Batı Şeria'daki yeni silahlı gruplar eski çatışmayı yeniden canlandırıyor

Şarku'l Avsat Nablus ve Cenin'deki kalelerine girdi.

"Balata Taburu"ndan silahlı biri Cenin kampının etrafında turu atıyor (Şarku’l Avsat)
"Balata Taburu"ndan silahlı biri Cenin kampının etrafında turu atıyor (Şarku’l Avsat)
TT

Batı Şeria'daki yeni silahlı gruplar eski çatışmayı yeniden canlandırıyor

"Balata Taburu"ndan silahlı biri Cenin kampının etrafında turu atıyor (Şarku’l Avsat)
"Balata Taburu"ndan silahlı biri Cenin kampının etrafında turu atıyor (Şarku’l Avsat)

Batı Şeria'daki Cenin kampının girişinde sizi kumdan barikatlar, metal kirişler ve el yapımı patlayıcı cihazlar karşılıyor. Kampın ara sokaklarında yeni nesil silahlı Filistinliler saklanıyor. Onların faaliyetleri, yıllarca süren görece sakinliğin ardından İsrail ile askeri gerilimi yeniden canlandırdı.

20 yılı aşkın bir süre önce “ikinci intifada”nın en şiddetli çatışmalarına tanık olan Cenin kampının semalarında, yerel olarak "Zennane" olarak bilinen İsrail keşif uçakları, denkleme giren yeni nesil militanları aramak için ara sokaklardaki hareketlenmeleri takip amaçlı uçuşlar gerçekleştiriyor.

Kampın liderlerinden ve İsrail’in Batı Şeria'da arananlar listesindeki ilk kişi Şarku’l Avsat’a konuştu. Batı Şeria şehirlerinin sokaklarını gezen ve yeni nesil silahlı askerlerin kalelerine giren Şarku’l Avsat, sahadaki aktif taraflarla konuştu. Şarku’l Avsat yeni şiddet dalgasının boyutlarını ve bunun üçüncü bir intifadanın habercisi olup olmadığını anlamaya çalıştı.

Liderliğini yaptığı "Cenin Taburu"nun bir dizi maskeli üyesi arasında arananların liste başında yer alan kişi, kampın karanlık bir sokağında silahını kuşanmış bir şekilde Şarku'l Avsat'a ropörtaj verdi. İsrailli bir "Zenane" havada uçarak toplantıyı yarıda kesse de daha sonra konuşmayı sürdüren Filistinli lider, kendi kuşağının "dağılan umutları" nedeniyle silahlı kuvvetlere nasıl katıldığını anlattı: "Silahlarımızı kuşanacağız ve onurumuzla öleceğiz. İşgal devam ettiği sürece bizim bir geleceğimiz olmayacak."

Nablus'taki Balata kampında da durum Cenin'dekinden pek farklı değil. Balata Taburu geçtiğimiz aylarda ortaya çıktı ve kamp bir çatışma alanına dönüştü. Son olarak, yüzlerce İsrail askeri tabur üyelerini yakalamak için ara sokaklara yaptığı baskında üç kişiyi öldürdü. Taburdan silahlı biri Şarku’l Avsat'a, kendisinin ve yoldaşlarının "ordu ve yerleşimcilerin devam eden saldırıları nedeniyle" silahlı eyleme geri döndüğünü söyledi. Filistin yönetimi ise bu durumun, İsrail'e gerekçe verdiğini öne sürerek endişeleniyor. Cenin Valisi Ekrem er-Racub, “İsrail, Batı Şeria'daki silahlı olayları sürekli saldırılar ve otoriteyi zayıflatmak için gerekçe olarak kullanıyor.” değerlendirmesinde bulundu.



Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
TT

Devlete ve Hizbullah'a karşı artan kızgınlık

Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)
Lübnan'ın güneyindeki Mecdal kasabasına perşembe günü İsrail tarafından düzenlenen saldırının ardından kasabadan dumanlar yükseldi (AFP)

Güney Lübnan'ın cephe hattındaki köylerinde düzenlenen protesto ve gösteriler, etkilenenlere tazminat ödenmesindeki gecikme nedeniyle devlete ve Hizbullah'a karşı halkın duyduğu öfkeyi yansıtıyor. Bu durum, birçok kişinin köylerini terk ederek köylerinin dışında yeni bir hayat kurmasına neden oldu.

Bu hamleler, evlerini ve mülklerini kaybettikten sonra hala yerinden edilme deneyimini yaşayan ve İsrail'in neredeyse her gün oraları hedef aldığını ve zamanla hasarın daha da artacağını bilerek henüz yeniden inşa tazminatı alamayan sınır kasabalarındaki sakinlerin trajik yaşamının başlamasından iki yıldan fazla bir süre sonra geliyor.

Bu bağlamda siyasi analist Ali el-Emin, Şarku'l Avsat'a yaptığı açıklamada, bu tür hareketlerin ortaya çıkmasının "normal olduğunu, çünkü köylerin neredeyse terk edildiğini" söylüyor. Emin, "Bu protestoların, halka sırt çevirenlere karşı yapıldığını ve protestocuların, onun (Hizbullah'ın) tutumlarının, meselenin ele alınmasına yönelik her türlü olasılığın ufkunu kapatmaya katkıda bulunduğuna inandıklarını" vurguluyor.


Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz
TT

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Şara: İsrail'e şiddeti ihraç etmeyeceğiz

Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara, dün İsrail'in güney Suriye'de silahsızlandırılmış bölge kurulması talebini, ülkesini "tehlikeli bir duruma" sokacağı gerekçesiyle reddetti ve "(Biz) İsrail de dahil olmak üzere şiddet ihraç eden bir ülke olmakla ilgilenmiyoruz" dedi.

Eş-Şara, Doha Forumu'na katılımı sırasında verdiği röportajda, bu yılın başlarında Dürzi ve Alevilerin yaşadığı bölgelerde yaşanan kanlı çatışmalara atıfta bulunarak, "Sahilde ve Süveyda'da işlenen suçların faillerini yargılayacağız" sözü verdi.

Eski Cumhurbaşkanı Beşşar Esed'in devrilme yıldönümü arifesinde, El-Arabiya/El-Hadath kanalı, devrik cumhurbaşkanını, 2024 yılında gizemli bir şekilde öldürülen danışmanı Luna eş-Şibl ile bir arada olduğu video kayıtları yayınladı. Danışmanıyla birlikte yapılan "Esed kayıtları", güçlerinde savaşan Suriye askerleriyle alay etme, devrik cumhurbaşkanının Şam Guta'sına yönelttiği hakaretler (Guta'ya lanetler yağdırma) ve "Kaplan" lakaplı askeri komutan Süheyl el-Hasan ile Lübnan "Hizbullahı"nı eleştirme gibi ifadeler içeriyor.

Suriyeliler, sızdırılan ses kayıtlarının Esed'in, bir yıl önce muhalif grupların Şam'a girmesi ve rejiminin devrilmesiyle askeri olarak ilk kez düşüş yaşamasının ardından, destekçileri ve Suriye'de ve komşu ülkelerde onunla birlikte savaşanların gözünde ikinci kez düşüş yaşadığına işaret ettiğini düşünüyor.


Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
TT

Arapların kaygısı Gazzelilerin Refah üzerinden göç etmesinin önlenmesine odaklandı

Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)
Gazze Şehri'ndeki İslam Üniversitesi'nde yerinden edilmiş Filistinliler için kurulan kampın genel görünümü (AFP)

İsrail, ateşkes anlaşmasının ikinci aşaması beklentisiyle ve belirsiz bir durum ortasında, Gazze Şeridi'nde kontrolü altındaki bölgelerin geri kalanını tahrip etmeye devam ederken, Arap ve İslam ülkeleri Gazzelilerin Refah üzerinden yerinden edilme tehlikesine karşı önleyici tedbirler almakla meşgul.

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, dün Doha Forumu'nda yaptığı açıklamada, "Refah Sınır Kapısı, Filistinlilerin yerinden edilmesi için bir geçit olmayacak, sadece Gazze'ye insani ve tıbbi yardım ulaştırmak için kullanılacak" ifadelerini kullandı.

Filistin Toprakları Hükümet Faaliyetleri Koordinatörlüğü Ofisi, çarşamba günü yaptığı açıklamada, Refah sınır kapısının "önümüzdeki günlerde Kahire ile koordinasyon halinde yalnızca Gazze Şeridi sakinlerinin Mısır'a çıkışı için açılacağını" duyurdu.

Ayrıca Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün, BAE, Endonezya, Pakistan, Türkiye ve Katar dışişleri bakanları cuma akşamı yaptıkları açıklamada, "Filistin halkını topraklarından çıkarmaya yönelik her türlü girişimi tamamen reddettiklerini" vurguladılar.