Mısır: Soruşturmalar ‘sınır olayının’ ayrıntılarını ortaya çıkarmaya devam ediyor

Eski bir askeri yetkili, İsrail'i olayla ilgili ‘ihmalkarlıkla’ suçluyor

Cumartesi günü Mısır-İsrail sınırında çatışmanın gerçekleştiği yerin yakınındaki İsrail ambulansı (Reuters)
Cumartesi günü Mısır-İsrail sınırında çatışmanın gerçekleştiği yerin yakınındaki İsrail ambulansı (Reuters)
TT

Mısır: Soruşturmalar ‘sınır olayının’ ayrıntılarını ortaya çıkarmaya devam ediyor

Cumartesi günü Mısır-İsrail sınırında çatışmanın gerçekleştiği yerin yakınındaki İsrail ambulansı (Reuters)
Cumartesi günü Mısır-İsrail sınırında çatışmanın gerçekleştiği yerin yakınındaki İsrail ambulansı (Reuters)

Mısır-İsrail sınırında geçtiğimiz cumartesi günü 3 İsrail askeri ile bir Mısır askerinin ölümüne sebebiyet veren olaya İsrail'in tepkileri sürerken Mısır, Mısır Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü tarafından olay günü yapılan iki kısa açıklama ile yetindi. Yapılan açıklamada, olay doğrulanırken, gelecekte benzer olayların tekrarlanmasını önlemek için Tel Aviv ile koordinasyon sağlanmasının gerekliliği vurgulandı.

Mısırlı bir kaynak Şarku’l Avsat'a, soruşturmaların şu ana kadar hangi bilgilere ulaştığını açıklamadan “kazanın koşullarını ortaya çıkarmak için Kahire ile Tel Aviv arasında ortak bir koordinasyon olduğunu, Mısır askerinin sınırları koruma ve kaçakçıları takip etme görevini yerine getirdiğini” belirtti.

Son iki gün içinde İsrail tarafında olayın ayrıntılarına ilişkin çeşitli açıklamalar yapıldı. Bu açıklamalara karşılık Mısırlı askeri uzman ve eski Tümgeneral Semir Ferec kazanın koşullarını açıkladı. Ferec, yerel basına yaptığı açıklamada, “Hikâye, cumartesi sabahı saat dörtte, Mısır askerlerinin bir uyuşturucu kaçakçısının izini sürdüğü ve bu esnada Mısırlı askerlerle İsrail askerleri arasında çatışma çıktığı zamana kadar gidiyor. İsrail tarafının olayla başa çıkmada "ciddi bir başarısızlık" olarak gördüğü durumuna ve olayı takip etme mekanizmalarına atıfta bulunarak, Mısırlı askerler ile İsrail askerleri arasında sabahın dördü ile akşam sekizi arasında çatışmalar çıktığını” belirtti.

Mısır Silahlı Kuvvetleri Sözcüsü geçtiğimiz cumartesi günü yaptığı açıklamada, “İsrail ile uluslararası sınırları koruyan güçlerden bir asker, güvenlik bariyerini aşıp uyuşturucu kaçakçılarını kovalarken iki taraftan karşılıklı ateş açıldı. Sonuç olarak, bir Mısırlı asker ölürken, İsrail güvenlik güçlerinin 3’ü öldürüldü ve ikisi ise yaralandı” dedi. Aynı günün akşamı Mısır Savunma Bakanı Korgeneral Muhammed Zeki'nin İsrail Savunma Bakanı Yaov Gallant ile telefon görüşmesi yaptığına dair bir açıklama daha yapıldı. Görüşmede, kazanın koşullarını görüşmek ve gelecekte bu tür olayların tekrarını önlemek için gerekli önlemlerin alınmasına yönelik ortak koordinasyonun önemi vurgulandı.

Ferec, Mısır ile İsrail arasındaki sınır şeridinin 200 kilometrelik kısmına yayılmış olan üç geçiş noktasının konumlarını ve topografyasını gösteren ayrıntılı haritaları kullanarak, o bölgede Mısır Sınır Muhafızları ve polisinin merkezi güvenliği olduğunu belirtti. Söz konusu üç geçiş noktası şunlar: Gazze Şeridi ile Mısır arasındaki Filistinliler’in geçişi için kullanılan Refah, ağır kamyonlar için belirlenmiş el-Avce (olayın meydana geldiği yer) ve diplomatik birlikler ve İsrailli turistlerin Güney Sina'ya giderken kullandıkları Eilat.

Olay, çok sayıda kaçakçılık operasyonuna sahne olan el-Avce geçidi yakınında meydana geldi. Bu operasyonların en sonuncusu, geçen yılın aralık ayı başlarında Mısırlı kaçakçıların sınır tellerini aşıp İsrail bölgelerine girmesinden sonra gerçekleşti. Ağustos 2022'de İsrail ordusu, “Ürdün ve Mısır sınırlarında uyuşturucu ve silah kaçakçılığı için yapılan engelleme operasyonlarının hacminde önemli bir artış olduğunu” duyurdu.

Ferec, Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, “İsrail tarafının, o sınır bölgesine kameralar yerleştirerek, özellikle en hassas alanlarda alarmlar ve gelişmiş sensörler ekleyerek gelecekteki olayları önlemek için çalışmaları gereken hatalar olduğunu” açıkladı. Ferec ayrıca olaya tanık olan el-Avce geçidini ‘uzun süredir kötü şöhretli’ olarak nitelendirdi.

Eski askeri yetkili, “İsrail tarafının Mısır ile iş birliğini yoğunlaştıracağını, böylece iki taraf arasında herhangi bir olayı başından itibaren takip etmek için bir sıcak hat olacağını” ileri sürdü. Ferec, “Olayın Mısır-İsrail ilişkilerini etkilemeyeceğini, hatta iki ülkenin sınırlarının her iki tarafta da güvence altına alınmasını umduğunu” ifade etti.

Kaza günü İsrail medyasında yer alan açıklamalarında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yaşanan olayın Mısır ile aralarındaki iş birliğini etkilemeyeceğini ifade etmişti.

Mısır ile İsrail tarafı arasında bu konuda devam eden soruşturmalar hakkında ayrıntı vermeyen Ferec, “Bu konudaki resmî açıklamaların Mısır ordusundan beklenmesi gerektiğini” söyledi.

İsrail tarafının ifşa etmesine rağmen, kimliği Mısır tarafından henüz resmi olarak açıklanmayan Mısır askerini savunan Ferec, askerin “toprağını, ülkesinin onurunu ve sınırlarını savunduğunu ve kaçırılan şeyin silah mı uyuşturucu mu olduğunu bilmediğini” söyledi. “Bu ancak İsrail'in 400 bin dolar değerinde uyuşturucu ele geçirdiğini açıklamasından sonra netleşti” diyen Ferec, “Mısırlı askerin kaçakçının izini sürdüğünü, zira bunun o askerin ülkesinin sınırlarını korumadaki görevi olduğunu” sözlerine ekledi.



Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
TT

Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)

İsrail, bugün Beyrut ve Tel Aviv saatiyle (TSİ 02:00) 04:00'te yürürlüğe giren Hizbullah ile arasındaki ateşkes anlaşmasının ilanını bir “ateş seli” ile karşıladı ve başta başkent Beyrut olmak üzere Lübnan'ın birçok bölgesine ve Suriye içlerine yönelik en ağır saldırılarını yaptı. Hizbullah ise İsrail'in kuzey ve orta kesimlerine doğru düzinelerce roketle karşılık verdi.

ABD Başkanı Joe Biden dün İsrail ve Lübnan'ın anlaşma şartlarını kabul ettiğini ve ülkesinin “Fransa ile iş birliği içinde Lübnan'da ateşkesin uygulanmasını sağlamak için destek vereceğini” açıkladı. Şarku'l Avsat Lübnan, İsrail ve UNIFIL'in yanı sıra Fransa'nın da dahil olduğu ABD liderliğindeki beş üyeli komitenin, Hizbullah'ın güney bölgelerinden tahliyesinin “ilki batı sektöründen başlamak üzere her biri 20 günden oluşan 3 aşamada” uygulanmasını denetleyeceğini ve anlaşmanın seçilmiş Başkan Donald Trump'ın onayını aldığını öğrendi. Biden anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Beyrut ve Tel Aviv saatiyle sabah 4:00'ü belirledi.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Biden'dan bir telefon aldı, mevcut durum ve ateşkes kararı hakkında istişarede bulundu.

Ateşkes anlaşmasının dün akşam kabinesine sunulmasından saatler önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu “herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğini” duyurdu. Netanyahu televizyonda yayınlanan konuşmasında, “Anlaşmayı uygulayacağız ve herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğiz. Zafere kadar birlikte çalışmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerine şöyle sürdürdü: “Ateşkes arayışının üç nedeni var: İran'a odaklanmak, tükenen silah stoklarını yenilemek, orduya bir mola vermek ve son olarak Hamas'ı izole etmek.” Lübnanlılar dün, gerilimin başladığı 23 Eylül'den bu yana en şiddetli günü terör ve korku içinde yaşadı.

İsrail'in ateş topu Suriye'ye de sıçradı ve Hizbullah'ın yoğun olarak faaliyet gösterdiğine inanılan Humus vilayetinin el Kuseyr bölgesindeki köprü ve yolların bombalandığı bildirildi.