Irak Meclisi 3 yıllık bütçeyi onaylarken Kürtlerle anlaşmazlık ortaya çıktı

Hükümetin bütçeyi gözden geçirmesi beklenirken Başbakan Sudani zor tercihlerle karşı karşıya

Irak Meclisi federal bütçeyi pazartesi sabahı onayladı (Irak Meclisi – Reuters)
Irak Meclisi federal bütçeyi pazartesi sabahı onayladı (Irak Meclisi – Reuters)
TT

Irak Meclisi 3 yıllık bütçeyi onaylarken Kürtlerle anlaşmazlık ortaya çıktı

Irak Meclisi federal bütçeyi pazartesi sabahı onayladı (Irak Meclisi – Reuters)
Irak Meclisi federal bütçeyi pazartesi sabahı onayladı (Irak Meclisi – Reuters)

Irak Meclisi, 2003 yılından bu yana Irak en büyük bütçe tasarısıyla ilgili üç ay süren müzakerelerin ardından dün sabah yıllık 150 milyar doların üzerindeki harcamalar için 2023, 2024 ve 2025 yıllarını kapsayan 3 yıllık federal genel bütçe tasarısını onayladı.

Ancak siyasi güçler, özellikle iktidardaki (Şii) Koordinasyon Çerçevesi güçleri, bu devasa bütçeyi kutlamayacak ve bu yılın sonlarında yapılması planlanan yerel seçimlerin hazırlıklarına başlayamayacak gibi görünüyorlar. Meclis, bütçe tasarısını büyük zorluklarla onayladı. Oylama süreci her an siyasi anlaşmalara yol açabilecek mayınlarla doluydu.

Şu an Meclis’in beş gün boyunca görüştüğü bütçenin formülü, Iraklı siyasetçilerin ve yetkililerin algılarına göre hükümetin üç kutbu; Şii, Kürt ve Sünni güçler arasındaki siyasi anlaşmazlıkları körükleyecek bir sürecin fitilini ateşledi. Her ne kadar başlıca anlaşmazlıklar Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile ilgili maddeler üzerinde yoğunlaşsa da iki Kürt bir de Şii milletvekilinin dediğine göre mesele kısa sürede Bağdat'taki etkili tarafların kulislerini kasıp kavuracak bir ‘siyasi kasırgaya’ dönüşebilir.

Aslında IKBY payları ve petrol ihraç mekanizması ile ilgili bütçe maddelerinden biri, (kuzeydeki) Süleymaniye şehrinde ağırlığa sahip Kürdistan Yurtseverler Birliği'nin (KYB) Bağdat'la çalışmasına ve bütçe payını IKBY üzerinden değil, doğrudan almasına izin veriyordu.  

Kürdistan Demokrat Partisi’nden (KDP) birçok kişi, bu formülün ‘imtiyazlı siyaset’ olduğunu ve IKBY’nin her zamankinden daha hızlı bir şekilde iki yönetime bölünmesinin önünü açabileceğini düşünüyor.

Irak Meclisi federal bütçeyi dün sabah onayladı (Irak Meclisi - Reuters)
Irak Meclisi federal bütçeyi dün sabah onayladı (Irak Meclisi - Reuters)

KYB’nin önde gelen isimlerinden biri, IKBY’deki iç koşulların ve partinin bütçede uygulanan bu ender görülen formülü desteklemek zorunda kalmasının, şimdiden ikili yönetim formülünün önünü açtığını söyledi.

KDP lideri Mesud Barzani dün gece, ‘IKBY’nin bekasını baltalamaya yönelik her türlü girişimi’ reddettiğini vurguladığı öfkeli bir açıklamada bulundu.  Barzani, açıklamada, “IKBY, sadece bir kırmızı çizgi değil, aynı zamanda bir ölüm çizgisidir” dedi.

Şarku'l Avsat'ın Süleymaniye'de görüştüğü KYB üyeleri, genel bütçenin nihai halinden duydukları memnuniyeti dile getirirken bazıları, “Yaşanan, KDP’nin bölgedeki güç tekelini azaltan ezici bir siyasi zaferdi” dedi.

Birçok kişi, Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin ve İran çevrelerinin, KYB’nin nüfuzunu güçlendirerek Kürtler arasında bir hareketlenmeni başlaması için baskı yaptıklarını düşünüyorlar. Ancak bu düşünce, Şii tarafları böyle bir gidişatın Bağdat’taki genel denklem üzerindeki yansımalarına ilişkin endişelendiren siyasi bir varsayımdan öteye geçmiyor.

Kürt taraflar, bütçenin IKBY’nin çıkarlarına aykırı olarak siyasi bir dürtüyle formüle edildiğini ve mevcut bütçe müzakerelerinde daha önce eşi ve benzeri görülmemiş bir olgunun sonucu olduğunu düşünüyorlar. Bunun da Şii tarafların artık ‘Sünni ve Kürt tarafları dinleme ve onlarla çıkarları üzerinde müzakere etme ihtiyacının sona erdiği’ düşüncesiyle ‘gücü tekellerine alma arzularını’ yansıttığını belirttiler.

Iraklı milletvekilleri, pazar günü bütçe tasarısının görüşüldüğü ve federal bütçenin onaylandığı oturuma katıldılar (Irak Meclisi - Reuters)
Iraklı milletvekilleri, pazar günü bütçe tasarısının görüşüldüğü ve federal bütçenin onaylandığı oturuma katıldılar (Irak Meclisi - Reuters)

Bu durum, Asaib-i Ehli Hak ve Kanun Devleti Koalisyonu gibi etkili partiler karşı çıkması nedeniyle Koordinasyon Çerçevesi güçlerinin tamamı tarafından desteklenmese de Şiilerin devletteki statüsünü güçlendirdiği sürece bu merkezi yaklaşımı benimsiyorlar.

Hadi el-Amiri liderliğindeki Bedir Örgütü'nün önde gelen isimlerinden biri, Şarku'l-Avsat'a yaptığı açıklamada, bütçe tasarısının bu mevcut atmosferde formüle edildiğini, Kürtler ve Sünnilerle bu şekilde müzakere edilmesinin onlara ortaklık konusunda iki adım geri çekilme fırsatı verdiğini söyledi.

Şii ve Kürt taraflar arasında geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen zorlu müzakerelere katılan kaynak, “Ortakların yüzündeki endişeyi görmek kolaydı. Bugünden sonra Sünnilerin ve Kürtlerin yapacağı katı tercihler göz ardı edilmeyecek” ifadelerini kullandı.

Aynı kaynaklar, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun (DMO) yurtdışı kolu Kudüs Gücü’nün komutanı İsmail Kaani'nin geçtiğimiz hafta Irak'a yaptığı ziyaretin gündeminde birkaç ‘önemli ve acil’ dosyanın olduğunu ve ‘Iraklıların Koordinasyon Çerçevesi’nin müzakere yönteminin bütçe üzerindeki dolaylı zararına ilişkin endişelerini başkalarıyla paylaşmalarının’ da bunlar arasında yer aldığını söylediler.

Kaani’nin Iraklı liderlerle yaptığı toplantıya katılan Koordinasyon Çerçevesi güçlerinden bir kaynak, Kudüs Gücü Komutanı’nın Tahran'ın Koordinasyon Çerçevesi tarafından izlenen politikadaki stratejik dengesizliğe ilişkin endişesini iletti. Kaani’nin endişelerini dile getirdiği Tahran’a göre bu dengesizlik, orta vadede ortakların bölgelerini kontrol altına alınması zor gerilim yataklarına çevirebilir.

Koordinasyon Çerçevesi, şimdi bütçenin mevcut haliyle onaylanmasından kaynaklanan yasal ve siyasi darbeler nedeniyle ciddi bir sorunla karşı karşıya. Başbakanlık ve Maliye Bakanlığı tarafından yapılan çok sayıda itiraz ise bu darbelerin içinde en hafifi olarak kalıyor.

Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani, bütçeyi onayladıktan sonra yaptığı ilk açıklamada, hükümetin Meclis’in bütçede yaptığı değişikliklerin kendi vizyonuna uygun olup olmadığını teyit etmek için gözden geçireceğini söyledi. Başbakan Sudani, Irak Haber Ajansı'nın (INA) aktardığı açıklamasında, “Bakanlar Kurulu'nun geçtiğimiz 13 Mart'ta oyladığı bütçe, bireylerin, ailelerin ve vatandaşların temel ihtiyaçları ile ilgili öncelikleri dikkate alırken, hükümet hizmet projeleri, yeniden yapılanma ve ekonomik altyapıda hükümetten beklentilerini karşılamaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.

Başbakan Sudani, sözlerini şöyle sürdürdü:

Hükümetimiz, üç yıllık bütçeyi sunarak, hükümet programında benimsediğimiz net reform vizyonun takip etmiştir. Bu, son yıllarda göreve gelen hükümetlerin tekrar eden ya da başarısızlıkla sonuçlanan projelerine çözüm getiren usule uygun ve bilimsel bir adımdır.

Bu vizyonun işletme harcamalarını azaltacağını, petrol dışı gelirleri artıracağını ve özel sektörü destekleyeceğini vurgulayan Başbakan Sudani, hükümetin bütçede değiştirilen maddeleri gözden geçireceğini ve bunların Meclis tarafından onaylanan bakanlar programında hükümetin vizyonu ve çeşitli hedefleriyle ne ölçüde uyumlu olduğunu inceleyeceğimi söyledi.

Bağdat'ta konuşlu Iraklı güvenlik güçleri, 5 Haziran (AFP)
Bağdat'ta konuşlu Iraklı güvenlik güçleri, 5 Haziran (AFP)

Başbakan Sudani, şu an Erbil hükümeti ve Devleti Yönetme İttifakı’ndaki müttefiki Mesud Barzani ile ‘krizin hafifletilmesine’ şiddetle ihtiyaç duyuyor ve bu bağlamda işi hiç kolay görünmüyor. Bunun yanında Koordinasyon Çerçevesi güçleriyle yeni bir gerilimin fitilini ateşlerken Kürtlerin öfkesini de dindirmeyi başaramayabilir.

Başbakan Sudani şimdi siyasi anlaşmalara karşı bir ‘Şii isyanı’ gibi bir durumla karşı karşıya. Nuri el-Maliki'nin lideri olduğu Kanun Devleti Koalisyonu tarafsız gibi görünse de aktif siyasetçilere göre ‘halen Kürtlerle çatışmayı körüklüyor’ ve Koordinasyon Çerçevesi içinde başka bir gerginlik başlatarak rakiplerinin yeteneklerini baltalamayı hedefliyor.

Bu yüzden hükümetin bütçeyle ilgili meydan okumaları, Koordinasyon Çerçevesi ve hükümetin birlikte karşı karşıya kalacakları en kötü mesele olamayacak. Daha ziyade Şii taraflar arasındaki bölünmelere her zamankinden daha fazla izin veren Koordinasyon Çerçevesi içindeki anlaşmazlıklara kapıyı aralayacak.

Öte yandan Koordinasyon Çerçevesi güçleri, ‘siyasi amaçlı bir bütçenin’ yansımalarını dizginlemek amacıyla ‘acil görüşmeler’ gerçekleştiriyor. Gelişmeleri izleyen Sadr Hareketi’nin baskısını hisseden Şii güçler, kafa karışıklığı yaşamamak için müdahalede bulunabilir ve bunun için Sünni ve Kürt ortaklarının duyduğu memnuniyetsizlikten faydalanabilirler.

Irak'ın gelirlerinin yüzde 90'ını petrol geliri oluşturuyor (Reuters)
Irak'ın gelirlerinin yüzde 90'ını petrol geliri oluşturuyor (Reuters)

Fransız Haber Ajansı (AFP), 2023, 2024 ve 2025 yıllarını kapsayan 3 yıllık bütçenin 198 trilyon 910 milyar Irak dinarı (yaklaşık 153 milyar dolar) olduğunu bildirdi. IKBY’nin bütçe payı yüzde 12,67 olarak belirlendi. Bütçede Bağdat ile Erbil arasında nisan ayında yapılan ve IKBY’nin Türkiye üzerinden petrol ihracatına yeniden başlamasının önünü açan anlaşmaya ilişkin değişiklikler de yer alıyor. Paris merkezli Uluslararası Tahkim Mahkemesi, Irak yönetiminin başvurusu üzerine Türkiye'yi IKBY ile yaptığı petrol sevkiyatı anlaşmasından dolayı tazminat ödemesi kararı almış, bu karar sonrası petrol sevkiyatı mart ayından bu yana yapılamamıştı. Bütçe tasarısına göre IKBY’nin petrol ihracatı artık Irak Devlet Petrol Pazarlama Şirketi (SOMO) tarafından denetlenecek. Ham petrol sevkiyatının gelirleri sadece IKBY’ye ait değil. Erbil hükümetinin Bağdat'a günde en az 400 bin varil petrol teslim etmesi gerekiyor. IKBY petrol ihracatından elde edilen gelirleri de Irak Maliye Bakanlığı tarafından Irak Merkez Bankası'nda açılan bir banka hesabına yatırılmak zorunda. Petrol gelirleri ülkenin toplam gelirinin yüzde 90'ını oluşturduğundan, toplam bütçe gelirleri petrolün varil fiyatı olarak 70 dolar baz alındığında 134,5 trilyon Irak dinarını (103,4 milyar dolar) buluyor.

AFP’ye göre bütçe açığının, 2021 yılında onaylanan son bütçeye kıyasla rekor bir rakama ulaşarak 49,5 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor. Irak, 2022 yılı bütçesini istikrarsızlık nedeniyle onaylayamamıştı. Irak’ın 2021 yılı bütçe açığı, 19,8 milyar dolar olarak kaydedilmişti.

AFP, analistlerin Irak'ta kamu sektörünün bütçe üzerinde baskı oluşturabilecek önemli bir büyümeye tanık olmasını beklediklerini aktardı.

Iraklı ekonomist Ahmed el-Tabakcali, Irak'ın 600 binden fazla kişiye iş olanağı sunması beklenen kamu sektöründe çalışan ve emekli maaşlarının 58 milyar doların üzerinde olduğunu tahmin ediyor. AFP'ye konuşan Tabakcali, “Irak’ın ekonomisi zayıf, çünkü petrol fiyatları düşerse bütçeyi kısmak zorunda kalacak. Ancak sabit giderleri kısamayacağımız için yatırım giderlerini kısmak zorunda kalacağız” ifadelerini kullandı.

Uluslararası Para Fonu (IMF) geçen ay Irak'ın ‘petrol gelirlerine bel bağlamasına’ karşı uyararak, Bağdat’ı ‘daha katı bir maliye politikası tasarlamaya’ çağırdı.

Bütçedeki harcamaların 49 trilyon 350 milyar dinarı (37,9 milyar dolar) yatırıma ayrıldı. Bu payın, özellikle onlarca yıl süren savaşlar nedeniyle altyapısı bozulan Irak’ta Başbakan Sudani’nin ‘öncelik’ olarak gördüğü yolların, konut projelerinin, okulların ve hastanelerin inşasına harcanması planlanıyor.



Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
TT

Tunus mahkemesi, cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal'e 1 yıl 8 ay hapis cezası verdi

Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)
Tunuslu işadamı, eski milletvekili ve cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal (videodan alınan ekran görüntüsü)

Tunus cumhurbaşkanı adayı el-Ayaşi Zemal’in avukatı, Cendube Mahkemesi’nin dün (Çarşamba) Zemal'i bir yıl sekiz ay hapis cezasına çarptırdığını ve bunun muhalefetin Cumhurbaşkanı Kays Said'in yeniden seçilmesini amaçlayan adil olmayan seçimlere ilişkin korkularını güçlendiren son hamle olduğunu söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığı habere göre, 6 Ekim'de yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde, Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun bu ay üç önemli adayı diskalifiye etmesinin ardından tansiyon yükseldi. Bu hareket bir eleştiri seline yol açtı.

Binlerce Tunuslu geçen hafta muhalefetin ve sivil toplum örgütlerinin çağrısıyla sokaklara dökülerek Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nun muhalifleri ve adayları baskı altına almamasını talep etti.

Seçim Kurulu sadece Said, Zuheyr el-Mağzavi ve el-Ayaşi Zemal'in adaylıklarını onaylayarak seçim anlaşmazlıklarını karara bağlayan en yüksek yargı organı olan İdare Mahkemesi'nin kararına meydan okudu.

Dün alınan kararı yorumlayan Zemal'in avukatı Abdussettar el-Mesudi Reuters'e şunları söyledi: “Karar siyasi amaçlıdır; adil değildir. Zemal’in cumhurbaşkanlığı yarışındaki şansını baltalamayı ve onu Tunuslulara dürüst olmayan biri olarak göstermeyi amaçlamaktadır.”

Zemal iki hafta önce ‘belge uydurmak ve halk desteğini tahrif etmek’ suçlamasıyla gözaltına alınmıştı.

Said'in muhalifleri, üyelerini kendisinin atadığı Tunus Bağımsız Yüksek Seçim Kurulu’nu rekabeti bastırmak ve adayları sindirmek suretiyle yeniden seçilmesini sağlamak için kullandığını söylüyor.

Said ise hainlerle, paralı askerlerle, yolsuzluk yapanlarla savaştığını ve diktatör olmayacağını söyleyerek suçlamaları reddediyor.

Özgür Anayasa Partisi lideri Abir Musi kamu güvenliğine zarar vermek suçlamasıyla geçen yıldan bu yana hapiste. Önde gelen siyasetçi Lutfi el-Merahi de 2019 seçimlerinde hile yapmak suçlamasıyla bu yıl hapse atıldı.

Her iki isim de seçimlere katılma niyetlerini açıklamış, ancak hapsedilmiş ve adaylıklarını sunmaları engellenmişti.

Geçtiğimiz ay bir başka mahkeme de cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday olan dört siyasetçiyi hapis cezasına çarptırdı ve ömür boyu adaylıktan menetti.

Said 2019 yılında demokratik yollarla seçildi. Ancak zamanla iktidar üzerindeki kontrolünü sıkılaştırdı ve 2021 yılında muhalefetin ‘darbe’ olarak nitelendirdiği bir kararname yayınladı. Söz konusu kararnameyle Said yasama yetkisini kendisine devrederek ülkeyi yönetmeye başladı.