Lübnanlı yetkililer: Suudi vatandaşının kaçırılmasının iki ülkenin ilişkilerini etkilemeyecek

Lübnanlı yetkililer: Suudi vatandaşının kaçırılmasının iki ülkenin ilişkilerini etkilemeyecek
TT

Lübnanlı yetkililer: Suudi vatandaşının kaçırılmasının iki ülkenin ilişkilerini etkilemeyecek

Lübnanlı yetkililer: Suudi vatandaşının kaçırılmasının iki ülkenin ilişkilerini etkilemeyecek

Lübnan ordusu, Suudi Arabistan vatandaşı Mişari el-Mutairi’nin kaçırıldığı duyurusundan saatler sonra güvenlik ve askeri servislerin yoğun çabalarıyla olayın faillerini yakalamayı başardı. Faillerin yakalanması Suudi Arabistan ve Lübnan arasındaki ilişkilerin bu olaydan etkilenmemesi için önemli.

Şarku’l Avsat’a konuşan askeri kaynaklar, kaçırma olayına katılanların çoğunun tutuklandığını söyleyerek, operasyonun arkasında Ebu Salla olarak bilinen en büyük uyuşturucu satıcılarından birinin olduğuna dair bilgileri yalanladı. Ancak bunu gerçekleştirenlerin Lübnan'daki en tehlikeli soygun, adam kaçırma ve uyuşturucu kaçakçılığı çeteleri arasında yer aldığını teyit etti.

Diğer yandan Şarku’l Avsat’a konuşan adli bir kaynak, olayın çeşitli nedenlerle asker ve yargıya intikal edeceğini ifade ederek, kaçıranların askeri kıyafet giyerek ve askeri sloganlarla kamufle edilmiş bir araba kullanarak güvenlik güçlerini taklit ettiklerini bildirdi. Ayrıca olayı gerçekleştirenleri tehlikeli, hırsızlık ve silahlı soygun konusunda profesyonel ve büyük uyuşturucu satıcıları olarak tanımladı.

Lübnan ordusu, Suudi Arabistanlı bir vatandaşı Beyrut’ta kimliği belirsiz kişilerce 400 bin dolar fidye talep edilerek kaçırıldığının duyurulmasından saatler sonra, Suudi vatandaşın İstihbarat Müdürlüğü'ne bağlı bir devriyenin "Lübnan-Suriye sınırında nitelikli bir operasyondan sonra" serbest bıraktığını duyurdu.

Lübnan ordusu Twiter hesabından yaptığı açıklamada, kaçırılan Suudi vatandaşın kurtarılmasının ardından kaçırılma olayıyla bağlantılı kişilerin evlerine ve zanlılara ait Captagon laboratuvarına baskın düzenlendiğini duyurarak, bazılarının bir askeri merkeze ve bir askere ait bir eve ateş açtığını bunun da ordu arasında çatışmaya neden olduğunu aktardı. Olayda herhangi bir yaralanma bildirilmedi.

Suudi vatandaşın serbest bırakılmasının ardından Lübnan Başbakanı Necib  Mikati, Lübnan’ın  ülke içindeki  Araplara yönelik herhangi bir tehdidi önlemeye ve topraklarının Arap ülkelerinin güvenliğini tehdit eden herhangi bir eylem için bir sıçrama tahtası olarak kullanılmasını önlemek konusunda istekli olduğu bildirdi. Mikati açıklamasında, Suudi vatandaşın kaçırılmasının tüm herkesçe kınandığını ifade ederek, orduyu kaçırılan işinin kurtarılması ve kaçırma olayına karışanların tutuklanması için gösterdiği büyük çabalardan dolayı tebrik etti. Ayrıca, Arap ülkelerinin güvenliğini  tehdit eden herhangi bir eylem için Lübnan topraklarının kullanılmasının önlenmesine ek olarak, tüm Arap kardeşlerin Lübnan'a dönmesi ve onlara yönelik herhangi bir tehdidin önlenmesi konusundaki hassasiyetini dile getirdi.

Bu bağlamda Meclis Başkanı Nebih Berri ise, Lübnan ordusunun ve tüm güvenlik güçlerinin Suudi vatandaşını kurtarmak için gösterdiği çabalara övgüde bulunarak, güvenlik makamlarını "olaya dahil olan herkesi tutuklama arayışlarını sürdürmeye" çağırdı.

Lübnan İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi, Suudi vatandaşın serbest bırakılmasıyla ordu ve güvenlik güçlerine övgüde bulunarak, Suudi Arabistan’ın Beyrut Büyükelçisi Velid Buhari ile bir araya geldi. Mevlevi, Lübnan yargısının adam kaçırma suçunu ciddiye alacağını belirterek, "Arap kardeşlerimizle ilişkilerimizi bozmaya çalışanlarla" karşı karşıya gelineceğini vurguladı.

Suudi vatandaşının kaçırılması olayının, Suudi Arabistan ile  Lübnan ilişkilerin sıkı ve özverili olması nedeniyle herhangi bir şekilde etkilenmediğine değinen Mevlevi, olayla ilgili dokuz kişinin tutuklandığına işaret etti.

Ketaib Partisi lideri Sami Gemayel Twitter hesabından yaptığı açıklamada, olayın bir daha yaşanmaması adına turizm sezonunda ülkeyi her türlü güvenlik kaosuna sürükleme niyetinin önünün kesilmesi için sorumlu herkese en ağır cezaların verilmesini talep ettiğini söyledi.

Gemayel, “Suudi vatandaşının kaçırılmasının, Lübnan’ın güvelik,  ekonomi ve turizm sezonunu vurabileceğine değinerek, devletin prestijini geri kazanmak için bu pervasız eylemi gerçekleştirenlere karşı mümkün olan en yüksek önlemlerin alınması çağrısı  yaptı.



“Ateş çemberi” Sinvar'a ne olduğuyla ilgili soruları derinleştiriyor

İsrail ordusu tarafından salı günü Han Yunus'taki Avrupa Hastanesi yakınlarına düzenlenen hava saldırısının gerçekleştiği yere toplanan Filistinliler (Reuters)
İsrail ordusu tarafından salı günü Han Yunus'taki Avrupa Hastanesi yakınlarına düzenlenen hava saldırısının gerçekleştiği yere toplanan Filistinliler (Reuters)
TT

“Ateş çemberi” Sinvar'a ne olduğuyla ilgili soruları derinleştiriyor

İsrail ordusu tarafından salı günü Han Yunus'taki Avrupa Hastanesi yakınlarına düzenlenen hava saldırısının gerçekleştiği yere toplanan Filistinliler (Reuters)
İsrail ordusu tarafından salı günü Han Yunus'taki Avrupa Hastanesi yakınlarına düzenlenen hava saldırısının gerçekleştiği yere toplanan Filistinliler (Reuters)

İsrail ordusu, Hamas'ın askeri kolu İzzettin el-Kassam Tugayları'nın mevcut komutanı Muhammed es-Sinvar'a yönelik bir saldırının gerçekleştiğine inanılan bölgenin etrafını iki gündür ateş çemberine alarak Sinvar'ın akıbetinin üzerine gizemlilik örtüsü örttü.

Şarku’l Avsat’a konuşan sahadaki kaynaklar, İsrail ordusunun dün, bir gün önce onlarca bomba ve füzeyle hedef alınan Han Yunus'un doğusundaki Avrupa Gazze Hastanesi'nin acil servisi avlusunu ve arka bahçesini bombaladığını ve etrafını ateş çemberine aldığını söylediler.

Hamas'ın merhum lideri Yahya es-Sinvar(d. 1962) ve küçük kardeşi Muhammed es-Sinvar (d. 1975), Gazze Şeridi’ndeki savaş boyunca İsrail için önemli bir hedef olmaya devam ettiler. Ancak İsrail ordusu, savaş boyunca Sinvar’ı özellikle hedef aldığını hiçbir zaman resmi olarak açıklamadı. Bu da onun kılık değiştirme ustası olduğu yönündeki popüler imajı güçlendirdi.

Ateş çemberi yöntemi, Lübnan Hizbullah'ının eski Genel Sekreteri Hasan Nasrallah ile bazı önde gelen Hamas ve Kassam Tugayları liderlerine yönelik suikast deneyimini hatırlattı.

İsrail basınında Sinvar'ın hedef alındığına dair haberler artarken Hamas, sessizliğini koruyor. Hamas’tan bazı kaynaklar, özellikle de Sinvar'ın yirmi yılı aşkın süredir suikast girişimlerinden kurtulma geçmişine sahip olmasından dolayı, böyle bir saldırının olup olmadığını doğrulamayı ya da yalanlamayı reddettiler.