatacağını kimse bilmiyor” dedi. Kocası Ohad'a hitaben şunları söyledi: “Tatlım, güçlü ol, halen orada olduğun için üzgünüm.”

Rehine Aileleri Forumu tarafından yapılan açıklamada, “Bugün, ilk ve tek esir serbest bırakma anlaşmasının uygulanmasının üzerinden bir yıl geçti (...) O ilk takastan bu yana yeni bir anlaşmaya varılmadı” denildi.

Basın toplantısını düzenleyen forum, halen Gazze Şeridi'nde tutulanların ailelerinin çoğunu bir araya getiriyor.