Libya’da 6+6 Komitesi üyesi Ocali’den seçim yasalarının bağlayıcı olduğu vurgusu

Ocali: Komisyon tarafından onaylanan seçim yasaları nihai ve bağlayıcıdır.

6+6 Komitesi, Fas’ın Bouznika şehrinde düzenlenen toplantılara katıldı. (Şarku’l Avsat)
6+6 Komitesi, Fas’ın Bouznika şehrinde düzenlenen toplantılara katıldı. (Şarku’l Avsat)
TT

Libya’da 6+6 Komitesi üyesi Ocali’den seçim yasalarının bağlayıcı olduğu vurgusu

6+6 Komitesi, Fas’ın Bouznika şehrinde düzenlenen toplantılara katıldı. (Şarku’l Avsat)
6+6 Komitesi, Fas’ın Bouznika şehrinde düzenlenen toplantılara katıldı. (Şarku’l Avsat)

Libya 6+6 Komitesi üyesi Ahmed el-Ocali, 15 Haziran’da yaptığı açıklamada komisyon tarafından onaylanan seçim yasalarının nihai ve tüm partiler ve resmi kurumlar için bağlayıcı olduğunu söyledi.

Ocali, Temsilciler Meclisi ile Devlet Yüksek Konseyi’nin ortaklaşa oluşturduğu ve seçim yasalarını hazırlamakla görevli 6+6 Komitesi’ne yönelik ‘onayladığı seçim yasalarında yer alan bazı hükümleri yeniden gözden geçirme ve değiştirme’ çağrılarına yanıt verdi.

Ahmed el-Ocali, Arap Dünyası Haber Ajansı’na (ANA) yaptığı açıklamada ‘komite tarafından onaylanan seçim yasalarının, on üçüncü anayasal beyannameye göre bağlayıcı olduğunu’ belirtti.

Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgiere göre Yüksek Seçim Komisyonu Başkanı Imad es-Sayeh 15 Haziran’da, Devlet Yüksek Konseyi’ne hitaben, vatandaşlık koşulu dışında cumhurbaşkanlığına aday olma koşullarına itiraz edilemeyeceğini içeren maddenin taslağının değiştirilmesi çağrısında bulundu. Sayeh, “Seçim Komisyonu, başka bir vatandaşlığa sahip herhangi bir cumhurbaşkanlığı adayını dışlayacak ve adaylık başvurusunu reddedecektir” dedi.

Ocali ise açıklamasında “Hiçbir partinin, 6+6 Komitesi tarafından yayınlandığı sürece, yasaların doğru veya yanlış olduğu konusunda yorum yapma hakkı yoktur” diyerek, Yüksek Seçim Komisyonu’nun açıkladığı kanunlarla ilgili çıkışların sebepleri bilmediğini vurguladı.



Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
TT

Ateşkes öncesinde bir yangın seli yaşandı

Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)
Hizbullah Genel Sekreteri Hasan Nasrallah'ın suikasta kurban gittiği Beyrut'un güney banliyösünde yıkım (AFP)

İsrail, bugün Beyrut ve Tel Aviv saatiyle (TSİ 02:00) 04:00'te yürürlüğe giren Hizbullah ile arasındaki ateşkes anlaşmasının ilanını bir “ateş seli” ile karşıladı ve başta başkent Beyrut olmak üzere Lübnan'ın birçok bölgesine ve Suriye içlerine yönelik en ağır saldırılarını yaptı. Hizbullah ise İsrail'in kuzey ve orta kesimlerine doğru düzinelerce roketle karşılık verdi.

ABD Başkanı Joe Biden dün İsrail ve Lübnan'ın anlaşma şartlarını kabul ettiğini ve ülkesinin “Fransa ile iş birliği içinde Lübnan'da ateşkesin uygulanmasını sağlamak için destek vereceğini” açıkladı. Şarku'l Avsat Lübnan, İsrail ve UNIFIL'in yanı sıra Fransa'nın da dahil olduğu ABD liderliğindeki beş üyeli komitenin, Hizbullah'ın güney bölgelerinden tahliyesinin “ilki batı sektöründen başlamak üzere her biri 20 günden oluşan 3 aşamada” uygulanmasını denetleyeceğini ve anlaşmanın seçilmiş Başkan Donald Trump'ın onayını aldığını öğrendi. Biden anlaşmanın yürürlüğe girmesi için Beyrut ve Tel Aviv saatiyle sabah 4:00'ü belirledi.
Lübnan Başbakanı Necib Mikati, Biden'dan bir telefon aldı, mevcut durum ve ateşkes kararı hakkında istişarede bulundu.

Ateşkes anlaşmasının dün akşam kabinesine sunulmasından saatler önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu “herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğini” duyurdu. Netanyahu televizyonda yayınlanan konuşmasında, “Anlaşmayı uygulayacağız ve herhangi bir ihlale güçlü bir şekilde karşılık vereceğiz. Zafere kadar birlikte çalışmaya devam edeceğiz” diyerek sözlerine şöyle sürdürdü: “Ateşkes arayışının üç nedeni var: İran'a odaklanmak, tükenen silah stoklarını yenilemek, orduya bir mola vermek ve son olarak Hamas'ı izole etmek.” Lübnanlılar dün, gerilimin başladığı 23 Eylül'den bu yana en şiddetli günü terör ve korku içinde yaşadı.

İsrail'in ateş topu Suriye'ye de sıçradı ve Hizbullah'ın yoğun olarak faaliyet gösterdiğine inanılan Humus vilayetinin el Kuseyr bölgesindeki köprü ve yolların bombalandığı bildirildi.