İran’dan Kahire’ye uçuşlar için siyasi adımlar atılması bekleniyor

Mısır geçen geçen mart ayında İranlı turistlere yönelik çeşitli imkanlar sağladı.

Kahire Uluslararası Havalimanı. (Havalimanı web sitesi)
Kahire Uluslararası Havalimanı. (Havalimanı web sitesi)
TT

İran’dan Kahire’ye uçuşlar için siyasi adımlar atılması bekleniyor

Kahire Uluslararası Havalimanı. (Havalimanı web sitesi)
Kahire Uluslararası Havalimanı. (Havalimanı web sitesi)

İran’ın Kahire’deki çıkarlarını korumak için çalışan ofisinden dün yapılan açıklamada, İran Havayolları’nın Mısır makamlarından Kahire’ye uçuş yapmak için izin başvurusunda bulunacağı bildirildi. Bu açıklama, geçtiğimiz günlerde İran’ın Mısır’la diplomatik ilişkileri yeniden kurmasına ilişkin duyurusu ile eş zamanlı gerçekleşti. Kahire ise bu yakınlaşmaya karşı sessiz kalmıştı.

İran Sivil Havacılık Örgütü Başkanı Muhammed Bahş, Tahran’ın İran ile Mısır arasında doğrudan uçuş yapmaya hazır olduğunu doğruladı. İran medyasının aktardığına göre Bahş, Tahran ile Kahire arasındaki uçuşlarda herhangi bir kısıtlama olmadığını belirterek İran havacılık filosunun uçuşa hazır olduğunu vurguladı.

Mısır makamları tarafından resmi bir pozisyon verilmemiş olsa da Sivil Havacılık alanında bilgil sahibi kaynaklar, bu konuda henüz resmi bir talebin olmadığını aktardı. Bir süredir faaliyetini durduran yeni havayolları açma veya rotalara devam etme taleplerinin teknik ve diğer bazı başlıklara tabi olduğunu belirtti.

Şarku’l Avsat’a şartlar konusunda açıklamalarda bulunan kaynaklar, havayollarının Mısır - İran destinasyonunun operasyonunun teknik hususlardan çok siyasi başlıklarla ilgili olabileceğine ve siyasi bir adımlar gerektirdiğine dikkat çekti.

Daha önce bir İran Hükümet Sözcüsü, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’nin Dışişleri Bakanlığı’na Mısır’la ilişkileri güçlendirmek için gerekli önlemleri alması talimatını verdiğini ve İran Dini Lideri Ali Hamaney’in ilişkilerin yeniden başlamasını memnuniyetle karşıladığını söyledi. Bu açıklamalar, İran’ın başkenti Tahran’da Umman Sultanı Heysem bin Tarık’ın son resepsiyonunda geldi.

Hamaney, ülkesinin iyi komşuluk politikalarını genişletme ve İslam ülkelerinin tüm bölge halklarına fayda sağlama enerjilerini ve potansiyelini kullanma çerçevesinde Kahire ile ilişkilerini tam olarak yeniden tesis etmede hiçbir sorunu olmadığını söyledi.

İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tahran ve Kahire’deki iki ülkenin çıkarlarını gözetme ofisleri aracılığıyla iki taraf arasında doğrudan iletişim için resmi bir kanal olduğunu da doğruladı.

Mısırlı kaynak, Mısır ile başka herhangi bir ülke arasında uçuş yapmaya başlamanın en az dört ay sürdüğünü belirterek bu konuda karar alınmasının önemini vurguladı.

Teknik boyutun, fizibilite çalışmaları ve yolcu sayılarının tahminlerine dayanarak bazı uçuşların yeniden planlanması, uygun uçak ve mürettebatın sağlanmasını gerektirdiğini kaydetti.

Kaynak, önceki tahminlere dayanarak İran ile Mısır arasında düzenli uçuşların başlatılmasına talep bulunacağını  söyledi ve uçakların doluluk oranının en az yüzde 80 az olmayacağı tahmininde bulundu.

Kaynak, uçuşların gerçekleştirileceği şehirlerde vize işlemlerinin kontrollere bağlı olduğunun altını çizdi.

Mısır hükümeti geçtiğimiz mart ayında İranlı turistlerin ülkeye girişini kolaylaştırma kararı da dahil olmak üzere yabancı turistlerin hareketini kolaylaştıracak bir paketi onayladı.

Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanı Ahmed İsa düzenlediği basın toplantısında, İranlı turistlerin Güney Sina’daki havaalanlarına vardıklarında belirli kontrol ve koşullar dahilinde vize alacaklarını bildirdi.

Koşullar, Mısır tarafı ile seyahatleri önceden koordine eden şirketler aracılığıyla, İranlı turistler için vize almayı içeriyordu.

İsa, İranlıların başta Şarm eş-Şeyh olmak üzere birçok turistik destinasyonun bulunduğu Güney Sina’ya giriş vizeleriyle ilgili olarak şunları söyledi:

“İlk adım olarak Güney Sina’ya girişi değerlendireceğiz ve buna dayanarak diğer destinasyonlara izin verilip verilmeyeceğini belirleyeceğiz.”

İran, Mısır Turizm Bakanı’nın açıklamalarını memnuniyetle karşıladı. İranlıların ziyaret etmelerine izin vererek Mısır’a turistik geziler düzenlemeye hazır olduğu açıklandı. Ancak İran Kültür Mirası ve Turizm Bakanı İzzetullah Dargami bu ayın başlarında, “İran’dan Mısır’a toplu turistik gezi yok” açıklamasında bulundu.

Genel olarak Mısır ile İran arasındaki ilişkiler son yıllarda gerginliklere sahne oldu. Ancak iki ülke diplomatik temaslarını en azından ofisleri aracılığıyla sürdürdü.

İran ile Mısır arasındaki ilişkiler, İsrail ile bir barış anlaşması imzaladıktan sonra resmi olarak koptu. İranlı yetkililer, merhum Mısır Cumhurbaşkanı Enver Sedat’ı başkent Tahran’da bir sokakta öldürmekle suçlananlardan birinin adını verdi.

Eski İran Cumhurbaşkanı Muhammed Hatemi, 2003 yılında Cenevre’deki Bilgi Toplumu Zirvesi oturum aralarında eski Mısır Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek ile bir araya gelmişti. Mübarek rejiminin ayrılmasının ardından eski İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedi Necad, İslam Zirvesi’ne katılmak üzere 2013 yılında Kahire’yi ziyaret etmişti.

2011-2013 döneminde İran’dan turistik uçuş alma girişimlerine Mısır’daki etkili selefi partiler ve o dönemdeki akımlar şiddetle karşı çıkmış ve bu da sürecin tamamlanmasını engellemişti.



Batı Şeria'nın kuzeyinde devam eden İsrail operasyonunda 25 Filistinli yaralandı

 İşgal altında bulunan Batı Şeria'nın Tubas kenti sokaklarında askeri operasyon düzenleyen İsrail askerleri, 26 Kasım 2025 (AFP)
İşgal altında bulunan Batı Şeria'nın Tubas kenti sokaklarında askeri operasyon düzenleyen İsrail askerleri, 26 Kasım 2025 (AFP)
TT

Batı Şeria'nın kuzeyinde devam eden İsrail operasyonunda 25 Filistinli yaralandı

 İşgal altında bulunan Batı Şeria'nın Tubas kenti sokaklarında askeri operasyon düzenleyen İsrail askerleri, 26 Kasım 2025 (AFP)
İşgal altında bulunan Batı Şeria'nın Tubas kenti sokaklarında askeri operasyon düzenleyen İsrail askerleri, 26 Kasım 2025 (AFP)

Filistin Kızılayı bugün, İsrail güçlerinin iki gecedir devam eden Kuzey Batı Şeria’daki Tubas saldırıları sırasında, ekiplerinin 25 kişiyi darp kaynaklı yaralanmalar nedeniyle tedavi ettiğini açıkladı.

Filistin resmi haber ajansı WAFA’ya konuşan Tubas Kızılayı Müdürü Nidal Avde, yaralananlar arasında İsrail’in gözaltına alıp sorguladıktan sonra serbest bıraktığı ve bu süreçte saldırıya uğrayan vatandaşların da bulunduğunu belirtti.

Ascd
İşgal altında bulunan Batı Şeria'nın Tubas kenti sokaklarında askeri operasyon düzenleyen İsrail askerleri, 26 Kasım 2025 (AFP)

İsrail ordusu, sokağa çıkma yasağı ve vilayetin çoğu bölgesinde yoğun bir şekilde konuşlandırılan güçleriyle Tubas’ta ikinci gün üst üste operasyonlarını sürdürüyor.

Tubas Mahkûmlar Derneği Müdürü Kemal Beni Avde, ‘İşgal güçlerinin Tubas’ın birçok bölgesinde vatandaşların evlerine hâlâ baskınlar düzenlediğini, çok sayıda kişiyi gözaltına alarak sahadaki sorgu merkezlerine götürdüğünü’ bildirdi. Avde, şu ana kadar gözaltına alınanların sayısının 100’ü aştığını ve bunların yarısının Tammun kasabasından olduğunu ifade etti.

sdfrgt
İsrail güçleri işgal altında bulunan Batı Şeria'daki birkaç kasabaya baskın düzenledi. (AFP)

Beni Avde, gözaltına alınanlardan 27’sinin geç saatlerde serbest bırakıldığını, ancak serbest kalan bazı kişilerin evlerine ulaşana kadar elleri kelepçeli tutulduğunu belirtti. Avde, “İşgal güçleri, evlere düzenledikleri baskınlar sırasında vatandaşlara saldırıyor, onları eziyor ve evlerin eşyalarını tahrip ediyor” dedi.

Tubas vilayeti, ikinci gününe giren geniş çaplı bir askeri operasyonla karşı karşıya. Operasyona büyük İsrail birlikleri, ağır iş makineleri ve rastgele ateş açan helikopterler katılıyor.

s
İşgal altında bulunan Batı Şeria'nın Tubas kentinin güneyindeki Tammun kasabasının girişinde kontrol için durdurulan bir ambulans (AFP)

İsrail güçleri, birçok yan yolu kapatmanın yanı sıra, vilayetin ana girişlerini toprak setlerle kapatmaya devam ederken, vilayette yoğun keşif İHA’ları uçuşları görülüyor.

Şarku’l Avsat’ın WAFA’dan aktardığına göre, süregelen saldırı sırasında vatandaşların mülkleri tahrip ediliyor ve yok ediliyor. Ayrıca Tammun kasabasının doğu bölgesinin bazı kısımlarında işgal güçlerinin bölgedeki su hatlarına saldırması nedeniyle su kesintileri yaşanıyor.


Süveyda sahil bölgesine destek verirken, karşı gösteriler Suriye hükümetini destekliyor

Suriye hükümetine destek amacıyla Tartus'ta düzenlenen gösteriden (Suriye devlet televizyonu el-İhbariyye)
Suriye hükümetine destek amacıyla Tartus'ta düzenlenen gösteriden (Suriye devlet televizyonu el-İhbariyye)
TT

Süveyda sahil bölgesine destek verirken, karşı gösteriler Suriye hükümetini destekliyor

Suriye hükümetine destek amacıyla Tartus'ta düzenlenen gösteriden (Suriye devlet televizyonu el-İhbariyye)
Suriye hükümetine destek amacıyla Tartus'ta düzenlenen gösteriden (Suriye devlet televizyonu el-İhbariyye)

Suriye genelinde dün düzenlenen protesto gösterileri ile karşı gösterilerin ardından ülkede belirgin bir kutuplaşma hâkim olmaya devam ediyor. Yetkililer, sosyal medya üzerinden artan kışkırtma kampanyalarının gölgesinde, şiddetli toplumsal çatışmalara sürüklenmemek için azami ölçüde itidal gösteriyor. Bu ortamda açıklama yapan Suriye Enformasyon Bakanı Hamza el-Mustafa, “Acı tecrübemiz bize sözün sorumluluk olduğunu, kışkırtmanın ise yıkımın ateşini beslediğini öğretti” ifadelerini kullandı.

Aynı saatlerde, İdlib kırsalındaki bir silah deposunda meydana gelen patlama sonucu beş kişi hayatını kaybetti, çok sayıda kişi de yaralandı. Öte yandan, DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu (DMUK) güçleri, Deyrizor kırsalında DEAŞ’a yönelik bir hava indirme operasyonu gerçekleştirdi.

y67uı8
Suriye'nin batısındaki Lazkiye kentinde düzenlenen bir gösteriden (AFP)

Ülkenin çeşitli bölgelerinde (Humus, Hama, Lazkiye ve Tartus) düzenlenen ve yerel yönetimlerin güçlendirilmesi ile eski rejim mensuplarından tutukluların serbest bırakılması taleplerinin öne çıktığı protestoların ardından, aynı bölgelerde bu kez hükümete destek veren ve adem-i merkeziyet çağrılarını reddeden karşı gösteriler düzenlendi. Bu karşı gösterilerde, ‘eski rejimin suçlularının hesap vermesi’ talebi de dile getirildi.

Bazı protestolarda mezhepsel tonda kışkırtıcı sloganlar atılırken, Humus ve Lazkiye’nin es-Suleybe mahallesinde düzenlenen gösterilerde ise Suriye halkının birliği vurgulandı; katılımcılar, yeni Suriye yönetimi etrafında kenetlenme ve fitne girişimlerinin önlenmesi çağrısı yaptı. Öte yandan, Süveyda’da Dürzi lider Hikmet el-Hicri’ye destek veren aktivistler, ‘sahil bölgesi ayaklanması’ olarak tanımladıkları hareketle dayanışma için bir eylem gerçekleştirdi. Eylemde, adem-i merkeziyet talebi ve tutukluların serbest bırakılması çağrıları yinelendi; katılımcılar, Şeyh el-Hicri ile protesto çağrısında bulunan Şeyh Gazzal Gazzal’ın fotoğraflarını taşıdı.

Dün Süveyda’da düzenlenen bu eylem, pazartesi günü şehirde araç konvoylarıyla yapılan gösterinin devamı niteliğindeydi. O konvoy gösterisinde de katılımcılar, Şeyh el-Hicri’nin fotoğraflarının yanı sıra İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte çekilmiş görsellerini taşıdı.

gt
Süveyda'dan (Süveyda 24 internet sitesi)

Yazar Mahir Şerafeddin, Şeyh el-Hicri’nin en önde gelen destekçilerinden biri olarak, sahil bölgesindeki halkı ‘bütün güçleriyle Şeyh Gazzal Gazzal’ın etrafında kenetlenmeye’ çağırdı. Şerafeddin, Facebook’taki paylaşımında, sahil bölgesindeki hareketin ‘Şeyh el-Hicri’ye benzer halktan bir lidere ihtiyaç duyduğunu’ belirterek, “Kendi el-Hicri’nizi ortaya çıkarın; dengeleri değiştireceksiniz” dedi.

Kışkırtıcı kanallar…

Lazkiye Emniyet Müdürü Tuğgeneral Abdulaziz Hilal el-Ahmed, başlangıçta protesto görünümüyle ortaya çıkan çağrıların kısa sürede ‘toplumsal bölünme yaratmayı hedefleyen, mezhepsel tonda sistematik bir kışkırtma platformuna’ dönüştüğünü söyledi. Ahmed, yurtdışından yayın yapan ve nefret söylemi ile mezhepsel gerilimleri körüklemekle bilinen bazı medya kanallarının bu çağrıları büyüttüğünü, hatta taleplerin ‘kanlı olaylara karışmış ağır insan hakları ihlalleriyle suçlanan savaş suçlularının serbest bırakılmasına’ kadar genişletildiğini ifade etti.

Ahmed ayrıca, gösteriler sırasında ‘eski rejimin kalıntılarıyla bağlantılı suç hücrelerine mensup grupların’ tespit edildiğini aktardı. Bu grupların kargaşayı körüklediğini, polis, özel görev timleri ve trafik ekiplerine saldırdığını, ayrıca il emniyet müdürlüğüne bağlı bazı resmi araçları tahrip ettiğini belirtti.

rgthy
Lazkiye'deki güvenlik güçleri (Suriye resmi haber ajansı SANA)

Ahmed, Lazkiye kent merkezindeki Ziraat Kavşağı’nda yapılan eylemi korumakla görevli güvenlik güçlerinin, Ziraat mahallesi yönünden doğrudan ateş altına alındığını açıkladı. Ahmed’e göre söz konusu mahallede, ‘eski rejime bağlı askeri kurumlarla ilişkili bazı subaylar’ yaşıyor. Açılan ateş sonucu iki iç güvenlik personeli ile eyleme katılan bazı siviller yaralandı.

Tuğgeneral Ahmed, “Gösteri yapma ve görüş açıklama hakkı tüm Suriyeliler için meşrudur. Ancak iç güvenlik unsurlarına saldıran, yetki sınırlarını aşan, mezhepsel kargaşa yaratmak için kışkırtma faaliyetlerine katılan herkes yasal çerçevede hesap vermek zorundadır” şeklinde konuştu. Hiçbir tarafın ‘cezasız kalmasına izin verilmeyeceğini’ vurguladı.

Süveyda

Salı günü kentteki bir genel güvenlik kontrol noktasına düzenlenen saldırının ardından Süveyda’da yükselen gerilimi değerlendiren Süveyda Emniyet Müdürü Süleyman Abdulbaki, “Hikmet el-Hicri’nin öncülük ettiği bu tırmanış, devletin işleyişini felç eden bir tümör hâline geliyor” dedi.

xsdfr
Süveyda şehri levhasının yakınında bulunan Suriye güvenlik güçleri (Reuters)

Abdulbaki, Suriye devlet televizyonu el-İhbariyye’ye yaptığı açıklamada, Süveyda’daki genel güvenlik birimlerinin ‘çatışmaya sürüklenmemek için azami çaba gösterdiğini, yanıtın yalnızca saldırılara ve ateş açılan noktalara yönelik olduğunu’ söyledi. Sonuçta ‘Suriye kanının bir olduğunu ve Süveydalıların da kendi halkları olduğunu’ belirterek, bir diyalog zemini oluşturmak için çalıştıklarını ifade etti. Abdulbaki, Hikmet el-Hicri’yi ‘çatışmayı körüklemek ve devletle iş birliğini reddetmekle’ suçladı.

Suriye İçişleri Bakanlığı ise daha önce yaptığı açıklamada, Süveyda’nın batı kırsalında bakanlığa bağlı bir güvenlik kontrol noktasının ‘kanun dışı gruplar’ tarafından saldırıya uğradığını ve saldırıda bir güvenlik görevlisinin hayatını kaybettiğini, ikisinin de yaralandığını bildirdi. Açıklamaya göre, İçişleri Bakanlığı birimleri ateşin kaynağına karşılık verdi ve ‘saldırgan gruplar arasında ölü ve yaralılar’ olduğu ifade edildi. Bakanlık, bu tür saldırıların ‘yalnızca Süveyda’daki güvenliği ve sivillerin günlük yaşamını istikrarsızlaştırmayı hedeflediğini’ vurguladı.

Öte yandan Süveyda’daki yerel medya kaynakları, genel güvenlik güçlerinin salı akşamı kentin kuzeyinde birden fazla hatta ‘insansız hava araçları (İHA) ve ağır makineli tüfeklerle ani operasyonlar’ düzenlediğini aktardı. Şarku’l Avsat’ın yerel haber sitesi Süveyda 24’ten aktardığına göre, bu olaylarda bir genç öldü, çok sayıda kişi de yaralandı. Site ayrıca, Süveyda’nın güneybatısındaki Yerd köyü yakınlarında bir kontrol noktasına yönelik silahlı saldırıda, bir güvenlik görevlisinin öldürülmesi ve ikisinin yaralanmasının ardından bölgede ‘yoğun gerilim’ yaşandığını duyurdu.

ty7u
Süveyda vilayetinin Basra el-Harir bölgesindeki Suriye güvenlik güçleri (AP)

Yerel haber sitesi, bölgedeki kaynaklara dayanarak, ‘yerel grupların herhangi bir saldırı düzenlediği iddialarının doğru olmadığını’ belirtti. Kaynaklara göre ateş açılması olayı, ‘kontrol noktasında, arama yapılmadan geçmeye çalışan bir aracın durdurulması sırasında’ meydana geldi.

Aynı kaynaklar, insani yardım hattı üzerinde, Busra eş-Şam’a uzanan güzergâhtaki bu kontrol noktasına takviye birliklerin gönderilmesinin ardından, iki kişinin güvenlik güçlerince gözaltına alındığını bildirdi. Bu gelişmeyi, Süveyda kentinin batı kesiminde yerel Ulusal Muhafız grupları ile genel güvenlik güçleri arasında kısa süreli çatışmalar izledi.

Yıkımın yakıtı

Kahire’de düzenlenen Arap Enformasyon Bakanları Konseyi’nin 55. oturumunda konuşan Suriye Enformasyon Bakanı Hamza el-Mustafa, Suriye’nin ‘çoğulculuğa saygı duyan, diyaloğa inanan özgür ve sorumlu bir medya inşa etmeye çalıştığını’ söyledi. Mustafa, medyanın ‘halkın sesi ve Suriye’nin çeşitli toplumsal bileşenleri arasında köprü’ olması gerektiğini belirterek şu ifadeyi kullandı: “Acı tecrübemiz bize gösterdi ki, söz sorumluluktur; kışkırtma ise yıkımın yakıtıdır.”

İdlib kırsalı

Saha kaynaklarına göre, İdlib’in kuzeybatısındaki Kafr Teharim kasabasında bir silah deposunda patlama meydana geldi. Yerel kaynaklar, patlamanın DMUK uçaklarının hava saldırısından kaynaklanmış olabileceğini öne sürdü. Ancak vilayetin iç güvenlik birimleri, patlamanın yakında çalışan bir tamir ekibinden kaynaklanan arıza nedeniyle gerçekleştiğini açıkladı. Patlamada 5 işçi hayatını kaybetti, 9 kişi yaralandı. Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde yoğun duman bulutları görülürken, bölge sakinleri patlamanın ‘geniş bir alanda hissedildiğini ve yakın okullardaki çocuklarda paniğe yol açtığını’ aktardı.

fr
Tamamen yıkılan deponun bulunduğu yere gelen kurtarma ekipleri (Suriye resmi haber ajansı SANA)

Yerel kaynaklar, Deyrizor’da DMUK güçlerinin, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ile iş birliği içinde, kentin kuzeydoğu kırsalındaki Marat beldesinin Zelzele mahallesinde bir hava indirme operasyonu gerçekleştirdiğini bildirdi. Operasyon kapsamında iki eve baskın düzenlendi ve DEAŞ örgütüne bağlı olmakla suçlanan iki kişi gözaltına alındı.


Gazze anlaşması: Arabulucuların ikinci aşamaya geçişini engelleyen dört sorun

Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırlar (AFP)
Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırlar (AFP)
TT

Gazze anlaşması: Arabulucuların ikinci aşamaya geçişini engelleyen dört sorun

Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırlar (AFP)
Cibaliye'de yıkılan binaların enkazı arasında sokaklara kurulmuş çadırlar (AFP)

Gazze Şeridi’ndeki ateşkesin garantörleri ve arabulucuları, Washington’un yokluğunda Gazze anlaşması ile ilgili bir toplantıya ev sahipliği yapan Kahire’de, ateşkesin sürdürülmesinin önünde bazı ‘zorluklar’ bulunduğunu kabul etti. Toplantıda, ateşkesin ikinci aşamasına geçiş için adımlar ele alınsa da, anlaşmanın beşinci haftasını aşmasına rağmen bu aşamaya yaklaşılabilmiş değil.

Mısır, Katar ve Türkiye’nin katıldığı toplantıda söz konusu zorluklar detaylandırılmasa da, uzmanlar Şarku’l Avsat’a yaptıkları açıklamalarda, temel engellerin başında Filistin tarafları arasındaki uzlaşının eksikliği ve Gazze Yönetim Komitesi’nin kurulmamış olması geldiğini belirtiyor. Ayrıca Refah’taki savaşçı krizinin devam etmesi, ABD’nin Ukrayna gündemiyle meşgul olması ve Gazze’deki silahsızlandırma konusunun çözülememesi de süreci zorlaştırıyor. Uzmanlar, arabulucuların bu engelleri aşmak için daha yoğun çaba göstereceğini öngörüyor.

Hamas heyeti, hareketin baş müzakerecisi Halil el-Hayye başkanlığında, pazar günü Kahire’de Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı Hasan Reşad ile bir görüşme yaptı. Görüşmede, iletişim kesilen Refah’taki Hamas savaşçılarının durumu ele alındı.

İsrail ve Filistin medyası, Refah tünellerinde yaklaşık 200 Hamas savaşçısının kuşatılmış durumda olduğunu ve bu alanın, 10 Ekim’den bu yana yürürlükte olan ateşkes kapsamında İsrail güçlerinin yeniden konuşlandığı bir bölge olduğunu bildiriyor.

Filistinli analist Muhtar Gabaşi’ye göre, Hamas savaşçılarının durumu, ikinci aşamanın önündeki asıl engel değil. ABD’nin toplantıya katılmaması ve İsrail’in ikinci aşamaya geçme konusunda isteksizliği süreci zorlaştıran diğer faktörler arasında.

Filistinli siyasi analist Abdulmehdi Mutava ise Filistin tarafları arasında Gazze Yönetim Komitesi konusunda uzlaşı eksikliği, silahsızlandırmanın nasıl yapılacağı sorusuna cevap verilmemesi ve bölgede görev yapacak uluslararası gücün belirlenmemesi gibi sorunlara dikkat çekti.

Kahire el-İhbariyye televizyonu, arabulucular ve garantörlerin toplantısına Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı Hasan Reşad, Katar Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman Al Sani ve Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın’ın katıldığını; toplantıda olası ihlallerin giderilmesi ve ateşkesin sabitlenmesi için önlemler üzerinde durulduğunu aktardı.

zxsdf
Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki mülteci kampları, yağışların ardından sular altında kaldı. (AFP)

Kahire el-İhbariyye televizyonu, salı akşamı katılımcıların ABD Başkanı Donald Trump’ın savaş sonrası Gazze yönetimi için hazırlanan 20 maddelik planının ikinci aşamasının uygulanması ve ateşkes ihlallerinin önlenmesi konusundaki ortak çabaları görüştüğünü bildirdi. Amaç, ateşkesi kalıcı hale getirmek olarak açıklandı.

Türk bir yetkiliye göre MİT Başkanı, Kahire’de Mısırlı mevkidaşı ve Katar Dışişleri Bakanı ile bir araya gelerek, Gazze’deki ateşkesin ikinci aşamasına geçişi ve ABD ile koordinasyon içinde tüm engellerin kaldırılmasını ele aldı. Toplantının amacı, ateşkesin sürdürülmesini sağlamak ve yeni ihlallerin önüne geçmekti. Şarku’l Avsat’ın Reuters’tan aktardığına göre bu görüşme, Hamas heyetinin Mısır Genel İstihbarat Servisi Başkanı ile gerçekleştirdiği toplantıdan iki gün sonra yapıldı.

Hamas ile yapılan önceki görüşmede, ikinci aşamanın başlıca unsurları olarak Hamas’ın silahsızlandırılması, geçici bir yönetim otoritesinin kurulması ve Gazze’de istikrarı sağlamak için yabancı güçlerden oluşan uluslararası bir gücün konuşlandırılması ele alındı.

Filistinli analist Abdulmehdi Mutava, arabulucular ve garantörler arasındaki toplantıların kritik bir dönemde gerçekleştiğini belirterek, “Eğer arabulucular silahsızlandırma ve uluslararası güçlerin konuşlandırılması konusunda bir formül üzerinde anlaşırsa, işler olumlu yönde değişir; aksi halde birinci aşamada sıkışıp kalırız” dedi.

Muhtar Gabaşi ise ABD’nin sürece müdahil olmaması ve başka gündemlerle meşgul olmasının, ikinci aşamaya geçişi zayıflatacağını vurguladı.