Batı ve Arap dünyası Libya seçimlerine yönelik çalışmalarına hız verdi

Dibeybe, İtalya'nın yeni Libya büyükelçisi Gianluca Alberini ile Roma'daki konutunda bir araya geldi. (Libya hükümeti)
Dibeybe, İtalya'nın yeni Libya büyükelçisi Gianluca Alberini ile Roma'daki konutunda bir araya geldi. (Libya hükümeti)
TT

Batı ve Arap dünyası Libya seçimlerine yönelik çalışmalarına hız verdi

Dibeybe, İtalya'nın yeni Libya büyükelçisi Gianluca Alberini ile Roma'daki konutunda bir araya geldi. (Libya hükümeti)
Dibeybe, İtalya'nın yeni Libya büyükelçisi Gianluca Alberini ile Roma'daki konutunda bir araya geldi. (Libya hükümeti)

Batı ve Arap ülkeleri, Libya'daki seçim sürecini olağan seyrine geri döndürmek ve bu yıl seçimlerin yapılmasını sağlamak için çalışmalarını artırdı. Açıklamada anlaşmaya varmak için tüm ‘zıt noktaların’ ele alınması gerektiği vurgulandı.

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe, “Birçok kişi geçiş sürecini uzatmanın yollarını arıyor. Biz ise seçime gidelim diyoruz” dedi.

Fas'ın başkenti Rabat'ta toplanan ‘Libya'da Seçim Yasalarını Belirleme (6+6) Komitesi’nin’ toplantısından çıkan sonuçların tutarsızlığının arka planına karşı, ABD ve dört Avrupa ülkesinin Libya'daki büyükelçilikleri ‘BM misyonunun seçimleri düzenlemek için bir anlaşmaya varmak ve tüm önemli noktaları ele almak amacıyla Libya kurumlarıyla birlikte çalışma taahhüdünü’ memnuniyetle karşıladıklarını duyurdular.

Beş ülkenin büyükelçilikleri geçtiğimiz perşembe akşamı yaptıkları ortak açıklamada, ‘Seçimlerin yapılması için siyaset, emniyet ve kanun düzleminde bir ortam sağlamak amacıyla Libya'daki aktörleri BM temsilcisi Abdullah Batılı ile birlikte çalışmaya’ çağırdı.

İhya Libya Bloğu'nun cumhurbaşkanı adayı ve başkanı Aref Nayed, Anayasa Beyannamesi'nin 13 sayılı değişikliğine dayanarak 6+6 komitesinin sonuçlarının bağlayıcı olduğunu ve Temsilciler Meclisi veya Üst Kurul tarafından değiştirilemeyeceğini söyledi.

Nayed Şarku'l, Avsat'a yaptığı açıklamada "Artık cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri için güçlü bir bağlayıcı temelimiz var" ifadesini kullandı.

Nayed perşembe akşamı ABD'nin Libya Büyükelçisi ve Özel Temsilcisi Richard Norland’ın da aralarında bulunduğu ABD Dışişleri Bakanlığı ekibi ve ABD Çatışma ve İstikrar Operasyonları Ofisi Yakın Doğu Departmanı Direktörü Jeff Mazur ile Washington’daki ABD Dışişleri Bakanlığı konutunda bir araya geldi.

Fotoğraf Altı: ABD Dışişleri Bakanlığı karargahında yapılan görüşmede Nayed, ABD Çatışma ve İstikrar Operasyonları Ofisi Yakın Doğu Departmanı Direktörü Jeff Mazur (ortada) ve ABD'nin Libya Büyükelçisi Norland (sağda) bir araya geldiler. (Nayed'in Facebook hesabı)
ABD Dışişleri Bakanlığı karargahında yapılan görüşmede Nayed, ABD Çatışma ve İstikrar Operasyonları Ofisi Yakın Doğu Departmanı Direktörü Jeff Mazur (ortada) ve ABD'nin Libya Büyükelçisi Norland (sağda) bir araya geldiler. (Nayed'in Facebook hesabı)

Libya'daki Birleşmiş Milletler Misyonu, ‘ülkede çatışan tarafları anlaşmaya varmaya, çözülmemiş sorunları ele almaya ve mevcut yıl içinde seçim yapmak için daha güvenli ve daha uygun bir ortam yaratmaya’ çağırdı.

Fransa, Libya Büyükelçisi Paul Soler ile Özel Temsilcisi Mustafa Mihrac'ın düzenlediği ziyaretlerle Libya'daki diplomatik rolünü ikiye katlamaya çalışıyor. Soler ve Mihrac, Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi ve Libya Devlet Yüksek Konseyi Başkan Yardımcısı Ömer Buşah ile Trablus'ta bir araya geldiler.

Birleşmiş Milletler (BM) Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı Abdullah Bathiliy, misyonun Trablus'taki karargahında Fransa'nın Libya Büyükelçisi Paul Soler ile Libya Özel Temsilcisi Mustafa Mihrac'ı kabul etti. (BM Libya Destek Misyonu)
Birleşmiş Milletler (BM) Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı Abdullah Bathiliy, misyonun Trablus'taki karargahında Fransa'nın Libya Büyükelçisi Paul Soler ile Libya Özel Temsilcisi Mustafa Mihrac'ı kabul etti. (BM Libya Destek Misyonu)

Birleşmiş Milletler (BM) Libya Destek Misyonu (UNSMIL) Başkanı Abdullah Bathiliy, Twitter hesabından yaptığı açıklamada Soler ve Mihrac ile bir araya gelerek Libya'daki son siyasi ve güvenlik gelişmelerini tartıştığını duyurdu. Bathiliy ve konukları Libya’da seçim sürecini etkinleştirme, Libyalıların liderlerini seçme hakkını güvence altına alma ve kurumlarını meşrulaştırmak için tüm Libyalı taraflarla ortak çabaları sürdürme konusunda anlaştılar.

Libya Devlet Yüksek Konseyi ve Temsilciler Meclisi'nin 6'şar üyesinden oluşan Seçim Yasalarının Belirlenmesi Komitesi, toplantıdan çıkan sonuçları savundu. Komite, Temsilciler Meclisi ve Devlet Başkanlığı seçimine ilişkin kanunların hazırlandığını duyurdu.

BAE ve Irak dahil olmak üzere Arap ülkeleri ve Mısır, 6 + 6 Komitesi’nin ‘seçim yasalarını hazırlamak amacıyla’ yürüttüğü çabaları memnuniyetle karşıladığını duyurdu.

Mısır Dışişleri Bakanlığı'ndan Cuma günü yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Mısır, Libya başkanlık ve parlamento seçimlerinin mümkün olan en kısa sürede aynı anda yapılması için gerekli tüm çerçevelerin yerine getirilmesi amacıyla Temsilciler Meclisi'ni ve hükümeti Suheyrat Anlaşması’ndaki yetkilere uygun olarak kendilerine verilen rolleri sürdürmeye teşvik ediyor."

Mısır ayrıca, Libya krizinde yer alan tüm tarafları, ‘istenen hedefe, kardeş Libya'ya istikrarın geri dönüşüne ve halkının özlemlerinin gerçekleştirilmesine ulaşmak için çözümün Libya'nın mülkiyetinde olması ilkesi doğrultusunda ortaya konan çabalara’ destek vermeye çağırdı.

Bu bağlamda Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, geçtiğimiz perşembe akşamı Fransa'nın Libya Büyükelçisi Paul Soler ile Libya Özel Temsilcisi Mustafa Mihrac'ı kabul etti. Görüşmede 6+6 komitesinin toplantısından çıkan sonuçlara ek olarak göçmenler, sınır güvenliği, askeri iş birliği ve ekonomi dahil olmak üzere birçok konu ele alındı.

Fotoğraf Altı: Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, perşembe akşamı Fransa'nın Libya Büyükelçisi Paul Soler ile Libya Özel Temsilcisi Mustafa Mihrac'ı kabul etti. (Başkanlık Konseyi)
Libya Başkanlık Konseyi Başkanı Muhammed el-Menfi, perşembe akşamı Fransa'nın Libya Büyükelçisi Paul Soler ile Libya Özel Temsilcisi Mustafa Mihrac'ı kabul etti. (Başkanlık Konseyi)

Libya Ulusal Birlik Hükümeti Başbakanı Abdülhamid Dibeybe, çarşamba günü İtalya ziyaretinde yaptığı açıklamada 6+6 Komitesi tarafından çıkarılan seçim yasalarıyla ilgili olarak şunları söyledi:

"Hükümet uzun geçiş dönemini sona erdirmeyi hedefliyor. Ancak önce istisnasız tüm Libyalıları içeren dengeli ve adil bir anayasaya sahip olmak gerekiyor."

Dibeybe, İtalyan haber ajansı Nova'ya verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı:

“Seçimler anayasa yapılmasını gerektiriyor ve bu hükümetin görevi değil. İşimiz çok açık ve iki amacı var: Seçim komitesini desteklemek ve seçmenlerin ve seçim sürecinin güvenliğini sağlamak. Sandıkları kontrol etmekte ve güvence altına almakta hiçbir sıkıntımız yok. İki sorunumuz var: Anayasa ve seçimler için yol haritası belirlemek. Bu nedenle, anayasa dengeli, adil ve istisnasız tüm Libyalılar için tasarlanmış olmalı. Anayasa bugün yapılsaydı yarın seçim de yapılacaktı.”

Dibeybe, İtalya'nın Libya'daki yeni büyükelçisi Gianluca Alberini ile cuma günü Roma'daki konutunda bir araya geldi. Alberini, Libyalılara verilen vize sayısını artırmak ve özel sektörün iki ülke arasındaki ekonomik iş birliğini harekete geçirmek için çalışacağını söyledi.

Diğer yandan Libya'nın batısında, Zaviye kentindeki Biru Muammer bölgesinde ‘insansız hava araçları’ ile -hava saldırıları düzenlendi. Görgü tanıklarına göre dumanların yükseldiği yerlerde şehirdeki kaçakçılar bulunuyordu. Dibeybe hükümetinin Savunma Bakanlığı’ndan ise saldırıya ilişkin resmi bir açıklama gelmedi.



Hamas'ın Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına ilişkin şartları ilerleme şansını zayıflatıyor mu?

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta devam eden enkaz kaldırma çalışmalarından (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta devam eden enkaz kaldırma çalışmalarından (AFP)
TT

Hamas'ın Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına ilişkin şartları ilerleme şansını zayıflatıyor mu?

Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta devam eden enkaz kaldırma çalışmalarından (AFP)
Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta devam eden enkaz kaldırma çalışmalarından (AFP)

Gazze Şeridi’nde şu anda tıkanma yaşayan ateşkes anlaşması, Hamas’ın ikinci aşamada öngörülen idari ve güvenlik düzenlemelerine ilişkin çekinceleri ve kamuoyuna yansıyan talepleriyle yeniden gündeme düştü. Bu gelişme, ABD’den ikinci aşamaya geçiş konusunda ‘perde arkasında’ yürütülen çabalara dair açıklamaların yapıldığı bir döneme denk geldi.

Hamas’ın dün açıkladığı ve silahsızlanma, barış konseyi, istikrar güçleri ile Gazze Şeridi’nin yönetimi için bir komite oluşturulmasına ilişkin dört ana başlığı içeren bu çerçeveye dair değerlendirmelerde görüş ayrılığı yaşanıyor. Şarku’l Avsat’a konuşan bazı uzmanlar, söz konusu taleplerin ikinci aşamaya geçişi zorlaştıran krizleri ortaya koyduğunu ve hareketin üzerindeki baskıyı azaltmaya yönelik manevralar olduğunu savunurken, diğerleri ise İsrail kaynaklı engellere rağmen Hamas’ın anlaşmayı uygulama konusunda ciddiyetini yansıttığı görüşünü dile getiriyor.

ABD Başkanı Donald Trump tarafından önerilen ve geçtiğimiz ekim ayında Gazze’de ateşkes sağlanmasına temel oluşturan barış planı, başkanlığını Trump’ın üstleneceği bir barış konseyi kurulmasını, bu konseyin Filistinli teknokratlardan oluşan bir komiteyi denetlemesini, Hamas’ın silahsızlandırılmasını, savaş sonrası Gazze yönetiminde rol almamasını ve istikrar güçlerinin konuşlandırılmasını öngörüyor.

Hamas’ın Gazze’deki lideri Halil el-Hayye, hareketin kuruluşunun 38. yıl dönümünde yaptığı açıklamada, silahın işgal altındaki halklar için uluslararası hukukla güvence altına alınmış bir hak olduğunu belirterek, bu hakkın korunmasını ve bağımsız bir Filistin devletinin kurulmasını güvence altına alan her türlü önerinin incelenmesine açık olduklarını ifade etti.

El-Hayye, Trump planında yer alan ve ABD Başkanı’nın liderliğinde kurulması öngörülen barış konseyinin görevinin, ateşkes anlaşmasının uygulanmasını gözetmek, finansmanı sağlamak ve Gazze Şeridi’nin yeniden imarını denetlemek olduğunu vurguladı. Filistinliler üzerinde ‘her türlü vesayet ve manda uygulamasını’ ise reddettiklerini söyledi.

Gazze Şeridi’nin yönetimi için Filistinli bağımsız isimlerden oluşan bir teknokratlar komitesinin derhal kurulması çağrısında bulunan el-Hayye, Hamas’ın tüm alanlardaki yetkileri bu komiteye devretmeye ve görevlerini kolaylaştırmaya hazır olduğunu kaydetti. Kurulması planlanan uluslararası gücün görevinin ise Gazze sınırlarında ateşkesi korumak olması gerektiğini vurguladı.

El-Hayye ayrıca, arabuluculara ve özellikle ‘temel garantör’ olarak nitelendirdiği ABD yönetimi ile Başkan Trump’a, İsrail’i anlaşmaya saygı göstermeye ve uygulamaya zorlamak için çalışmaları, anlaşmanın çöküşe sürüklenmesine izin vermemeleri çağrısında bulundu.

asdfr
Başlarında yük taşıyan kadınlar, Gazze Şeridi'nin güneyinde yerinden edilmiş Filistinlilere barınak sağlamak için temizlenmiş araziye kurulan çadırların önünden geçiyor. (AFP)

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk geçen hafta yaptığı açıklamada, ateşkesin ilan edilmesinden bu yana Gazze’de sarı hattın gerisinde kalan bölgede 350’den fazla İsrail saldırısının belgelendiğini ve en az 121 Filistinlinin hayatını kaybettiğini söyledi. Öte yandan Hamas liderlerinden Raid Saad, cumartesi günü İsrail’in Gazze’de aracını hedef alan saldırısında öldürüldü.

İsrailli yetkililer, ABD yönetiminin Gazze’de savaşı sona erdirmeyi amaçlayan planın ikinci aşamasını şekillendirmek üzere çalışmalar yürüttüğünü ve çok uluslu uluslararası gücün gelecek aydan itibaren bölgede göreve başlamasının planlandığını belirtti. İsrail Yayın Kurumu’na göre, ABD’li yetkililer bu bilgileri son günlerde yapılan görüşmelerde İsrailli muhataplarına iletti.

İsrail Kanal 14 televizyonu, kasım ayının sonlarında yaptığı bir haberde, ABD’nin uluslararası istikrar gücünün Gazze’de konuşlandırılması için tarih olarak ocak ayının ortasını belirlediğini, nisan ayı sonunu ise bölgedeki silahsızlanma sürecinin tamamlanması için nihai takvim olarak öngördüğünü aktarmıştı. Kanal, bu hedeflerin gerçeklikten kopuk bir beklenti olduğunu ve sürecin yeniden ertelenebileceğini kaydetmişti.

El-Ehram Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde İsrail meseleleri uzmanı olan Mısırlı analist Dr. Said Ukkaşe, Hamas’ın ortaya koyduğu çerçevenin ikinci aşamada ilerleme ihtimalinin zayıf olduğunu gösterdiğini ve bunun daha fazla İsrail saldırısını tetikleyebileceğini savundu. Ukkaşe, bu tutumun, tehlikeli koşullar altında ilerleyen ikinci aşama yükümlülükleri öncesinde Hamas üzerindeki baskıyı azaltmaya yönelik ‘manevralar’ olduğunu ifade etti.

Hamas dosyasına odaklanan Filistinli siyaset analisti İbrahim el-Medhun ise İsrail’in anlaşmayı sabote etmeye yönelik tekrarlanan engellerine rağmen ikinci aşamaya geçilmesi ve uygulanmasının kaçınılmaz olduğunu dile getirdi. Silah meselesine ilişkin olarak Hamas’ın, Filistin iç kamuoyunda derinlemesine bir diyalog yürüttüğünü, Kahire’deki arabulucularla da şeffaf ve açık görüşmeler yaptığını belirten el-Medhun, tüm taraflarca kabul edilebilecek bir vizyonun şekillenebileceğini ve hareketin barış güçlerinin varlığına açık olduğunu söyledi.

Hamas’ın ortaya koyduğu bu çerçeveye arabulucuların henüz yorum yapmadığı bir ortamda, Mısır Dışişleri Bakanlığı dün yaptığı açıklamada, Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati’nin, İngiliz mevkidaşı Yvette Cooper ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde Gazze’de geçici bir uluslararası istikrar gücünün konuşlandırılmasının önemini vurguladığını bildirdi. Abdulati, ateşkesin sürdürülebilirliğinin sağlanması ve Trump planının ikinci aşamasına ilişkin yükümlülüklerin uygulanmasının önemine dikkat çekti.

Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) düzenlenen Sir Bani Yas Forumu’na katılımı sırasında konuşan Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Gazze anlaşmasının ikinci aşamasına geçilmesinin gerekliliğini ve uluslararası istikrar gücünün oluşturulmasının önemini yineledi.

Beyaz Saray Sözcüsü Karoline Leavitt, cuma günü gazetecilere Gazze anlaşmasındaki gelişmelere ilişkin yaptığı açıklamada, “Barış anlaşmasının ikinci aşamasına yönelik olarak şu anda perde arkasında çok sayıda sessiz planlama yürütülüyor… Kalıcı ve sürdürülebilir bir barış sağlamak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

ABD’nin Wall Street Journal gazetesi, cumartesi günü yetkililere dayandırdığı haberinde, Trump yönetiminin Gazze Şeridi’nde istikrarı sağlamak amacıyla bir ABD’li generalin komutasında 10 bin askerden oluşan çok uluslu bir güç oluşturmayı hedeflediğini aktardı. Haberde, bazı ülkelerin, gücün görev kapsamının Hamas’ın silahsızlandırılmasını da içerebileceğine yönelik çekinceleri nedeniyle henüz asker göndermediği belirtildi.

Gazete ayrıca ABD Dışişleri Bakanlığı’nın, Gazze’de konuşlandırılması planlanan bu güç için yaklaşık 70 ülkeden askerî veya mali katkı talebinde bulunduğunu, ancak yalnızca 19 ülkenin asker göndermeye ya da ekipman ve lojistik destek gibi farklı şekillerde katkı sunmaya istekli olduğunu yazdı.

Ukkaşe, Trump’ın 29 Aralık’ta İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile yapacağı görüşmede ikinci aşamanın başlatılması için baskı kuracağını öngörerek, İsrail’in bu aşamaya girmeyi kabul edeceğini ancak çekilmelerin uygulanmasına ilişkin müzakerelerin süresiz biçimde uzayabileceğini söyledi.

El-Medhun ise Kahire’nin İsrail kaynaklı engellerin farkında olduğunu ve anlaşmanın başarısızlığa uğramasına yol açabilecek muhtemel İsrail gerekçelerini ortadan kaldırmak için ikinci aşamaya geçişin hızlandırılmasını talep edeceğini ifade etti.


Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
TT

Tunus'taki protestoların ardından Kayravan'da çatışmalar çıktı

Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)
Tunus'un başkentinde cumartesi günü düzenlenen bir gösteriden, (Reuters)

Tunus'un merkezindeki Kayravan şehrinde, cumartesi akşamı, polis ve gençler arasında art arda ikinci gece çatışmalar yaşandı.

Ailesinin ifadesine göre, çatışmalar bir kişinin polisin kovalamacası ve ardından kendisine yönelik şiddet sonucu ölmesinin ardından patlak verdi. Ölen kişinin akrabaları, ehliyetsiz motosiklet kullandığını ve bir polis aracı tarafından takip edildiğini söylüyor. Ardından dövülerek hastaneye kaldırılan adam, hastaneden kaçmayı başardı. Cumartesi günü geçirdiği kafa travması sonucu hayatını kaybetti.

Tunus'ta da yüzlerce kişi, muhalefet dernekleri ve partilerinin çağrısına yanıt olarak, dördüncü hafta üst üste başkentte "özgürlükleri savunmak ve Cumhurbaşkanı Kays Said'in politikalarını protesto etmek" amacıyla gösteri düzenledi.


Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
TT

Lübnan ve İran ilişkileri "hassas" bir aşamada bulunuyor

Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)
Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn, Haziran 2025'te İran Dışişleri Bakanı’nın Beyrut ziyaretinde Recci ve Arakçi arasında arabuluculuk yapıyor (Arşiv- Lübnan Cumhurbaşkanlığı)

Lübnan-İran ilişkileri çok hassas bir aşamaya geldi ve şu anda, İran liderliği kararını verip Lübnan işlerine müdahalesini durdurmadığı sürece, kontrolden çıkma ve önlenemez olumsuz sonuçlar doğurma riskiyle karşı karşıya. Önde gelen bir siyasi kaynak Şarku’l Avsat'a durumu böyle aktardı. İran'ın Beyrut'taki elçileri müdahaleyi reddederken, Lübnan'daki resmi makamlar müdahaleyi kanıtlayan delillere sahip olduklarını vurguluyor.

Kaynak, İran'ın müdahalesine örnekler verdi; bunlardan ilki, resmi davet olmadan elçilerin gelmesiydi ve resmi görüşmelerinin çoğunun, Hizbullah, Hamas ve İslami Cihad hareketlerinin önderliğindeki görüşmelerini haklı çıkarmak için siyasi bir kılıf sağlama bağlamında kaldığını vurguladı.